Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/610 E. 2021/34 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/610 Esas
KARAR NO : 2021/34
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan küçük toplantı sözleşmesine dayalı müvekkilinin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazının iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın esasının organizasyona 10 kişinin fazladan katıldığı noktasında topandığını, bu nedenle davacının kendilerine fazladan 2.378,75 TL fatura düzenlendiğini, oysa davacının 10 kişinin organizasyona fazladan katıldığını ispat etmesi gerektiğini, ayrıca davacının talep etmiş olduğu ek bedelin sözleşmenin hangi maddesine dayanarak istendiğinin de izahının bulunmadığını, e-mail yazışmalarının da ikrar anlamına gelmesinin mümkün olmadığını, çünkü söz konusu maillerin şirket adına tasarruf yetkisi bulunmayan kimselerce gönderildiğini, bu nedenlerle davanın reddedilmesini, dava giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 2.513,92 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda;
“Tüm dava dosyası ve inceleme günü davacı tarafın sunduğu; ticari defter ve belgeleri ile muhasebe hesap ve kayıtlan üzerinde yapılan inceleme neticesinde:
Taraflar arasında 13.01.2019 tarihinde, saat 11,00-15,00 arasında, kahve molası adı altına, 55 kişilik, kişi başı 25,00.-EUR artı KDV bedelli toplam 1.375,00.-EUR artı KDV toplam 10.173,08.-TL bedelli,
1.Otopark ücretinin günlük; 25,00 TL, Vale ücretinin 35.00.-TL,
2.Davalı tarafından ödemenin 21 gün içerinde yapılacağı,
3.Gelen ekstra kişi olması durumunda ödemenin davalı tarafından 14.01.2019 tarihinde yapılacağının belirtildiği bir sözleşme akdedildiği,
Taraflar arasında yine tarafların şirket unvanlarının kullanıldığı e-mail uzantılı adreslerinden mail yazışmalarının olduğu, bu mail yazışmalarında: ekstradan 10 kişinin organizasyona katıldığının belirtildiği ve davacı tarafından aradaki farkın defalarca davalıdan talep edildiği,
Ayrıca sözleşmeye konu faturanın ekstradan gelen 10 kişinin de fark bedeli belirtilerek 12.519,05.-TL üzerinden düzenlendiği, ancak davalının bu faturaya 10.173,08.-TL ödeme yaptığı, farkın davacının ödeme emrinde talep ettiği 2.345,97.-TL olduğu,
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede borcun ifa edileceği günün taraflarca belirlendiği, yani belirli bir vadenin söz konusu olduğu, Sözleşmede “Gelen ekstra kişi olması durumunda ödemenin davalı tarafından 14.01.2019 tarihinde yapılacağının” belirtildiği bu durumda davalının temerrüde düştüğü, Ödeme emri tarihi: 30.05.2019 ödeme tarihi 14.01.2019 geciken gün: 137 gün davacı tarafından talep edilen faiz türü avans faizi oran: %19,5
2.345,97 x 137 gün x %19,5 /365 gün =171,70.-TL olarak hesaplanacağı, davacı tarafından 167,95.-TL talep edildiği,
Davacı taraf, 2019 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
11.02.2020 tarihli ön inceleme duruşma tutanağının 4. numaralı bendinde; taraflara defter ve belgelerinin 24.02.2020 tarih, saat 14:30 da incelemeye sunulması ihtarının yapıldığı, davalı vekilinin duruşmada hazır bulunduğu, ancak davalının inceleme günü ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediği,
Davacı taraf ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre ödeme emri tarihinde; davacının davalıdan, 2.345,97.-TL cari hesap alacağının olduğu,
Davalı tarafından … İcra Dairesi 2019/… Esas sayılı Ödeme emrine edilen itirazın 2.345,97.-TL asıl alacak, 167,95.-TL faiz üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu, sonucuna ulaşılmıştır.
Yedi sayfa üç nüshadan ibaret bilirkişi raporu; hukuki tavsif ve takdir yüce mahkemenize ait olmak üzere, saygıyla arz olunur.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Davacı tanığı … ‘ün mahkememizdeki ifadesinde; Ben davacı şirketin çalışanıyım. Davacı şirkete ait otelde süpervizor olarak çalışmaktayım. Düğün ve organizasyonların başında şef sıfatıyla bulunuyorum. Benim bir üstüm olan müdür de beni denetlemektedir. Tam tarihini bilmemekle birlikte geçen sene davalı şirket bizim otelimizde toplantı yapmıştır. Şu an net sayısını hatırlamamakla birlikte 10 kişinin fazladan katıldığını biliyorum. Ben toplantı başlamadan önce girenleri tek tek sayarım. Bizim için benim saydığım bu kişi sayısı geçerlidir. Ben tespit ettiğim sayıyı öncelikle toplantıyı düzenleyen şirketin yetkilisine bildiririm. Sonrasında da müdürüme sayıyı iletirim. Olay çok önce gerçekleştiğinden kişi sayısına ilişkin bilgi verdiğim davalı şirket yetkilisini hatırlamıyorum. Ayrıca hiçbir organizasyonda da kişi sayısına ilişkin yazılı bir belge düzenlenmez. Toplantıyı yapanlardan yetkili olan “kontakt” adlı kişiden kişi sayısına ilişkin okey alırız. O kişide toplantıda bulunduğundan bizim bildirdiğimiz sayıyı o da kontrol eder ve süreç bu şekilde işler dediği, gürülmüştür.
Davacı tanığı … ‘in mahkememizdeki ifadesinde; ben davacı şirkette banket müdürü olarak görev yapıyorum, toplantı, düğün organizasyonlarını ben yönetiyorum, tarih olarak bildiğim kadarıyla 3 Ocak 2019’da davalı şirket benim çalıştığım otelde toplantı organize etti, toplantıya katılacak kişi olarak garanti aldığımız sayı 55 idi, ancak bundan daha fazla kişi katıldığını hatırlıyorum, toplantı pazar günüydü hafta içleri genelde yoğunluk olduğundan o toplantıyla görevli garsonun beyanı üzerine toplantıya katılan kişi sayısını ben de satış departmanına iletirim, o gün hafta sonu olduğundan yoğunluk çok yoktu, bu nedenle aklımızda daha iyi kaldı, hatırladığım kadarıyla 10-12 kişi kadar fazla katılım olmuştu, toplantı salonunun kapısında bekleyen, aynı zamanda büfenin yanında bulunup gelenlere ikramlarda bulunan arkadaşlarımız aynı zamanda kişi sayısını da tespit edip bana bildirmekteydi, sunumlar başlayınca görevli arkadaşımız herkes oturduktan sonra kişi sayısını tespit edip bana haber verirdi, sunum başladıktan sonrada girenleri yine sayardı, arkadaşımız ilk başta sayının garantinin üzerinde olduğunu söylerdi, sonradan da kesin bir sayıyı tespit eder o sayıyı verirdi, çünkü ikramlar kişi sayısına göre hazırlandığında bu bilgi önemliydi, her toplantı salonu kapısında bir kişi görevli olurdu, vale ve otopark ücretine ilişkin kısım benim departmanım dışında olduğundan o detaylara hakim değilim. Toplantının yapıldığı tarihi 3 Ocak 2019 olarak hatırlamakla birlikte o gün ben de oteldeydim, otelde birden fazla salon olduğundan ben kendi bölümümde bütün salonlarla ilgili bilgiyi her salon başında bulunan kişiden almaktayım, davalı şirketin toplantının yapıldığı gün tek bir toplantı vardı, ben salonun kapısında değildim ancak oradaki görevli diğer tanık toplantı salonunun kapısındaydı, toplantı sonrasında kişi sayısı ile ilgili mütabakat yapılıp yapılmadığını o günün özelinde bilmiyorum, dediği görülmüştür.
Dava; taraflar arasında imzalanan Küçük Toplantı Sözleşmesi uyarınca davacıya ait otelde 13/01/2019 tarihinde yapılan etkinliğe fazla katılımcı geldiğinden bahisle fazla katılımcı bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı yanın takibe vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirket vekilinin ticari defterlerin ibrazı için oluşturulan ihtarlı ara kararın verildiği celsede hazır bulunmasına rağmen davalı şirketin ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, davacı tarafın alacak talebine konu dönem itibari ile 2019 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda, taraflar arasındaki sözleşme ile 13/01/2019 tarihinde yapılacak 55 kişilik organizasyon bedelinin 1.375 Euro + KDV olarak kararlaştırıldığı, 55 kişilik organizasyon bedeli olan 10.173,075 TL’nin ödendiğine dair taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamakla birlikte etkinliğe fazladan 10 kişinin geldiğinden bahisle ödenmeyen fatura alacağının tahsili için eldeki takibin başlatıldığı, davacı yanın ticari defter ve belgelerine göre davalıdan 2.345,97 TL alacaklı olduğu, dava konusu meblağ tanıkla ispat yasağı kapsamında bulunmadığından davacı yanın fazladan 10 kişiye hizmet verildiği iddiasının tanık beyanları ile ispatının mümkün olduğu, davacı tanıkları toplantıya garanti edilen sayıdan 10 kişi fazlasının geldiğini hatırladıklarını beyan etmekle, tanık beyanlarının birbiri ile çelişmediği, ifadelerinin benzer seyirde olduğu, nitekim davacı ve davalı şirket mail uzantılı adreslerden yapılan yazışmalarda … com adresinden davacı yana ödemenin yapılacağına ilişkin beyanda bulunulduğu, böylece toplantıya fazla kişi katıldığının davalı yanın da bilgisi dahilinde olduğu ve bu hususun hükme esas alınan tanık beyanları ile ispatlandığı, tanıkların davacı şirket çalışanı olmalarının beyanlarının hükme esas alınmasına engel teşkil etmediği, davacı yanca verilen hizmetin karşılığı olup davalı yanca ödenmeyen bedele ilişkin takibe yapılan itirazın haksız olduğu, takip ve davaya işlemiş faiz de konu edilmekle, taraflar arasındaki sözleşmeye göre gelen ekstra kişi olması durumunda ödemenin 14/01/2019 tarihinde yapılacağı kararlaştırıldığından davalı yanın temerrüde bu tarihten itibaren düştüğü, takipte talep edilen işlemiş faizin temerrüt tarihine göre hesaplama yapıldığında yerinde olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile itirazın iptaline, alacak davalı yanca da belirlenebilir yani likit olduğundan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 2.345,97 TL asıl alacak 167,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.513,92 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 2.345,97 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranındaki 502,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 171,73 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 44,40 TL’nin mahsubu ile 127,33 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 88,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.513,92 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 650,00 TL bilirkişi ücreti, 98,50 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 748,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır