Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/643 E. 2021/992 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/643 Esas
KARAR NO : 2021/992
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2019
KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkili hakkında … İcra Müdürlüğünün 2015/… E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibinde bulunduğunu, takip dayanağı olarak gösterilen müvekkil imzası taklit edilerek sahte olarak tanzim edildiğini, takibe yapılan itiraz davası önceki vekilce takipsiz bırakıldığından açılmamış sayılmasına karar verildiğini, müvekkilinin davalıya takibe konu bonolardan, işlemiş faizden ve faiz oranından dolayı borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; icra takibine dayanak bonolar yönünden imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan … İcra Dairesinin 2015/… esas sayılı takip dosyasında özetle; davalı … tarafından … ve davacı … aleyhine 4 adet bono dayanak gösterilerek kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe dayanak bono asıllarının takip alacaklısı vekiline teslim edildiğine dair imzalı beyanın mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2019/… esas, 2019/… karar sayılı; “TTK’nIn 5/A., 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2., HMK’nın 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca arabuluculuk başvurusunun yapılmaması nedeni ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine…” dair kararının … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2019/… esas, 2019/… karar sayılı kararı ile kaldırılması üzerine yargılamaya devam edilmiştir.
Takibe dayanak 4 adet bono üzerindeki keşideci imzasının sahteliği iddiası yönünden davacının imza örnekleri alınmış, mukayeseye elverişli ıslak imzalı bir kısım belge asılları celp edilmesine rağmen inceleme yapılması gereken bono asıllarının icra müdürlüğünce mahkememize gönderilmediği, bono asıllarının davalı/takip alacaklısı vekiline teslim edildiğine dair bilgi verildiği, takip dosyası içeriğinde de bu yönde imzalı / yazılı beyanın mevcut olduğu, bu hali ile bonoların davalı uhdesinde olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda davalı yana, …. İcra Dairesinin 2015/… esas sayılı takip dosyasına dayanak 29/05/2014 düzenlenme tarihli, her biri 15.000-TL bedelli, 4 adet bono aslını ibraz etmek üzere HMK’nın 220. maddesi uyarınca; ”İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” düzenlemesi gereğince tebliğden itibaren 1 aylık kesin süre verilmiş olmasına karşın herhangi bir yanıt verilmediği anlaşılmıştır.
Dava tarihinde yürürlükte olup uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 219. maddesi; “Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar.” şeklinde ifade edilmiş olup Kanun’un 220. maddesi ise; “İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” hükmünü düzenlemiştir. Bono üzerindeki imza inkarına dayalı menfi tespit istemli işbu davada ispat külfeti davalı tarafa ait olup, keşideci imzasının davacıya ait olduğunu ispat etmek zorunda olan davalı taraftır. (Emsal ilam: Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/2096 esas, 2019/4559 karar sayılı ilamı) İspat yükü altında olmasına rağmen davalı tarafça bono asıllarının Kanun’un amir hükmüne rağmen ibraz edilmediği, bu hali ile imza incelemesinin yapılamadığı, tüm dosya kapsamında keşideci imzasının davacıya ait olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmış olup tüm bu nedenlerle; davacının menfi tespit isteminin kabulüne dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; davanın kabulüne, davalının kötü niyetli olduğu hususu ispata muhtaç kalmakla davacı yanın koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Dairesinin 2015/… esas sayılı takip dosyasına dayanak 29/05/2014 düzenlenme tarihli, her biri 15.000,00-TL bedelinde 4 adet bono yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.098,60 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 1.024,65 TL (85,39 TL peşin harç+939,26 TL tamamlama harcı) harcın mahsubu ile bakiye 3073,95 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 264,23 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 8.600 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
6- Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 85,39 TL peşin harç ve 939,26 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.069,05 TL’nin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır