Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/581 E. 2019/928 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/581
KARAR NO : 2019/928

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 31/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, “… Caddesi, Bahçeşehir, Başakşehir” adresindeki taşınmazın maliki olduğunu, söz konusu taşınmaz… Merkezi unvanı altında aktif olarak faaliyet gösteren bir alışveriş merkezi olduğunu, 10 Şubat 2016 tarihinde taraflar arasında akdedilen sözleşme ile söz konusu AVM’nin işletme hakları davalılardan … Ltd. Şti.’ye bırakılmış sözleşmenin sona ermesi ile birlikte AVM üzerindeki her türlü haklar taraflar arasında imza altına alınan 22 Mart 2019 tarihli tutanak ile tekrar müvekkil şirkete devir edildiğini, devre rağmen yükümlülüğü olduğu halde AVM’de yer alan kiracılarla akdedilmiş kira sözleşmeleri, ödemeleri gösterir belgeler müvekkile teslim edilmediğini, kira sözleşmelerinin müvekkile teslim edilmemiş olması nedeni ile bir kısım kiracılarla ihtilaf yaşanmakta, kira tahakkukları yapılamamakta ve bu nedenle aylardır bir kısım kira bedelleri tahsil edilemediğini, bütün iyi niyetli bekleyiş, çaba ve uyarılara karşın kira sözleşmelerinin teslim edilmemesi üzerine davalılardan …Ltd. Şti.’ye Kadıköy … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 20.05.2019 tarihli ihtarnamesi ile Kadıköy … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 07.08.2019 tarihli ihtarnamesi olmak üzere iki ayrı ihtar gönderilerek söz konusu sözleşmelerin teslimi talep edilmişse de bu ihtarlara da hiçbir yanıt alabilmek mümkün olmadığını, Kadıköy… Noterliği’nin …yevmiye numaralı ve 07.08.2019 tarihli ihtarnamesi, kira sözleşmelerini sunmaları için diğer kiracılara da gönderilmişse de bu kiracılardan da yanıt alamadığını, müvekkilinin haricen bir kısım kira sözleşmelerine ulaşmayı başarmışsa da listesi yapılmış olan işbu davada davalı olarak göstermek zorunda kaldığı kiracıların sözleşmelerine halen ulaşmadığını, müvekkiline kira sözleşmelerinin teslim edilmemesi nedeniyle uğradığı her türlü maddi kayıp ile itibar kaybı dâhil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere, her türlü tazminat, ödeme, cezai şart bedellerini talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla, AVM’de yer alan davalılar ile akdedilmiş orijinal kira sözleşmelerinin ve ödeme belgelerinin müvekkiline teslim edilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı taraf; dava dilekçesinde belirtilen adreste bulunan taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazı devraldıktan sonra AVM’ de yer alan kiracılarla akdedilmiş kira sözleşmelerinin davacı tarafa teslim edilmediğini, bu nedenle kira bedellerini tahsil edilemediğini, davalı …Ltd. Şti.’nin taşınmazda kiracı olduğunu, bu davalının kendi kira sözleşmesini ve diğer davalılarla yapılan kira sözleşmelerinin davacı tarafa teslim edilmediğinden bahisle kira sözleşmelerinin kendisine iadesi talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mülga 1086 sayılı HMUK.’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığının kabulü gerekir. Davanın, 6100 Sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra 30/10/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Bu nedenle mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.31/10/2019

Katip …

Hakim …