Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/518 E. 2021/884 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/518
KARAR NO : 2021/884
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Almanya’da motor ve otomobil parçaları ticareti yapan bir ticari şirket olduğunu, müvekkilinin, Türkiye’de motor parçaları ticareti faaliyetinde bulunan davalı …Ş.’ye dizel motor parçaları, meme, valf (sübap) gibi muhtelif ürünler satarak teslim ettiğini, ne var ki, davalının 12/01/2016 tarihi itibariyle müvekkiline olan 68.671,83 Euro bakiye fatura ve cari hesap borcunu ödemediğini, davalının fatura ve cari hesaptan doğan borcunu ödememesi nedeniyle, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsil edilmesi için 22/02/2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, söz konusu icra takibinin davalının borca itiraz etmesi üzerine durduğunu, müvekkilinin davalı ile alacağının ödenmesi konusunda anlaşma yolları aradığını, birkaç kez anlaşmaya yaklaşıldığını, davalının her ay 1.750 Euro ödemeyi kabul ettiğini, bunun üzerine 18/07/2018 tarihinde 1.750 Euro ödemişse de, kalan ödeme taahhüdüne uymadığını, bunun üzerine müvekkilinin …ul Arabuluculuk Bürosu’na ticari dava şartı arabuluculuk için başvurduğunu, ne var ki, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç elde edilemediğini beyanla müvekkilinin davalıdan olan alacağının şimdilik 200 Euro’luk kısmının 12/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek Euro mevduata kamu bankalarınca fiilen uygulanan azami yıllık faiz ve değişen oranlardaki faizi ile tahsiline, Mahkememiz faiz başlangıç tarihi bakımından aksi kanaatte ise, takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmada; davacının dayandığı mailleri ve BA-BS formlarını kabul etmediklerini, davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce …. İcra Dairesi’nin 2018/… takip sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 22/02/2018 tarihinde, 72.384,52 EURO alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 01/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 02/03/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı tarafından arabuluculuk kurumuna başvurulduğu, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığına dair 28/02/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği ve davacı tarafından iş bu davanın kısmi alacak davası olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya, tarafların ticari defterleri ile sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak, dava tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı ve varsa alacağın miktarı hususunda rapor tanzim edilmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi 29/01/2021 tarihli raporunda özetle; davacı taraf yurtdışında mukim şirket olduğundan yasal defter ve kayıtlarının incelemeye tabi tutulamadığını ancak davacı tarafça dosyaya Türkçe tercümesi sunulan cari hesap ve bir takım belgeler üzerinde inceleme yapıldığını, davalı tarafça ticari defterlerin incelemeye ibraz edilmediğini, dosyaya Türkçe tercümesi sunulan alacak dayanağı belgeler incelendiğinde davacının davalıya, 2013-2018 yılları arasında toplamda 788.695,79 Euro tutarında satış yaptığını, buna karşılık davalı tarafından davacıya 724.811,76 Euro ödeme yapıldığını, neticeten davacının davalıdan 63.884,03 Euro alacaklı olduğunu, davacı tarafça icra takibinde talep edilen alacağın 05/11/2013 tarihli ve 80.788,11 Euro tutarındaki faturadan kaynaklandığını, söz konusu fatura bedelinin davalı tarafça 80.630,91 Euro olarak kabul edildiğinin taraflar arasında yapılan e-mail yazışmalarından anlaşıldığını, davacı tarafça icra takibinde davalının kabulünde olan bakiye 68.671,83 Euro tutarın talep edildiğini ancak cari hesap ekstresi incelendiğinde davalı lehine 01/11/2017 tarihinde, …’in bildirdiği dönem dışı kazançlar açıklaması ile 4.904,08 Euro’nun borçtan tenzil edildiğini, bu nedenle davacının davalıdan talep edebileceği asıl alacak tutarının 63.767,75 Euro olarak hesaplandığını, davanın şimdilik 200 Euro karşılığı 1.226,98 TL üzerinden ikame edildiğini tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacı vekili 15/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 63.567,75 Euro olarak artırmış ve eksik harcını ikmal etmiştir. Davacı tarafça sunulan mailler konusunda davalı şirket yetkilisi isticvap edilmiş, temsilci duruşmada; tarafına gösterilen maillerdeki adresin davalı şirkete ait olmadığını, maillerde adı geçen … ‘ın kendisinin akrabası olduğunu, şirket yetkilisi olmadığını beyan etmiştir. Davalı şirketin 2013-2018 yılları BA-BS formları celp edilerek incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davalı tarafından sunulan sevkiyat sipariş belgesi, fatura, cari hesap özeti, mail içerikleri ve davalıya ait BA formalarının birlikte değerlendirilmesi ile, davalı tarafından davacıya oto yedek parça siparişi verildiği, davacı tarafından mal satışı karşılığında 05/11/2013 tarihli, 80.788,11 Euro bedelli faturanın tanzim edildiği, her ne kadar fatura tanzim edilmiş olması tek başına alacağın varlığını ispat etmez ise de, gerek davacının cari hesap kayıtlarında faturanın ve davalı tarafından yapıldığı kabul edilen ödemelerin kayıtlı olması, gerekse davalının bağlı olduğu vergi dairesine sunduğu BA formu ile fatura tarihi ve miktarı ile uyumlu şekilde, davacıdan mal alımı yaptığını beyan etmesi karşısında, davacının söz konusu faturaya konu malı davalıya satıp teslim ettiği, davalının ise kısmi ödeme yaptığı anlaşılmış, davalı şirket yetkilisi mail adresinin davalı şirkete ait olmadığını beyan etmiş ise de, mail adresinin davalı şirketin unvanı adına olması, mail içerikleri ile davacının cari hesap kayıtlarının ve davalının BA formalarının uyuşması nedeniyle davalı şirket yetkilisinin beyanına itibar edilmemiş ve bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacının 05/11/2013 tarihli, 80.788,11 Euro bedelli fatura nedeniyle davalıdan bakiye 63.767,75 Euro alacaklı olduğu kanaatine varılarak ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile kabul edilen alacağa, davalı tarafından alacağın kabul edildiği mail tarihi olan 10/11/2017 tarihinden itibaren talep edildiği şekilde kamu bankalarınca Euro para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faizin işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile 63.767,75 EURO’nun 20.000 EURO’suna 09/08/2016 tarihinden, 63.567,75 Eurosu’na ıslah tarihi olan 15/02/2021 tarihinden itibaren işletilecek kamu bankalarınca EURO para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 26.723,47 TL’den peşin alınan 9.260,40 TL harcın mahsubu ile kalan 17.463,07 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 165,30 TL posta ve tebligat masrafı, 700 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 865,30 TL yargılama gideri ile 9.304,80 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 35.834,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır