Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/570 E. 2019/1080 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/570 Esas
KARAR NO : 2019/1080
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2017
KARAR TARİHİ : 04/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin yapımcı davalı ve yönetmen … … arasında akdedilen sözleşme neticesinde taraflar “…” isimli filmin çekimlerinde kamera temini ve montj işlerinin yapılması gibi teknik hizmetlerin verilmesi konusunda anlaştıklarını, anlaşmalırını da sözleşme ile somutlaştırdıklarını, … tarafından yapılan işin bedelinin 39,500TL olduğunu, ödemenin ilk kısmı olan 19.500TL’nin 02/06/2013 tarihinde müvekkile ödenmesi taahhüt edildiğini, taraflar kalan kısmın ise 02/082013 tarihinde müvekkile ödenmesini kararlaştırdığını, müvekkilin sözleşmeden kaynaklanan para alacağı için icra takibine giriştiğini, … İcra Müdürlüğü’nün … esas nolu dosyası kapsamında yapıan takibe borçlulardan … itiraz ettiğini, aynı dosya kapsamında diğer borçlu … …’ya karşı da sözleşmeden kaynaklanan icra takibine başlanılmışsa da anılan borçlunun adresine ulaşılamadığını, bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğü’nün … esas nolu dosyasındaki itirazın iptalii, ilk takip tarihinden itibaren işlemi işleyecek yasal faizi, yargılam giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini, hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen, cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf 22/06/2017 tarihli dilekçesi ile öncelikle husumet itirazında bulunduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği gibi … filminin çekimlerinin Bodrum’daki kısmında davacının kamera hizmeti verdiğini, filmin sahibinin … İnşaat İthalat İhracat Sanayi Tic LTD ŞTİ olduğunu, ekte sinema eserleri kayıt tescil belgesinden bu durumun sabit olduğunu, şirketi temsilen müdür olarak bu senetler ve sözleşmenin tarafından imzalandığını, dava konusu borcu şirket adına kabul ettiğini, şahsı adına kabul etmediğini, tüm bu nedenlerle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; “…” isimli filmin çekim işlemlerinin konu edildiği sözleşmeden kaynaklı alacak istemi ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından taraflar arasındaki 02/03/2013 tarihli sözleşme sureti ve 02/08/2013 tarihli 20.000-TL bedelli bono sureti ile 02/06/2013 tarihli 19.500-TL bedelli bono suretinin ibraz edildiği görülmüştür.
Davalı tarafından 18/11/2015 tarihli, … isimli komedi dram türündeki esere ait sinema eserlerine ilişkin 15/767 tescil nolu kayıt tescil belge sureti ibraz edilmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; 19.500,00TL asıl alacak, 8.733,47TL işlemiş faiz(ticari temerrüt faizi), 20.000,00TL asıl alacak, 8.456,03TL işlemiş faiz ( ticari temerrüt faizi) olmak üzere toplam 56.689,50TL tutarında toplam alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar Kanununun 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin … esas, … karar sayılı gerekçeli kararı ile; ”…HMK ‘nın 114 ve 115. maddeleri uyarınca yapılan tetkik neticesinde; dava kapsamında dosyada mübrez taraflar arasında ihtilafa uğramayan stüdyo sahibi sıfatı ile davacı, yapımcı sıfatı ile davalı tarafından imza altına alınan “…” isimli filmin çekim işlemlerinin konu edildiği sözleşmeden kaynaklı alacak istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptalinin talep edildiği, davalı yanın sözleşmeye konu “…” isimli sinema filminin sahibinin … Tic LTD ŞTİ olduğunu, sinema eserleri kayıt tescil belgesinden bu durumun sabit olduğunu, şirketi temsilen müdür olarak bono ve sözleşmenin tarafından imzalandığını, dava konusu borcu şirket adına kabul ettiğini beyan ettiği, 18/10/2015 tarihli 15/767 numaralı sinema eserlerine ilişkin kayıt tescil belgesi içeriğinde “…” isimli komedi- dram türündeki sinema filminin yapımcısının … İnşaat İthalat İhracat Sanayi Tic LTD ŞTİ olarak tescil edildiği, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1/B maddesinde eserin; sahibinin hususiyetini taşıyan ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri olarak tanımlandığı, Kanunun 8/3 maddesinde ise sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog yazarının eserin birlikte sahibi olarak belirtildiği, somut olayda davalı yanın anılı gerekçelerle husumet itirazında bulunduğu, sinema eserinin çekimine ilişkin sözleşmeden kaynaklı alacak isteminde borçlu sıfatının/ sinema eser sahibinin FSEK bağlamında irdelenmesinin gerektiği, bu hali ile dava kapsamında FSEK 1, 8, 13, 18, 48 maddelerinin tatbikinin gerektiği, tüm bu nedenlerle davaya bakma görevinin 5846 sayılı Kanunun 76. maddesi uyarınca Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair…” karar verildiği ve kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas, 2019/1497 karar sayılı kararı ile; ”…Davacı vekilinin, dava dilekçesinde ve dosyaya ibraz ettiği dilekçelerinde; müvekkilinin “…” isimli filmin çekimlerinde kamera temini ve montaj işlerinin yapılması gibi teknik hizmetlerin verilmesi konusunda anlaşma yaptıklarını, anlaşmalarını 02/03/2013 tarihli sözleşme ile somutlaştırdıklarını, filmin kaba montajlı halini teslim ettiğini, davalının borcunu ödemediğini beyan ettiği, takip dayanağı 02/03/2013 tarihli sözleşmeyi de “Stüdyo Sahibi” sıfatıyla imzaladığı, davalının “Yapımcı” , dava dışı … …’nın “Yönetmen” olduğu, davaya konu uyuşmazlığın, kamera temini ve montaj işleri hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın çözümünde 5846 sayılı FSEK hükümlerinin değil genel hükümlerinin uygulanacağı, FSEK 1-a maddesi ile FSEK 76. madde kapsamında kalan bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığı kanaatiyle, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yargılamaya kaldığı yerden devam etmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine…” gerekçeleri ile kaldırılması üzerine yargılamaya devam edilmiş olup yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; dosyada mübrez taraflar arasında akdedilen ve itiraza uğramayan sözleşme içeriği ile taraflara yüklenen edimlerin/ borç ve alacak miktarlarının açıkça belirtilerek hüküm altına alındığı, davalı tarafından sözleşmeye uygun şekilde davacı taraf lehtar tutularak dosyada suretleri mevcut iki adet bononun tanzim edildiği görülmüştür. Davalı taraf, tarafına tebliğ olunan dosyada mübrez sözleşme gereğince davacının sözleşmeye konu hizmeti ifa ettiğini, sözleşme ve bonoya dayalı borçların doğduğunu ancak bu borçları dava dışı şirket adına kabul ettiğini beyan etmesi ile davacının sözleşme ve bonoya konu toplam 39.500-TL miktarındaki alacağının davalının kabulünde olduğu görülmüş olup davalının borçlandırma iradesini bizatihi kendi isim ve soy ismi altında imzası ile bağıtladığı, bu hali ile ahde vefa ilkesi ve sözleşme serbestisi ilkesi bağlamında davalının bu miktar alacaktan bizzat sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Son olarak davacı yanın işlemiş faiz talebi yönünden değerlendirme yapılmış olup Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/7-502 esas, 2012/707 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere para borçlarında temerrüdün oluşması için kural olarak, borcun muaccel hale gelmesi ve alacaklı tarafından borçluya ihtarda bulunulması gerekmektedir. Muacceliyet en yalın anlatımıyla, ödeme zamanının gelmiş olmasıdır. Borcun ifası için bir vade öngörülmüşse kural olarak bu vadenin gelmesiyle muacceliyet oluşur. Muacceliyet tek başına temerrüdü sağlamaya yeterli değildir; ayrıca alacaklı tarafından borçluya bir ihtarda bulunulması da gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davacı tarafça davalı tarafın takipten önce ayrıca ihtar ile mütemerrit kılınmadığı tespit edilmiş olup bu nedenle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 39.500,00-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 39.500,00-TL takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda yasal faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 7.900,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibarıyla kabul edilen miktar üzerinden hesaplanarak alınması gereken 2,698,24 TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 684,67 TL harçtan mahsubu eksik kalan 2.013,57 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan 165 TL yargılama gideri, 31,40 TL başvurma harcı ve 684,67 TL peşin harç olmak üzere toplam 881,07 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen miktarlar dikkate alınarak hesaplanan 613,91 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, arta kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 41,7 TL yargılama giderinin rededilen miktar üzerinden hesaplanan 13,67 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, arta kalan yargılama giderinin davalı üzerinden bırakılmasına,
6-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.695,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır