Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/495 E. 2021/668 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/495 Esas
KARAR NO : 2021/668
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı şirket vekilinin düzenlemiş olduğu 30.07.2019 tarihli harç ikmal makbuzlu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hastane öncesi acil bakım alanında hizmet verdiğini, davalı şirketin talebi üzerine yapılan anlaşmavla; davalı şirketin organizasyonu üstlendiği … ‘ nün … di yapmış olduğu gençlik ve izcilik kampı, … ‘ nün … … de yapılmış olan gençlik ve izcilik kampı ve … olmak üzere 2018 yılının Temmuz-Haziran ve Ağustos aylarında tam zamanlı sağlık hizmeti ve danışmanlığı verildiğini, sağlık hizmeti verilirken … ve … isimli şirketlerin ambulans hizmetini üstlendiğini, bu hizmet bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili tarafından verilen sağlık hizmetini, faturayı, sözlü anlaşma ile olan 3.200.- TL borcu davalının kabul ettiğini ancak ödeme gücünün olmadığını beyan ettiğini, arabuluculuk görüşmesinin anlaşamama ile sonuçlandığını açıklanan nedenlerle davalı itirazının iptaline ve takibin devamına, sözlü anlaşma ile ödeneceği kabul edilen 3.200.- TL alacağın tahsiline, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunulduğu görülmektedir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; sağlık hizmeti ve danışmanlık ticari hizmet ilişkisinden kaynaklı faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yanlar arasındaki alacak istemine dayanak faturanın ibraz edildiği görülmüştür.
Davalı şirkete ait BA kayıtları celp edilerek tetkik edilmiştir.
Mahkememizce dosya arasına celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… takip sayılı dosyasında özetle; … tarafından … aleyhine başlatılan takipte 20.250,00 TL fatura ve 1.233,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.483,31 TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri , avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar K.nun 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflarıyla mahsubunun talep edildiği, takibe vaki itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle;
“… II – İNCELEME VE DEĞERLENDİRME :
Taraf şirketler incelemeye katılmamış olup, ticari defterler incelemeye sunulmamıştır. Dava ve İcra dosyası üzerinde yapılan İnceleme sonuçları aşağıda arz edilmiştir.
1) Huzurdaki dava İtirazın İptali davası olup, davacı tarafından 20.05.2019 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası ile davalı şirket hakkında;
20.250,00 TL Asıl Alacak
1.233.31 TL İşlemiş Faiz
21.483,31 TL üzerinden icra takibinde bulunulmuştur.
Takip talebi üzerinde takip dayanağı olarak; ” 12.09.2018 tarihli 20.250.00 TL tutarlı Fatura ” gösterilmektedir.
2) Takip talebine konu faturanın davacı … tarafından tanzim edilmiş olduğu, fatura muhatabının davalı şirket olduğu görülmekte olup, aşağıda sunulmaktadır.
FATURA TARİHİ FATURA NO. AÇIKLAMA TL TUTAR
12.09.2018 … Sağlık Hizmet bedeli 20.250,00
3) Dosyaya sunulan Arabuluculuk Son Tutanağı; 2019/67394 Arabuluculuk Numarası ile tanzim edilen Son Oturum Tutanağında; Tarafların müzakereler sonucu anlaşmaya varamadığı, bu nedenle arabuluculuk görüşmesinin anlaşamama ile sonuçlanmış olduğu görülmektedir.
4) Davacı tarafından davalı şirkete verilen sağlık hizmetine ilişkin, dosyaya sunulan e-posta yazışmalarının mevcut olduğu görülmekte olup,
18.07.2018 tarihinde davalı şirketin … @gmail.com adresinden davacı …’ ya;
“26 Temmuz da başlayacak ve 6 hafta sürecek olan … Gençlik Spor İl Müdürlüğü (gençlik ve izcilik kampı)
26 Temmuz da başlayacak ye 6 hafta sürecek olan … Gençlik Spor İl Müdürlüğü (gençlik ve izcilik kampı) ve … Karacaali deki kamp alanına ambulans, sağlık malzemeleri ve paramedic ihtiyacı bulunduğunun” bildirilmiş olduğu görülmektedir.
Söz konusu 18.07.2018 tarihli e-posta yazısına göre; davalı şirket tarafından davacıdan sağlık hizmeti talep edilmiş olduğu anlaşılmakta olup, hizmet bedeline ilişkin belirtilen bit tutar bulunmamaktadır.
5) Davacı huzurdaki davada; davalıdan takip talebine konu 12.09.2018 tarihli 20.250,00 TL tutarlı fatura bedeli ile birlikte sözlü anlaşma gereği olduğunu belirttiği 3.200,00 TL tutarını talep etmektedir.
Dosyaya sunulan belgeler kapsamında; taraflar arasındaki 18.07.2018 tarihli e-posta yazısına istinaden davacı tarafından davalı şirkete sağlanan sağlık hizmetine ilişkin, davacı şirket tarafından tanzim edilen 12.09.2018 tarihli 20.250,00 TL tutarlı takip talebine konu fatura bedelinin talep edilebileceği sonucuna ulaşılmakla birlikte, taraf şirketlerin incelemeye katılmamış olması sebebiyle söz konusu faturanın ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı tespit edilememiştir.
İcra takibine konu edilmeyen, huzurdaki davada ayrıca davacı talebi olan; sözlü anlaşma gereği 3.200,00 TL tutarının davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususunda nihai takdir sayın Mahkemenize aittir.
6) Davacı takip talebinde asıl alacak ile birlikte %9 yasal faiz oranı ile işlemiş faiz talep etmekte olup, davalıyı temerrüde düşürecek herhangi bir ihtarnameye dosya kapsamında rasdanılmamıştır.
Davacının işlemiş faiz talebinin sayın Mahkemece kabulü halinde, takip tarihi itibariyle davalıdan talep edilebilecek faiz hesabı aşağıda sunulmaktadır.
FATURA TARİHİ TUTAR TAKİP TARİHİ GÜN SAYISI FAİZ ORANI FAİZ MİKTARI
12.09.2018 20.250,00 20.05.2019 250 9 1.248,29
Davacının 20.250,00 TL fatura alacağına takip tarihi itibariyle 1.248,29 TL işlemiş faiz talep edilebileceği hesaplanmıştır. Takip talebinde 1.233,31 TL işlemiş faiz talep edilmiş olduğundan, davacının işlemiş faiz talebinin kabulü halinde bu tutarın dikkate alınması gerekmektedir.
Huzurdaki dava değeri 24.683,31 TL tutarı üzerinden açılmıştır.
III – SONUÇ: Dava ve İcra dosyası kapsamında yapılan inceleme sonucunda, nihai takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere;
1)Takip talebine konu 12.09.2018 tarihli 20.250,00 TL tutarlı faturanın davacı … tarafından tanzim edilmiş olduğu, fatura muhatabının davalı şirket olduğu, taraf şirketlerin İncelemeye katılmamış olması sebebiyle söz konusu faturanın ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediği,
2)Davacı tarafından davalı şirkete verilen sağlık hizmetine İlişkin, dosyaya sunulan e-posta yazışmalarının mevcut olduğu, buna göre; davalı şirket tarafından davacıdan sağlık hizmeti talep edilmiş olduğunun anlaşıldığı, davacı şirket tarafından tanzim edilen 12.09.2018 tarihli 20.250,00 TL tutarlı takip talebine konu fatura bedelinin davalıdan talep edilebileceği,
3)Davacı talebi olan sözlü anlaşma gereği 3.200,00 TL tu tatmin davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususunda nihai takdirin sayın Mahkemenize ait olduğu, bu tutarın icra takibine konu edilmediği ancak huzurdaki davada talep edilmiş olduğu,
4)Davacının takip talebinde asıl alacak ile birlikte %9 yasal faiz oranı ile işlemiş faiz talep etmekte olduğu, davalıyı temerrüde düşürecek herhangi bir ihtarnameye dosya kapsamında rastlanılmadığı,
5)Rapor içerisinde açıklandığı üzere, Davacının işlemiş faiz talebinin kabulü halinde, davalıdan takip tarihi itibariyle 20.250,00 TL asıl alacak ile birlikte 1.233,31 TL işlemiş faiz talep edilebileceği ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davanın tarafları arasında mail yazışmaları kapsamında sağlık hizmeti ve danışmanlık ticari hizmet ilişkisinin tesis edildiği ve hizmet ilişkisine dayalı 1 adet faturadan kaynaklı (12/09/2018 tarihli 20.250-TL bedelli fatura) (asıl alacak 20.250-TL ve işlemiş faiz 1.233,31-TL olmak üzere toplam 21.483,31-TL) alacak isteminin takibe konu edildiği, vaki itiraz üzerine takibe konu tüm bedel yönünden itirazın iptali istemi ile birlikte arabuluculuk görüşmeleri sırasında davalının kabul ettiği beyan edilen 3.200-TL’nin tahsili istemi ile huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın sözleşme/ticari hizmet ilişkisine itiraz etmediği, hizmetin alınmadığına yönelik açıkça ileri sürülmüş bir itirazının bulunmadığı görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemi ile başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği anlaşılmıştır. Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi gerekir… (22/07/2020) ” hükmünü içermekte olup yargılama sırasında yürürlüğe girmekle derhal uygulama ilkesi kapsamında tatbiki gereken usul düzenlemesi gereğince davalı tarafın mahkememizce ibrazdan kaçınılmış sayılacağı ihtarı ile verilen süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmemekle davacı ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın anılı delilini hükümden düşürecek şekilde davalı tarafça aksi yönde herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu kapsamda yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafın takibe konu alacak istemine dayalı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi itibari ile 20.250-TL alacaklı göründüğü, davalı tarafın mükellefi olduğu vergi dairesinin mahkememize göndermiş olduğu BA formu bildiriminde de davacı şirketin düzenlediği takibe dayanak faturanın kayıtlı olduğu görülmekle faturaya konu hizmet ifası olgusunun sübut bulduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemi ile birlikte ayrıca davalının arabuluculuk görüşmeleri sırasında 3.200-TL borcu kabul ettiği iddiası ile alacak istemi ileri sürülmüş ise de 6325 sayılı Arabuluculuk Kanununun 5. maddesi; ”Beyan veya belgelerin kullanılamaması- Madde 5 – (1) Taraflar, arabulucu veya arabuluculuğa katılanlar da dâhil üçüncü bir kişi, uyuşmazlıkla ilgili olarak hukuk davası açıldığında yahut tahkim yoluna başvurulduğunda, aşağıdaki beyan veya belgeleri delil olarak ileri süremez ve bunlar hakkında tanıklık yapamaz:
a) Taraflarca yapılan arabuluculuk daveti veya bir tarafın arabuluculuk faaliyetine katılma isteği.
b) Uyuşmazlığın arabuluculuk yolu ile sona erdirilmesi için taraflarca ileri sürülen görüşler ve teklifler.
c) Arabuluculuk faaliyeti esnasında, taraflarca ileri sürülen öneriler veya herhangi bir vakıa veya iddianın kabulü.
ç) Sadece arabuluculuk faaliyeti dolayısıyla hazırlanan belgeler.
(2) Birinci fıkra hükmü, beyan veya belgenin şekline bakılmaksızın uygulanır.
(3) Birinci fıkrada belirtilen bilgilerin açıklanması mahkeme, hakem veya herhangi bir idari makam tarafından istenemez. Bu beyan veya belgeler, birinci fıkrada öngörülenin aksine, delil olarak sunulmuş olsa dahi hükme esas alınamaz…” şeklinde düzenleme altına alınmış olup arabuluculuk faaliyeti sırasındaki vakıa/iddianın kabulüne dair beyanların delil olarak ileri sürülmesine cevaz verilmemiş olmakla anılı istem yönünden talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu gerekçeler ışığında; BA kayıtları ve lehine delil teşkil eden ticari defter kayıtları sübut bulan fatura bedeli yönünden davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 20.250-TL alacaklı olduğu, bu noktadan sonra bakiye fatura bedelinin ödendiğinin ispat yükünün davalı/alıcı üzerinde bulunduğu, davalı şirketin ise fatura bedelini ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği anlaşılmıştır. Ayrıca TBK’nın 117. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağı geçerli olmakla birlikte somut olayda; davalının, takipten önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilememiş olup bu nedenle işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu hali ile davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 20.250-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı yararına %20 icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 20.250,00-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 20.250,00-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 4.050,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.383,28 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 314,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.069,17 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 818 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 82,04) hesaplanan 671,08 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
9- Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre (% 82,04) hesaplanan 1.082,92 TL ‘sinin davalı taraftan, bakiye 237,08 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
10- Davacı tarafça peşin yatırılan 314,11 TL harç ile 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 358,51 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır