Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/504 E. 2021/410 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/504 Esas
KARAR NO : 2021/410

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2019
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … alan adlı web sitesinin sahibi olduğunu, taraflar arasında internet ortamında sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden davalıya ait … isimli otelin odalarının davacıya ait web sitesi üzerinden satışının yapıldığını, sözleşme gereği davalının müşterilerinin web sitesi üzerinden otelde konaklaması sebebiyle kendilerine %15 komisyon ödemesi gerektiğini, bununla ilgili davalıya e-fatura düzenlediklerini ve tebliğ ettiklerini ancak davalının kendilerine ödeme yapmadığını, müvekkilinin alacağını tahsil edebilmek için … 9. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlattığını, borçlu tarafından itiraz edildiğini beyanla davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin İstanbul Anadolu Adliyesi yargı çevresi dahilinde olduğundan davanın yetki yönünden reddedilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından kendilerine tebliğ edilmiş bir fatura bulunmadığını, ayrıca fatura münderacatını da hiçbir şekilde kabul etmediklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, davacının en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … 9. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine 4 fatura alacağına istinaden toplam 7.932,23 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi … marifetiyle taraflar arasında ihtilafsız faturalar nezdinde süregelen ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, takibe dayanak e-faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, e-faturanın tebliği ve e-faturaya itiraz hususlarının irdelenmesi, davacı tarafça faturalara konu hizmetin yerine getirilip getirilmediği, hizmet yerine getirilmiş ise düzenlenen faturaların kadri maruf olup olmadığı ve neticeten var ise davacı yanın faturalar nedeniyle talep edebileceği alacak miktarının tespiti baabında inceleme icra edilerek konuya ilişkin 27/07/2020 tarihli kök rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı kök raporunda özetle;
“Davacı Ticari defterlerinin zamanında tasdik ettirildiği, defterlerin usulüne uygun tutulduğu birbiri ile uyumlu olduğu ve doğruladığı, davacı şirketin 2018 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği tespit edilmiştir.
Davacı ticari defterleri ile muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 17.12.2018 tarihinden itibaren davacının davalıdan, 7.932,23.-TL alacağının olduğu, tespit edilmiştir.
Davalı şirket vekili tarafından 24.01.2020 tarihinde mahkemenizden yerinde inceleme talep edildiği, (Mali Müşavirlik bürosunun adresi yazılarak) ancak verilen telefon numarasından avukata bir türlü ulaşılamadığı, Avukatın telefonlarına bakmadığı ve davalı defterlerinin tutulduğu mali müşavirlik bürosu ile ilgili adresten başka bir bilginin de olmadığı, bu nedenle davalı ticari defterlerinin incelenemediği,
… 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ödeme emrine, davalı vekili tarafından itiraz edildiği ve takibin durduğu tespit edilmiştir. (EK:5)
Davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu 10.08.2017 tarihli sözleşme:
Sözleşmenin 09.08.2017 tarihinde e-mail üzerinden yapıldığı, sözleşmeyi … uzantılı adresten reservation…. adresine gönderildiği, sözleşmede her iki tarafın kaşe ve imzasının olduğu,
Sözleşmenin konusunun: … internet alan adı üzerinde işletmekte olduğu, konaklama tesisini tanıtmaya, bu tesise müracaat eden müşterilerin otelz.com üzerinden doğrudan yapacakları rezervasyonları kabul etmeye, bunun karşılığında … belirli bir komisyon ödemeyi kabul ettiğine dair olduğu,
Sözleşme neticesinde davacıya (… Hotels …) … numaralı kullanıcı kodu verildiği,
Taraflar arasındaki komisyon oranının KDV dahil % 15 olduğu,
Sözleşmenin taraflardan herhangi birinin isteğiyle her zaman e-posta yoluyla yapılabileceği, ancak tarafların fesih öncesi kabul edilmiş rezervasyonlar ile ilgili edimlerini fesih sonrası dahi eda ve ifa etmek zorunda oldukları, (EK:6)
Taraflar arasında 10.08.2017 tarihinde … satış platformu sözleşmesi akdedildiği, tespit edilmiştir.
Ödeme emrine konu; 31.08.2018 Tarih … 30.09.2018 Tarih …, 31.10.2018 Tarih …, 30.11.2018 Tarih … seri numaralı e- faturaların davalıya gelir idaresi başkanlığını e- portal üzerinden tebliğ edildiği, tespit edilmiştir. (EK:7)” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce celp edilen … İlçe Emniyet ve … Vergi Dairesi yazı cevapları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınarak konuya ilişkin 24/03/2021 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı ek raporunda özetle;
“… Vergi Dairesi Müdürlüğü …tarih … Sayılı Yazısı ve ekleri:
Davacı tarafından düzenlenen … Tarih … numaralı, KDV dahil 12.770,64.-TL faturanın davalı ba formunun 83 numaralı satırında %8 KDV hariç (12.770,64/1,08) 11.825,000.-TL olarak bildirildiği, tespit edilmiştir.
VUK 396 Sayılı Genel Tebliği: Bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” nun Tablo II alanında bildirilecektir.
Hükmü gereği bir aylık dönem içerisinde bir mükelleften KDV hariç 5.000,00.-TL üzeri mal/hizmet alım yada satımının bildirilmesinin zorunlu olduğu, Kök raporda tebliğ edildiği, anlaşılan faturalardan sadece 31.08.2018 Tarih … numaralı, KDV dahil 12.770,64.-TL faturanın bu sınırı aştığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafından düzenlenen 31.08.2018 Tarih … numaralı, KDV dahil 12.770,64.-TL faturanın davalı ba formunun 83 numaralı satırında %8 KDV hariç (12.770,64/1,08) 11.825,000.-TL olarak bildirildiği, diğer faturaların Ba formuyla bildirilmesinin zorunlu olmadığı, davalının davacının düzenlemiş olduğu faturayı ba formuyla bildirmek suretiyle muhasebe hesap ve kayıtlarına aldığı,
Davacı ticari defterleri ile muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 17.12.2018 tarihinden itibaren davacının davalıdan, 7.932,23.-TL alacağının olduğu,
Sonuç olarak;
Dava dosyası ve inceleme günü davacı tarafın sunduğu; ticari defter, belgeleri ile muhasebe hesap ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde:
Taraflar arasında 10.08.2017 tarihinde … satış platformu sözleşmesi akdedildiği, ödeme emrine konu; 31.08.2018 Tarih … 30.09.2018 Tarih …, 31.10.2018 Tarih …, 30.11.2018 Tarih … seri numaralı e- faturaların davalıya gelir idaresi başkanlığını e- portal üzerinden tebliğ edildiği, davacı tarafından düzenlenen 31.08.2018 Tarih … numaralı, KDV dahil 12.770,64.-TL faturanın davalı ba formunun 83 numaralı satırında %8 KDV hariç (12.770,64/1,08) 11.825,000.-TL olarak bildirildiği, diğer faturaların Ba formuyla bildirilmesinin zorunlu olmadığı, davalının davacının düzenlemiş olduğu faturayı ba formuyla bildirmek suretiyle muhasebe hesap ve kayıtlarına aldığı, davacı şirketin; 2018 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği, davalı ticari defterleri üzerinde bir inceleme yapılamadığı, davacı ticari defterleri ile muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 17.12.2018 tarihinden itibaren davacının davalıdan, 7.932,23.-TL alacağının olduğu” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesi ile İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığından HMK’nun 17. maddesi uyarınca mahkememizin yetkili olması nedeniyle davalı yanın yetki ilk itirazı reddedilmiş ve davanın esasına geçilmiştir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemiyle başlattığı icra takibinin davalı yanın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davacı yanın ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmakla, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2018 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacı tarafça ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, davalı tarafın ise ticari defterlerini ibraz etmediği, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda dökümü yapılan davacı şirket muhabese hesap ve kayıtlarından tespit edildiği üzere; davacı tarafça 2018 yılında toplam bedeli 29.013,88 TL olan 9 adet fatura kesildiği, 01/07/2018 tarihli virman ile birlikte hesap bakiyesinin 0 olduğu, akabinde davacı tarafça 3.073,27 TL, 12.770,64 TL, 5.287,71 TL, 459 TL, 1.407,03 TL ve 65,41 TL bedelli faturaların kesildiği, aynı zamanda bakiyenin 0 olmasından sonra davalı tarafın 15.130,93 TL ödeme yaptığının kayıtlı olduğu, takibe ve davaya konu faturaların 12.770,64 TL, 5.287,71 TL, 1.407,03 TL ve 65,41 TL bedelli faturalar oldukları, takibe konu faturalardan en eski olanı 31/08/2018 tarihli 12.770,64 TL bedelli fatura olmakla, davalı tarafça yapılan ödemelerin hangi borç için yapıldığı belli olmadığından TBK’nun 102. maddesi gereğince ödemelerin ilk önce vadesi gelmiş muaccel borç için yapıldığının kabulünün gerektiği, bu kapsamda bakiyenin 0 olduğu tarihten sonra yapılan 15.130,93 TL’lik davalı ödemesinin 31/07/2018 tarihli 3.073,37 TL bedelli ve 31/08/2018 tarihli 12.770,64 TL bedelli faturalara istinaden yapıldığının mahkememizce benimsendiği, davalı ödemesi ile talep konusu olmayan 3.073,37 TL bedelli faturadan kaynaklı alacak son bulmuş ise de, ödemeye rağmen 12.770,64 TL bedelli faturadan geriye 713,08 TL alacak bakiyesinin kaldığı, söz konusu 12.770,64 TL bedelli faturanın davalı yanca vergi dairesine beyan edildiğinin celp edilen BA-BS karşılaştırma tablosundan tespit edildiği ve ilgili emniyet müdürlüğüne yazılan yazı cevabında anılı faturaya konu müşterilerin bir kısmının konakladığı görüldüğünden 713,08 TL’lik alacak bakiyesinin talebinde davacı yanın haklı olduğu, her ne kadar vergi dairesinden gönderilen BS-BA karşılaştırma tablosunda KDV hariç 13.466,00 TL bedelli 9 faturaya yer verilmiş ise de, söz konusu kayıt davalı şirketin davacı şirkete kestiği faturalara ilişkin olup dava konusu ile ilgili olmadığı, 5.287,71 TL, 1.407,03 TL ve 65,41 TL bedelli diğer faturaların davalı tarafça vergi dairesine beyan edilmediği, yine ilgili emniyet müdürlüğünün müzekkere cevabında bu faturalara konu müşterilerin davalıya ait otelde konaklamadıklarının yazıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesine göre konaklaması olmayan müşteriler için davacı yanın komisyon talebinde bulunamayacağı, bu nedenle bu faturalara konu alacağın varlığının ispata muhtaç kaldığı, davacı yanın yalnızca vergi dairesine davalı tarafça da bildirilmiş olan fakat büyük çoğunluğu ödenen 12.770,64 TL bedelli faturanın 713,08 TL’lik alacak bakiyesi yönünden haklılığını ispatladığı, talebine konu diğer faturalar yönünden ise müşterilerin konaklaması bulunmadığından komisyon alacağına hak kazanamadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, faturaya dayanmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 713,08 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 713,08 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın % 20’si oranındaki 142,62 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar harcının peşin alınan 95,81 TL harçtan mahsubu ile artan 36,51 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 103,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 713,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 829,90 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 74,60 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 118,66 TL’sinin davalıdan, 1.201,34 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza