Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/550 E. 2020/432 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1171 Esas
KARAR NO : 2020/503
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/10/2014
KARAR TARİHİ : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 05/05/2011 tarihinden, 20/04/2012 tarihine kadar davalılara ait işyerinde dışarıdan şirket müdürü olarak çalıştığın, işveren 20/04/2012 de hiçbir sebep göstermeksizin iş akdini doğrudan doğruya tek taraflı olarak feshettiğini, davalı şirket tarafından davacının çalıştığı dönemde kendisine vaat edilen aylık 7.500,00-TL maaşı ve aylık 500,00-TL temsil ve ağırlama masraflarının hiçbir zaman ödenmediğini, bunun üzerine müvekkil doğmuş tüm alacaklarının kendisine ödenmesini talep ettiğini, davalı müvekkilinin sözleşmeden doğan ve haksız fesih sebebiyle doğmuş alacaklarının ödenmediğini ve iş bu huzurdaki davayı açma zorunluluğu doğduğunu, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde vaat edilen maaş ve haklar karşılığında ciddi önemli hizmetlerde bulunduğunu, hafta içi sabah saat 08:30’dan akşam saat 22:00 ile 23:00 saatlerine kadar, yine cumartesi günü aynı saatler arasında tam gün olarak çalıştığını, şirket müdürü olması dolayısıyla, 7 gün 24 saat aktif olarak hizmet verdiğini, davalı şirketin, müvekkilinin 12 aylık alması gereken maaş ücreti alacağını, fazla mesai ücret alacaklarını ödemediğini, bu itibarla iş akdinin işveren tarafından haksız feshedilmesi sebebiyle doğan tüm alacaklarının tahsili için iş bu davanın zorunluluğunun doğduğunu bildirdiğini, sözleşmenin haksız feshinden doğan gerçek maaşı üzerinden 12 aylık maaş alacağının fazlaya ilişkin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL maaş alacağını, 1.000,00-TL temsil ve ağırlama giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı şirketten tazmin ve tahsilini, sözleşmenin haksız feshinden doğan, gerçek maaşı üzerinden ihbar tazminatının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00-TL ihbar tazminatının, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tazmin ve tahsilini, müvekkilinin fazla çalışmalarından doğduğunu ve kendisine ödenmediğini belirttiği fazla mesai ücretlerinin şimdilik 500,00-TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı şirketten tazmin ve tahsilini, hafta tatili, resmi tatillerde, bayram tatillerinde çalışmasına karşılık tatil alacağının şimdilik 10,00-TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı şirketten tazmin ve tahsilini, davalı şirketin hesapların teminatsız tedbir konulmasını, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin iş bu davada görevsiz olduğunu, davayı asla kabul anlamına gelmemek üzere, davacının iddiaları davalı şirketin dışarıdan atanan müdürü olduğundan, 30/04/2012 tarihli ticaret sicil gazetesinde istifa ederek işten ayrıldığı tescil ve ilan edilmesine rağmen tescil tarihinden günümüze kadar herhangi bir itirazın ileri sürülmediğini, davacının müvekkil şirkette de alacağının bulunmadığını, belirtilen tarihlerde başka bir yerde sigortalı olduğunu, ve 7.235,00-TL ücret aldığını beyan ettiğini, talep edilen ücretin gerçek dışı olduğunu, davacının şirketten istifasından sonra gerçekleşen 01/08/2013 tarihli ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edildiği üzere müdürler kurulu üyelerine ücret verilme yetkisinin aylık 5.000,00-TL’yi geçmemek kaydıyla, alınacak genel kurul kararıyla ortakların onayına bırakılması kararlaştırılmasına rağmen afaki ücret talebinin gerçek dışı olduğunu bildirerek, davanın reddini savunarak, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davalı iş yerinde 05/05/2011- 20/04/2012 tarihleri arasında şirket müdürü olarak çalışmasına dayalı ücret alacağı ile ihbar tazminatı, temsil ve ağırlama gideri, fazla mesai alacağı, hafta tatili ve resmi tatil alacak istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından davacının müdürlük görevinin tayini ve sona erdiği tarihi gösterir ticari sicil kayıtları ibraz edilmiştir.
Davacı yanın ücret alacağı talebi yönünden emsal ücret araştırması yapılmıştır.
Sgk’ya yazı yazılarak davacıya ait hizmet döküm cetveli ve sigorta sicil dosyası celp edilmiştir.
Davacı tanıklarının beyanları tespit edilmiştir.
…. İş Mahkemesi tarafından görevlendirilen bilirkişi raporunun sunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile davacı … lehine 95.000,00TL’nin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği görülmüştür.
…. İş Mahkemesi’nin 2014/ … esas, 2017/ … karar sayılı görevsizlik kararı ve … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 30 /11/2017 tarihli istinaf başvurusunun esastan reddine dair vermiş olduğu kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2017/… esas, 2018/… karar sayılı; davanın 57.500-TL ücret alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne dair kararının, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2018/… esas, 2018/… karar sayılı kararı ile ”… Davalı şirketin ticaret sicil dosyasının eksiksiz bir örneği celp edilerek, TTK hükümlerine göre limited şirket müdürü olan davacının ücret talep hakkının bulunup bulunmadığı, bu konuda alınmış bir genel kurul kararının olup olmadığı; davalı şirketin ticari defter ve kayıtları da TTK’nın 83. maddesi uyarınca ibrazı emredilerek incelenmek suretiyle, davacı müdüre görev yaptığı dönemde hiç ücret ödenip ödenmediği, ödendiyse miktarının ne olduğu, temsil ve ağırlama ödemesi yapılıp yapılmadığı, varsa miktarının ne olduğu konuları araştırılmalı ve denetlenebilir bir şekilde dosyaya yansıtılmalıdır…” gerekçeleri ile kaldırılmasına karar verilmesi üzerine İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne yazı yazılarak davalı şirkete ait sicil dosyası celp edilmiş olup anılı sicil dosyası ile davalı şirket ticari defterleri üzerinde inceleme icrasına karar verilmiştir. Bu suretle mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 06/03/2020 tarihli bilirkişi raporu temin edilmiştir.
Huzurdaki dava hukuki niteliği itibariyle, şirket müdürü olan davacının davalı şirketten ücret alacağının ve ferilerinin tahsili istemiyle açılmış bir alacak davası olup davacı taraf, davalı limited şirkete atanmış müdür olarak görünmekle davaya konu alacağın iş mevzuatıyla ilgisinin bulunmadığı, uyuşmazlığın şirket müdürü ile davalı şirket arasındaki alacak iddiasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Anılı istinaf kararı doğrultusunda TTK hükümlerine göre limited şirket müdürü olan davacının ücret talep hakkının bulunup bulunmadığı, bu konuda alınmış bir genel kurul kararının olup olmadığı; davalı şirketin ticari defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle, davacı müdüre görev yaptığı dönemde ücret ödenip ödenmediği, ödendiyse miktarının ne olduğu, temsil ve ağırlama ödemesi yapılıp yapılmadığı hususları tetkik edilmiştir.
Limited ortaklıklarda da uygulanması gerekmekle uyuşmazlığa tatbiki gereken eski TTK’nın 333. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 394. maddesi gereğince tutarı esas sözleşme ile veya kurul kararı ile belirlenmesi şartı ile huzur hakkına dayalı ücretin ödenebileceği düzenlenmiş olup bu kapsamda davacı müdürün ücrete hak kazanabilmesi yönünden esas sözleşmede hükmün bulunması yahut ortaklar kurulu tarafından alınmış bir kararın bulunması gerektiği anlaşılmıştır. (Emsal ilam: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2010/10073 esas, 2012/1786 karar sayılı ilamı) Ayrıca müdür olan taraf ile şirket arasında bir vekalet akdi meydana gelmekte olup, bu konuda uygulanması gereken Türk Borçlar Kanununun vekalet sözleşmesine yönelik hükümleri ile genelde bir hizmet sözleşmesi olduğu da nazara alındığında vekilin ücrete hak kazanması için fiilen çalışmasının gerektiği anlaşılmış olup bu durumda müdür olarak tayin edilmiş bulunan davacının, davaya konu ücret alacağına ilişkin aylarda fiilen davalı şirkette müdür olarak çalışıp çalışmadığı, yaptığı bir hizmetin olup olmadığı, söz konusu dönemde müdürlük görevini yerine getirip getirmediği hususlarının sonucuna göre kararlaştırılan ücrete hak kazanıp kazanmadığı meselesi üzerinde durulmuştur. Anılı içtihatlar ve açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise davalı şirketin sözleşmesinde ve davacının talebine konu dönem itibari ile ortaklar kurulu kararlarında davacıya ödenmesi gereken herhangi bir ücretin kararlaştırılmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca SGK kayıtları kapsamında davacının aynı dönem itibari ile dava dışı şirketlerde de ( … A.Ş, … A.Ş) 30 gün üzerinden sigortalı çalışması tespit edilmekle davalı şirket nezdinde tam zamanlı müdür olarak fiilen görev yapılması iddiasının da hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiği anlaşılmış olup tüm bu gerekçelerle birlikte sübut bulmayan alacak istemlerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 205,15-TL peşin harç ve yatırılan 1.426,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.631,15-TL harçtan 54,40-TL’in mahsubu ile arda kalan 1.576,75-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 12.975,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatırılan 295,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekillerinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır