Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/596 E. 2020/414 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/596 Esas
KARAR NO : 2020/414
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2017
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, oto kiralama işleri yapan davalı yandan 07/06/2014 tarihinde … marka … plakalı aracı kiralamak üzere anlaştığını, bu hususta davacı müvekkilinin 07/06/2014 tarihli alt tarafında sözleşmeye bitişik olarak bir adet senedi de barındıran araç kiralama sözleşmesini ve parçası olan senedi boş bir şekilde imzaladığını, davacı müvekkilinin tüm kiralama bedelini ödemiş olmasına rağmen davalı yan tarafından müvekkili aleyhine imzalı ve boş olarak kendisine verilen senedi davacı müvekkilinin rızası dışında ve gerçek dışı bir şekilde doldurarak 27/10/2014 taihinde ….İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyasına konu ettiğini, bu icra takip dosyası ile müvekkilinin çalışmakta olduğu işyerine maaş haczi ve diğer malvarlıklarına hacizler konulduğunu, davacı müvekkilinin davalı yana herhangi bir borcunun olmadığını, davalının haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacı müvekkilinin kiralamış olduğu aracın kiralama bedeli karşılığı olarak toplam 5.650 TL kira bedelini 2014 yılı Eylül ayına kadar taksitler halinde davalıya ödediğini, bu hususa ilişkin … A.Ş.’ye ait 7 adet dekontu ekte sunduğunu, öncelikle müvekkilinin icra baskısı ile ödeme yapmak zorunda kalmaması ve zarara uğramaması için icra takibi hakkında tedbir niteliğinde, mümkün olmadığı takdirde teminatsız olmak üzere, mahkemece uygun görülmediği takdirde teminat karşılığında işbu takibin durdurulması ve dosyaya yatacak paraların alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin davaya konu icra takibinde davalı yana borçlu olmadığının tespitine, takibe konu senedin gerçek dışı doldurulmuş olması sebebiyle takibin müvekkili yönünden iptaline, kötüniyetli davalının takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’nu oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin takip alacaklısı-davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasındaki ilişkinin araç kiralama sözleşmesinden kaynaklı olduğunu, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, yetkili mercinin de İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, dava konusu senedin teminat senedi olduğu yönündeki davacı beyanlarının hukuki gerekçeden yoksun olduğunu, davacının müvekkiline borcu olmadığına dair açılan iş bu davanın davcı tarafından söz konusu iddialarının yazılı deliller ile ispat edilemediğini, dava konusu senedin daha sonradan doldurulduğu ve taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisinin bulunmadığı yönündeki itirazlarının da hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının göreve ve yetkiye karşı itirazının yerinde olmadığını, kiralama süresine ilişkin kira bedellerinin eksiksiz olarak ödendiği hususunun taraflar arasında çekişmeli bir husus olmadığını, senet üzerinde yazı incelemesi yapılırsa müvekkilinin el yazısı ürünü olmadığının ortaya çıkacağını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış, 2017/… Esasına kaydı yapılmış, yapılan yargılaması sırasında görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi olmuş ve 2019/596 Esasına kaydı yapılmıştır.
Dava; araç kiralama sözleşmesi kapsamında düzenlenen senet yönünden davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mülga 1086 sayılı HMUK.’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında oto kiralama sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalı tarafa verilen boş senedin kira bedelleri ödendiği halde anlaşmaya aykırı doldurularak takibe konulduğundan bahisle davacı yanca icra takibi ve bu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığının kabulü gerekir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’ nın 2015/7672 Esas ve 2016/900 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Açıklanan hususlarla, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
4-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza