Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/630 E. 2022/555 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/630 Esas
KARAR NO : 2022/555
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücünün 18.07.2019 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı araçla seyir halinde iken, davacı müvekkilinin işleteni ve sürücüsü bulunduğu … Almanya plakalı araca sağ ön kısmından çarpmış olduğunu, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın trafik sigortacısı olduğunu, yapılan ekspertiz sonucunda … plakalı araçta toplam 40.000,00 TL tutarında hasar tespit edildiğini ve aracın 2. el piyasa değeri göz önüne alınarak aracın PERT olduğuna karar verildiğini, mevcut hali ile yurt dışına çıkması mümkün olmayan aracın Kayseri Gümrük Müdürlüğü’ne teslim edilmiş olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan hasar başvurusu üzerine, müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedeline mahsuben 06.11.2019 tarihinde 7.979,94 TL ödeme yapılmış olduğunu, ancak bu miktarın zararı karşılamaktarı uzak olduğunu, bu nedenle bakiye kısmın tahsilini teminen iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını iddia etmiş ve sonuç olarak, davacı müvekkilinin aracında meydana geleri 40.000,00 TL tutarındaki hasar bedelinden, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen tutar düşüldükten sonra kalan 32.020,06 TL’nin veya mahkemece yaptırılacak inceleme sonucunda belirtilenden daha az bir miktara tekabül ettiği saptandığı takdirde, hasarlı aracın kayıtlı bulunduğu Almanya ülkesinde geçerli 2. El piyasa değerine göre hesaplanacak bakiye kısmın, yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta Vekili cevap dilekçesinde özetle; zorunlu mali mesuliyet poliçelerinde asıl amacın zarar görenin uğramış bulunduğu gerçek zararın giderilmesi olduğunu, kusur konusunda herhangi bir tespitin yer almadığı ve davalı sigortalının kusurlu olduğuna dair açık ve net bulguya rastlanılmadığını, sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu tutulabileceğini, davacıya ait aracın hasar bedelinin aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa değerine göre tamirinin ekonomik olup olmadığının, aracın PERT olduğu sonucuna varılır ise, aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsup edilerek gerçek zarar miktarının belirlenmesi gerektiğini, bu nedenle, haksız ve dayanaksız olarak sebepsiz zenginleşmeye yol açacak biçimde, gerçek zarar miktarını ve sigorta limitini aşan taleplerinin, müvekkil sigorta şirketi yönünden reddi gerektiğini gerek poliçe ve genel şartlarina ve gerekse usul ve Yasaya aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; meydana gelen kaza sonucu araçta oluşan hasar bedelinin tahsiline dayalı maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak kusur ve hasar hususlarında bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan Bilirkişiler … tarafından hazırlanan raporda;
“..
… plakalı aracın davacı malik ve sürücüsü … ‘un oranında kusurlu olduğu,
Davalı sigorta şirketinde sigortalı … plakalı aracın davalı sürücüsü … … …’ın % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu,
Kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği,
Davacının talep edebileceği bakiye gerçek zarar miktarının 10.962,36 TL olduğu,
Davalı … A.Ş.’nin, davacıya ödemiş olduğu 7.979,94 TL’nin tenzili ile bakiye 10.962,36 TL’nin ödenmesinden sorumlu bulunduğu ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların itirazları üzerine ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan Bilirkişiler … tarafından hazırlanan ek raporda;

..
1. Davalı sigorta şirketi vekili tarafından yapılan itirazda, bilirkişilerce kusur tespitinde
hataya düşüldüğünü, kusur oranının ancak Adli Tıp Trafik İhtisas Kurulunca yapılacak olan
inceleme sonucu açıklık ve netlik kazanabileceğini, hasara ilişkin yapılan hesaplamada, yedek
parça ve işçilik bedellerinin iskonto oranları ve sovtaj bedeli hesaba katılmaksızın yapılan
değerlendirmenin Yasaya ve usule uygun olmadığı, piyasa değerlerinin çok üzerinde fahiş
fiyatlarda tespitte bulunulduğu ileri sürülmüştür.
2. Tarafımızdan verilen kök raporda dosya içindeki mevcut deliller değerlendirilerek sağ
şeritten sola doğrultu değiştiren davalının sol şeritteki davacı aracının sağ yan tarafına çarpması
ile meydana gelen olayda davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğu belirtilmiştir. Kazanın oluş
şekli ile ilgili yeni delil bulunmadığından verilen raporda belirtilen kusur oranında her hangi bir
değişiklik söz konusu değildir.
Davalı vekilinin hasar ile ilgili sovtaj değeri, yedek parça iskonto değeri gibi itirazları söz
konusu olaydaki hasar tespitinde etken değildir. Zira aracın tamamen hurda sayılarak gümrüğe
terk edilmiş olması nedeni ile davacının zararı olay tarihindeki aracın değeri kadardır. ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda;
18.07.2019 tarihinde davalı sürücünün kullandığı ve davalı sigortanın da ZMMS ile sigortacı olduğu aracın karıştığı kaza nedeniyle davacıya ait yabancı plakalı araçta hasar meydana geldiği ve aracın Kayseri’de gümrüğe teslim edildiği, mahkememizce alınan kök bilirkişi raporunda davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğunun ve kısmi ödeme sonrası kalan davacı zararının 10.962,36 TL olacağının belirlendiği, davacıya ait araç yabancı plakalı olup, aracın olay tarihinden önceki haliyle yabancı ülkedeki değeri ile Türkiye’de onarılması halinde yapılacak onarım giderinden hangisi az ise davacının gerçek zararının o olacağı ve araç gümrüğe terk edildiğinden sovtaj değerinin tazminattan mahsup edilemeyeceği (Emsal Karar İstanbul BAM 8. H.D. 2018/3353 esas ve 2020/3919 karar) bu kriterlere göre bilirkişi raporunda belirlendiği üzere 18.942,30 TL araç 2. El değerinin eksper raporu ile belirlenen tamir masraflarından daha az olduğu, bu nedenle davacı zararının 18.942,30 TL olacağı, davalı sigorta şirketince yapılan kısmi ödeme düşüldüğünde davalıların sorumlu olduğu davacı zararının 10.962,36 TL kaldığı, davalı taraf kusur yönünden rapora itiraz etmiş ise de yeniden incelemeyi ve yapılan değerlendirmeyi değiştirecek yeni veya incelenmeyen bir delilin söz konusu olmadığı, yine davacı taraf bilirkişi raporlarının alınmasından sonra yabancı para üzerinden veya fiili ödeme tarihindeki kurun esas alınarak ve 3095 sayılı yasa uyarınca faiz uygulanarak hüküm kurulmasını talep etmiş ise de dava dilekçesinde alacağın yabancı para olduğundan bahsedilmediği ve yabancı para alacağı şeklinde bir talebin olmadığı, sonuç ve istem kısmında”…40.000,00 TL tutarındaki hasar bedelinden, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen tutar düşüldükten sonra kalan 32.020,06 TL’nin veya sayın mahkeme tarafından yaptırılacak inceleme sonucunda belirtilenden daha az bir miktara tekabül ettiği saptandığı takdirde, hasarlı aracın, kayıtlı bulunduğu Almanya ülkesinde geçerli ikinci el piyasa değerine göre hesaplanacak bakiye kısmın, yasal faizi ile birlikte…” talep edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüyle ; 10.962,36 TL hasar bedelinin davalı şahıs yönünden haksız eylemin meydana geldiği kaza tarihinden, davalı sigorta yönünden ise başvuru sonrası kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
10.962,36 TL hasar bedelinin, davalı … … … yönünden kaza tarihi olan 18/07/2019 tarihinden , davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 748,84 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 546,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 202,01 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 3.544,2 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.213,53 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı… SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ’ne ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 546,83 TL peşin harç ve 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere 591,23 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
9- Devletçe karşılanan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre hesaplanan 451,97 TL ‘sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, bakiye 868,03 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır