Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/447 E. 2020/617 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1186 Esas
KARAR NO : 2020/634
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında muhtelif tarihlerde ticari ilişki olduğu, davalının fatura vadelerinde ödeme yapmadığı, bunun üzerine noterden ihtarname gönderdiği, ödeme yapılmadığı için davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durulduğu, davalının yetki itirazının yasal olmadığım, Borçlar Kanunun 89/1 maddesi gereğince ifa yerinin, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğu, davalıdan 32.588,63TL alacaklı olduğunu iddia ederek, yetki itirazının reddine ve itirazın iptaline, asıl alacağın takibine ve ticari temerrüt faizi ve ferileri ile birlikte tahsiline, davalının kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den az almamak kaydıyla, davalı aleyhine inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 26/02/2019 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davacı şirketin, … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas Sayılı dosya ile başlattığı 18.05.2018 tarih, … Nolu 50.685,09TL bedelli faturaya dayanarak davalı aleyhine yapılan icra takibinin haksız olduğunu, fatura karşılığı alınan malzemelerin ambalajı bozulmuş, dağınık ve ürün özelliği bozulmuş olarak davalı tarafa teslim edildiğini, bu konuda gerekli yazışmaların yapıldığı bunun karşılığında davacı tarafa iade fatura düzenlendiği ve ihtar yapıldığı tüm bunlara rağmen davacı tarafın ürünlerin bedelini talep ettiğini ve haksız olarak icra takibi başlattığını, bu nedenle davanın reddine, davacı aleyhine %20’ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden 32.588,63 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, yetkiye, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… talimat sayılı dosyası ile aldırılan, bilirkişi … tarafından düzenlenen 26/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Sayın Mahkemenizin verdiği talimat doğrultusunda, davacı şirkete ait ticari defterleri ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan inceleme ve Raporun 3 nolu bölümünde yapılan açıklamalar doğrultusunda;
-Davacı şirkete ait ticari defterlerin 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği kapsamında e-defter olarak tutulduğu görülmüş olup e-defterlerin yasal süresinde e-defter beratının alındığı, Usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu,
-Davacı şirket ticari defterlerinde; toplam bedeli 88.672,97 TL olan 5 adet faturanın kayıt altına alındığı, icra takibine konu 18/05/2018 tarihli … nolu 50.685,09 TL bedelli faturanın kayıt altına alındığı,
-Davacı şirket ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin 32.588,63 TL borçlu olduğu,
-Davacı şirket ticari defterlerine göre icra takip tarihinden sonra 16/11/2018 tarih … yevmiye no ile 20.260,00 TL bedelli … nolu çek kaydı yapıldığı tespit edilmiş olup, dava tarihi itibariyle davalı şirketin 12.328,63 TL borçlu olduğu,
-Davacı şirket tarafından düzenlenmiş olan icra takibine konu faturanın ilgili vergi dairesine BS formları ile beyan edildiği,
-Davacı şirketin takip talebinde takip tarihine kadar işlemiş faiz isteminde bulunmadığı, takip tarihinden itibaren asıl alacak için %19,50 avans faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 19/1. maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı Kanun’un 4/1. madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı Yasa’nın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebileceği,
-Merkez bankası verilerine göre bu oran 19,50 olup, davacının da takip tarihinde geçerli avans faiz oranı üzerinden faiz isteminde bulunduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… Talimat sayılı dosyası ile aldırılan, bilirkişi … tarafından düzenlenen 05/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Tarafların iddia, savunma, fatura, irsaliye, ticari defterlerin tetkiki ile, faturaların deftere kayıtlı olmadığı, taraflar arasında hizmet verilmesine ilişkin ticari ilişkinin tespit edilip edilmediği, alacak taleplerinin fatura içerikleri ile uyumlu olup olmadığı, dosyadaki mevcut deliller değerlendirilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığına dair dosyanın incelenmesi talebine ilişkin düzenlenen bilirkişi raporu aşağıdadır:
•Davalı şirketin ticari defterleri, 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunun, 222/2 Maddesine göre “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır ”esasına göre tutulmuş, Usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerin davacı lehine delil vasfına haizdir.
•Davalı şirketin iddia ettiği bozulmuş ve ürün özellikleri kaybettiği ürünler için kesilen 31.10.2018 tarihli … numaralı faturanın davacı şirket tarafından kayıt altına alınmadığı davacının, defter incelmelerinde görülmektedir.
•Davalı şirket ait fatura ve defterlere yapılan incelemelerde, 2018 yılı kayıtlarına göre; toplam 5 adet faturanın içinde dava konusu olan 50.685,09TL tutarındaki faturanın olduğu faturaların kayıt altına alındığı ve devir, tutan ile yıl sonu alacak tutarının 89.385,63TL olduğu, yine yıl içinde yapılan ödemelerin toplamının 77.057,00TL olduğu ve bozulmuş olarak teslim edilen malzemeler karşılığında 9.632,21 TL olduğu iade faturası kesilmiş bunun neticesinde; yıl sonu borç devir bakiyesinin ise 2.696,61 TL olduğu görülmektedir.
•Dayalı şirketin icra takip tarihi itibariyle 32.588,63TL borçlu olduğu fakat 31.10.2018 tarihli iade faturası ve 16.11.2018 tarihinde yapılan çek ödemesi ile 2.696,61TL alacaklı hale gelmiştir.
•Davacı şirket tarafından başlatılan icra takibine konu olan tutar 12.328,63 TL’dir, fakat davalı tarafından yapılan ödemeler ve iade faturası ile takibe konu olan 2.696,61 TLdir.
•Davacı şirket takip talebinde takip tarihinde kadar işlemiş faiz isteminde bulunmadığı, takip tarihinden itibaren asıl alacak için %19,50 avans faiz ile birlikte tahsil talebinde bulunduğu, tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürüklükte olan 6102 sayılı TTK’mn 19/1. maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı Kanun’un 4/1. Madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynın Kanun’un 3.maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolasıyla ticari işlerde 3095 sayılı Yasanın değişik 2/2. Maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenebilecektir.
•Merkez Bankasının verilerine göre bu oran %13,75’tir. yukarıda tafsilden açıklanan nedenlerle, nihai takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere; sonuç ve kanaatlerine varılmıştır. Saygıyla arz olunur. ” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Dava, faturaya dayalı icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davalı yan, icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuş olmakla; şirket merkezinin …/Bitlis’te olduğundan bahisle … İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu beyan etmiş ise de; borçlunun yerleşim yerine ilişkin genel yetki kuralına ek olarak HMK’nun 10. maddesi gereğince sözleşmenin ifa edileceği yerin de yetkili olduğu, sözleşmenin ifa yerine ilişkin TBK’nun 89/1-1. maddesine göre para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, takip tarihi itibarıyla davacı yanın adresi …/İstanbul olmakla, bu yetki kuralı nedeniyle … İcra Müdürlüğünün de yetkili olduğu tespit edilmiş olup, davalı yanın yetki itirazı mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmakla, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile tarafların 2018 yılına ait ticari defter ve belgelerin ibraz edildiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin ibraz edenler için delil vasfına haiz olduğu saptanmıştır.
Tüm dosya kapsamında toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın 18/05/2018 tarihli 50.685,09 TL bedelli faturanın ödenmeyen bakiyesinden kaynaklandığı, fatura konusu malların teslim edildiği konusunda davalı yanın itirazı bulunmamakla birlikte celp edilen kargo kayıtlarının da teslim olgusunu ispatladığı, davalı yanca cari hesap borcuna istinaden takipten önce 36.797,00 TL tutarında ödeme yapılmakla, bu ödeme ile birlikte davaya konu fatura nedeniyle davacı yanın davalıdan alacak bakiyesinin 32.588,63 TL olduğu, takip tarihinden sonraki 16/11/2018 tarihinde ise 20.260 TL’lik çek ile ödeme kaydının tarafların ticari defterlerinden tespit edildiği, 20.260 TL’lik son ödeme 11/12/2018 dava tarihinden önce olup, itirazın iptali davası açılırken ödenen bedel düşülmediğinden bu bedel yönünden davacı yanın itirazın iptalini istemede hukuki yararının bulunmadığı, bu kısma ilişkin hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiği, davacı ticari defter ve kayıtlarında 12.328,63 TL’lik davalı borcu görünmekle, davalı ticari defterlerinde; davacıda kayıtlı olmayan 9.632,21 TL’lik iade faturasının kaydedilmesi ile davacı yanın davalıdan 2.696,61 TL alacaklı göründüğü, davalı yanın cevap süresi içinde sunulmayan 26/02/2019 tarihli beyan dilekçesinde; iade faturasının davacı yanca gönderilen malların ayıplı olması nedeniyle düzenlendiğinin ifade edildiği, söz konusu iade faturası davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi iade faturasının davacıya tebliğ edildiğinin dosya kapsamından belirlenemediği, davalının ayıplı olduğunu ileri sürdüğü mallara ilişkin davacıya ayıp ihbarında bulunduğuna dair bir delili dosyaya ibraz edemediği, malların ayıplı olduğuna dair davalı şirket kaşe ve imzasını taşıyan tek taraflı metinlerin davacıya ulaşmış bir ayıp ihbarı olarak kabulünün mümkün olmadığı, ayıp ihbarının usulüne uygun olarak yapılmaması nedeniyle davalı defterlerinde de iade faturasının kaydından önce mevcut olan davacı yanın 12.328,63 TL’lik bakiye fatura alacağının mahkememizce kabulünün gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabulüne, 20.260,00 TL yönünden açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, takibe konu alacak faturaya dayalı ve likit olmakla davalı yanca da belirlenebilir olduğundan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinde dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
…. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 12.328,63 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 12.328,63 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin 2 nolu ara kararda izah edildiği üzere usulden reddine,
Alacağın % 20’si oranına tekabül eden 2.465,73 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Takipten sonra davadan önce 20.260,00 TL’lik ödeme yapıldığı anlaşılmakla bu miktar yönünden açılan davanın HMK 114/1-h maddesi gereğince hukuki yarar yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Alınması gerekli 842,17 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 556,54 TL’nin mahsubu ile 285,63 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 556,54 TL peşin, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 592,44 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın ret kısmı üzerinden hesaplanan 3.039,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 108,38 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 1.508,38 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 570,64 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır