Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/490 E. 2022/241 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/490 Esas
KARAR NO : 2022/241
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı borçlu firma adına faşon iş yaptığını, bu iş ilişkisi kapsamında 10.05.2019 tarihli … fatura nolu 85.841,60 TL tutarında iş yapıldığını ve mamullerin davalıya teslim edilmiş olduğunu, davalının malları teslim almış olduğunu ve mallarda herhangi bir şekilde kusur ya da ayıp olmamasına rağmen davalının ödeme sırasında 20.000,00 TL kesinti yaparak davacıya 65.841,60 TL ödediğini, buna gerekçe olarak da ürünlerin … firmasına verildiğini bu firma tarafından yapılan incelemede ürünlerin teslimi sırasında tek koli içerisinde kırık iğne çıktığını bu sebep ile … Firmasının davalıya 20.000,00 TL ceza/iade faturası düzenlediğini ileri sürerek bu bedelin davalı tarafından da kendilerinden yansıtılmış olduğunu belirttiğini, davalı firmanın ileri sürdüğü gerekçeler taraflarınca kabul edilebilir olmadığını, … ile arasında sözleşme olan davalı firma olup, davacı müvekkili firma yönünden aralarındaki bu sözleşmenin tarafı olmadığından davacıyı bağlar bir durum söz konusu olmadığını, kaldı ki ürünlerin davacı tarafından davalı tarafa teslim edildiğini, davalı tarafça kontroller yapıldığını ve sonrasında … Firmasına verildiğini, müvekkili davacı ile davalı arasında bir ticari ilişki söz konusu olup üçüncü şahıs olan … ile davalı arasındaki sözleşmenin dava konusu fatura alacağına bir tesiri bulunmadığını, davalı tarafın … tarafından düzenlenen ceza sonrası … Noterliği’nin … Yevmiye No.hu 29.05.2019 tarihli ihtarnamesi ile … mumaralı 15.05.2019 keşide tarihli 20.000,00 TL tutarlı iade faturasını davacıya gönderdiğini, davacı ise … Noterliği’nin … Yevmiye Nolu 03.06.2019 tarihli ihtarnamesi ile kendisine gönderilen iade faturasının aslını ihtarnamenin ekinde iade ederek, iade faturasını ve içeriğini kabul etmediğini itiraz süresi içinde belirttiğini, yapılan tüm görüşmelere rağmen davalının borç bakiyesi 20.000,00 TL yi ödemediği için davacı … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının süresi içerisinde bu dosyaya itiraz ederek takibi durdurduğunu, sonrasında … Arabuluculuk Bürosunda … tarihinde 2019/… Nolu başvuru yapıldığını bu görüşme sonunda taraflar anlaşamadığını ve anlaşmama tutanağı düzenlendiğini beyanla, takip konusu alacağın 20.000,00 TL lik kısmına vaki itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına davalının kayıtlı menkul gayrı menkul ve 3.kişiler üzerindeki hak ve alacakları üzerine teminatsız ihtiyati haciz konulmasına, davalının % 20 den aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ile birlikte ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete borçlarının bulunmadığını, bu nedenle … İcra Dairesinin 2019/… sayılı dosyasına itiraz edildiğini, davacı ile davalı alt yüklenici taşeron ilişkisi bulunmakta olduğunu, bu nedenle davacının imalatını üstlendiği ürünlerin kusursuz teslim edilen karşılığı 65.841,60 TL davacının da kabul ettiği üzere davalı tarafından ödendiğini, davalı müvekkili şirketin dava dışı … (…) ile tekstil ürünlerinin imal edilmesi konusunda antlaşma yaptığını, bu ürünler ile ilgili de davacı firmanın taşeron olarak kullanıldığını, yapılan anlaşmanın mahiyeti gereği … davacı nezdinde yerinde uygunluk denetimi yaptığını, yapılan iş ve süreçlerin doğru yürütülmesi yönünde gerekli bilgilendirmeleri kendisi ve davalı müvekkilince yaptığını, davacı ile davalı arasında ayrıca bir alt sözleşme olmaması davacının hangi koşullarda çalışması gerektiğine dair talimatları keyfi uygulaması anlamını taşımadığını, imalat süreçlerinin basit bir anlatım ile; üretim yapılacak tekstil ürünlerinin davalı tarafından davacıya yönlendirilmesi, davacı tarafından üretimin gerçekleştirilmesi, davacının ürettiği ürünlerin paketleme ve dedektör ile makine ve iğne kırıklarına karşı tüketicinin can güvenliği ve sağlığının korunması maksadı ile detektörden geçirilerek kolilenmesi. davacı tarafından kolilenmiş ürünlerin doğrudan iş sahibi …’ye gönderilmesi,, … tarafından üretimden gelen ürünlerin bir kez daha denetimden geçirilerek satışa sunulması olarak gerçekleştirilmekte olduğunu, kısaca davacı tarafından iddiasının aksine imalatı yapılan ürün doğrudan davacı tarafından dava dışı …’ye gönderildiğini, bu süreçte davalı müvekkilinin hiçbir katılımı bulunmadığını, dava dışı …’den tüm bu süreçlere ilişkin yazılı bilgi alınabileceği gibi yapılan denetim, ürünlerin tespiti, kusurlu ürün tespiti ve iş süreçlerine dair talimatlara ilişkin belgelerin de temininin mümkün olduğunu, davacının sözleşme tarafı olmadığına dair beyanı iş yerinde yapılan uygunluk denetimi ve ürünlerin doğrudan teslimi olgusu karşısında hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafından imal edilmiş olan ürünlerin kontrolünün kendisine ait olduğunu, bunun yanında davalıya gönderilmemiş olan bu ürünlerin davalı tarafından da kontrol edilmesinin olanaklı olmadığını, ürünlerin fason dikim ütü paket işlemleri yapılarak sevk edildiğini, davacı tarafından doğrudan …’ye gönderildiğinin … nolu sevk irsaliyesi altında yazılı olduğunu, istenildiği takdirde …’den alınabilecek tesellüm belgesi ile davacının iddiasının dayanıksız olduğunun ortaya çıkacağını, yapılan kontrolde ortaya çıkan hataya ( kırık iğne unutma ) ilişkin yerinde tespit yapıldığını, rapor tutulduğunu ve fatura mukabili bu cezanın davalı müvekkiline … tarafından ödetildiğini, davacının hatası nedeniyle 20.000,00 TL davalı yanca 20.05.2019 1…. nolu fatura mukabili dava dışı …’ye ödendiğini, sözleşmesel sebepler nedeni ile davalının bu bedeli ret etme ihtimali bulunmadığını, davalının ödemiş olduğu bu ceza bedelini doğrudan davacının sorumluluğu bulunması sebebi ile davacıya fatura ettiğini, ihtarname eşliğinde gönderdiğini ancak davacının faturayı iade ve itiraz ettiğini, davacının sorumsuzluğu nedeni ile davalının ciddi bir ticari risk yaşadığını, bu durumun ileride zarara neden olabilir nitelikte olduğunu, davalı tarafından kusurlu yapılan işlerin bedeli kesilerek kusursuz yapılan işler bedeli davacıya 65.841,60 TL olarak ödendiğini, davacının mutabakat olmaksızın 85.841,60 TL bedelli fatura kestiğini ve bu faturanın tamamının ödenmesini istediğini, davacının kusuru nedeniyle ödemek zorunda kaldığı 20.000,00 TL ceza bedeli ile sınırlı borçlu olduğunu, nitekim alacaklarının 15.10.2019 … nolu fatura ile talep konusu yapıldığını, davacının itirazı ve faturayı iadesi sebebi ile bekletildiğini, davacının bu taleplerine karşılık itirazın iptaline dair talebi ile birlikte ihtiyati haciz talebi hukuki dayanaktan yoksun olup koşullarını da taşımadığını, icra inkar tazminatına yönelik talebin ise alacağın likit ve kesin alacak olmaması sebebi ile kabul edilemeyeceğini, yapılacak inceleme sonucunda davacı şirketin yararına bir alacak tespiti halinde taraflarından davacı kusuru nedeniyle yapılmış olan ödemenin takas mahsup edilmesini talep ettiklerini, beyanla hukuki dayanaktan yoksun davacı talebinin reddine davacının alacağının bulunduğu yolunda karar verilmesi halinde def’i taleplerinin kabulü ile davalı alacağından takas ve mahsup edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden 20.000,00 TL alacağın ticari faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalı şirketin vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 28/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dava konusu faturanın davacı ticari defterlerine kaydedildiği, davalı tarafın da dava konusu faturayı kaydettikten sonra 15.05.2019 tarihinde kırık iğne hatası bedeli açıklamalı 20.000 TL bedelli bir fatura düzenleyerek ticari defterlerine kaydettiği ve bu kayıt sonrası kalan bedeli 15.05.2019 tarihinde banka kanalıyla davacıya transfer ettiği, 20.000 TL bedelli faturanın davalı tarafça önce yurtiçi kargo aracılığıyla davacıya gönderildiği, davacının bu faturayı iade etmesi sebebiyle bu defa davacı tarafça çekilen ihtarname ekinde yeniden gönderildiği, davalı tarafın bu ihtara cevaben çektiği ihtarnamede 20.000 TL bedelli faturayı davalı tarafa tekrar iade ettiği,
Kırık iğne hatasının konfeksiyon işleminde dikiş işlemleri devam ederken iğnenin kumaşın içinden geçerken kırılması ve kumaş içinde kalması şeklinde gerçekleştiği, bu hatanın ürün teslimi sırasında metal dedektörü ile tespit edilebildiğinden açık ayıp olduğu, açık ayıbın davacı şirkete teslimattan 14 gün sonra bildirildiği,
Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından, üçüncü şahısların davalıya ceza kesmesinden davacının sorumlu tutulamayacağı, davacı tarafça kırık iğne olgusunun kabul edilmediği, üretilen malda ayıp olduğunun ispat külfetinin davalıda bulunduğu, üçüncü şahsın ayıp iddiasının ve ceza kesmesinin maddi vakıanın ispatına yeterli olmadığı, davalının ispat külfetini yerine getiremediği, açık ayıbın davacıya uygun süre içinde bildirilmediği, davalının üretilen malları kabul ederek üçüncü kişiye göndermesiyle davacının sorumluluğunun sona erdiği, fason üretim yapan davacının iş sahibi davalıya karşı ayıp nedeniyle sorumluluğunun tespit edilemediği açıklandıktan sonra, dava dosyasında mevcut belgelerin incelenmesi neticesinde kurulumuz, davacı tarafından yapılan işin ayıplı olduğunun ispata muhtaç bulunduğu, bir an için böyle bir ayıbın varlığı kabul edildiğinde bunun mahiyeti itibariyle bir açık ayıp bulunduğu ve uygun sürede davalı iş sahibi tarafından davacı yükleniciye herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, bu itibarla davacınımı ayıptan dolayı bir sorumluluğundan söz edilemeyeceği, davacının davalıdan 20.000 TL alacaklı bulunduğu, davalının aleyhine vaki icra takibine itirazının haksız olduğu kanaatine ulaşmıştır. ” şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 08/02/2022 tarihli ek raporda;
“Sonuç olarak kurulumuz davalının kök rapora vaki itirazlarının raporda herhangi değişiklik gerektirmediği, orada varılan tespit ve işlerin aynen muhafazası icap ettiği kanaatine ulaşmıştır.” şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Dava, davacı tarafça kesilen fatura bedelinin eksik ödendiğinden bahisle başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptali isteminden ibarettir. Davalı yan fatura konusu malların ayıplı çıkması sebebiyle dava dışı … tarafından kendilerine 20.000 TL cezai şart faturası yansıtıldığından bahisle ödemeden imtina etmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; dava dışı …’nin taşeronu olan davalı şirketin, alt taşeron ilişkisi kapsamında davacı şirketle anlaştığı ve taraflar arasında ticari ilişki kurulduğu, dava konusu uyuşmazlığın Nomi model grey melange adlı 16508 adet ürün hakkında düzenlenen 10/05/2019 tarihli 85.841,60 TL bedelli faturanın ödenmeyen 20.000 TL’lik bakiyesinden kaynaklandığı, …’den celp edilen belgelerden anlaşıldığı üzere, davacı tarafça üretilen ürünlerin 8550 adedinin davalının düzenlediği sevk irsaliyesi ile 06/05/2019 tarihinde …’ye teslim edildiği, fatura düzenlenmesi mal tesliminden itibaren 7 gün içinde yapılabildiğinden davacı tarafın malları davalıya teslim ettikten sonra fatura ve sevk irsaliyesi düzenlediği yönünde mahkememiz nezdinde kanaat oluştuğu, malların …’ye tesliminden sonra … tarafından düzenlenen 07/05/2019 tarihli raporla ürünlerde kırık iğne hatası şeklinde gri hata bulunduğunun tespit edildiği, … raporuyla tespit edilen hatanın davacı yanca üretilen ürünlerin açık ayıplı olduğuna işaret ettiği, 09/05/2019 tarihinde … tarafından davalı aleyhine 20.000 TL bedelli cezai şart faturasının kesildiği ve faturanın davalı ticari defterlerine kayıt edildiği, davacının 16.508 adet ürün üzerinden düzenlediği 10/05/2019 tarihli 85.841,60 TL bedelli faturadan sonra …’nin yansıttığı 20.000 TL hakkında davalının davacıya 8 günlük yasal süre içinde 20.000 TL bedelli iade faturası kestiği ve sonrasında ihtarname keşide ettiği, bilirkişi raporuna göre ürünlerin metal dedektörden geçirilmesi ile kırık iğneler tespit edilebileceğinden, usulüne uygun gözden geçirme kapsamında bu inceleme yapıldığında bulunan bu açık ayıp sebebiyle davalının zararını teşkil eden 20.000 TL için davacı yana kesilen 15/05/2019 tarihli iade faturasının ayıp ihbarı mahiyetinde olduğu, böylece ayıplı ürünlerin davalı yanca kabul edilmiş sayılamayacağı, ayıplı ürünlerin kabul edilmemiş olması nedeniyle davalının dava dışı …’ye ödemek zorunda kaldığı cezai şart bedelinin TBK’nun 475/2. maddesi kapsamında genel hükümlere göre tazminat hakkı çerçevesinde davalının zararını teşkil ettiği ve davalı yanın bu bedeli davacıya ödemeyerek mahsup etmede haklı olduğu anlaşıldığından, davanın reddine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 241,55 TL peşin harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 160,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır