Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/487 E. 2021/398 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/487 Esas
KARAR NO : 2021/398
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/07/2019
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin yapı-işlet-devret modeli çerçevesinde yaptırılması hakkında kanun hükümlerine göre … nun işletme hakkı sahibi, davalı ise, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanan gerçek kişinin tacir olduğunu, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişler 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde icra takibinden sonra yılan kanuni değişiklik sonrasında geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapılmakta olduğunu, bedeli ödenmeyen geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait yasal cezalar toplamı 3.772,45-TL olduğunu, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine icra takip dosyası üzerinden ödenmeyen geçiş ücretleri ve yasal ceza bedellerinin ödenmesinin sağlanması amacıyla icra takibine girişildiğini, davalının ise, araçların … sisteminin bulunduğunu, … bakiyesinin mevcut olduğu gerekçeleriyle icra takibine itiraz ettiğini, davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. Sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini, icra takibinin geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam 3.772,45-TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş faiz 195,77-TL ve 35,24-TL KDV yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekalet ücretinin davalı borçludan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurda açılan itirazın iptali davası usul ve yasaya uygun olmadığını, itirazın iptali davasının açım süresinin 1 yıl olduğunu, itiraz tarihinin 11/12/2017 olduğunu, icra takibi bu tarihte durduğunu ve bir yıllık süre sonundan takipsizlikten dosyanın düştüğünü, bir dosya yok iken huzurdaki davanın açılmasının mümkün olmadoğını, bir yıllık süreyi geçiren davacının genel mahkemelerde alacak davası açması gerekirken huzurdaki davayı açması kabul edilmesinin imkansız olduğunu, davanın sonucuna bağlı icra inkar tazminatları talep etmekte kötü niyetli olduklarını, itirazın iptali davasına dayalı bir takibin devamını, icra inkar tazminatı vs. Harçlardan müvekkilin sorumlu tutulamayacağını, açılan davanın bu nedenlerle reddine karar verilmesini, davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; geçiş ihlali sebebine dayalı geçiş bedeli ile yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından ihlalli geçiş tablosu, geçiş bildirim sureti, geçiş görüntülerini içerir belgelerin ibraz edildiği, araç tescil kayıtlarının celp edildiği görülmüştür.
İtirazın iptali istemine konu …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Davalı vekilinin huzurdaki itirazın iptali davasının 1 yıllık kanuni süre içinde açılmadığı yönündeki itirazları noktasında yapılan değerlendirme sonucunda; İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davalarının takibe yönelik itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmasının gerektiği, ancak itiraz dilekçesinin tebliğ edilmediği müddetçe 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı, somut olayda takip dosyası içeriğinden davalı takip borçlusunun itiraz dilekçelerinin davacıya tebliğ edilmediğinin tespit edildiği, bu nedenle 1 yıllık dava açma süresinin dolmadığı anlaşılmakla; hak düşürücü süre yönünden yapılan usuli itirazın reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 24/08/2020 tarihli kök bilirkişi raporunda özetle; ”…Dava konusu … plakalı ihlalli geçişlerine esas döküm liste halinde dosya kapsamında sunulduğunu ve genel itibariyle ürün bakiyesi yetersiz, ürün kara listede / … de tanımlı olmayan plaka, ödeme talimatı bulunmuyor gibi nedenlerle ihlalli geçişlere sebebiyet verildiğini, … geçişlerine esas … gişelerinin bariyerli gişe olduklarını, gişelerde bariyer ve gişe görevlisinin bulunduğunu, bariyerin açılmaması nedeniyle araç sürücülerinin gişe görevlileri ile iletişim halinde kalacaklarını, ödemenin alınamadığı hususunda araç sürücüsü bilgilendirilmeden – ihlalli geçiş bildirim formu araç sürücüsüne tebliğ edilmeden bariyerin açılmayacağını, görevli memurun varlığı gözetilerek davalı şirket araç sürücüleri durumdan haberdar edildiğini, olay günü itibariyle araç sürücülerine ihlalli geçişi bildirimin yapıldığını, ihlalli geçiş bildirimlerinden davalı şirket yönetiminin şoförlerce haberdar edilmesi gerektiğini, …-… bakiye bilgilerinin hesabın açıldığı … A.Ş veya ilgili bankanın internet sitesinden görülebildiğini, araç sürücüsü veya davalı şirket yetkililerince internet ortamında ihlalli geçiş sorgulamaları yapabilmekte olduklarını, ihlal tarihinden 15 gün içerisinde ödeme yapıldığında ilişkin belgenin de görülemediğini, davalı şirket yetkilisinin, ihlal yapıldığı iddia edilen tarihlerde müvekkil şirkete ait araçların ihlalli geçiş bildiriminde yer alan gişelerde olmadıklarına ilişkin bir itirazının bulunmadığını, davacı tarafça sunulan fotoğraflarla geçişlerin belgelenmiş olduğunu, … plakalı aracın 2012 model … olduğu dorse bağlı olamayacağını, … plakalı 2006 model … marka aracın damperli kamyon olduğu dorse bağlı olamayacağını, … plakalı 2014 model … marka aracın beyan renkli çekici olduğu dorsenin bağlı olamayacağını, … plakalı 2000 model … marka aracın otomobil olduğunun dorse olamayacağını, … plakalı 2007 model Mercedes-Benz marka aracın kırmızı renkli damperli kamyon olduğu dorseye bağlı olamayacağını, ilgili kanun hükmü uyarınca ihlalli geçişi takip eden 15 gün içerisinde geçiş bedelinin ödenmesi halinde ceza bedeli talep edilemeyeceğinden geçişlere esas tabloda ceza bedeli talep edilmeyen geçişlerin ödendiği kanaati hasıl olduğu bu nedenle geçiş bedeli talep edilemeyeceğini, takibin toplam 3.950,57-TL üzerinden davalı … adına devam edebileceğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 13/04/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ”…Kök raporda belirtilen ceza bedeli talebi bulunmayan geçişlerin geçiş bedelinin ödenmiş olabileceği şeklindeki kanaatin detayı verildiği gibi bir delile bağlanması gerekeceğinden ve bu doğrultuda sunulduğu belge bulunmadığından davacı vekilinin itirazın haklı olabileceğini, 68,95-TL geçiş bedeli ve 6,85-TL işlemiş faiz bedeli kök rapordaki tespitlere ilave edildiğini, takibin toplam 3.772,45-TL + 195,77-TL +35,24-TL olmak üzere toplam 4.003,46-TL üzerinden davalı … adına devamı hususundaki kararın mahkeme takdirinde olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada itirazın iptali istemine konu olan icra takibine dayanak alacağın, davacı tarafından işletilen köprü/otoyoldan davalıya ait araçların ücret ödemeden geçiş yapması iddiasına dayalı olduğu saptanmış olup davacı tarafından kesilen cezanın 15 gün içinde cezasız ödeneceği, 15 günlük yasal süre sonunda geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki ceza tutarı ile tahsilinin davaya konu edildiği, davalı takip borçlusunun ise ana para alacak istemine itiraz etmediği, yalnızca ceza ve ferilerine itiraz etmekle ihlalli geçiş olgusunu kabul ettiği görülmüştür. Diğer yandan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. maddesinin 5. fıkrasına göre; “4046, 3465 ve 3996 sayılı Kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin dört katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” düzenlemesi cari olup araç maliklerinden geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsil edileceği öngörülmüştür. Dosyada mübrez kamera/fotoğraf kayıtları, bildirim evrakları, provizyon ve geçiş tablosu kapsamında huzurdaki davada, işletmesi davacıya ait köprü/otoyoldan davalının maliki olduğu araçların geçiş ihlali yaptığının sabit olduğu görülmüştür. Nitekim davalı vekiline ikincisi kesin süre olmak üzere 2 kez süre verilmiş olup davalı yanın …/… hesabının bulunduğu banka yahut bankaları yazılı olarak beyan etmesinin istenilmesine ve aksi halde mevcut dosya durumuna göre değerlendirme yapılacağı ihtarına rağmen herhangi bir beyan ve delil sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile kaçak geçiş olgusunun aksinin tüm dosya kapsamında ispatlanamadığı, yukarıda anılan 6001 sayılı yasanın 30/5. fıkrasına göre araç maliklerinin geçiş ücretleri ve cezalardan sorumlu olduğu gibi anılan hükme göre tebliğ edilmesi dahi öngörülmediğinden kanuni 15 günlük sürenin geçmesine müteakip mütemerrit olunmakla davacı alacağının sübut bulduğu anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle ayrıntılı, dosya kapsamına uygun olmakla itibar edilir bulunan ek rapor kapsamında hesaplandığı üzere davacı yanın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 3.772,45-TL asıl alacak, 197,77-TL işlemiş faiz, 35,24-TL işlemiş faizin KDV’si (3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu 24. maddesi uyarınca) olmak üzere toplam 4.003,46-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
Son olarak icra inkar tazminatı yönünden yapılan inceleme yapılmış olup somut olayda takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirmediğinden, bir başka ifade ile alacak, dava tarihi itibariyle likit ve muayyen olduğundan, davacının icra inkar tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği (Emsal karar: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin 2020/1586 esas, 2020/80 karar sayılı kararı.) anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 3.772,45-TL geçiş ve ceza bedeli (asıl alacak), 195,77-TL işlemiş faiz, 35,24-TL KDV olmak üzere toplam 4.003,46-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 3.772,45-TL takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 800,69-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 273,48-TL ilam harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 229,08-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin harç ve 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 88,80-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.003,46-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 722,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. Bendine göre; arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda anlaşamamaları hallerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinde ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre hazineden ödenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır