Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/476 E. 2022/64 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/476 Esas
KARAR NO : 2022/64

DAVA : İtrazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri ile davalı şirkete ticari krediler kullandırıldığını, diğer davalı …’ün ise kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kredi sözleşmesine aykırı olarak kredi koşullarına uyulmaması ve borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle kredi hesabının müvekkili tarafından 05/11/2018 tarihinde kat edildiğini, davalılara bu hususun Eyüpsultan … Noterliği’nin aynı tarihli ihtarnamesi ile bildirildiğini, davalılarca keşide edilen ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalılar aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığını ve esas takibe geçildiğini, davalılar tarafından takipte talep edilen alacak ve ferilerine itiraz edilmesi sebebiyle takibin durduğunu, alacağın usulü dairesinde kat edildiğini ve icra takibine başlanıldığını, davalıların itirazının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, takipte talep edilen faiz ve faiz oranının da taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine, yasa ve içtihatlara uygun olduğunu beyanla davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe itirazlarının iptaline, takibin devamına ve davalıların alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeleri ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını, arabuluculuk görüşmelerine vekil katıldığından dava dilekçesinin de vekile tebliğ edilmesi gerektiğini, davacı bankanın takibinin haksız olduğunu, müvekkili şirketin talep edildiği şekilde bir borcunun olmadığını, davacı bankanın gönderdiği ihtarnameye müvekkili şirket adına 12/11/2018 tarihli ihtarname ile itiraz edildiğini, hesap kat koşullarının oluşmadığının bildirildiğini, yapılacak inceleme ile de müvekkilinin talep edilen miktarda borcunun olmadığının anlaşılacağını, talep edilen faiz oranının da haksız olduğunu beyanla davanın reddine, davacı aleyhin %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalılar aleyhine 30/04/2019 tarihinde 1.014.085,97 TL asıl alacak, 182.659,41 TL işlemiş faiz, 9.132,97 TL bsmv ve 606 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.206.484,35 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara 03/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların 08/05/2019 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz ettikleri, takibin durduğu, davacı tarafça arabuluculuk kurumuna başvurulduğu, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığına dair 22/07/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi ve ekleri incelenerek dosya, davacı banka kayıtları ile dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak davacı bankanın takip tarihi itibariyle talep ettiği şekilde alacaklı olup olmadığı hususunda inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere bankacı bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında 03/02/2017 tarihli ve 1.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, davalı …’ün sözleşmeyi 1.100.000 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşme limitinin 06/04/2017 tarihinde 1.500.000 TL’ye yükseltildiğini, davalı kefilin sorumluluğunun ise 1.600.000 TL olduğunu, davacı banka tarafından davalı şirkete taksitli ticari kredi ve nakdi krediler kullandırıldığını, 05/11/2018 tarihli ihtarname ile hesapların kat edildiğini, kat ihtarnamesinin davalılara 08/11/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalıların 12/11/2018 tarihli ihtarname ile hesap kat ihtarnamesine itiraz ettiklerini, kredi sözleşmesinin 4/c maddesi ve Yargıtay içtihatları uyarınca davacı bankanın talep edebileceği temerrüt faiz oranının taksitli ticari kredi için akdi faizin %100 fazlasıyla %27,60, BCH kredisi için akdi faizin %100 fazlasıyla %58 olduğunu, davacının takip talebinde her iki kredi için de %37.70 oranında faiz istediğini, takip tarihi itibariyle davacı bankanın asıl alacak 1.014.085,97 TL, işlemiş faiz 159.577,35 TL, bsmv 7.978,86 TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti 606 TL olmak üzere toplam 1.182.248,18 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazlarının karşılanması amacıyla heyetten ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti ek raporunda kök rapordaki tespitlerinin geçerli olduğunu beyan etmiştir. Davalılar vekilince ek rapora itiraz edilmiş, Mahkememizce bu itirazların karşılanması ve kat tarihi itibariyle … kredisi yönünden davalıların sözleşmeye aykırılıklarının bulunup bulunmadığının tespiti hususunda ikinci kez ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti ikinci ek raporunda özetle; davacı banka tarafından kullandırılan taksitli ticari kredinin en son 05/10/2028 tarihli taksidinin ödendiğini, davacı tarafından hesapların 05/11/2018 tarihinde kat edildiğini, kat tarihinde 05/11/2018 tarihli taksit ödenmediğinden davalıların temerrüde düşmüş olduklarını, kat tarihinden önce davalı şirketin yaptığı 10.000 TL’lik ödemenin BCH kredisi anapara borcuna, ödenmeyen faiz, komsiyon ve gecikme tazminatı borçlarına mahsup edildiğini, davalı şirketin BCH kredilerinden 30/09/2018 tarihi itibariyle tahakkuk eden devre faizlerinin 6.705,47 TL’lik kısmının 17 gün gecikme ile 17/10/2018 tarihinde ödendiğini, BCH kredilerinin vadelerinin 09/10/2018 ve 12/10/2018 olduğunu, davacı tarafından BCH kredilerinin 6.705,47 TL’lik kısmının geç ödenmesi ve taksitli ticari kredinin 05/11/2018 tarihindeki taksidinin ödenmemesi sebebiyle hesapların bu tarihte kat edildiğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı banka ile davalı şirket arasında 03/02/2017 tarihli ve 1.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, davalı …’ün sözleşmeyi 1.100.000 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşme limitinin 06/04/2017 tarihinde 1.500.000 TL’ye yükseltildiği, davalı kefilin sorumluluğunun ise 1.600.000 TL olduğu, davacı banka tarafından davalı şirkete taksitli ticari kredi ve nakdi krediler kullandırıldığı, 05/11/2018 tarihli ihtarname ile hesapların kat edildiği, kat ihtarnamesinin davalı şirkete 08/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı …’e tebliğ edilememiş ise de davalının sözleşme ile bildirdiği adresine tebligat yapıldığı ve sözleşmenin 28. maddesi uyarınca davalı tarafından adres değişikliğinin davacı bankaya bildirildiğine dair bir delil sunulmadığından 08/11/2018 tarihi itibariyle tebligatın yapılmış sayılacağı, ihtarname ile verilen 24 günlük sürenin sonu itibariyle 12/11/2018 tarihinde davalıların temerrüde düştükleri, alınan bilirkişi heyet raporunda taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi ve Yargıtay içtihatları uyarınca davacı bankanın talep edebileceği temerrüt faiz oranlarının taksitli ticari kredi için %27,60, BCH kredisi için %58 olarak tespit edildiği ve BCH kredisi yönünden davacının takipte daha düşük faiz oranı talep etmesi sebebiyle taleple bağlı kalınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının takip tarihi itibariyle asıl alacak 1.014.085,97 TL, işlemiş faiz 159.577,35 TL, bsmv 7.978,86 TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti 606 TL olmak üzere toplam 1.182.248,18 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği her ne kadar davalılarca hesapların haksız olarak kat edildiği iddia edilmiş ise de, kat tarihi itibariyle davalı şirketin BCH kredisinden kaynaklanan vadesi geçmiş alacağının olduğu, genel kredi sözleşmesinin 24. Maddesi uyarınca davacının hesapları kat etme hakkının bulunduğu ve bilirkişi raporu ile tespit edilen miktarlar yönünden davalıların takibe itirazlarının haksız olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, takibin asıl alacağın ticari kredi kısmı yönünden %27.60 ve BCH kredisi kısmı yönünden %37.70 oranında işleyecek temerrüt faizi ile devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalıların hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemelerine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına itirazlarının asıl alacak 1.014.085,97 TL, işlemiş faiz 159.577,35 TL, bsmv 7.978,86 TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti 606 TL olmak üzere toplam 1.182.248,18 TL yönünden iptaline, takibin asıl alacağın 422.145,33 TL’sine takip tarihinden itibaren işletilecek %27,60, 591.940,64 TL’sine takip tarihinden itibaren işletilecek %37,70 oranında faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 236.449,63 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 80.759,37 TL’den peşin alınan 14.571,32 TL harcın mahsubu ile kalan 66.188,05 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.750 TL bilirkişi ücreti, 118,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.868,50 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı (%84) üzerinden hesaplanan 3.249,54 TL ile ilk harç 14.615,72 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 74.178,68 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak Hazine tarafından karşılanan 1.980 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/02/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır