Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/546 E. 2019/1145 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/799 Esas
KARAR NO : 2019/1169
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/08/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile … arasında 31/01/2013 tarihli genel Tarımsal Krediler sözleşmesi akdedildiğini, davalının söz konusu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, eşinin söz konusu kefaleti onayladığını, genel Tarımsal Krediler sözleşmesinden kaynaklanan borçlar süresinde ifa edilmemiş olup, işbu sebeple …. Noterliği 18/12/2017 tarih … yevmiye nolu, …. Noterliği 25/01/2018 tarih … yevmiye nolu hesap kat ihtarları keşide edildiğini, ihtarların tebliğine rağmen müvekkil bankaya olan borcun ödenmediğini, borcun ödenmemesi sebebiyle davalı ve esas borçlu hakkında ihtiyatı haciz kararı alınarak, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinde icra takibine konu edildiğini, davalı tarafın takibe ve borca itiraz ettiğini, borçlunun itirazı haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının müvekkil bankaya takip tarihi itibariyle 52.170,77-TL borcu bulunduğunu, %28,93 temerrüt faizi ve %BSMV’nin sözleşmeye uygun olduğunu, davalının bu kalemlere itirazının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına davalıca yapılan haksız itirazın iptalini, takibin devamını, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle, davalının icra takibine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasını, dava harç ve masraflarının davalıdan alınarak, müvekkil bankaya verilmesine ve lehlerine vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … hakkında, davacı … vekili tarafından müvekkilimin kefil olduğu bir krediyi ödemediği iddiasıyla …. İcra Dairesi’nde … Esas sayılı dosya ile takibe başlandığını, ödeme emri davalı (borçlu) müvekkilime tebliğ edilmiş ve müvekkil süresinde icra takibine itirazda bulunarak takibi durdurmuş olduğunu, bunun üzerine davacı … vekili tarafından itirazın iptali davası açılmış olduğunu, açılan dava haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı banka ile kefil olan davalı müvekkil arasında 2 ayrı tarihte yapılmış kredi sözleşmesi var olduğunu, müvekkil iki farklı sözleşmede kefil olmuş olduğunu, huzurunuzda görülen davaya konu kredinin borcu ödenmiş olduğunu, müvekkilin eşinin imzası sadece borcu ödenen kredi ile ilgili olan sözleşmede yer almakta olduğunu, bu kredinin borcu da ödenmiş olduğunu, burada davalı bankanın herhangi bir alacağının olmadığını, dolayısıyla ödenen kredi borcu ile ilgili olan bu sözleşmenin davaya konu olması haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilin kefil olduğu ve borcu ödenmeyen diğer krediye gelince; bu sözleşmede müvekkilin eşinin imzası olmadığını, TBK m.584/1 uyarınca eşlerden biri ancak diğerinin yazılı rızası ile kefil olabildiğini, TBK’nun 584. maddesi, “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” hükmünü içermekte olduğunu, dolayısıyla sözleşmede müvekkilin eşinin imzası olmadığı için sözleşmedeki borç, kefili bağlamadığını, ayrıca söz konusu kredi “Genel Tarımsal Krediler Sözleşmesi”dir. Bunun bir ticari sözleşme olmadığını, dolayısıyla ticari olmayan kredilerde müteselsil sorumluluk söz konusu olmaz, ancak adi kefalet söz konusu olduğunu, adı kefalette de önce borçluya gidilmesi gerektiğini, borçludan tahsil edilmediği takdirde kefile gidildiğini, Türk Borçlar Kanunu’nun 585. maddesinde ise adi kefalette asıl borçlu hakkındaki takip semeresiz kalmadan adi kefil hakkında takip yapılamayacağının belirtildiğini, bu nedenle geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığından asıl davanın reddi gerektiğini, TBK 585 maddesi sayılı hâllerde doğrudan doğruya kefile başvurabileceğini belirtildiğini, Bu durumlar şunlardır; “1. Borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alınması. 2. Borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkânsız hâle gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi. 3. Borçlunun iflasına karar verilmesi. 4. Borçluya konkordato mehli verilmiş olması”. Kefile başvurulması gereken durumlar maddede açıkça belirtildiğini, davacı banka vekili tarafından neden kefile başvurulduğuna dair bir açıklama yapmadığını, işlem kayıtları, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi yapıldığında müvekkilin haklılığı ortaya çıkacağını, haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; genel Tarımsal Kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası celp edilmiş ve icra dosyasının tetkikinde; “… Davacının davalı aleyhine ödenmeyen faturalardan kaynaklı 43.968,23-TL asıl alacak, 7.092,63-TL işlemiş faiz ve 519,51-TL BSMV 590,40-TL İht. Hac. Masraf ve Vek Ücreti olmak üzere toplam 52.170,77-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının dilekçesi ile borca itiraz ederek takibin durdurulduğu…” görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 08/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…20/03/2015 tarihli sözleşmeye istinaden …’e 24/03/2015 tarihinde 2 yıl vadeli, faiz ve anaparası (tek taksit) 2. Yıl sonunda ödemeli 40.000,00,-TL tutarında subvansiyonlu Yayın … Üretim-İşletme zirai kredisinin kullandırıldığını, kredi kullandırımı için 24/03/2015 tarihli, 46.000,00-TL sigorta bedelli, 23/09/2015 bitiş tarihli … Bankası A.Ş Tarımsal Kredi Müşterileri Grup Hayat Sigortası Sertifikasının düzenlendiğini, kredi borcu 20/10/2016 tarihinde, 400,00-TL komisyon ve 20,00-TL BSMV alınarak 40.420,00-TL üzerinden 1 yıl vadeyle 19/10/2017 tarihine uzatıldığını, vade sonunda 6.020,68-TL faiz ve 301,03-TL BSMV ödenmesinin kararlaştırıldığını, krediye 6.020,68-TL/40.420,00-TL=%14,91 akdi faiz uygulandığının hesaplandığını, yapılandırılan kredinin 24/03/2015 – 20/10/2016 arası birikmiş faiz ve masraflara karşılık 20/10/2016 tarihinde 4.400,00-TL tahsilat sağlanarak, anapara dışındaki borçların tasfiye edildiğini, yapılandırılan kredi borcuna karşılık vade sonunda tahsilat sağlanamamış, kredi borcu davacı banka kayıtlarında 23/01/2018 tarihinde 40.420,00-TL anapara tutarı üzerinden takip hesaplarına aktarıldığını, davacı banka kredi borçlusu ve kefiline ayrı ihtarname göndermiş olduğunu, davacı banka dava dışı kredi asıl borçlusu …’e keşide ettiği 18/12/2017 tarih ve 43486 yevmiye numaralı ihtarname ile, kredi hesabını 15/12/2017 tarihi itibariyle kat ederek 15/12/2017 tarihi itibariyle 48.960,66-TL borcun 3 gün için ödenmesini aksi halde yasal takibe geçileceğini ihtar ve ihbar ettiğini, ihtarname kredi borçlusunda 19/12/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ tarihine göre kredi borçlusu, tatil günleri de dikkate alınarak (23-24 aralık hafta sonu) 25/12/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, davacı banka sözleşme kefili davalı …’e keşide ettiği 25/01/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile, …’e kullandırılan kredi hesabının kat edildiğini bildirerek, 25/01/2018 tarihi itibariyle 48.959,94-TL borcun 3 gün içinde ödenmesini aksi halde yasal takibe geçileceğini ihtar ve ihbar ettiğini, ihtarname davalı kefile 2 ayrı adreste 29-30/01/2018 tarihlerine tebliğ edildiğini, ilk tebliğ tarihine göre kredi borçlusu, tatil günleri de dikkate alınarak (3-44 Şubat hafta sonu) 05/02/2018 tarihinde temerrüde düştüğünü, davacı banka, … işletme kredisinden kaynaklanan alacağının tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptalini dava ettiğini, toplamda 52.170,77-TL, yapılan incelemede davacı banka alacağı takip tarihi itibariyle toplamda 48.790,73-TL davacı banka kayıtlarına göre dava dışı kredi borçlusu … asaleten, davalı yan da kefaleten borçlu durumda bulunmakta olduğunu, GKS’nin 26. maddesi göre anlaşmazlık halinde, banka kayıtları HMK 193. Maddesi gereğince geçerli ve bağlayıcı delil kabul edildiğini, temerrüt faizi, temerrüt tarihinde geçerli olan TL ticari cari kredi faiz oranı olan %17’nin %100 fazlasıyla %34 olarak tespit edildiğini, ancak, davacı banka %28,93 oranında temerrüt faizi istemiş olduğundan, istenebilecek temerrüt faiz oranı %28,93 olarak kabul edildiğinin…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tebliğ edildiği, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe ibraz ettiği ancak itirazların hukuki mahiyette olduğu görülmekle hukuki nitelendirme ve taktirin mahkememize ait olması nedeni ile yeniden rapor tanzimi için dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Huzurdaki davada; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında 2013 ve 2015 tarihli Genel Tarımsal Kredi Sözleşmelerinin akdedildiği, bahse konu işbu sözleşmeleri davalı/kefilin 150.000-TL kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla açıkça imzalamış olduğu tespit edilmiştir.
Kefalet akdi, bilindiği üzere, asıl borç sözleşmesinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşme olup, somut olayda davalı kefilin Genel Tarımsal Kredi Sözleşmesinde, müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunduğu görülmüştür.
TBK’nın 589 ve 590. maddelerine göre; “Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur.” Ayrıca Y. 19.HD.09.1.1993 T., 92/9781 E., 93/8447 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; “…Kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nın 117. maddesi hükmü gereğince temerrüt ihtarında bulunulması ile gerçekleşmektedir…” Dolayısı ile kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile davalı/ kefilin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limitleri aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve ferilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacağının kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça herhangi bir ticari defter, kayıt ve ödeme belgesi sunulmadığı, sadece soyut beyanlarla borca ve ferilerine itiraz edildiği, ayrıca sözleşmedeki kefalet imzalarına da itiraz edilmediği görülmekle taraflar arasında akdedilen münhasır delil anlaşması uyarınca davacı bankanın ticari defter ve kayıtları esas alınarak inceleme yapılmıştır.
Dava konusu genel Tarımsal Kredi sözleşmesi kapsamında kefil olan davalı yönünden eş rızasının alınmaması nedeni ile davalı yanın sorumluluğunun bulunmadığı savunması ileri sürülmüş ise de akit tarihi itibari ile uygulanması gereken TBK’nın 584. maddesi gereğince 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı kamu sermayeli bankalar tarafından yürütülen faiz destekli kredi kullandırılmasına dair kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi , tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eş rızasının aranmayacağı düzenlemesi kapsamında davaya konu kredinin sübvansiyonlu Tarımsal Kredi olması gözetildiğinde anılı madde kapsamında kaldığı, böylece eş rızasının alınmamış olmasının somut olayda kefaletin geçerliliğine menfi bir etkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; taraflar arasındaki genel Tarımsal Kredi sözleşmesileri kapsamında davacı taraf kayıt ve defterlerinin münhasır delil vasfının tanındığı, anılı raporla davalının dayanak genel Tarımsal Kredi sözleşmesine istinaden sorumluluğunun bulunduğunun belirlendiği, alacak miktarının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak belirlendiği, mahkememizce denetlenen raporun hükme esas alınabileceği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 42.881,43-TL asıl alacak, 5.065,62-TL işlemiş faiz, 253,28-TL BSMV, 590,40-TL masraf olmak üzere toplam 48.790,73-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 42.881,43-TL takip tarihinden itibaren yıllık %28,93 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine, alacağın % 20’si oranındaki 9.758,14-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 42.881,43-TL asıl alacak, 5.065,62-TL işlemiş faiz, 253,28-TL BSMV, 590,40-TL masraf olmak üzere toplam 48.790,73-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 42.881,43-TL takip tarihinden itibaren yıllık %28,93 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 9.758,14-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 3332,89 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 630,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 2702,79 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan 630,10 TL karar ve ilam harcı ve 35,90-TL başvurma harcı ile toplam 666,00-TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yapılan 773,2 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 723,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.716,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır