Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/622 E. 2023/314 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:… Esas
KARAR NO:2023/314

DAVA:Alacak (Hava Taşımacılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/11/2019

BİRLEŞEN DAVA BİLGİLERİ
… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
… Karar sayılı dosyası

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:30/06/2020
KARAR TARİHİ:20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hava Taşımacılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Sitesinde uzun yıllardan beri müşterilerine hizmet vermekte olup bilumum orman ve yapı ürünlerinin üretim, ithalat ve ihracatını gerçekleştirdiğini, 7 kıtadaki Rusya Federasyonu’na ait temsilciliklerine ürünlerini başarıyla naklettirip montajını gerçekleştiren müvekkilinin ilk defa davalılar vasıtasıyla yapmaya çalıştığı ihracat işleminde büyük bir sıkıntı yaşadığını, … şehrindeki Rusya Konsolosluğuna ivedilikle gönderilmesi gereken 8640 kilogram ağırlığındaki malzemeler için … Nakliyat ve Ticaret A.Ş ile 01.11.2017 tarihinde … Havalimanı’ ndan gönderilmek üzere anlaşan müvekkiline ürünlerin iki gün içerisinde …’a ulaştırılacağının söylendiğini, … Nakliyat ve Ticaret A.Ş nin ürünleri göndermek üzere Azerbaycan Cumhuriyeti’ne bağlı … ile anlaştığını, müvekkilinin bu durumdan haberinin olmadığını, belirlenen tarihte … Havalimanı’ ndan yola çıkan malların Bakü’ye götürüldüğü ancak Bakü’den …’a geçişi için 40 günden fazla beklemek zorunda kalındığının bildirildiği, müvekkilinin zarara uğradığını, malların Türkiyeye geri gönderilmesini istediğini, geri gönderilen malların karayolu ile sorunsuz bir şekilde Bağdata ulaştırıldığını, gönderim tarihinden itibaren … şirketinin müvekkilini ve yüklenici firmaya malın …’a götürülememesi ile ilgili geçersiz bahaneler ürettiğini, … şirketinin malların diplomatik mal olması nedeniyle …’a giriş yapılamadığı yönündeki tamamen gerçek dışı gerekçesinin diğer davalı şirket tarafından çürütüldüğünü, taşınan malların diplomatik mal özelliği bulunmadığını, … şirketinin bu gerekçesinin müvekkilini tatmin etmemesinden dolayı bu sefer şirketin başka bir bahane ürettiğini, … Dışişleri Başkanlığından izin alınamaması nedeniyle malların sevkiyatının yapılamadığına ilişkin mail atıldığını, müvekkilinin … şirketi ile herhangi bir iş sözleşmesi olmadığını,8.495,00 TL ardiye, 2.540,00 TL forklif, 140,00 TL muayene ,455,00 TL mesai, 250,00 TL ordino, 10.325,00 TL sandık, 826,00 TL yurtiçi nakliye olmak üzere toplam 23.031,00 TL ve müvekkilince istenen 13.904. 00 USD (açılan icra takibi sırasında TL karşılığı : 72.547,26TL) navlun ücretinin tazmininin gerektiğini, bu nedenle Davalılardan … Grup şirketi havayolu navlun ücretini …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takiple talep edildiğini, müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararların büyük olduğunu beyanla 23.031,00 TL maddi , 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, müvekkilinin 1992 yılından itibaren, küresel lojistik ve uluslararası taşıma hizmetleri vermekte ve vermiş olduğu kaliteli ve güvenli hizmet anlayışıyla sektörün önde gelen firmaları arasında yer aldığını, davacı şirket ile müvekkili şirketin 01.11.2017 tarihinde, diğer davalı … ile taşıması gerçekleştirilecek PVC camların, …’ den … şehrindeki Rus Konsolosluğu’ na taşınması hususunda anlaştıklarını, bahsi konusu taşımada müvekkili şirketin “Taşıma işleri komisyoncusu” sıfatı ile hareket ettiğini, taşıması gerçekleştirilen PVC camlar; diğer davalı …’ in tamamen kendi kusurundan kaynaklı olarak, Bakü’ den İran’ a taşınabilmesinde yetkili makamlardan gerekli uçuş izinlerini almamış olması sebebiyle teslim edilemediğini, müvekkilince diğer davalı … tarafından taşıma konusu malların uçuş izni alınamamasından mütevellit …’a gönderilmemesi nedeniyle malların iadesinin istendiğini ve davacı müşteri adına Varşova Konvansiyonundan kaynaklı zararların tazmini talebinde bulunulduğunu, ancak, diğer davalının bu talebi “Yerel otoritelerden kaynaklanan problemlerden dolayı aktarmanın yapılamamasından sorumlu olmayacaklarını” belirterek Varşova Konvansiyona tamamen aykırı bir şekilde claim/tazmin talebini reddettiklerini, Havayolu taşıyıcısı … tarafından, söz konusu taşıma için navlun bedeli karşılığı olarak müvekkili şirkete kesilen fatura bedelinin müvekkili tarafından ödenmek zorunda kaldığını, taşıması gerçekleştirilecek PVC camların, …’ den … şehrindeki Rus Konsolosluğu’ na taşınamaması hususunda müvekkili şirketin herhangi bir kusuru veya sorumluluğunun bulunmadığını, malların aktarmasının yapılamaması ve gerekli izinlerin alınamaması hususunda herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı şirket … Ürünleri ve San. ve Tic. A.Ş. nin taşıma konusu malların, havayolu ile teslim edilememesi üzerine, karayolu ile teslimini gerçekleştirdiğini, davacının herhangi bir zararının bulunmadığını, davalı müvekkilinin huzurdaki davada taraf sıfatına haiz olmaması sebebiyle müvekkili yönünden usulden reddine, aksi halde; müvekkilinin taşıma konusu malların teslim edilememesinde herhangi bir kusurunun olmaması sebebiyle müvekkili yönünden davanın esasta reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayın havayolu taşıma işleminden kaynaklandığını, davaya konu olayda 1929 tarihli Varşova Konvansiyonunun 26. maddesi gereğince bizzat davacı tarafından yerine getirilmesi gereken şikayet şartının yerine getirilmediğini, davacı – gönderen tarafından, asıl taşıyıcıya yöneltilmiş bir şikayet bulunmadığını, Varşova Konvansiyonunun 26. maddesi gereğince “şikayet şartının gerçekleşmemesi sebebiyle”, artık taşıyıcı aleyhine dava yoluna gidilemeyeceğini, bu nedenle, davanın bu önşart yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, Varşova Konvansiyonunun 16. maddesi ve Montreal Konvansiyonun 16. maddesi gereğince; gönderen, kargonun alıcıya teslim edilebilmesinden önce, gümrük, polis ve diğer kamu otoritelerinin gerekliliklerini yerine getirmek için gerekli olan bilgi ve belgelerin sağlanması gerektiğini, taşınma için diplomatik izin gerekmesi halinde, bu izinlerinin gerekliliğini taşıyıcıya bildirmek ve izinleri sağlamak, göndercinin – davacının sorumluluğunda olduğunu , davacı – göndericinin, Varşova – Montreal Konvsansiyonları gereğince kendi yükümlülüğünde bulunan “kargonun diplomatik kargo olduğu konusunda bilgilendirme ve buna ilişkin belgeleri hava yük senedine ekleme” yükümlülüğünü yerine getirmediğini; davacı yanın, kendi yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklanan gecikmelere ve sair zararlarına ilişkin talepte bulunma hakkının olmadığını, davacının taşımaya konu ürünlerin / kargonun diplomatik kargo olduğu ve diplomatik izin alınmasının gerektiği konusunda taşıyıcıyı bilgilendirmediğini , havayolu taşımalarında; gönderenin izin ve formaliteler konusunda taşıyıcıyı bilgilendirme yükümlülüğünün bulunması gerekmekle birlikte, taşıyıcının bu bilgi ve belgelerin doğruluğunu veya yeterliliğini araştırma yükümlülüğünün olmadığını, davaya konu taşımanın gerçekleşmemesinde taşıyıcının kusuru bulunmadığını, taşımanın davacı – gönderenin tam ve asli kusuru sebebiyle gerçekleşmediğini, davacının … dışişleri bakanlığından malların geçişi ile ilgili problem olmadığına dair bir yazı almalarına rağmen yine de uçuşun gerçekleştirilemediği ve malların iade edilmediği iddiasına dair dosyada hiçbir delil olmadığını, davaya konu ürünlerde herhangi bir hasar yahut eksiklik bulunmadığını, davacının maddi tazminat taleplerinin tümünün reddi gerekmekle birlikte; dava dilekçesinde zarar kalemleri içerisinde belirtilen “sandık ücreti” talebinin ise her halde reddi gerektiğini, davacı yan tarafından, dava dilekçesinde belirtilen navlun ücretine ilişkin beyanlarda hukuki dayanaktan yoksun olduğunu , hava yolu taşımalarındaki hasar veya gecikmeler için manevi tazminat öngörülmemiş olup manevi tazminat talebinin her halde redi gerektiğini, davacı yanın, taleplerine 30.10.2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebi de hukuka aykırı olup reddi gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı … Ürünleri San. ve Tic. Ltd şirketinin, ihraç ettiği alüminyum pencere ve parçalarından oluşan yükünün İstanbul’dan … şehrinde bulunan Rus Konsolosluğu’na havayolu ile taşıtılması hizmeti için müvekkili şirket ile anlaştığını, söz konusu taşımaya ilişkin düzenlenen … no’lu hava taşıma senedi (“…”) tahtında … Havalimanı’ndan … Havaalanı’na taşıma işini bizzat gerçekleştiren tarafın taşıyıcı sıfatıyla … … Havayolları şirketi olduğunu, havayolu taşıyıcısı ile gönderen davalı şirket arasında davacı müvekkili şirketin “Havayolu Kargo Acentesi” sıfatına haiz olduğunu, bu bağlamda, … no’lu hava taşıma senedi (“…”) tahtında 01.11.2017 tarihli uçuş ile İstanbul … Havalimanı’ndan … Havalimanı’na gönderilmesi planlanan yükün, Bakü üzerinden yapılan aktarma sırasında durdurulduğunu ve tamamıyla müvekkili davacı şirketin kendi sorumluluğu ve organizasyon alanı dışında gerçekleşen sebeplerden kaynaklı olarak …’a taşınabilmesi için yetkili makamlardan gerekli izinlerin alınmamış olması sebebiyle … Havalimanı’na varamadığını, söz konusu yükün, daha sonra Havayolu taşıyıcısı şirket tarafından İstanbul’a geri taşınıp davalı şirkete teslim edildiğini, söz konusu taşıma için havayolu şirketi tarafından talep edilen navlun bedelinin, davalı yükün göndereni/taşıtanı olan … Ürünleri San. ve Tic. Ltd. şirketi tarafından ödenmemesi sonucu, haksız yere davacı müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalındığını, havayolu taşımacılığında, tüm havayolu şirketleri yaptıkları taşımaların navlun ücretlerini 15 günde bir… sistemine bildirerek, sistem üzerinden tahsilat yapmakta olduğunu, kısaca … olarak bilinen bu sisteme bildirilen taşıma ücreti alacaklarının zamanında ve eksiksiz olarak ödenmemesi halinde davacı müvekkili şirket gibi havayolu kargo acentelerinin veya taşıma komisyoncularının kargo acenteliği belgelerinin yani … belgelerinin derhal iptal edildiğini, söz konusu yükün havayolu ile İstanbul’dan …’a taşınması için gerekli olan izin ve belgelerin alınması ve uçuş için hazır edilmesi yükümlülüğünün, taşımanın tarafları olan hem malın ihracatçısı hem göndereni olan davalı şirket ile taşıma işini gerçekleştirmekle yükümlü dava dışı havayolu şirketinde bulunduğunu, buna rağmen davacı müvekkili şirketin bu konular hakkında hiçbir alakası ve kusuru olmadığı halde, işbu taşıma için havayolu şirketinin kesmiş olduğu navlun ücreti fatura karşılığını, … sistemi üzerinden hava kargo acentesi olarak faaliyetini sürdürebilmesi için gerekli olan … belgesinin iptal edilmemesi için 13.442,00 USD bedeli ödemek zorunda kaldığını, bu durum üzerine davacı müvekkili şirket tarafından, davalı şirketin, havayolu taşımasının göndereni ve taşıtanı olarak ödemesi zorunlu olan bedel ile ilgili olarak davalı tarafa … no’lu hava taşıma senedine konu olan taşıma için 13.904,00 USD bedelli fatura düzenlenip davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, …. İcra Dairesi’nde … Esas numaralı dosya ile icra takibi başlatıldığını, takibe davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, bunun yanı sıra davalı şirket tarafından, … no’lu hava taşıma senedi tahtında İstanbul-… havayolu taşımasına ilişkin olarak davacı müvekkili şirket ile taşımayı üstlenen havayolu şirketi aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde tazminat davası açıldığını, bu davanın … Esas sayılı dosya ile halen derdest olup taraflar arasında dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme duruşması aşamasında olduğunu ve görülmekte olan davada taraflar ve husumete konu olan olayın işbu dava ile aynı olması sebebiyle her iki dava arasında sıkı bir bağlantı bulunduğunu beyanla, davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra takibinin talep edilen miktar ve ticari avans faiz oranı üzerinden devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı borçluya yüklenmesine, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan … Esas sayılı dava dosyası ile işbu dava arasında sıkı bir bağlantı olması sebebiyle her iki davanın birleştirilmesine ve yargılamanın … Esas sayılı dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Birleşen davada davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, … Nakliyat tarafından ifa edilmeyen bir taşıma sözleşmesi bulunduğunu, taşınmak üzere gönderilen mal ulaştırılacak yere gönderilemeden iade edildiğini, bu sebeple müvekkili bakımından ödenmesi gereken bir borç söz konusu olmadığını, … Nakliyatın müvekkilinin hiçbir bilgisi olmaksızın eşya taşıma işini … …LTD. ŞTİ.’ye (… Kargo) verdiğini, … Kargonun ilgili malları yine müvekkilinin hiçbir bilgisi olmaksızın öncelikle Azerbeycan-Bakü’ye götürerek daha sonrasında çeşitli bahanelerle, malların diplomatik mal olduğu ve özel izin alınması gerektiği şeklinde, işi sürüncemede bırakmak suretiyle taşıma işini gerçekleştirmediğini, Müvekkilinin taşıma işinin gerçekleştirilmesi için tekrar masraflar yapmak suretiyle kara yolu ile taşımacılığıyla ilgili eşyaları …’a ulaştırabildiğini, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen ava kapsamında zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de Varşova Konvansiyonu’nun 29. Maddesi uyarınca “tazminat davası, hava aracının varış, yerine geldiği veya gelmesi gerektiği günden veya taşımanın durduğu tarihten itibaren iki yıllık süre içinde açılmazsa, tazminat talep hakkı düşer” hükmünü haiz olduğu, bu durumda taşıma anlaşmasının 01.11.2017 tarihinde yapıldığı, teslimin daha sonraki bir tarihte olması gerektiği, arabulucukta geçen süre ve birleşen davada icra takibinin zamanaşımını kesmesi ile birlikte her iki dava yönünden de zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davaların açılış tarihi itibarıyla zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Asıl dava ; taşıma işinin gereği gibi yapılmadığından bahisle uğranan zarar nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Birleşen dava ise yapılan taşıma işine karşılık ödenmeyen bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri ve icra dosyası celbedilerek bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan Bilirkişiler…ve … tarafından hazırlanan 05.10.2022 tarihli raporda özetle;” “… Ürünleri tarafından ibraz edilen yasal defterlerin usulüne uygun tutulduğu, kazıntı ve silintiye rastlanmadığı ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu,
Davalı … tarafından defter ve belgelerin ibraz edilmeyeceğinin belirtildiği,
Birleşen dava yönünden; Davalı/karşı davacı …’ın defterlerinde 09.03.2017 tarihinden bu yana tarafların çalışmakta oldukları, 36.461,90.-USD değerinde mal/hizmet satışı yapıldığı, 22.550,90.-USD tahsilat yapıldığı ve takip tarihi olan 07.02.2019 tarihinde … Ürünleri’nden 13.911.-USD alacaklı olduğu,
Davalılardan … Nakliyat akdi taşıyıcı, … havayolu firması fili taşıyıcı sıfatı ile taşıma sürecinde yer aldığı, davalıların sıfatlarnın dosya kapsamında olduğunun değerlendirildiği,
Ticari defterlerde asıl davacının sabit olan 23.031,00 TL zararının taşıma engelinin aşılması için yapılan masraflar olduğu ve bu masraflara davacının katlanması gerektiğinin değerlendirildiği, manevi tazminat talebi bakımından şartlarının yüce mahkemenin takdir ve değerlendirmesini gerektirdiği,
Davacının ticari defterlerinde alacak bakımından ise, mahrece taşıma için ayrıca taşıma faturası tanziminin somut olaya uymadığı, davalı-karşı davacının navlun riskini kendisinin taşıması gerektiği, bu nedenle, 13.908,00 USD bedelli düzenlenen 08.03.2018 tarihli ikinci bir faturanın davalının alacaklanmasına sebebiyet vermemesi gerektiği,
Bu durumda, asıl davada davacının taleplerinin, birleşen karşı davada karşı davacının taleplerinin yerinde olmadığı değerlendirmesinin yüce mahkemenin takdir ve değerlendirmesini gerektirdiği ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan Bilirkişiler…ve … tarafından hazırlanan 01.04.2023 tarihli ek raporda özetle;” Asıl dava davacısının katlandığı zararları davalı yana yansıtamayacağı,
Birleşen karşı dava davacısının da cari hesap bakiyesi adı altında talep ettiği ve Bakü aktarmalı taşımasında, Bakü’de çıkan taşıma engelinin aşılması için geri taşıma kaynaklı navlun talep edemeyeceği,
Taşımanın yükün diplomatik emtia olmasından dolayı da olsa …’ta değil; Azerbaycan’da taşımanın kamu otoritesi işlem ve eylemi sebebi işe durdurulmasından, davacının sorumlu tutulamayacağı gibi davalı … firmasının da sorumlu tutulamayacağı,
… firmasının karşı davasına konu zararının dava dili fiili taşıyıcının risk alanında kaldığı,
Davacı katlandığı masrafları davalılara yansıtamayacağı gibi, davalıların da kendilerine fatura edilen navlunu gerek … ödeme sistemi, gerekse nispi hava kargo taşıma organizasyonu gereği ödemiş olmasının, davacıdan bunu alabileceği anlamına gelmeyeceği ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Asıl dava kapsamında davacıya ait ürünlerin hava yolu ile taşınması için davalı … ile taşıma sözleşmesi yapıldığı, … Nakliyat’ın da fiili taşıyıcı olarak yükü diğer davalı aracılığı ile taşıdığı, bu nedenle davalıların iç ilişkileri davacı tarafı bağlamadığından oluşan bir zarar durumunda davacıya karşı müteselsilen sorumlu olacakları, taşınan malın alıcıya ulaştırılamadığı, davalı … vekili taşınan PVC camların, …’ den … şehrindeki Rus Konsolosluğu’ na taşınamamasında kusurları olmadığını, gerekli izinlerin davacı tarafça alınması gerektiğini, zira kendilerinin sadece komisyoncu olduğunu ve tarafları bir araya getirdiğini, davacının talimatları doğrultusunda taşımayı organize ettiklerini beyan etmiş ise de, aralarındaki sözleşme uyarınca davacıya karşı sorumlu olduğu, sadece işi organize ettiği kabul edilse dahi, organize edilen işin gereği gibi organize edilememesi nedeniyle eşyaların taşınamadığı, taşıma işi yaptıracak olan davacının taşıma yapılacak şey ve teslim edilecek ülkeye göre ne gibi evrakların gerektiğini bilemeyebileceği, taşıma işinin doğası gereği gerekli belgelerin taşıma işi yapan davalılarca kontrol edilmesi gerektiği ve eksik evrak olması halinde bunun davalılarca kontrol edilerek davacı ile kurulacak irtibat sonucu temininin sağlanması gerektiği, aktarma yapılacağı ve … Nakliyat dışında bir firmanın taşıma yapacağı hususunun taşımadan önce davacıya bildirildiğine dair bir delil bulunmadığı, davacı tanığının da bu doğrultuda beyanda bulunduğu, güzergah planını davalı tarafın yaptığı, yine taşınanın diplomatik kargo olduğu davalılarca iddia edilmiş ise de dosyada buna ilişkin bir belgeye rastlanmadığı, kaldı ki diplomatik kargo olsa dahi taşınması ve teslimine ilişkin esasların yine taşımayı yapacak olan davalı tarafça bilinmesi gerektiği, bu nedenle davacı tarafın davalılarca taşınan ve ulaştırılamayan kargosu nedeniyle uğradığı zararların davalılarca karşılanması gerektiği, bu zararın alınan bilirkişi raporları ile 23.031, TL olduğunun belirlendiği, birleşen dava kapsamında ise taşıma işini gereği gibi yapmayan davalının navlun bedeli talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla asıl davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, davacının yapılan ticarette zarar etmesi nedeniyle doğrudan kişilik haklarının zedelendiği kabul edilemeyeceğinden şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine ve birleşen dava ile şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin de reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN; DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
23.031, TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat isteminin REDDİNE,
2-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
Davanın REDDİNE,
3-Asıl davada; Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.573,25 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 905,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 667,61 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Asıl davada; davacı tarafça peşin olarak yatırılan 905,64 TL harç ile 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 950,04 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5- Asıl davada maddi tazminat yönünden; davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,
6-Asıl davada manevi tazminat yönünden; davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
7-Birleşen davada; davacı tarafça peşin yatırılan 1.040,15 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 860,25 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
8-Birleşen davada; davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13.143,74 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-Yargılama gideri yönünden her iki dava birlikte değerlendirildiğinde; asıl davada davacı … Şirketi tarafından yapılan 2.020 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 877,29 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile … .. Şirketine ödenmesine, kalan kısmın … Şirketi üzerinde bırakılmasına,
10-Yargılama gideri yönünden her iki dava birlikte değerlendirildiğinde; … NAKLİYAT Şirketi tarafından yapılan 1.818,5 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
12-Asıl davada; Devletçe karşılanan 1320 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre hesaplanan 573,28 TL ‘sinin davalılardan , bakiye 746,72 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
13-Birleşen davada; Devletçe karşılanan 1320 TL arabuluculuk ücretinin birleşen dava davacısından tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, huzurda bulunan tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır