Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/548 E. 2020/528 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/477 Esas
KARAR NO : 2020/596
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı Banka ile … Noterliğinin 24.01.2017/ … t ve y nolu Alacak Devir Sözleşmesi ile dava dışı … A.Ş. ile yapılan kira sözleşmesinden kaynaklı alacağı olan USD alacağını 15.000.000-TL ‘lik Genel Kredi Sözleşmesi ne istinaden aylık 53.125,00 USD olmak üzere toplam 3.187.500,00- USD ‘nı davalı Bankaya ya temlik edildiğini, ülkede yaşanan ekonomik krizin akabinde 18.09.2018 tarihli “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” isimli Cumhurbaşkan lığı Kararının yayımlandığını, Anılan karar ile “daha önce döviz cinsinden belirlenmiş kira sözleşmelerinin Türk lirası olarak belirlenmesi ve daha önce döviz cinsinden kararlaştırılmış kira bedellerinin bir aylık süre içinde Türk lirasına çevrilmesi zorunlu hale getirildiğini,…” bunun üzerine Müvekkilinin davalı banka ile görüştüğünü, %2 erken kapama komisyonu kesintisi yapılacağının müvekkiline bildirildiğini, davalı bankanın taahhüdünde durmayarak %2 olarak uygulayacağını bildirdiği, erken kapama komisyonu oranını %5’e çıkardığını, ve kendilerinden %3 ek bir haksız menfaat elde ettiğini, davalı banka Altunizade Şubesi Ticari Müşteri ilişkileri Yöneticisi Fulya Cengiz’in gön derdiği 19.09.2018 tarihli e-postada erken kapama komisyonun %2 olarak uygulanacağı nın bildirildiğini, e-posta 19.09.2018 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasında USD – ABD Doları satış kuru 6,3208- TL olduğunu, Davalı bankanın kur artışını bahane göstererek erken kapama komisyonunu %5’e çıkardığı tarih olan 13.02.2019 tarihinde ise (TCMB da) Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ‘nda USD- ABD Doları satış kurunun 5,2523-TL Yani Dolar kurunun TL karşısında değer kaybettiğini, Uzun görüşmeler sonrası %5 kesintinin yapıldığı tarih olan 24.04.2019 tarihinde ise Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasında USD-ABD Doları satış kuru 5,8557-TL’ olduğunu, müvekkilinin kanuni zorunluluk sebebiyle Türk Lirasına geçmesini fırsata çevirip, aleyhine herhangi bir ekonomik değişiklik de olmamasına rağmen yazılı olarak bildirdiği ve uzun yıllar uygulandığından sözleşme şartı haline de gelen %2 erken kapama oranın iki katından fazlasını tahsil ederek haksız menfaat elde eden davalı bankadan %5’lik kesintinin %3′ üne tekabül eden 278.795,46-TL’nin fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000-TL’sinin ticari faiziyle birlikte müvekkile iadesine karar verilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … şubesince, kredili müşterisi olan davacıya genel kredi sözleşmeleri gereğince, ticari krediler kullandırıldığını, davacının kredili borcunu, 18.09.2018 tarihli cumhurbaşkanı kararı dolayısı ile erken kapatmak istediğini bildirdiğini, söz konusu talebe istinaden müvekkili banka tarafından davacıya cevap verildiğini, kullanmış olduğu kredilere ait kapama bakiyelerinin belirtildiğini, davacı tarafın kredi kapama tutarına herhangi bir itirazda bulunmaksızın, kredi borcunu kendi rızası ile vadesinden önce ödediğini, ve bu şekliyle taraflar arasındaki kredi ilişkisinin sona erdiğini, kısaca davacı taraf erken kapama ile ilgili tüm şartları ve hususları kabul ederek; müvekkili banka ile mutabık kalarak krediyi erken kapattığını, müvekkili banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyonunun hukuka, kanuna, yargıtay kararlarına ve sözleşmeye uygun olduğunu, davacı borçlunun iddia ettiği gibi, müvekkili banka tarafından %2 komisyon ile kredinin kapatılacağının ne taahhüt edildiğini ve ne de kendisine bu yönde bir yönlendirme yapılmadığını, davacının; imzalamış olduğu genel kredi taahhütnamesi’nde yer alan “erken ödeme komisyonu” başlıklı 2.8.1.maddesi ile erken kapama komısyonu odemeyı ve komisyon oranını, bankanın maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri, erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, kkdf gibi mali yükümlülükleri ödemeyi kabul ettiğini, taraflar tacir olup imzalan sözleşme de tarafların serbest iradesi ile imzalandığını; alınan erken ödeme komisyonunun, dıger bankalar tarafından alınan erken ödeme komisyonları ile muadil olduğunu, bankanın müşterilerine kullandırdığı kredilerin kaynaklarını dış yollarla temin ettiğini, müşteriye kullandırılan kredilerin faiz oranları, taksit geri ödeme tarihleri ve vadelerinin banka tarafından hesaplandığını vade sonunda elde edilecek olan faiz gelirine göre planlama yapıldığını, kredinin erken kapanmasının bankanın vade sonunda elde edeceği bir kısım faiz gelirinin azalması anlamında olduğunu, kredi kullandırımı sırasında kararlaştırılan vade ve faiz oranı bankaların kredi maaliyetlerine göre kararlaştırıldığını, ve vade sonuna göre belirli bir miktar kar elde etme saikiyle krediler kullandırıldığını, erken kapama maliyet tutarının hesabında, söz konusu kredinin kullandırım tarihi, kredinin vadesi, kredi tutarı, erken kapama tarihinden kredinin vade bitimine kadar kalan bakiye süresi, kredinin erken kapama tutarı, piyasa koşulları ve benzeri bir çok etken e göre yapıldığını, her kredinin kapatıldığı tarihteki piyasa koşullarına göre yaratacağı maliyet farklı olduğundan erken kapama halinde her kredi için ayrı olarak erken kapama oranı belirlendiğini, davacı müşteri ve kefillerin, toplam 36 sayfalık genel kredi sözleşmesinin içeriğinde yer alan ve ana madde (6) maddeden ibaret olan hükümleri, okuduklarını, söz konusu hükümleri banka ile müzakere edilerek kabul ettiklerini, sözleşmede yer alan menfaate aykırı hükümler hakkında banka tarafından detaylı bir şekilde bilgi verilerek içeriklerini öğrenme imkanı sağladığını kabul ve beyan ederek adı geçen sözleşmenin tüm sayfalarını hiçbir ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalandığını, yani genel işlem koşulu niteliğindeki tüm maddelerin davacı tarafından kabul edildiğini, fazlaya ilişkin her türlü hak, dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, ve mahkemece resen tespit edilecek nedenlerle; davanın reddine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; GKS’nin erken kapatılması sebebine dayalı olarak davalı banka tarafından tahsil edilen bedelin kanuna ve sözleşmeye aykırı olduğundan bahisle tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki GKS, ödeme planı, yapılan tahsilatları gösterir belgeler ile emsal erken kapama oranlarının tespiti amacıyla bankalara yazılan yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Yanlar arasındaki yazışma suretlerinin ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … marifetiyle hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; ”…Taraflar arasında akdolunan Genel Kredi Sözleşmesinin erken ödeme başlıklı 2.8 Maddesinde; “…Erken Ödemede bulunmak isteyen müşteri, erken ödeme yapmak istediği tarihten 5 işgünü önce Bankaya yazılı olarak başvurur; Banka Erken Ödeme isteğini kabul eder ise, bunun şartlarını bildirir ve bundan kaynaklana cak tüm masraflar ile maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri Er ken Ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, kkdf gibi mali yükümlülükler müşteri den talep edilir. Müşteri belirlenen ödeme planı dışında yapacağı ödemeler için, Erken Ödemeden kaynaklanacak tüm masraflar ile Bankanın maruz kalabileceği kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetlerine karşılık gelmek üzere talep edeceği ER KEN ÖDEME KOMİSYONUnu ve bu komisyon üzerinden hesap edilecek mali yükümlülükleri ödemeyi kabul eder. ….” denildiğini, bu madde kapsamında; (vadesinden evvel) Erken kapatılacak krediler de; Erken Kapama Komisyonu alınacağı (uygulanacağı) konusunda tarafların mutabık oldukları görülmekte olup; bu konuda taraflar arasında bir ihtilafın bulunduğunun da görülmediğini, yine bu madde kapsamında olmak üzere davacı kredi kullanan müşteri; (Erken Ödemeden kaynaklanacak tüm masraflar ile Bankanın maruz kalabile ceği kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetlerine karşılık gelmek üzere) talep edeceği ERKEN ÖDEME KOMİSYONU nu ve bu komisyon üzerinden hesap edilecek mali yükümlülükleri ödemeyi kabul etmiş olup; taraflar arasında (komisyon oranı hariç) bu konuda da bir ihtilafın bulunmadığının görüldüğünü, yine bu madde kapsamında olmak üzere;“… Erken Ödemede bulunmak isteyen müşteri, erken ödeme yapmak istediği tarihten 5 işgünü önce Bankaya yazılı olarak başvuracak; Banka Erken Ödeme isteğini kabul eder ise, bunun şartlarını bildirecektir….” davacı yan; davaya konu kredilerin Erken Kapatılması anında kendile- rinden %2 Erken Kapama Komisyonu alınacağı konusunda, davalı Banka ile aralarında bir anlaşma olduğu halde, davaya konu 2 adet Taksitli Ticari Kredile rinin 05.04.2019 tarihinde kapatılması ile; davalı Banka tarafından (araların daki anlaşmaya uyulmayarak- %5 – 464.659,09 TL ) Davaya konu kredilerin 05.04.2019 tarihinde kapatıldığını, erken ödeme yapılmak istendiğine dair; bu tarihten 5-10 gün evveline ait, Bankaya yapılmış yazılı bir müracaata ve bu konuda Bankanın uygun bir yazılı görüşüne dosya muhteviyatında rastlanılmadığını, Erken Kapama komisyonu alınarak; 278.795,46 TL lık fazla tahsilat yapıldığını beyanla; şimdilik olmak üzere fazla tahsilatın 100.000,-TL lık kısmının ticari/ avans faizi ile birlikte istirdadını talep ettiğini, erken kapama tarihinden 7 ay evvel ; 19.09.2018 tarihi itibariyle; dava cı firma yetkilisi … ile davalı Banka Ticari Müşteri İlişkileri Yöneti cisi … arasında geçen bir e-mail yazışmasında; Kredilerin kullanıl dığı süre içerisinde herhangi bir tarihte vadesinden evvel kapatılabileceği – kapatılmak istenmesi halinde %2 komisyon uygulanacağı, banka ile davacı kredili müşterisi arasında Sözleşmenin 2.8 maddesi kapsamında bir anlaşmaya varılmış olduğu; Kredinin vadeli olarak kullanıldığı süre içerisinde (herhangi bir tarihte) Erken Kapatılmak istenmesi halinde Erken Kapama Komisyonu nun %2 olacağı konusunda anlaşıldığının, kabulü halinde; 05.04.2019 kapama tarihi itibariyle davalı bankanın; 10596279-22-1 Kredinin 4.606.560,81-TL kapama bakiyesine %2 92.131,21 TL, … Kredinin 4.404.800,81-TL kapama bakiyesine %2 88.096,60 TL ,Erken Kapama Komisyonu ve %5 BSMV tahakkuku ile; davacıdan; … Krediden %2 Komisyon 92.131.21 TL,%5 BSMV 4.606,56-TL,Toplam 96.737,77-TL, … Krediden %2 Komisyon 88.096,60 TL %5 BSMV 4.404,83-TL, toplam 92.501,43-TL, Genel Toplam 189.239,20-TL, erken kapama komisyonu alması gerektiği, ANCAK: davalı banka tarafından %5 (237.560,32 TL + 227.128,47 TL) toplam 464.659,09 tl komiston alınmış olmakla – davalı bankanın davacıdan; (464.659,09 TL – 189.239,20 TL =) 275.419,89 TL fazla komisyon almış olduğunun söylenebileceği, davacının kendisinden fazladan tahsil edilen 275.419,89 tl lık komisyonu, davalı bankadan 05.04.2019 tahsil tarihinden itiba ren (taraflar tacir olmakla) 3095 s.lı yasanın 2/2 md kapsamında avans faizi ile birlikte isteyebileceği, ancak davacı yan Şimdilik olmak üzere 100.000,-TL talep etmiş olup; talebi ile bağlı bulunduğu, taraflar arasındaki 19.09.2018 tarihli e-mail yazışmasının / geçerli bir sözleşme / anlaşma olmadığının kabulü halinde ise; davalı Bankanın uyguladığı % 5 erken kapama komisyon oranının, diğer Bankalar uygulamaları ile muadil olduğu, bankanın uyguladığı %5 Erken kapama Komisyon Oranının (diğer Banka uygulamaları ile mukayese edildiğinde ) fahiş olduğunun söylenemeyeceği, bu halde; davacının, davalı Bankadan istidadını talep edebileceği bir alacağının da bulunduğunun söylenemeyeceği, tarafların sair taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesiyle netice-i talebini 275.419,89-TL’ye yükselttiği, dilekçenin davalı vekiline tebliğ edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; taraflar arasındaki 23/06/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken kapatılması nedeniyle erken kapama komisyonu adı altında davacıdan tahsil edilen ücretin iadesi istemine cevaz verilip verilemeyeceği, erken kapama oranının %2 olarak kararlaştırılmasına rağmen haksız olarak %5 oranına yükseltildiği iddiasının yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Saptanan hukuksal durum ve maddi olgu kapsamında tatbiki gereken 6098 sayılı TBK’nın 96. maddesi; “Sözleşmenin hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlu, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebilir. Ancak, kanun veya sözleşme ya da âdet gereği olmadıkça borçlu, erken ifada bulunması sebebiyle indirim yapamaz.” şeklinde düzenlenmiş olup bu düzenleme uyarınca kural olarak borcun erken ifasına engel bir durum bulunmamakla birlikte borcun erken ifası nedeniyle aksi sözleşme, kanun veya adet gereği olmadıkça indirim talep edilemeyeceği ifade edilmiştir. Ayrıca bankaların gelir kaynaklarından birisi de müşterilerine sunduğu krediler nedeniyle elde ettiği faizler olup kredinin erken ödenmesi halinde bankanın faiz gelirinden mahrum olacağı, erken ifanın bankanın mali tablolarını olumsuz etkileyeceği de tartışmasızdır. Bunun yanında ticari krediler bakımından erken ifa halinde indirim talep edilmesini gerekli kılan bir düzenleme veya adet bulunmadığından esasında erken ifa hali kredi borçlusunun lehine bir durumdur. Zira borçlu ödemek zorunda olduğu faizden kurtulacak veya daha düşük faizli veya daha uygun vadeli krediyle borcunu yeniden yapılandırabilecektir. (Yargıtay 11.HD’nin 25/01/2016 tarih ve 2015/9945 esas, 2016/691 karar sayılı ilamı.)
09/12/2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan 2006/1 sayılı Tebliğin 6/2. maddesi ise; “Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar.” şeklinde değiştirilmiş olup bu durumda ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan erken kapama komisyonu bakımından sözleşmede açıkça bir tutar ve oran bulunmadığında, anılan yasal düzenleme gereğince Merkez Bankasına bildirimde bulunulup bulunulmadığının araştırılması, bildirim yapılmamış olması durumunda emsal banka uygulamalarının araştırılması, alınan komisyon bedelinin emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 30/05/2018 tarihli 2016/11932 E., 2018/4158 K. sayılı ilamı) Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde; taraflar arasındaki GKS’nin 2.8 maddesinde kredinin erken kapanması halinde erken ödeme komisyonu ücretinin tahsil edileceği kararlaştırılmış olup açıkça bir oranın belirtilmediği, davalı banka tarafından %10 oranında erken kapama komisyonu bildiriminin yapılmasına rağmen somut olayda davacıdan yalnızca %4,91 oranında erken kapama komisyonun tahsil edildiği görülmüştür. Ayrıca anılı oranın emsal bankacılık uygulamaları ile de uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Devamında davacının erken kapama komisyonu oranı olarak %2 oranında anlaşma tesis edilmesine rağmen yüksek oranda (%5) erken kapama komisyonunun tahsil edildiği iddiası tetkik edilmiş olup erken kapama tarihi olan 05/04/2019 tarihinden 7 ay öncesine ait 19/09/2018 tarihli e-mail yazışmasına delil olarak dayanıldığı, yazışmanın tarafların kabulünde olduğu ancak davalı yanın yazışmanın icap niteliğinde olmadığı savunmasını ileri sürdüğü görülmüştür. Bu noktada e-mail yazışmasındaki beyanların hukuki mahiyeti üzerinde durulmuş olup icap yahut icaba davet niteliğinde olup olmadığı meselesi tetkik edilmiştir. Bilindiği üzere akit; iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun surette irade açıklamasıyla meydana gelmekte olup, bir tarafın bir şeyi teklif etmesi (icap-öneri) ve karşı tarafın onu kabul etmesi (kabul) ile anlaşma tesis edilmektedir. İcap, tek taraflı ve karşı tarafa varınca sonuç doğurabilecek ve sözleşmenin objektif-subjektif yönden bütün esaslı unsurlarını ihtiva etmesi gereken bir irade açıklamasıdır. Başka bir deyişle, icapçı yaptığı icapla bağlanmak istediğini belli etmeli, yani son sözünü söylemiş olmalıdır. Eğer icapta böyle bir nitelik bulunmuyorsa, bu irade açıklaması icap değil, yalnızca icaba davettir. İcaba davette ise bir kimsenin, başkalarının kendisine teklifte bulunmasını sağlayıcı ve sözleşme için görüşmelerin başlamasını amaçlayan beyanda bulunması sözkonusudur. Bunun için, ya icapta bulunması gereken hususlardan bazıları eksik bırakılır ya da teklifle kesin olarak bağlı kalmama niyeti vurgulanmaktadır. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakıldığında; davalı banka yetkilisinin erken kapama tarihinden 7 ay önce düzenlediği e-mail içeriğinde, %2 erken kapama oranının mail tarihi için geçerli olduğu, kapama tarihinde değişkenlik gösterebileceği, ayrıca kredinin AYB kaynaklı olması nedeni ile farklı bir birimden onay beklendiğini ifade edilmekle esaslı unsurlarda bağlanma iradesi taşıyan kesin ve net beyanların bulunmadığı görülmüş olup anılı beyanların icap niteliğinde olmayıp ancak icaba davet niteliğinde olduğu ve yanlar arasında anılı oran üzerinden karşılıklı bağlanma iradesini gösterir icap ve kabulün mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Son olarak huzurdaki davada sözleşme ve tahsilatların 2014 ve 2019 tarihlerine ait olması karşısında TTK 18 ve 20. madde hükümleri ile birlikte 6098 sayılı TBK’nin 20 vd. maddelerinde yer alan genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerin uygulanmasına dair ilkeler doğrultusunda sözleşme genel işlem koşulu denetimine tabi tutulmuştur. Bu noktada görüldüğü üzere huzurdaki davanın her iki tarafı da tacir olup 6102 sayılı TTK’nun 18/2 maddesi uyarınca her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir. Her ne kadar 6098 sayılı TBK’nın 20 ila 25. maddeleri arasında düzenlenmiş olan genel işlem koşullarına ilişkin hükümler tacirler yönünden de uygulanabilir ise de TTK 18/2. maddesi hükmü karşısında tacirler bakımından genel işlem koşullarının uygulanıp değerlendirilmesinde her somut olayın özelliğine göre daha dikkatli davranılması gerekmektedir. Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince, davalı bankanın müşterilerine kullandırmış olduğu ticari kredi nedeniyle erken kapama komisyonu ücretlerini sözleşme hükümlerine dahil etmesinin ticari kredi sözleşmesinin niteliği göz önüne alındığında genel işlem koşullarına aykırılık teşkil etmediği, (Emsal karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/15462 esas, 2018/713 karar sayılı ilamı) anılı tahsilatların; bankanın sermaye maliyeti, munzam maliyet, personel maliyeti, vergisel yükümlülüklerinin maliyeti olduğu dikkate alındığında tahsil edilen ücretlerin fahiş olmadığı, haksız şart niteliğinde bulunmadığı gibi uygulamanın emsal bankacılık uygulamaları ile de uyumlu olduğu saptanmakla; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 4.703,49-TL harçtan 54,40-TL’in mahsubu ile arda kalan 4.649,09-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 27.729,39-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır