Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/637 E. 2021/209 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/637 Esas
KARAR NO : 2021/209
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sürücü … Kutlunun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi … Caddesinden … caddesine indiği sırada, … Caddesi üzerinde seyir halinde bulunan müvekkiline ait … plakalı aracın aniden sol şeridine girmesi neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu, bu kaza sonucu müvekkilinin aracında 11.791 Euro hasar ve 2500 Euro değer kaybı meydana geldiğini, davalıya yapılan başvuruların sonuçsuz kalması sonrası müvekkilinin icra takibi başlattığını beyanla müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının yabancı şirket olması nedeniyle yeterli miktarda dosyaya teminat sunması gerektiğini, poliçe limitinin 33.000 TL ile sınırlı olduğunu, hasarın 1.723,92 TL olarak tespit edildiğini, müvekkili tarafından görevlendirilen eksperin hazırlamış olduğu raporda araçta meydana gelen zararın işçilik ve KDV dahil 2.034,23 TL olarak tespit edildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı ile dava dışı sürücü … aleyhine 16/08/2017 tarihli trafik kazasından doğan maddi tazminat alacağına istinaden faizler dahil toplam 15.029,96 EUR alacağın faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile fiziki dosya ve uyap dosyası üzerinde makine mühendisi …, sigortacı … ve … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 07/07/2020 tarihli rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler anılı raporlarında,
” Teknik İnceleme
A) Kusur Yönünden Değerlendirme
Kazaya karışan sürücülerin birlikte düzenledikleri kaza tespit tutanağında,
•16.08.2017 tarihinde, İzmir, …, … Mg, … Cd’nde,
•Sürücü … ’nun idaresindeki … plakalı aracı ile şerit değiştirdiği anda normal kendi şeridinde seyreden sürücü … …’in idaresindeki … plakalı araç ile kazaya karıştığı; açıklanmıştır.
Sürücülerin önlerinde seyreden araçlarla emniyetli takip mesafesini korumaları ve öndeki aracın herhangi bir nedenle yavaşlaması veya durması anında olası kazaya karışmaması beklenir. Ancak yan şeritteki araçlar ile emniyetli takip mesafesi söz konusu değildir. Yan yana şeritlerde seyreden araçlar arasındaki mesafe 1 m den az olabilir. 30 km/sa hızla seyreden bir aracın durma mesafesi 12 m dir. Bir araç kontrolsüzce yan şeride doğru manevra yaptığında normal kendi şeridinde seyreden araç sürücüsü 30 km/sa hızla seyrediyorsa dahi ancak 12 m ileride durabileceği için kazayı önlemesi mümkün olmayabilir. Bu nedenle, … plakalı araç sürücüsü … … kazanın meydana gelmesinde tam kusurludur.
Dava dışı sürücü … …’nun idaresindeki … plakalı aracı ile kontrolsüzce şerit değiştirerek … plakalı araç ile kazaya karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 46/c – 84/f ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 94/A/c – 157/a/6 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava dışı … …’in idaresindeki … plakalı aracı ile normal seyrederken kontrolsüzce şerit değiştiren … plakalı araç ile kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu 46/c ve Karayolları Trafik Yönetmeliği 94/A/c –
Sürücülerin, aksine bir işaret bulunmadıkça trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmeleri yasaktır.
Karayolları Trafik Kanunu 84/f ve Karayolları Trafik Yönetmeliği 157/a/6 –
Araç sürücüleri trafik kazalarında, doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma hallerinde asli kusurlu sayılırlar.
B) Tazminat
Tazminata konu araç, … plakalı, … marka tipi, 15.02.2017 tarihinde trafiğe çıkmış; 2017 model, 16.08.2017 tarihinde, yaklaşık 6 ay ve 9.204 km kullanıldıktan sonra kazaya karışmış; … adına tescilli ticari otomobildir.
… Sigorta A.Ş.’den ZMSS teminatından tazminat talep edildiği için kıymet kazanma indirimi yapılmamalıdır. Hasarlı parçaların sovtaj değeri yoktur.
Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları B.2.a –
Hasar halinde, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğeri parça ile değiştirilme imkanı yok ise yenisi ile değiştirilir. Bu durumda taşıtta birim kıymet artışı meydana gelse dahi bu fark tazminat miktarından indirilemez.
Davacı tarafından Almanya’da düzenlenmiş 22.09.2017 tarihli bilirkişi raporu sunulmuştur. Onarım tutarı yönünden Almanca için uygundur.
Hasar tutarı = (Yedek parça + İşçilik) + KDV(%19)
Hasar tutarı = (3.580,77 + 6.327,63) + 1.882,60 = 11.791,00 Euro
Hasar tutarı = 11.791,00 Euro
Davacının sunduğu bilirkişi raporunda otomobilin değer kaybının 2.500 Euro olduğu belirtilmiş ancak nasıl belirlendiği ile ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır.
ZMSS poliçesi 06.04.2017 tarihinde düzenlenmiş olduğu için genel şartlarına eklenen hesaplama yönteminin kullanılması gerekir. Otomobilin kaza öncesindeki Almanya fiyatı 50.000 Euro dur. Otomobilin sağ arka kapısı ve sağ arka çamurluğu orijinali ile değiştirilerek ve sağ ön çamurluğu ile sağ ön kapısı onarılarak boyanmış olup genel şartlara eklenen yöntem ile değer kaybı hesabında önemlidir.
Hasar sonrası aşağıdaki haller Değer Kaybı Teminatı dışındadır.
1) Mini onarım ile giderilebilen basit kaporta, plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektrik, elektronik ve döşeme aksamı hasarları,
2) Ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın, vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hasarlar
3) Aracın kaza anındaki rayiç değerinin % 25’ini aşan değer kaybı talepleri, (Bu maddede düzenlenen sınır bir araç için talep edilecek toplam değer kaybı limiti olup daha önceden ödenen değer kaybı tazminatları limitten mahsup edilir.)
4) Kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında araç üzerinde mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili talepler,
5) Çekme Belgeli ve Hurda Belgeli işlemi görmüş araçlar,
6) Kısa süreli kiralık araçlar, taksi, dolmuş, uzun süreli (bir yıl veya daha uzun) kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybı tutarının %50’sini aşan talepler, test aracı, koleksiyon ve antika sayılan araçlardaki hasar sebebiyle yapılan değer kaybı talepleri.
Genel şartlara eklenen yöntem ile hesaplanan değer kaybı 4.950 Euro’dur. Davacının icra dosyasındaki değer kaybı talebi ise 2.500 Euro’dur. Talebe bağlılık esastır.
Değer kaybı = 2.500 Euro
Toplam zarar = Hasar tutarı + Değer kaybı
Toplam zarar = 11.791,00 + 2.500,00 = 14.291,00 Euro
Toplam zarar = 14.291,00 Euro
Kaza tarihi 16.08.2017 itibariyle,
• TCMB Euro Efektif Satış Kuru = 4,1489 TL
• ZMSS teminat limiti = 33.000 TL = 33.000 / 4,1489 = 7.953,91 Euro
• Toplam zarar = 14.291,00 Euro
Toplam zarar teminat limitini aşmaktadır. Davalı … teminat 7.953,91 Euro limitine kadar sorumludur.
Sigorta şirketinden 14.291,00 Euro tutarındaki toplam zararın ancak 7.953,91 Euro kısmı talep edilebilir. Bu durumda, 7.953,91 Euro asıl alacak için temerrüt tarihi ile icra takip tarihi arasındaki süreye denk işlenmiş Euro faizinin hesaplanması gerekir.
Davacının tazminat talebi davalı … şirketine 01.09.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Kargo alıntısı dosyada mevcuttur.
Karayolları Trafik Kanunu Madde 99 :
Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının Madde B.2.a :
Sigortacı, talep edilen tazminat ve giderleri hak sahibinin, kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu ve gerekli belgeleri sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde sigorta teminat limitleri dahilinde öder.
Temerrüt tarihi = 01.09.2018 + 8 iş günü = 12.09.2018
Cumartesi iş günüdür.
… İcra Dairesi’nin 2019/… sayılı dosyası ile asıl alacağın işlenmiş Euro faizi ile tahsili için 25.06.2019 tarihinde icra takibi yapılmıştır. Bu durumda 7.953,91 Euro asıl alacak için temerrüt tarihi 12.09.2018 ile takip tarihi 25.06.2019 arasındaki süreye denk işlenmiş Euro faizinin hesaplanması gerekir.
Almanya plakalı bir araç için 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi gereğince Devlet Bankalarının Euro için bir yıl vadeli mevduata ödediği en yüksek faiz oranı talep edilebilir. TCMB’nın https://www.tcmb.gov … internet adresindeki Euro faiz oranlarının %2,0 – %4,0 arasında değiştiği görülmektedir.
Davacının … plakalı aracın hasar tutarı ile değer kaybı toplamının 7.953,91 Euro kısmı ile 168,58 Euro işlenmiş faizinin toplamı 8.122,58 Euro tazminatı takip tarihi 25.06.2019 itibariyle talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
IV) Hasarın Zmm Poliçesi Bakımından Poliçe Kapsamı İçinde Olup Olmadığı Yönünden İnceleme:
Dosyaya delil olarak sunulan … nolu ve … Sigorta A.Ş tarafından tanzim olunan poliçenin tetkikinde poliçenin vadesinin 06.04.2017-06.04.2018 olduğu, sigortalının … … ve teminat verilen aracın plakasının 35.KD.8856 olduğu anlaşılmıştır. Poliçe teminat limiti araç başına 33.000.00TL dir. Poliçe 16.08.2017 tarihini kapsamaktadır.
TTK.1459 tazminat İlkesi başlığı altında” Sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder” hükmünü öngörmüştür. Trafik kazalarında “kusur” ögesi temel ölçüdür ve bu genellikle sürücü veya yardımcı kişilerin kusurudur. 2918 sayılı KTK’nun 85/Son maddesine göre “İşleten, sürücünün veya yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu” olduğundan ve bu sorumluluk Yasa’nın 91 ve devamı maddelerine göre belli bir sınıra kadar sigortacı tarafından üstlenilmiş bulunduğundan, tümü için sorumluluğun ölçüsü “kusur oranı”dır.
Ceza Yasalarına göre suç sayılan eylemler cezalandırılırken ve Trafik Yasasına göre kurallara aykırı hareketlere para cezası uygulanırken, bunlar bir “zarar” doğurmamışsa, Sorumluluk Hukukunun konusu olamaz. Bir tazminat davasında kusurun bir “zarara” neden olduğu kanıtlanmalı; başka bir anlatımla, “kusur” ile “zarar” arasında uygun nedensellik bağı kurulabilmelidir. Bu bağ kurulduktan sonradır ki, kusurun “derecesini” öteki deyişle “kusur oranını” belirleme aşamasına gelinecektir. Buna göre:
a) Haksız eylem veya hukuka aykırı olarak nitelenebilecek bir “olay” olmalıdır.
b) Bu olay sonucu bir “zarar” doğmalıdır.
c) Bu olayı yaratanlar yasalara göre suçlu ve kusurlu bulunmalıdır.
ç) Zarar, işlenen suçun veya kurallara aykırı hareketin sonucu olmalıdır.
d) Zarar ile hukuka aykırı eylem arasında uygun nedensellik bağı kurulabilmelidir.
Değer Kaybı Trafik Sigortası genel şartlarının A.1 maddesi kapsamında olan aracın gerçek değeri olup teminat dışı hallerden olmadığı gibi A.3 te sayılan teminat dışı hallerden de değildir.
A.5. Kapsama Giren Teminat Türleri
Bu genel şart kapsamındaki teminat türleri aşağıda yer almaktadır.
a) Maddi Zararlar Teminatı: Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dâhil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır. Yine başvuru sahibin talebi dolaylı değil doğrudan zarar niteliğindedir.
TTK.1459 tazminat İlkesi başlığı altında” Sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder” hükmünü öngörmüştür sigortacının sorumlu olduğu gerçek zarar kalemleri arasında değer kaybı da söz konusudur. Araçta meydana gelen değer kaybı, aracının hasarsız emsallerinin piyasadaki ortalama alım-satım değeri (ortalama piyasa rayici) ile hasarlı emsallerinin piyasadaki ortalama alım-satım değeri (ortalama piyasa rayici) arasındaki farktır.
YARGITAY Hukuk Genel Kurulu 
ESAS: 2014/… KARAR: 2015/ … 
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı şirkete kasko sigortalı ve geçici olarak Türkiye’de bulunan yabancı plakalı araçta, trafik kazası neticesinde oluşan hasarın onarımının Türkiye’de yapılmasının zorunlu olup olmadığı ve zararın belirlenmesinde yurt dışında tespit edilen gerçek zarar miktarının mı yoksa Türkiye’de tespit edilen gerçek zarar miktarının mı dikkate alınacağı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, her ne kadar aracın değiştirilmesi için gerekli tüm parçaların orjinalinin ülkemizde mevcut olduğu gibi üretici ve satıcı firmanın yetkili servislerinin bulunduğu, bu nedenle sigorta ettirenin aracı yurt dışında onarmayı tercih etmesinin haklı bir sebebinin olmadığı, BK’nın 44. maddesine göre zarar görenin zararın artmasını önleyecek tedbirleri almakla yükümlü olduğu, buna göre sigortalının zararının Türkiye’de yapılacak onarım giderinden ibaret olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, mahkemenin gerekçesi yerinde değildir. Almanya’da ikamet eden, tatilini geçirmek üzere Türkiye’de bulunan ve geçici olarak getirdiği aracı trafik kazası sonucunda hasara uğrayan sigortalının, aracının onarımını Türkiye’de yapması konusunda zorlanamayacağının kabulü gerekir. Sigorta ettiren, aracını Türkiye’de veya ikamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakka sahiptir. Sigorta ettirenin bu seçimlik hakkını ikamet ettiği ülkede tamir ettirme yönünde kullanması durumunda, yurt dışı tamirine ilişkin gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının rücuen tazminine karar verilmelidir.
V) Hukuki Değerlendirme
1. Dava konusu ihtilaf, dava dışı … …’in sürücüsü, …’nin maliki olduğu … plakalı araç ile dava dışı sigortalı … …’nun sürücüsü olduğu … plakalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde … plakalı araçta meydana gelen hasar dolayısıyla davacının uğradığı zararın tazmini talebinden kaynaklanmaktadır. Heyetimizdeki teknik üye tarafınan Trafik kazasında … plakalı araç sürücüsünün, tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu yüzden tam kusurlu … plakalı araç sürücüsünün davacının aracına verdiği hasardan sorumludur.
2. … plakalı araç, … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçe ile davalı … Sigorta A.Ş’ye 06.04.2017-06.04.2018 dönemi için 33.000TL. sigorta bedeli ile sigorta ettirilmiştir. Bu itibarla olayda hasardan sorumlu olan kişinin, yani sigortalının sorumluluk sigorta poliçesi ve sorumluluk sigortacısı mevcuttur. Bu durumda zarar gören TTK m.1478 hükmü uyarınca zarar veren sigortalı yerine doğrudan zararını sorumluluk sigortacısından talep edebilir. Başka bir ifadeyle TTK m.1478 hükmü, zarar görene sorumluluk sigortacısına karşı doğrudan talep hakkı tanımıştır. Ayrıca Karayolları Trafik Kanunu 97.maddesinde de zarar görene doğrudan doğruya talep ve dava hakkı tanınmıştır. Nitekim davacı bu doğrudan talep hakkına istinaden, davalı zorunlu sorumluluk sigortacısı Ziraat Sigorta’dan hasar tazminatını talep etmektedir.
3. Buna karşılık, Davalı sigortacı … Sigorta, eksper incelemesi ile hasarın Türkiye’de KDV hariç 1.723,92 TL bedel ile onarılabileceğini, kazanın Türkiye’de meydana geldiği, yabancı para cinsinden talep edilemeyeceği, temerrüde düşürülmediklerinden ancak dava tarihi itibariyle yasal faiz talep edilebileceği itirazlarını ileri sürerek davanın reddi talep etmektedir.
4. Yukarıda metnine yer verilmiş olan Yargıtay HGK’nun 24 haziran 2015 tarihli 2014/17-28 Esas ve 2015/1745 Karar sayılı kararında1 da açıkça görüleceği üzere, yabancı plakalı aracın Türkiye’de kazaya karışması durumunda, Türkiye’de geçici olarak bulunan araçta oluşan hasarın onarımını Türkiye’de yaptırması hususunda zorlanamayacağı, onarımını Türkiye’de veya ikamet ettiği ülkede yaptırma hususunda seçimlik hakka sahip olduğu, tamiri ikamet ettiği ülkede yaptırma yönünde seçimlik hakkını kullandığında ise yurt dışındaki gerçek tamir bedelinin belirlenerek Türk Lirası karşılığının tazmini gerektiğini ifade etmiştir.
5. Bu itibarla davacı … maliki olduğu aracın tamirini ikamet ettiği/merkezinin bulunduğu Almanya’da yaptırma hakkını haizdir. Dava konusu olayda da davacının Almanya’da yaptırdığı tamir bedelinin gerçekliği belirlenerek, bunun karşılığı Türk Lirasına çevrilerek tazmin edilecektir. Heyetimizce dosya kapsamında yapılan incelemede, 11.791EURO Hasar tutarı ve 4.950EURO değer kaybı tespit edilmiştir. Taleple bağlılık prensibi gereği, davacının değer kaybı talebinin 2.500EURO olması karşısında, DAVACININ TOPLAM ZARARI= Hasar tutarı + Değer kaybı, yani 11.791,00 + 2.500,00 = 14.291EURO’dur. Kaza tarihinde 16.08.2017 itibariyle, TCMB Euro Efektif Satış Kuru = 4,1489TL. olduğu için davalı sigortacının poliçesindeki azami sigorta teminatı limitini gösteren sigorta bedeli miktarı 33.000TL. olduğundan, davacı sigortacının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı limiti 33.000 / 4,1489 = 7.953,91EURO olacaktır. Dolayısıyla toplam zarar teminat limitini aştığı için, davalı sigortacı, poliçesine göre davacının 14.291EURO olan toplam zararının sadece 7.953,91EURO’luk kısmı için sigorta tazminatı ödemekle yükümlüdür. Davacının davalı sigortacıdan karşılayamadığı (14.291-7.953,91=) 6.337,09EURO zararı için kazayı yapan aracın sürücüsü ve malikine sorumluluk hukuku hükümleri kapsamında müracaat hakkı bulunmaktadır.
6. Davacının davalıdan talep edebileceği 7.953,91EURO hasar tazminatına işleyecek faiz bakımından temerrüt tarihinin tespiti gerekmektedir. TTK m.1427 hükmü gereğince, “Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her halde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbar dan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez.” Bu hükme göre, davacı … ettirenin sigortacıyı temerrüde düşürebilmesi, yani sigorta tazminatının muccelliyet kazanması için rizikonun gerçekleştiğini sigortacıya gecikmeksizin bildirmek (TTK m.1446/1), rizikoya, hasara ilişkin bilgi ve belgeleri vermek durumundadır. Sigorta ettiren gerekli bilgi ve belgeleri vermedikçe kırkbeş günlük süre başlamaz.
7. Dava konusu olayda sigorta tazminatı, trafik kazasından kaynaklanmaktadır. Bu itibarla dava konusu olay bakımından öncelikle ve özellikle uygulanacak Karayolları Trafik Kanunu Madde 99’a ve Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının Madde B.2.a hükmü uyarınca, sigortacı hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadır. Dolayısıyla temerrüt anı da bu an olacaktır. Heyetimizce dava konusu olayda davalı sigortacının temerrüt anı, 01.09.2018 + 8 iş günü = 12.09.2018 tarihi olarak belirlenmiş ve 7.953,91EURO asıl alacağın takip tarihine( 25.06.2019) kadar işlemiş faizinin 168,58EURO olduğu, davacının davalıdan toplam 8.122,58 EURO talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
VI. Sonuç olarak;
Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere, heyetimizce dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde, nihai takdiri ve hukuki değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
1) Dava dışı sürücü … …’nun idaresindeki … plakalı aracı ile kontrolsüzce şerit değiştirerek … plakalı araç ile kazaya karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 46/c – 84/f ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 94/A/c – 157/a/6 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu;
2) Dava dışı … …’in idaresindeki … plakalı aracı ile normal seyrederken kontrolsüzce şerit değiştiren … plakalı araç ile kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı;
3) Tazminata konu … plakalı, … marka tipi, 15.02.2017 tarihinde trafiğe çıkmış; 2017 model, 16.08.2017 tarihinde, yaklaşık 6 ay ve 9.204 km kullanıldıktan sonra kazaya karışmış; … adına tescilli ticari otomobilin hasar tutarının 11.791,00 Euro, değer kaybının 2.500,00 Euro ve toplam zararın 14.291,00 Euro olduğu;
4) Kaza tarihi 16.08.2017 itibariyle ZMSS teminat limitinin 33.000 TL karşılığı 7.953,91 Euro olduğu ve davalı … şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğu dikkate alındığında sigorta şirketinden 14.291,00 Euro tutarındaki toplam zararın ancak 7.953,91 Euro kısmının talep edilebileceği; kalan 6.337,09Euro zararının zarar veren araç sürücüsü ve malikinden talep edebileceği,
5) TTK m.1478 ve Karayolları Trafik Kanunu 97.maddesi uyarınca zarar gören davacının zarar verenin sorumluluk sigortacısından teminat limiti dahilinde doğrudan talep edebileceği; TTK m.1427 hükmünde sigortacının tazminat ödeme borcunun muacceliyetinin düzenlendiği, dava konusu olayda hasar trafik kazasından kaynaklandığı için öncelikle ve özellikle Karayolları Trafik Kanunu m. 99 ve ZMSS Genel Şartlarının B.2.a maddelerinin uygulama alanı bulacağı, bu hükümler gereğince davalı … şirketinin 12.09.2018 tarihinde temerrüde düştüğü;
6) … İcra Dairesi’nin 2019/… sayılı dosyası ile asıl alacağın işlenmiş Euro faizi ile tahsili için 25.06.2019 tarihinde icra takibi yapıldığı; bu durumda 7.953,91 Euro asıl alacak için temerrüt tarihi 12.09.2018 ile takip tarihi 25.06.2019 arasındaki süreye denk işlenmiş Euro faizinin hesaplanması gerektiği;
7) Almanya plakalı bir araç için 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi gereğince Devlet Bankalarının Euro için bir yıl vadeli mevduata ödediği en yüksek faiz oranının talep edilebileceği; 7.953,91 Euro asıl alacak için temerrüt tarihi 12.09.2018 ile takip tarihi 25.06.2019 arasındaki süreye denk işlenmiş Euro faizinin 168,67 Euro olduğu;
8) Davacının … plakalı aracın hasar tutarı ile değer kaybı toplamının 7.953,91 Euro kısmı ile 168,58 Euro işlenmiş faizinin toplamı 8.122,58 Euro tazminatı takip tarihi 25.06.2019 itibariyle talep edebileceği” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce davalı vekilinin rapora itirazlarının karşılanması amacıyla ayrıntılı, hüküm kurmaya ve İstinaf ile Yargıtay denetimine elverişli ek rapor düzenlenmesi maksadıyla dosya bilirkişilere tevdi olmuş ve 14/12/2020 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“II) Davalı İtirazları Ve Değerlendirmesi
I- Zarar Miktarı Yönünden
Müvekkil Şirket … plakalı aracın 06.04.2017/2018 dönemine ilişkin zorunlu trafik sigortasını düzenleyen şirket olup, her durumda teminat limiti 33.000-TL ile sınırlıdır. Hasar durumu yargılamayı gerektirmekle birlikte başvuran aracında KDV Hariç 1.723,92-TL hasar tespit edilmiştir.
Davalı … şirketinin atadığı eksper tarafından Türkiye’de onarım yapılması halinde belirlenen hasar tutarı olup uyuşmazlık yoktur.
1-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun KTK 85 ve 91. Maddesi kapsamında yapılan zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında sigortacının sorumluluğu ve sorumluluk sınırı kanunun 90 ve 92 Maddeleri ile Trafik Sigortası Genel Şartları kapsamında belirlenmiştir.
Maddi ve manevi tazminat:
Madde 90 – (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.)
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlar:
Madde 92 – Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) (Ek: 14/4/2016-6704/4 md.) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) (Ek: 14/4/2016-6704/4 md.) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) (Ek: 14/4/2016-6704/4 md.) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.
Madde 93 – (Değişik: 17/10/1996 – 4199/34 md.)
Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.
Bu kapsamda hasarın KTK 90 maddesi ve ilgili genel şartlar dairesinde tespit ve karşılanması gerekmektedir.
2- Meydana gelen kazanın müvekkil şirkete ihbarı sonrası müvekkil şirket tarafından kazaya ilişkin olarak eksper görevlendirmesi yapılmış ve hasara ilişkin olarak 13.09.2018/ 10.05.2019 kayıt tarihli eksper raporu düzenlenmiştir.
Buraya kadar mevzuat açıklanmış olup itiraz yoktur.
İş bu rapor ile araçta meydana gelen zararın işçilik ve KDV dahil 2.034,23-TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı … şirketinin atadığı eksper tarafından Türkiye’de onarım yapılması halinde belirlenen hasar tutarı olup uyuşmazlık yoktur.
2-Ekpertiz Raporu İle Tespit Edilen Hasar Ve Zarar Miktarı Yönünden
5684 Sayılı yasa ile Sigorta eksperi: ‘Sigorta konusu risklerin gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan kayıp ve hasarların miktarını, nedenlerini ve niteliklerini belirleyen ve mutabakatlı kıymet tespiti, ön ekspertiz ve hasar gözetimi gibi işleri mutat meslek olarak yapan tarafsız ve bağımsız kişi’ olarak tanımlanmıştır.
Danıştay 8. Dairesinin Esas No : 2011/2237- Karar No : 2011/2623 11.05.2011 tarihli kararında ise ‘eksper raporu’nun delil niteliği ve bağlayıcılığı ile ilgili olarak aşağıdaki hususlara yer verilmiştir.
Aynı Yasanın 22. maddesinde, sigorta eksperliğinin gerçek veya tüzel kişilerce yapılacağı belirlenerek, sigorta eksperliği ile ilgili ayrıntılı düzenlemelere yer verilerek, sigorta eksperi olabilme koşulları, mesleki faaliyetlerinin kapsamı, denetimi ve faaliyetin gereği gibi yerine getirilmemesi halinde uygulanacak müeyyideler de belirlenmiştir.
Bu madenin 17. fıkrasında, maddi hasarla sonuçlanan trafik kazaları için yetkili sigorta eksperleri tarafından düzenlenmiş örneği İçişleri Bakanlığınca tespit olunacak raporun, sigorta tazminatının ödenmesinde Karayolları Trafik Yasasının 99. maddesindeki kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağı hükmünde olduğu, eksperler tarafından düzenlenen raporların delil niteliği taşıdığı; 19. fıkrasında da , sigorta eksperlerinin sigortacı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından serbestçe tayin edileceği kurala bağlanmıştır.
Bu maddeye dayanılarak yürürlüğe konulan Sigorta Eksperleri Yönetmeliğinde sigorta eksperliği kursları, sınavları ve stajı düzenlenmiş, stajı tamamlayanlara TOBB’ne başvurmaları üzerine Hazine Müsteşarlığınca ruhsatname verileceği kurala bağlanmıştır.
Bu kurallardan anlaşılacağı üzere, sigorta hukukunda tazminat yükümlüğünün belirlenmesi açısından sigorta ekspertiz müessesine yer verilerek sigorta ekspertizlerine hukuki bir statü kazandırılmıştır.
Buraya kadar mevzuat açıklanmış olup itiraz yoktur.
Ekspertiz raporlarının delil niteliği taşıdığını belirleyen Yasa kuralı ile sigorta ekspertizlerinin sigortalayan ve sigorta ettirene karşı tarafsız ve bağımsız çalışma ilkeleri gereği tazminat yükümlüğünü doğuran olayların nedenlerini de ortaya koyan raporlarının hukuken geçerli belge niteliği taşıdığının kabulü zorunludur.’
Mahkemenin takdirindedir.
Bu nedenle kazadan sonra kendisine yapılan başvuru sonrası eksper görevlendirmesi yapan müvekkil şirket yönünden , ilgili eksper raporu ile tespit edilen hasar kapsamı ve tutarından ayrılınmasını gerektiren bir durum olmadığı gibi , sayın bilirkişinin olaydan çok sonra ve dosya üzerinden düzenlediği bilirkişi raporunun değerlendirmeye esas eksper raporundan üstün ve geçerli kılacak somut gerekçeleri de ortaya konulmuş değildir.
Mahkemenin takdirindedir.
Dava konusu araç kaza sonrası onarılmış olup, ortada tazmin edilmiş bir zarar vardır. Bu durumda davacı yan bu aracın tamiri için yapmış olduğu kaza ile ilgili giderleri somut olarak dosyaya sunmak zorundadır. Kaza sonrası araç … Kaporta/… … isimli firma tarafından onarılmış olup, kaza nedeni ile zaten yapılan ve bilinen gerçek zarar ilgili firmadan sorulmalı yada davacı yapmış olduğu ödemenin belgesini sunmalıdır.
Davacının Almanya plakalı aracının Türkiye’de onarıldığı veya davalı … tarafından herhangi ödeme yapıldığı yönünde dosyada bilgi belge yoktur. Davacı aracındaki hasarı / zararı ispatlamak için Almanya’da hazırlanmış ekspertizin yeterli olduğunun takdiri mahkemenindir.
3-Hasarın Kapsamı Ve Tespiti Yönünden
Müvekkil şirket tarafından yasal düzenlemeler ve sorumluluklar kapsamında zarar miktarı 5684 sayılı yasanın 22. Maddesi uyarınca atanan eksper tarafından mutlak ve kesin olarak belirlenmiştir. Belirlenen tutar gerçek zararı karşılamakta olduğu gibi düzenlenen rapor da ilgili genel şartlara uygun düzenlenmiş bir rapordur.
Davacının atadığı eksperin raporu Türkiye’de onarım yapılması hali ile ilgilidir. Ancak dava konusu Almanya plakalı otomobilin onarımı Türkiye’de yapılmamıştır.
Kaldı ki Genel Şartların B.2.2 maddesinde yer alan 2.2. maddesi uyarınca Hak sahibi aracının, bu madde uyarınca Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ölçütleri karşılayan, dilediği onarım merkezinde onarılmasını talep edebilir. Ancak bu durumda sigortacı, araç kaza tarihi itibariyle anlaşmalı olduğu onarım merkezinde onarılsaydı uygulanacak parça, tedarik, işçilik ve diğer hususlara göre belirlenecek bedele göre ödeme yapabilecektir.
Bununla birlikte ekspertiz raporunda iskontolu fiyatlar esas alınmadığı gibi, araçta meydana gelen hasar nedeni ile temini gereken parçalar ve işçiliklerine ekspertiz raporunda açıkça ve ayrıntılı olarak yer verilmiştir.
Bu nedenle davacının talep ve iddiaları soyut , afaki ve nesnel olmayan taleplerden ibarettir.
Davacının yaşadığı ve aracın kullanıldığı ülkedeki onarım bedelinin talep edilebileceği mahkemenin takdirindedir.
4-Davacının Yurtdışı Onarım Faturalarına Dayalı Hasar Talebi Yönünden
Meydana gelen kazaya ilişkin hasar tespiti eksper raporu ile belirlenmiş olmakla birlikte davacı yan aracın yurtdışında tamir edildiğinden bahisle tazminat talebinde bulunmaktadır.
Ancak dava dosyası incelendiğinde, hasarın Türkiyede tamirinin mümkün olduğu, ancak bunun yapılmayarak aracın yurtdışına çıkarılarak tamirinin yaptırıldığı, yapılan tamir ve masraflarının kaza ile uyumlu olmaması yanısıra, zarara uğrayanın da zararın artmasını önlemek borcu altında olduğu, yapılan işlemin zarar verenin zararı tazmin borcunu yerine getirmesini sağlamak amacından uzak ve zarar vereni de mağdur eden bir işlem olduğu da açıktır.
Davacının yaşadığı ve aracın kullanıldığı ülkedeki onarım bedelinin talep edilebileceği mahkemenin takdirindedir.
5-Temerrüt Ve Faiz Talebi Yönünden
5.1. Müvekkil şirket ile davacı arasında ticari bir ilişki bulunmadığı gibi olay KTK 85. maddesi kapsamına işletenin sorumluluğun Trafik Sigortası Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası kapsamında sorumluluğuna ilişkin olup, sigortalının davacılara yönelik haksız fiilinden doğan iş bu davada ancak yasal faiz talep edilebilecektir.
Dava konusu olay haksız fiil iddiasına dayalı bedensel zararın tazminine ilişkin olup; gerek TBK gerekse de KTK’da yer alan Halefiyet kuralı gereği, avans faizine ilişkin talebin reddi gerekmektedir.
Nitekim bu husus Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2010/231 E.,2010/4544 K. sayılı ve 13.05.2010 tarihli kararında;
‘Davalı … şirketinin diğer temyiz itirazına gelince; olayın haksız fiilden kaynaklanmasına, taraflara ait araçların hususi otomobil olmasına göre davalı şirketin yasal faizle sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde ticari faize hükmedilmesi de doğru değildir.‘ şeklinde, yine 17. Hukuk Dairesi’nin 2009/9896 E., 2010/4411 K. sayılı ve 10.05.2010 tarihli kararında;
‘Somut olayda, hasar veren araç hususi olup, maliki tacir olmadığından, davalı … yönünden de tazminata yasal faiz uygulanması gerekirken, avans faizine hükmedilmesi doğru değil, bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.” şeklinde ifade edilmek suretiyle son derece açık ve tartışmaya mahal vermeyecek bir şekilde belirtilmiştir.
Almanya plakalı bir araç için 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi gereğince Devlet Bankalarının Euro için bir yıl vadeli mevduata ödediği en yüksek faiz oranı talep edilebileceği mahkemenin takdirindedir” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; davalının ZMSS sigortacısı olduğu … plakalı araç ile gerçekleşen 16/08/2017 tarihli trafik kazasında davacıya ait … plakalı aracın maddi hasara ve değer kaybına uğradığı iddiası ile … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasında başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptali isteminden ibarettir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; davacı şirketin Almanya’da mukim yabancı bir şirket olduğu, ülkemiz ile Almanya arasında teminat muafiyeti hususunda anlaşma bulunduğundan davalı yanın teminata ilişkin itirazının yerinde olmadığı, mahkememizce görevlendirilen alanında uzman bilirkişilerce hazırlanan ayrıntılı ve gerekçeli olmakla hükme esas alınan raporda tespit edildiği üzere; dava dışı sürücü … …’nun … plakalı araç ile seyir halinde iken kontrolsüzce şerit değiştirmesi sonucu davacıya ait … plakalı araca çarpmasında kazada %100 oranında ve tam kusurlu olduğu, bu nedenle davacıya ait araçta oluşan hasar ve değer kaybının davalının teminat limiti dahilinde karşılanmasının gerektiği, her ne kadar davalı … tarafından aracın Türkiye’de onarımının 1.723,92 TL’ye mal olacağı tespit edilmiş ise de, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca Almanya’da yerleşik davacının aracının kendi ülkesinde onarılmasını talep hakkına sahip olduğu, Türkiye’de onarımı kabul etme konusunda zorlanamayacağı, kendi ülkesinde onarımı seçmesi halinde yurt dışındaki gerçek tamir bedelinin belirlenerek Türk Lirası karşılığının tazmin edileceği, bu kapsamda aracın hasarı ile değer kaybına ilişkin olarak Almanya’da düzenlenen 22/09/2017 tarihli raporun bilirkişilerce kadri maruf bulunduğu, araçtaki hasarın 11.791,00 Euro olduğu, genel şartlar ekindeki tabloya göre yapılan hesaplamada değer kaybı 4.950 Euro olarak hesaplanmış olmakla davacı yanca 2.500 Euro talep edildiğinden talebin esas alınacağı, davacının toplam zararı 14.291,00 Euro ise de davalının ZMSS poliçesindeki teminat limiti aşılamayacağından 33.000 TL’ye tekabül eden miktarda Euro’nun davacı yanca talep edilebileceği, her ne kadar bilirkişilerce kaza tarihi itibarıyla kur değerlemesi yapılmış ise de, eldeki davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle takip tarihi itibarıyla kurun hesaplanması gerekmekle, 25/06/2019 takip tarihide 1 Euro’nun = 6,5625 TL olduğu, 33.000 TL’nin 5.028,57 Euro’ya tekabül ettiği, davacı yanca takip tutarının tamamı için 33.000 TL’nin harca esas değer olarak gösterildiği beyan edildiğinden 5.028,57 Euro içerisinde asıl alacak ve işlemiş faizin bulunduğu, bilirkişilerce kabul edilen 7.953,91 Euro asıl alacak + 168,67 Euro işlemiş faiz = toplam 8.122,58 Euro’nun, toplam 5.028,57 Euro’ya oranlanmasında 4.924,15 Euro asıl alacak + 104,42 Euro işlemiş faiz sonucu davalının teminat limiti dahilinde ortaya çıkmakla, davanın toplam 5.028,57 Euro üzerinden kabulüne, davaya konu meblağ bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilebilir nitelikte olup likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
İstanbul 30. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 4.924,15 Euro asıl alacak, 104,42 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.028,57 Euro karşılığı 33.000 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 4.924,15 Euro’ya takip tarihinden itibaren yıllık %3,50 oranını geçmemek üzere 3095 sayılı yasanın 4a maddesi gereğince değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 2.254,23 TL karar harcından 398,56 TL peşin harcın mahsubu ile 1.855,67 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 398,56 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 442,96 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.950 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.606,40 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s posta masrafları) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza