Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/549 E. 2020/420 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/549 Esas
KARAR NO : 2020/420
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …, ünlü sanatçı …’nun torunu olduğunu, ailenin de sanat danışmanlığını da yaptığını, ayrıca sektörde birçok galeriye de sanat danışmanlığı yaptığını, sanat/sergi alanında tanınmış ve saygın bir kişi olduğunu, davacı müvekkil, nitelikleri bildirilen ve tamamının ünlü sanatçı …’dan müvekkile intikal etmiş 15 adet orijinal eserin satışı amacıyla 22/05/2019 tarihinde davalı firma ile imzalanan Konsinye Sözleşmesi ile davalıya teslim edildiğini, taraflar arasında imzalanan Konsinye Tesellüm Sözleşmesi gereği 15 adet eserin müzayede firması tarafından satılacağı ve satılan eserlerin çekiç fiyatından %12 komisyon ve %1’lik sigorta bedeli düşüldükten sonra, kalan bakiyenin, makbuz karşılığı veya banka hesabına havale yoluyla müzayede tarihinden 45 gün içinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, söz konusu eserlerin müzayede firmasının internet sitesinden online olarak satışa çıkarıldığı ve 28/05/2019 tarihinde … Online Resim müzayedesinde tüm eserlerin davalı firma tarafından satıldığını, bedellerinin müvekkile ödenmediğini, satışı gerçekleşen eserlerin çekiç ve hangi eserden müvekkile ne kadar ödeme yapılması gerektiğine ilişkin olarak %12 komisyon ve %1 sigorta bedeli düşüldükten sonra toplamda 49.155,00-TL’nın 13/07/2019 tarihi itibariyle müvekkile ödenmesi gerektiğini, ancak söz konusu bedel ödenmediği gibi müvekkilin görüşme taleplerine cevap verilmediğini, davalının sözleşmeye aykırı hareket etmesi ve satışı yapılan eser bedellerini ödememesi üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının borca haksız ve mesnetsiz itirazı ile takibin durduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının tamamen zaman kazanmaya dönük olduğunu, arabuluculuk görüşmelerine gelmediğini, müvekkile ödenmesi gereken tutarın ayrıntılı olarak hesaplandığını, dosyanın hesap amacıyla bilrikişyie verilmeden sonuçlandırılmasının talep edildiğini, usul ekonomisi bakımından da zaman kaybının önlenebileceğini, davalının maddi yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle, yapılan araştırmalarda maddi sıkıntı ve borç içinde olduğunun öğrenildiğini, bu nedenle müvekkilin ileride zarara uğramaması için davalı adına kayıtlı mal varlığı üzerine ihtiyat-ı tedbir ve müvekkil alacağını teminat altına almak üzere ihtiyat-i haciz konulmasının talep edildiğini, açıklanan nedenlerle, tahsilde tekerrür olmamak ve fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, ihtiyat-ı tedbir ve ihtiyat-i haciz talebinin kabulünü, dava dilekçesinin tebliğ edilmeden tedbire ve hacze karar verilmesini, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, davalının 49.821,62-TL borcun takipten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte ödemeye ve alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tabloların satışına ve ödeme şartına ilişkin iddiasının ispatla yükümlü olmasına rağmen bu hususlar ispatlayamadığını, karşı tarafın sunduğunu iddia ettiği delilleri sunulmadığını, sunulmadığında da savunma hakkının kısıtlandığını, delillerin sunulması için karşı tarafa süre verilmesi, tebliğ edilecek delillere karşı itiraz hakkının saklı tutulduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı, 45 gün sonraki tarih olan 13/07/2019 tarihi itibariyle ödenmesi gereken 49.155,00-TL ödenmediğinin iddia edildiğini, hükmün tamamı okunduğunda ödeme tarihinin hesaba alınması gereken tarihin tahsilat tarihi olduğunun açıkça görüleceğini, iddiaların kabulü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sözleşmede kararlaştırılan komisyon bedelinin vergisi mahsup edilmeksizin tablolara ilişkin bedel talep edildiğini, bir an için davacının talebinin haklı olduğunun varsayılması durumunda belirtilen komisyon hakkının ve asgari satış bedelinin gözetilerek hesap yapılması gerektiğini, açıklanan ve resen göz önüne alınacak nedenlerle, müvekkilin davacı yana borcu bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, haksız ve kötü niyetli davacının İİK 67/2 maddesi gereğince %20’den az olmamak üzere, tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; konsinye tesellüm sözleşmesinden kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yanlar arasındaki 22/05/2019 tarihli konsinye tesellüm sözleşmesi, satış tutanakları ile eserlerin çekiç fiyatlarını gösterir belgelerin ibraz edildiği görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 49.155,00-TL ve 666,62-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.821,62-TL asıl alacağın takip tarihinden (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9 oranında yasal faiz ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı yanın itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … ve sektör bilirkişi (Sanat tarihçi) bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 04/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Taraf beyanları, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, icra dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve bütün dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirmede, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile davacıya ait 15 adet eserin, davalı tarafından satışının yapılacağını, satışı yapılan eserlerin çekiç satış fiyatı üzerinden %12 komisyon, %1 sigorta bedeli ve %12 KDV ile birlikte satış bedelinden mahsubu sonrasında, kalan bedelin eser sahibin müzayede tarihinden itibaren 45 gün sonra ödeneceğinin taraflarca kararlaştırıldığını, söz konusu 15 adet eserin çekiç satışları toplamının 56.500,00-TL olduğunu, %12 satış komisyonu, %1 sigorta ve %18 KDV düşümü sonrasında kalan bakiyenin 47.832,90-TL olduğu ve işbu tutarda davalının davacıya 15 adet eser satışından kaynaklı borcu olduğunun hesaplandığını, taraflarca sözleşme ile kararlaştırıldığı şekilde davalının, davacıya ait 15 adet eseri müzayede ile 28/05/2019 tarihinde satışını gerçekleştirildiğini, satış tarihinden itibaren 45 gün sonrası ödeme yapmaması üzerine 13/07/2019 tarihinde temerrüde düştüğünü, ödeme tarihi/temerrüt tarihinden, takip 08/09/2019 tarihine kadar 47.832,90-TL asıl alacak için %9 yasal faiz üzerinden hesaplanan 306,65-TL işlemiş faiz talep edebileceğini, asıl alacak için takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz talebinin uygun talep olarak değerlendirildiğini, tarafların diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Yanların rapora vaki itirazlarının sözleşmenin vasıf ve içeriği ile yorumuna yönelik olup hukuki mahiyette olmakla nihai aşamada mahkememizin taktir alanında kaldığı anlaşılmış olup ek rapor incelemesine gidilmemiştir.
Huzurdaki davanın tarafları arasında, dava dışı …’ndan intikal ettiği belirtilen 15 adet eserin satışının konu edildiği 22/05/2019 tarihli konsinye tesellüm sözleşmesinin akdedildiği, betimlenen eserlerin sözleşme ilişkisi kapsamında davalıya teslim edildiği hususlarında herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, uyuşmazlığın; (davacı yanın müzayede tarihinden 45 gün sonra ödemenin gerektiği iddiasına karşılık davalı yanın tahsilat tarihinden sonra ödemenin gerekeceği ve KDV’nin hariç tutulacağı savunmalarını ileri sürdüğü görülmüş olup) davalı tarafça satımı yapılan eserlere ilişkin davacı yana yapması gereken ödeme tarihi ile davacıya ödenmesi gereken bedelden KDV’nin mahsup edilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yanlar arasındaki sözleşmenin 8. maddesinin somut olaya uygulanması gerekmiş olup anılı maddenin lafzında tahsilatı yapılmış eserler için çekiç fiyatından şirketin satış komisyonu, KDV ve diğer yasal giderler mahsup edildikten sonra kalan bakiyenin davalı şirket tarafından davacı teslim edene ön sayfada belirtilen tarihte veya en geç müzayede tarihinden 45 gün sonra ödeneceğinin betimlendiği, devamında bu süre içinde tahsilatı gerçekleşmemiş eserlerin ödemesinin tahsilatın gerçekleştiği tarihi takip eden 2. iş gününde ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüş olup sözleşmenin ön sayfasında açıkça bir tarihin yazılı olmadığı gibi tahsilatın yapılamadığına yönelik herhangi bir delilin de mevcut olmadığı saptanmakla davacı yana yapılması gereken ödemenin en geç müzayede tarihinden 45 gün sonrası olduğu ve ödenmesi gereken bedelden sözleşmenin anılı maddesi gereğince KDV/satış komisyonu/sigorta bedeli kalemlerinin mahsup edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Anılı tespitler ışığında rapor tetkik edilmiş olup yapılan hesaplamanın sözleşme ve dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda %12 satış komisyonu, %1 sigorta bedeli ve %18 KDV mahsubu ile yapılan hesaplama ile birlikte TBK’nın 117/2 maddesi kapsamında belirli vade kapsamında (müzayede tarihinden 45 gün sonrası davalı mütemerrit olmakla) hesaplanan işlemiş faiz miktarının yerinde olduğu, tüm bu nedenlerle davacı yanın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 47.832,90-TL asıl alacak, 306,65-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.139,55-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın çekiç fiyatları betimlenen sözleşme ilişkisine dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 47.832,90-TL asıl alacak, 306,65-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.139,55-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 47.832,90-TL takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranında yasal faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 9.627,91-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.288,41-TL ilam harcından peşin alınan 850,83-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.437,58-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 850,83-TL peşin harç ve 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 895,23-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.682,07-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 7.058,14-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 1602-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.547,91-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. Bendine göre; arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda anlaşamamaları hallerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinde ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre hazineden ödenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.275,43-TL’sinin davalı taraftan, bakiye 44,57-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır