Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/634 E. 2021/424 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/634 Esas
KARAR NO : 2021/424

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından kredi borçlusu davalı … Ticaret Ltd. Şti. lehine ve diğer davalılar … ile …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları genel kredi sözleşmelerine istinaden açılan ve kullandırılan kredi hesabının 30/05/2019 tarihinde kat edildiğini, davalı borçlulara … 16. Noterliğinin… tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, gönderilen hesap kat ihtarnamesine rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine bu defa … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı borçlular aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibine geçildiğini, davalı borçlular borcun tamamına itiraz ettiğinden arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk toplantısına davalı …Tic. Ltd. Şti. vekilinin katıldığını, davalılar …ve …’in katılmadığını, katılan tarafların burada da anlaşmaması ve anlaşamama son tutanağının düzenlenmesi üzerine itirazın iptali davasının açılması zorunluluğunun doğduğunu, davalı borçlular tarafından imzalanan kredi sözleşmelerinin ilgili maddesinde müvekkili banka ile çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda banka defter ve belgelerindeki kayıtların kesin delil olacağının kabul edildiğini, itiraza konu alacağın miktarı ve varlığının tespiti bakımından müvekkili bankanın defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiğinde alacağın varlığının doğrulanacağını beyanla haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlular haksız olarak takibe itiraz etmiş olduklarından yasa gereği %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetlerine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede ikame edildiğini, dava konusu bakımından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin kendi adına işlettiği bir ticari işletmesi olmadığından ve kefalet sözleşmesinin de müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili bir iş olmadığı sabit olduğundan HMK m. 2/1 gereğince asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, davalılardan hiçbirinin adresinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetki çevresinde olmadığını, davacı bankanın adresinin de İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetki alanında olmadığını, bu nedenle Mahkememizin yetkisiz olduğunu, asıl borçlu bakımından borcun ödenip ödenmediğinin, alacağın muaccel hale gelip gelmediğinin, alacak muaccel olduysa da ne kadarının muaccel hale geldiğinin araştırılması gerektiğini, müvekkilinin kefil olduğu genel kredi sözleşmesinden doğan tüm borcun ödendiğini, asıl borçlu şirket ile davacı / alacaklı banka arasında başka kredi sözleşmesi imzalanmış olup müvekkilinin imzalamadığı veya kefil müvekkilinin gıyabında yapılandırılan sözleşme nedeniyle sorumlu tutulamayacağını, hesap kat ihtarının usulüne uygun bir şekilde müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin usulüne uygun bir şekilde temerrüde düşürülmediğini, müvekkili açısından borcun muaccel hale gelmediğini, müvekkilinin teminat mektubu ve çek yaprakları bedelleri nedeniyle depo edilmesi gerektiği ileri sürülen gayri nakdi alacaklardan sorumlu olmadığını, davacı / alacaklının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiğini beyanla davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede ikame edilmiş olması nedeniyle usulden reddine, aksi halde esastan reddine, haksız ve kötü niyetli olan davacının alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … Limited Şirketi usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, .. 22. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı banka tarafından, davalılar aleyhine 364.418,63 TL asıl alacak, 2.096,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 366.515,29 TL nakdi alacağın tahsili ile 2.030 TL gayrinakdi alacağın depo edilmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı …’a 20/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalılara çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, davalıların 20/06/2019 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz ettikleri, takibin durduğu, davacı tarafından arabuluculuk kurumuna başvurulduğu, arabulucu tarafından, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığına dair 26/07/2019 tarihli son tutanağın düzenlendiği ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi, ödeme belgeleri, kat ihtarnamesi ile davacı banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere bankacı bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı banka ile davalı …Limited Şirketi arasında 17/07/2017 tarihli ve 600.000 TL limitli, 15/05/2018 tarihli ve 1.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmelerinin imzalandığını, diğer davalıların sözleşmelerde müşterek müteselsil kefil olduklarını, davalı asıl borçlu şirkete 2 adet taksitli ticari kredi ile çek kredisi kullandırıldığını, davacının yapılandırılan kredi taksitlerinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle hesapları kat ederek davalılara 30/05/2019 tarihli kat ihtarnamesini gönderdiğini, ihtarnamenin davalı asıl borçlu şirkete tebliğ edilemeden 01/06/2019 tarihinde iade edildiğini, davalı …’a 01/06/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı …’e çıkarılan tebligatın 03/06/2019 tarihinde iade edildiğini, davalı şirket ile … yönünden temerrüdün 04/06/2019 tarihinde gerçekleştiğini, davalı …’in temerrüt tarihinin takip tarihi olarak kabul edildiğini, kat tarihi itibariyle davacı bankanın 55.048,87 EURO alacağının bulunduğunu, davacı bankanın TCMB’ye en yüksek kredi faizini %60 olarak bildirdiğini, sözleşmelerin 2.7.1 ve 2.7.2. maddesi uyarınca %90 oranında temerrüt faizi talep edebileceğini ancak icra takibinde %30 oranında temerrüt faizi talep ettiğini, davacı bankanın fiili olarak uyguladığı akdi faizin %20 olması sebebiyle, bunun %50 fazlası olan %30 oranında temerrüt faizinin talep edilebilir olduğunu, bedelinin depo edilmesi talep edilen çek yönünden Mahkemece ödeme yasağı kararı verildiğini, bu nedenle davacının çek depo talebinde bulunamayacağını, takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılar asıl borçlu … Şirketi ile …’dan 364.418,63 TL asıl alacak, 2.125,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 366.544,41 TL; davalı …’den ise 364.418,63 TL asıl alacak ve 1.417,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 365.835,81 TL alacaklı olduğunu tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu … Limited Şirketi arasında 17/07/2017 tarihli ve 600.000 TL limitli, 15/05/2018 tarihli ve 1.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, diğer davalıların sözleşmelerde müşterek müteselsil kefil oldukları, kefaletin davalıların kefalet limitini, kefaletlerin tarihini, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını belirtir ifadeyi içermesi sebebiyle şeklen geçerli olduğu, ayrıca sözleşme tarihi itibariyle davalıların şirketin ortağı oldukları anlaşılmakla TBK’nın 584/3. maddesi uyarınca kefaletin geçerliliği için eş rızasının aranmayacağı, davacı banka tarafından kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle hesaplar kat edilerek davalılara … 16. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamenin davalı …Limited Şirketi’ne tebliğ edilemediği ancak tebliğ çıkarılan adresin davalının sözleşmede yer alan adresi olması sebebiyle İİK’nın 68/b maddesi uyarınca tebliğin 01/06/2019 tarihinde yapılmış sayılacağı, ihtarnamenin davalı …’a 01/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu iki davalı yönünden ihtarname ile verilen 1 günlük süre sonuna göre temerrüdün 04/06/2019 tarihinde gerçekleştiği, davalı …’e gönderilen kat ihtarnamesinin tebliğ edilememesi nedeniyle bu davalı yönünden temerrüdün TTK’nın 7. maddesi uyarınca takip tarihinde gerçekleşmiş olduğu, buna göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı asıl borçlu şirket ile davalı …’dan 364.418,63 TL asıl alacak, 2.125,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 366.544,41 TL; davalı …’den ise 364.418,63 TL asıl alacak ve 1.417,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 365.835,81 TL nakdi alacağının bulunduğu, takipte talep edilen temerrüt faizi oranına yapılan itirazın, talep edilen faiz oranının Yargıtay içtihatları ile kabul edildiği üzere davacının fiili olarak uyguladığı akdi faizin %50 fazlası olmakla haksız olduğu anlaşıldığından davalılar … Limited Şirketi ve …’a yönelik nakdi alacak talebi yönünden davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin talep edilen miktarlar ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek %30 temerrüt faizi ile devamına, davalı …’e yönelik nakdi alacak talebinin kısmen kabulüne, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek %30 oranında temerrüt faizi ile devamına, gayrinakdi alacak talebi yönünden ise çekle ilgili ödeme yasağı kararı olması nedeniyle talebin haksız olduğu anlaşılmakla reddine, hüküm altına alınan alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazlarında haksız olduklarının anlaşılması karşısında İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne, davalılar … Ltd. Şti. ile …’ın … 22. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına itirazlarının nakdi alacak yönünden iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile asıl alacak 364.418,63 TL ve işlemiş faiz 2.096,66 TL olmak üzere toplam 366.515,29 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek oranında faizi ile devamına,
2-Davalı …’in … 22. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına itirazlarının nakdi asıl alacak 364.418,63 TL ve işlemiş faiz 1.417,18 TL yönünden iptali takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile toplam 365.835,81 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek oranında faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacının gayri nakdi alacak depo talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan 366.515,29 TL alacak üzerinden hesaplanan 73.303,05 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar ve ilam harcı 25.036,65 TL’den peşin alınan 6.259,17 TL harcın mahsubu ile kalan 18.777,48 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 198,50 TL posta ve tebligat masrafı, 2.400 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.598,50 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.572,51 TL ile 6.303,57 TL ilk harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 34.106,07 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 2.709,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17/06/2021

Başkan
¸
Üye
¸
Üye
¸
Katip
¸