Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/475 E. 2019/1046 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/475 Esas
KARAR NO : 2019/1046

DAVA : Tescil ve İlan
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tescil ve İlan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket 29/01/2019 tarihinde davalılardan … ‘ndeki tüm hisselerini kanunnu öngördüğü usule uygun olarak şirketin diğer hissedarı ve müdürü davalı …’a devrettiğini, öteki taraftan ilgili 2019/1 sayılı hissedarlar tarafından alınan ortaklar kurulu kararı ile de devre muvafakat verilmiş ve müdürlük görevine de son verildiğini, devrin pay defterine işlendiğini, yasanın aradığı tüm gerekliliklerin yerine getirilmiş ve üzerinden 6 ay geçmesine rağmen henüz davalı şirket ve yetkilisi bu devir işleminin gereğini yaparak Ticaret Sicil’de tescil işlemini yapmadıklarını, müvekkilinin noterden hisse devri yapmış olmasnıa rağmen halen şirkette ortak gözükmesi kamu kurumlarnıa ve üçüncü kişilere karşı sorumluluğuna sebebiyet verdiğini, adı geçen davalı firmanın bütün hisselerin belirtilen noter satışı senetleri ile 29/01/2019 tarihinde devir edildiğini ve müdürlük görevini de sona erdiğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalılara usulünce tebliğ edilmiş ancak davalılar davaya cevap vermemiş olup davalılar vekilinin beyan dilekçesinde özetle; taraflar arasında daha önceden haricen bir sözleşme yapıldığı ve devir işleminin Ticaret Siciline bildirildiği belirtilerek davanın konusuz kaldığı beyan edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; 29/01/2019 tarihli limited şirket pay devri sözleşmesi gereğince yapılan devir işleminin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde tescil ve ilanı istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 29/01/2019 tarihli pay devri sözleşmesi ile devre muvafakat veren genel kurul kararının ibraz edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının davalı şirketteki hisselerinin tamamını davalı …’a devrettiğinin ve müdürlük görevinin sonra erdiğinin ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanı sureti ile tespitine karar verilip verilemeyeceği hususunda toplandığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 595.md gereğince limited şirkette esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılmasının gerektiği, tarafların imzalarının noterce onaylanması gerektiği, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu, nitekim devrin bu onayla geçerli olacağı sabit olup dosyada mübrez devir sözleşmesinin noterlik marifeti ile düzenlendiği ve ortaklar kurulu kararı ile devre muvafakatin verildiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda davacı tarafın davalı şirketteki hisselerini geçerli olarak davalı tarafa devrettiği ve müdürlük görevinin sona erdiği görülmüş olup dava tarihi itibari ile ticaret sicilinde devrin tescil ve ilanı talebinde davacının haklı olduğu, davalı tarafın ise devrin tescil ve ilanını 22/10/2019 tarihinde gerçekleştirdiği bu hali ile yargılama sırasında davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Bu gerekçelerle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Son olarak davanın açıldığı tarihteki haklılık durumunun aydınlatılması gerekmiş olup dava tarihi itibari ile davalıların tescil ve ilanı ifa etmemeleri nedeni ile davanın açılmasına sebebiyet vermelerinden kaynaklı olarak davacının dava açmakta haklı olduğu sonucuna varılmakla yararına davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 174,3 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır