Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/446 E. 2020/685 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/446 Esas
KARAR NO : 2020/685

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 29/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı firma arasında mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan villada tadilat işleri yapılması hususunda anlaşma yapıldığını, anlaşma kapsamında davalı tarafından villada yapılan hizmete ilişkin bedelin davalıya ödendiğini, yapılan işlemlerin tamamlanmasından bir süre sonra tadilat yapılan villa havuzunun ön ve yan kısmı ile teras kısmında yapılan uygulamalarda hatalar ve ayıplar oluştuğunu, yapılan işin ayıplı olup olmadığının tespiti için İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …Değişik İş sayılı dosyası ile bilirkişi raporu alındığını, alınan raporda sorunun tamamen hatalı ürün olmasından meydana geldiği yönünde rapor alındığını, söz konusu ürünlerin ayıplı olduğunun bilirkişi raporu ile ispat edildiğini, ürünlerin bu haliyle kullanılmasının müvekkili açsından uygun olmadığını müvekkilinin üründen faydalanamadığını, beyanla ürün bedeli olan 22.986,40 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, taleplerinin reddi halinde hatalı ürünün sökülerek bir başka marka garantili ürün ile yeniden uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; tarafların tacir olması nedeniyle uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, yasal sürede ayıp ihbarında bulunulmaması ve aynı sürede seçimlik hakkının kullanılmaması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin her ne kadar 2016 Temmuz tarihli fatura düzenlemiş olsada 2016 Mayıs ayında davacı şirkete ait villada zemin döşeme işini yaptığını, yapılan işin ayıplı olduğu kabul edilse dahi yapılan işte ortaya çıkan ayıbın yasal sürelerde bildirilmemesi ve seçimlik haklarını kullanmaması nedeniyle satışı bu haliyle kabul ettiğini, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda davacının bakım ve temizlik klavuzuna uygun olarak davranıp davranmadığının değerlendirilmediğini, alınan bilirkişi raporuna göre gizli ayıbın hatalı üründen kaynaklandığı belirtildiği için ayıplı olduğu bildirilen ürünlerin dava dışı …’ne ihbarını, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizc İstanbul… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…D. İş sayılı davacı tarafça davalı aleyhine açılan delil tespiti dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde, davaya konu eserde yerinde inceleme yapılmak suretiyle resen seçilecek mimar bilirkişi ve hukukçu bilirkişi marifetiyle davalı tarafça yapılan işin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliği (gizli ya da açık), ayıbın niteliğine göre ne kadar sürede fark edileceği, ayıp ihbarı ve nesafet kesintisi gerekiyor ise miktarı hususlarında rapor alınarak konuya ilişkin 15/06/2020 tarihli kök rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı kök raporlarında özetle;
“Tespit Raporu :
İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş. sayılı dosyası ile 28.03.2018 tarihinde yapılan tespit sonrası bilirkişi İnş. Y. Müh. … tarafından düzenlenen 10.04.2018 tarihli tespit raporunda(özetle); …. villanın (arka) bahçe çıkışındaki yüzme havuzu çevresinde yürüme yolu döşemesi üzerinde ve bahçe teras alanında toplamda yaklaşık 81 m² kompozit deck zemin kaplaması yapıldığı…. “, “…. deck kaplamaların tamamına yakın oranında boylu boyunca çatlamaların mevcut olduğu, ürünün tamamına yakın kısmında kabul edilebilir derz aralıklarının yerinde(döşeme zemininde) çok daha fazla olduğu, kaplama uçlarının dönerek büküldüğü ve sivri şekilde durduğu, bunun sağlık(kullanım)açısından risk yarattığı, uygulanan ürünün hatalı veya istenilen standartlara uygun olmadığı, kompozit deck zemin kaplamasının ve wpc saksının gizli ayıplı olduğu, ayıbın zaman içinde ortaya çıktığı, yüzey çatlakların ve deformasyonların kullanım hatasından kaynaklanmadığı, sorunun hatalı ürün üretimi nedeni ile meydana geldiği görüşüne varılmış…” ve 27.07.2016 tarihli faturaya istinat edilerek; 81 m¹ kompozit deck zemin kaplaması yapılması bedeli; 18.630 lira, 1 adet wpc saksı bedeli; 850 lira ve 3.506,40 lira(KDV) olmak üzere toplam 22.986,40 lira bedel hesaplanmıştır.

Tespit Raporuna itiraz :
Dosya kapsamından, muhataba (… imzası altında davalı şirkete) 19.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılan bilirkişi raporuna (tespit talebinde; karşı taraf, huzurdaki davanın davalısı) …A.Ş. vekili 02.05.2018 tarihli dilekçesi ile delil tespitine yönelik olarak aşağıda yer verilen itirazlarda bulunmuştur.
Müvekkilinin, villada kompozit deck zemin döşeme işi için verdiği teklifin onaylanması akabinde Mayıs/2016’da teslim ettiği iş’e ilişkin faturayı tarafların mutabakatı doğrultusunda Temmuz/2016 ayında tanzim ederek bedelini tahsil ettiğini, işin eksiksiz teslimi akabinde, bir yılı aşkın sürede ürüne veya uygulamaya yönelik hiç bir şikâyetin olmadığını, işin tesliminden 1 yıl sonra, Mayıs/2017 tarihinde(delil tespiti başvuru tarihi: 06.03.2018) delil tespiti talep eden şirketin yaşadığı olumsuzluklara ilişkin sözlü bildirimi üzerine, müvekkil şirketçe, uygulanan “…” markalı malzemenin üreticisi; dava dışı …Ltd. Ş. ile derhal irtibata geçilerek memnuniyetsizliğin giderilmesi için girişimde bulunulduğunu, üretici firma yetkilileri ile delil tespiti talep eden şirktin ilk şikayeti üzerine 10 gün içerisinde mahallinde keşif yapılarak, eksikliklerin tutanak altına alındığını ve uygulama alanının %20’si kadar olan üründe tespit edilen bozulmaların, kullanıcı hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunun, iyiniyet ile göz ardı edilerek; müşteri memnuniyeti amacı ile ürün döşeme parçalarının bedelsiz değişimi hususunda taraflarca mutabakata varıldığını ve mutabakat doğrultusunda değişim için verilecek siparişlerin temini süresi göz önüne alınarak iki hafta içerisinde(Haziran/2017) uygulamanın yapılabileceğinin delil tespiti talep eden şirkete bildirildiğini, delil tespiti talep eden şirketin (davacının), yaz aylarında villanın bulunduğu site kuralları gereği, tadilata izin verilmediğini gerekçe gösterilerek yapılacak değişimin Eylül (2017) ayında tamamlanmasının istenildiğini, şikayetlerin Haziran/2017 içerisinde giderilemeyişinin müvekkili şirketten kaynaklanmayıp, doğrudan kendi talebi ile Eylül(2017) ayının beklenmesinden kaynaklandığını, bu hususun taraflar arasındaki yazışmalar ile sabit olduğunu, bekleme sürecinde iken 13.08.2017 tarihinde ürünlerin tedarik edildiği üretici firmanın(…Ltd. Ş.) İzmir’deki fabrikasındaki büyük yangın sonrası fabrikanın kullanılamaz hale geldiğini, mücbir sebebe dayalı olarak da üretimin tamamen durduğunu, müvekkili şirketin delil tespiti talep eden yanın Ekim/2017 tarihli “tadilata başlayabilirsiniz” yönündeki çağrısına hızlı geri dönüş sağlanamadığını, ancak yine de tüm açık sözlülük ve iyi niyet ile durumun açıklanarak yangın olayına ilişkin en kısa sürede yeniden üretime geçileceği ve öncelikli taahhütlerin yerine getirilerek, kendilerine hizmet sunulacağının bildirildiğini, tahmini süre olarak da Ocak-Haziran (2018) gibi bir zaman aralığının verilebildiğini, bekleme süresinde de müvekkili şirketin yetkilisi tarafından sürecin detayları, (fabrikadaki) hasarın sigortadan tahsilinde yaşanan sıkıntılar, buna rağmen üretime geçilebildiği, delil tespiti talep eden yanın değişim talebinin en geç Mayıs (2018) ayında eksiksiz ve yenilenen garanti süreleri ile karşılanacağının tekraren aktarıldığını, seçimlik hakkını değişim yönünde kullanan …Ltd. Ş.’nin 06.03.2018 tarihinde delil tespiti isteminde bulunduğunu, bu doğrultuda müvekkil şirketin yokluğunda yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde rapor tanzim edildiği öğrenildiğini kaydederek; esasa ilişkin itirazlarını aşağıdaki içerikte sıralanmıştır.
Bilirkişi …eli ile tanzim olunan 10.04.2018 tarihli raporun eksik inceleme ve yanlı değerlendirmeler ihtiva ettiği ve gerçeği yansıtmadığı, zemin kaplamasındaki deformasyonunun uygulamanın hemen hemen tamamına yakın bir oranda mevcut olduğu yönündeki tespitin objektiflikten uzak, yanlı ve yanıltıcı olduğu, müvekkili şirketin yönlendirmesi ile üretici firma yetkilileri tarafından, delil tespiti talep edenin ilk şikayeti üzerine derhal yapılan keşif sonucunda deformasyonun %20 oranında olduğunun tespit edildiğini, bilirkişi raporunda bu oranı aşan eksik ve deformasyonların hangi kritere göre belirlendiği belirsiz olduğunu, esasen ürünün modüler uygulama kolaylığının bir sonucu olarak, problemli parçanın tek başına çıkarılıp değiştirilmesi de mümkün olduğunu, çatlamanın yer aldığı yüzeyin bütünü için hatalı nitelemesi yapılması da hukuka aykırılık teşkil ettiğini, rapora eklenen fotoğraflar incelendiğinde; deformasyona ait kısmi görsellere tekraren yer verildiğini, uygulama alanının eşit aralıklı şekilde görüntülemeye konu edilmediğini, deforme bölgelerin yaygınlığının ekli fotoğraflarla belgelenmediğini, deformasyonun uygulama alanının tamamına sirayet ettiği yönündeki afakî tespitin denetime elverişli şekil de ortaya konulmadığını, raporun sonuç kısmında yer verilen çatlak ve deformasyonların kullanım hatasından kaynaklanmadığı yönündeki tespit tümüyle varsayıma dayalı olduğunu, bilirkişi eli ile yapılan tespitin hiçbir hükme esas teşkil edemeyeceğini, bu nedenlerle objektiflikten uzak, varsayıma dayalı tespitleri ihtiva eden, denetime elverişsiz 10.04.2018 tarihli rapora itiraz ettiklerini, anılan bilirkişi raporunu hiçbir suretle kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Fatura :
Kompozit deck zemin sistemleri işi ile ilintili olarak …A. Ş.(davalı) tarafından 27.07.2016-… sayılı fatura düzenlenmiştir. Fatura da 5 kalem imalat sıralanmış ve (KDV dahil) tutarı da 35.706,80 lira olarak kaydedilmiştir.
Anılan işlerin villada gerçekleştirildiği(uygulandığı); davacı(işsahibi) tarafından teslim alındığı ve bedelinin de karşı tarafa(davalı şirkete) ödendiği dosya içeriğinde anlaşılmıştır.
E- posta mesajları
Dosyadaki …ında “… Bey(davalı şirket yetkilisi) günaydın, 1 seneye yakındır mağdur ediyorsunuz beni, ben artık değiştirmek değil, bozuk ürünlerinizin geri alınmasını ve deckler için verdiğim paramın geri ödenmesini talep ediyorum…” , “… Ziya Bey(villada ikamet eden davacı şirketin yetkilisi), biraz önce- ki telefon konuşmanızda zaten bunları söylemiştiniz…”, “… size biraz önce söylediğim gibi, fabrika yanmıştı ve makineler şu anda kurulmuş ve ürünleri çekmeye, yani imalata henüz başladılar. Fabrika yetkilisinden aldığım bilgi bu…”, “…siz de biliyor sunuz, fabrikanın yanmış olması mücbir bir sebep oluşturur…” , “… mücbir sebebin arkasına sığınmıyor olduklarını, hala değiştirme yönünde kararlarına bağlı olduklarını siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum…”, “… ben mücbir sebebin arkasına sığınmıyorum, sizin ürünleriniz bozuk ve hatalı üretimli, bu ürünlerin iadesini istiyorum, bu da tüketici olarak en doğal hakkım, sizden aynı zamanda aldığım diğer ürünlerde problem yok, onların iadesini istemiyorum…” , “ tamam, benim vazifem bu talebinizi üreticiye iletmek ve aldığım cevabı size bildirmek…” , “…. bir an önce ürünler geri alınarak paramın iadesini istiyorum, aksi takdirde hukuki haklarımı kullanarak Tüketici Mahkemesi’nde dava açmak zorunda kalacağım, daha önce de bunu size defalarca bildirdim, sonuç alamadım…”, “… tabii ki, dava açmak en doğal hakkınız, bu durumda söyleyebileceğim bir şey kalmaz, siz bilirsiniz…” , “… sanırım fabrikanın yandığına inanmıyorsunuz, 13 Ağustos 2017 de yangın çıktı ve fabrika yandı, bu durumda üretici firmanın milyonlarca lira zararı olduğunu ve bunun tamamını sigorta şirketinden alamamış olduğunu tahmin edersiniz…” içerikli mesajların teati edildiği görülmüştür.
Ayıp ihbarı :
Başlangıçta, deck döşeme işlemi sırasında anılan malzemenin gözle görülür, el ile yapılan kontrolde belirlenir bir ayıp içermediği, malzemeyi üreten firmanın fabrikasından imalattan çıkan özgün hali ile Mayıs/2017 ayında havuz çevresine ve kış bahçesi zeminine döşenerek davacı şirket tarafından/binayı konut olarak kullanan davacı şirketin yöneticisi tarafından teslim alındığı tartışmasızdır.

Davalı vekili, davaya cevap dilekçesinde “… işin tesliminden 1 yıl sonra, Mayıs/2017 de, şirketin(…A.Ş.) veya villada ikamet eden davacı şirket yöneticisinin(Dr. …) yaşadığı olumsuzluklara ilişkin sözlü bildirimi üzerine, müvekkil şirketçe uygulanan malzemenin üreticisi; dava dışı …Ltd. Ş. ile derhal irtibata geçilerek memnuniyetsizliğin giderilmesi için girişimde bulunulduğunu ve 10 gün içerisinde mahallinde keşif yapılarak eksikliklerin tutanak altına alındığını beyan etmiştir.
Beyan ve kabullerin içeriği ile tarihler gözetildiğinde, kompozit deck zemin kaplama malzemesindeki gizli ayıbın, teslim tarihinden(Mayıs/2016) sonraki 8-9 aylık zaman diliminde(1 yaz mevsimi + 1 kış mevsimi), kısmen ve parça, parça oluşarak (geçen kısa zaman içinde; çatlamaların, iç bükey oluşumların, derz arlarındaki açılmalar dikkate alındığında) ortaya çıktığı ve olumsuz atmosfer koşullarının(yağmur, kar yağışı, buzlanma, donma, mevsimsel ve günlük ısı değişikliklerinin ortaya çıkardığı olumsuzluklar) bu oluşumu tetiklediği; malzemenin yapısında(ahşap malzeme+bağlayıcı kimyasal) birlikte barındırdığı gizli ayıbın ortaya çıkmış oluşunun da sözlü olarak davalı şirkete duyurulduğu(ihbar edildiği) anlaşılmıştır.
Somut olayın özellikleri dikkate alındığında, dava tarafları arasındaki sözleşme, eser sözleşmesidir. Dava konusu ayıp, işin davalı tarafça teslim edilmiş olduğu anda söz konusu olmayan bir ayıp olup, bu husus, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dolayısıyla teslim anında var olmayan bu ayıbın davacı tarafça kabul edilmiş olduğunun kabulü mümkün görünmemektedir. Zira dava konusu ayıp, havuzun kullanımı ile birlikte zaman içinde ortaya çıkmış olup, bu ayıbın ortaya çıkması, davalı tarafça villada uygulanmış olan malzeme ile ilgilidir. Yoksa teslim edilmiş olan işin gereği gibi kullanılmamış olması dolayısıyla anılan ayıbın ortaya çıkması söz konusu değildir. Bu husus dosya kapsamında yapılmış olunan teknik inceleme ve değerlendirme suretiyle elde edilen bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Türk Borçlar Kanunu m. 477/II uyarınca davacı, bu nitelikteki bir gizli ayıbı derhal karşı tarafa bildirmekle yükümlüdür. Dosya kapsamında yer alan … yazışmalarından davacının bu yükümünü ifa etmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Yerinde yapılan inceleme :
Davacı şirketin maliki olduğu villanın bahçesindeki “havuz çevresinin” ve binanın arka cephesine bitişik “kış bahçesinin” zemininin kompozit deck malzeme döşenerek kaplandığı görülmüştür.
Havuz çevresindeki kaplama malzemesinin atmosferin olumsuz şartlarına açık bulunması nedeni ile kaplama malzemesinde meydana çıkan gizli ayıbın çok daha büyük ölçüde olduğu gözlenmiştir.
Döşeme malzemesinin yüzeyinde; matlaşma, özgün renginde solma, renk değişimi, renk dalgalanması, yüzeyde pürüzlenme, güneş yağı veya yiyeceklerin damlaması, dökülmesi ile oluşan lekelere rastlanmamıştır. Bir başka anlatımla da, yüzeyler de çok yaygın olarak gözlenen ve uzunluk yönünde oluşan çatlamalar, ayrılmalar, iç bükey hale gelmelerin nedenini malzemenin yapısında aramak gerekeceği görüşüne varılmıştır. Dolayısı ile; malzemenin üzerine sert bir cisim ile temizlik yapılmış oluşu, kimyasal kullanılarak arıtıma, varsa oluşan lekelerin ve küflenmenin giderilmesi için kimyasalların kullanılmış olmasında da söz edilemeyecektir.
Rapor eki fotoğraflarda da gözleneceği gibi, kaplama malzemelerinin uzunluğunca ve boylu boyunca uzanan çatlaklar oluştuğu, bazı çatlakların genişlediği, bir kısım kaplamaların ise iç bükey hale geldiği, uçlarının yukarı doğru kalktığı ve üze rinde yürünülmesini güçleştirdiği, kaplamaların derzlerinde kabul edilebilir ve olası açıklıklardan fazla aralıkların oluştuğu gözlenmiştir.
Havuz çevresindeki kaplamalardaki ayıpların,(ayıp ihbarı ve tespit tarihi sonrası) daha da yaygınlaştığı anlaşılmıştır. Kompozit deck kaplama yapılan havuz çevresinin bu fiziki durumu ile kullanılmasının söz konusu olamayacağı gözlenmiştir.
Binanın arka cephesinde, yüzme havuzuna nazır kış bahçesindeki kaplama malzemesindeki ayıpların(çatlak lamellerin sayısı, genişlikleri ve uzunlukları) daha sınırlı ve az sayıda olduğu görülmüştür. Ayıbın daha küçük ölçekte oluşmasının nedeni ise kış bahçesinin atmosferin olumsuz etkilerinden camekân (bir tarafı villanın arka cephe duvarı, üç tarafı ve üzeri cam) ile korunmuş olmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Faturada yer alan “…”nın tamamen parçalandığı (tespit raporunun ekindeki fotoğrafları içeren 1.sayfanın sağda en alttaki fotoğraf; saksının, 28.03.2018 tespit tarihindeki tamamen parçalanmış halini yansıtmış) ve kullanılamaz hale gelen saksı parçalarının ise atılmış olduğu beyan edilmiştir.
Bilirkişi Heyeti Görüşü :
-Uyuşmazlık, taraflar arasındaki anlaşma gereğince davalı şirket tarafından villada yapılan döşeme kaplamasında ayıbın bulunup, bulunmadığı; davacı işsahibinin ayıp nedeni ile yaptığı ödemeyi, geriye talep edip, edemeyeceği veya ürünün yenisi ile değiştirilmesi hakkını kullanıp kullanamayacağı hususunda toplandığı görülmektedir.
-Yerinde ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davalı şirket tarafından havuz çevresinde uygulanan kompozit deck kaplamada oluşan lamel kaplamaların uzunluğu yönündeki çatlakların, küflenmeden, kirden, polen birikiminden veya temizlik için kimyasalların kullanılmış olmasından kaynaklanmasının söz konusu olmayacağı, döşeme kaplama malzemesinin üretiminden kaynaklanan ve başlangıçta beri barındırdığı imalat hatasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
-Gizli ayıbın Nisan/Mayıs/2017 bahar aylarında ortaya çıktığı görüşüne varılmıştır.
Kompozit deck kaplama : 81 m² x 230 TL/m² = 18.630 lira
Karden wpc saksı bedeli : 1 adet x 850 TL/adet = 850 lira olmak üzere; 19.480 lira, %18 oranında KDV(3.506,40 lira) eklenmesi ile ayıplı malzeme bedeli 22.986,40 lira olarak hesaplanmıştır.
-Davalı tarafın 13.08.2017 tarihinde fabrikasında yangın çıkmış olduğundan bahisle 15.02.2018 tarihinde dahi ayıbı giderecek durumda olmaması dolayısı ile davacının onarım hakkı talep ettiği ve bu sebeple bedelden indirim talep edemeyeceği yönündeki iddiasının takdirin Mahkeme Hakimi’ne ait olduğu, anılan fabrikada oluşan yangının davalı şirketin hakimiyet alanında çıkmış olması kapsamında davacı dan onarım için sınırsız bir süre beklemesinin talep edilemeyeceği, davacı tarafça onarım için beklenmesi gereken sürenin dürüstlük kuralı kapsamında tayin edilmesinin gerektiği tespit edilmiştir.
İfade edilen yöndeki kanaatimizi belirten raporu ve inceleme gününde; deck malzemenin fiziki durumu yansıtan fotoğrafları, takdiri Mahkeme Hakimi’ne ait olmak üzere saygı ile sunarız. ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce feri müdahil ve davalı vekillerinin rapora itirazlarının karşılanması amacıyla ve özellikle deformasyonun kullanım yahut montaj hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı incelenerek, ayrıntılı, hüküm kurmaya ve İstinaf ile Yargıtay denetimine elverişli ek rapor düzenlenmesi istenilmiş ve konuya ilişkin 20/11/2020 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Kompozit malzemeler ve kompozit deck zemin sistemi hakkında:
Kompoze(compose); meydana getirmek/oluşturmak, düzenlemek ve bir bütünün parçalarını teşkil etmek, kompozit(composite); birleşik, mürekkep, karma, karışık anlamı taşımaktadır.
Kompozitler; iki veya daha fazla malzemenin, kendilerine özgü, öne çıkan özelliklerinin birleştirilmeleri ile oluşturulan, çok daha üstün niteliğe sahip ürünler olmaktadır. Malzemelerin kompoze edilmelerindeki asıl amaç da, her yönden çok daha kullanışlı olanaklar veren yeni ürünler elde etmek olmaktadır.
Davaya kaynak olan türdeki malzemelerin üretimi; ahşap malzeme ile çeşitli plastik türevlerinin birleştirilmesi ile sağlanmaktadır. Kompozit deck, malzeme olarak deforme olmadan(dönme, peşlenme, çürüme, çatlama, yarılma vb.)uzun süre kullanıma uygun bulunmaktadır. Kompozit deck doğal ahşap malzemelerin üzerinde üreyen mantar, küf ve parazitlerin oluşumuna da olanak vermez. Ayrıca; suya ve neme karşı dayanıklı yapıya sahip oluşu nedeni ile atmosfer şartlarının ortaya çıkaracağı olum- suzluklara da daha dirençlidirler.
Dış alanlarda/mekanlarda kullanılan “kompozit deck” in, doğal ahşabın maruz kaldığı fiziki bozulmalara neden olan ısı değişimleri, yağmur, kar yağışı, donma buzlanma gibi atmosfer olaylarından çok büyük ölçüde etkilenmemesi gerekir. Darbelere, su emmeye dirençli, çevre dostu, uygulanacağı yere montajı da kolay bir malzeme olarak tanımlanırlar. Sıralanan olumsuzluklara maruz kalmayacağı için de doğal ahşaba göre günlük/aylık bakım uğraşısından ve bakım masrafından da tasarruf sağlarlar. Ayrıca estetik yönden de(olabildiğince), albenisi olan bir görünüm sunmaktadırlar.
 Davacı şirkete ait villada olduğu gibi; açık alanlarda da kullanımı tercih edilen ve beğeni kazanan kompozit deck, kullanıldıkları alanların(buradaki olayda olduğu gibi yüzme havuzu çevresine) konforlu hale gelmesini sağlayan işlevsel bir malzeme olarak tanımlanabilir.
Ek İnceleme :
Bilirkişi…(İnş. Y. Müh.) tarafından düzenlenen 10.04.2018 tarihli tespit raporunda “…. tespit konusu villada bulunan havuz kenarı ve teras alanındaki deck kaplamaların hemen, hemen tamamına yakın oranında çatlamaların lineer olarak malzeme boyunca mevcut olduğu…” , “… ürünün tamamına yakın kısmında 1 cm. lik kabul edile- bilir derz aralıklarının yerinde çok daha fazla olduğu, ayrıca kullanım açısından sakıncalı bir vaziyette olan yer kaplama uçlarının dönerek bükülmüş, sivri şekilde durmasının sağlık açısından riskli durum yarattığı…” ,“…. havuz kenarı yürüme yollarında ve teras alanında uygulanan kompozit deck zemin kaplamasından beklenen konfor ve hijyen güvenliğinin bulunmaması nedeni ile uygulanmış olan zemin kaplamasının fen ve teknik vasıflarına haiz olmadığı… “, “… malzeme yüzeyin de çatlama olmaması gerektiği…” , “ … uygulanan ürünün hatalı veya istenilen standartlara uygun olmadığı…” yönünde görüş belirtilmiş ve bu görüş, tespit raporu eki fotoğraflar ile de desteklenmiştir.
Bilirkişi heyetimizce de mahallinde 26.02.2020 günü yapılan keşif sırasında; benzer, hatta aradan geçen(tespit tarihi ile bilirkişi heyetimizin keşif yaptığı tarih arasındaki sürede) zaman içinde oluşan fiziki bozulmaların daha da artmış ve daha belirgin hale gelmiş oluşu nedeni ile kök raporumuzda yer alan tanımlamaların, tespit raporundakiler ile örtüşmesi/benzeşmesi, tespit raporunun tekrarı/kopyası anlamına da gelmeyecektir.
Davacı şirkete vaat edilen ve dosyaya sunulan belgelerdeki standartlarda tanımlanan nitelikler ile uyuşmayan; kullanım amacı bakımından da, kullanıcının(davacı şirketin) üründen(kompozit deck) beklediği faydayı azaltan veya (burada olduğu gibi) tamamen ortadan kaldıran maddi eksiklik içeren “kompozit deck” ayıplı mal(ürün) niteliğindedir.
Davaya kaynak oluşturan kompozit deck malzemenin, daha başlangıçtan beri bünyesinde gizli ayıp barındırdığı, ayıbın da 1 kış mevsimi+1 yaz mevsimi sonrası ortaya çıktığı, ayıbın(yüzey çatlakların, deformasyonların, içbükey veya dışbükey oluşumlar) kullanım hatasından(deterjan ile silme-ovalama, üzerinde ağır eşyaların kullanımı veya taşınması, darbe veya benzeri fiziki müdahalelerden) kaynaklanmadığı, gerek tespit raporunda ve gerekse bilirkişi heyetimizce yerinde yapılan inceleme sırasında varlığı gözlenen fiziki durumun(mevcut sorunların), ürünün hatalı şekilde ve dosyaya sunulan anılan ürünün standart kalitesine sahip olmamasından kaynaklandığı görüşüne varılmıştır.
Taraf vekillerinin kök rapora itirazlarını dele getirdikleri dilekçeleri kapsamındaki inceleme :
Gerek 28.03.2018 tarihinde yerinde yapılan tespite yönelik bilirkişi incelemesinde ve gerekse bilirkişi heyetimizce 26.02.2020 günü yerinde yapılan keşifte; anılan ürünler üzerinde leke, kir, güneş yağı, yiyecek ve içecek lekeleri, küf vb. izlere rastlanmadığı kaydedilmiştir. Tespit raporu ile kök raporumuz ekindeki fotoğrafların birlikte incelenmesi ile kompozit deck üzerinde leke, kir, güneş yağı, yiyecek ve içecek damlası gibi olumsuzlukların bulunması halinde bile; bunların, üründe her iki bilirkişi incelemesinde de gözlenen olumsuzlukların( ürünün fiziki durumunda ortaya çıkan tüm ayıpların) kaynağı olması söz konusu değildir.
Deterjanların, yemek/içecek döküntülerinin, güneş yağının, kompozit deck döşemeyi çatlatması, yarması, içbükey hale getirmesi vb. fiziki değişikliklere uğratması olası değildir. Kompozit deck malzeme bütününde oluşan fiziki değişim(uzunluk boyunca çatlaklar, yarılmalar, içbükey hale gelmeler, ek yerlerinde normal dışı ve kabul edilemez açılmalar oluşması ), malzemenin bünyesindeki yapısal yetersizlikten kaynaklanmaktadır. Tespit raporu eki ile kök raporumuz ekindeki fotoğraflar kompozit deck malzemede oluşan fiziki değişimi açık olarak göstermektedir. Fiziki değişikliğin başka nedenlere bağlanması mümkün görülmemektedir.
Dosyada(tespit dosyasında da bir foto-kopya örneği var) bulunan “Bakım ve Te- mizlik Kılavuzu” da, gerek yerindeki ve gerekse daha sonra dosya üzerinde yapılan incelemede göz önünde tutulmuştur. Anılan kılavuz, ürünün kullanımı sırasında uyulması gereken “bakım ve temizlik kurallarını” içermektedir.
Bilirkişi heyetimizce düzenlenen (kök)raporun, yetersiz ve eksik inceleme ile hazırlanmış olup, olmadığının takdiri ise Mahkeme Hakimi’ne ait olacaktır.
Ürünlerin barındırdığı ayıp, malzemenin üretiminden kaynaklandığı hususunda bilirkişi heyetimiz görüşünde ısrarlı bulunmaktadır. Ürünlerin havuz çevre- sine montajındaki bir özensizlik bulunması halinde dahi(ki bilirkişi …- kırımızı da, bilirkişi heyetimiz de montaj işlerine ilişkin ayıp gözlememiştir) bu özensizlik, ürünlerin uçlarının dış bükey olmasına(yukarıya doğru dönmesi), uzunluğunca çatlamasına, yarılmasına, ayrılmasına neden teşkil etmez.
Gizli ayıbın ortaya çıkışı, davacı şirketin ayıp ihbarını uygulama yapan davalı şirkete bildirmesine yönelik beyanlar ve e-posta mesajlarının içeriği gözetilmiş ve “davacıdan onarım için sınırsız bir süre beklenmesinin talep edilemeyeceği” görüşü kök raporumuzda yer almıştır.
Tespit raporuna karşı davalı şirketin yapmış olduğu itirazları içeren dilekçesinde yer bulan “ … davacı yanca Mayıs/2017 de tarafımıza sözlü bildirimde bulunması üzerine tarafımızca üretici firma ile iletişime geçilerek uygulama alanının %20 si kadar olan üründeki bozulmaların kullanıcı hatası olup olmadığı hususu dahi irdelenmeden göz ardı edilerek ürünlerin bedelsiz değiştirilebileceği, değiştirilecek ürünlerin sipariş verileceği ve siparişlerin temin süresi göz önüne alınarak iki hafta içerisinde davacı yana durum bildirilmiştir. Davacı yan ise yaz aylarında site yönetiminin(ki bu nitelikteki sitelerde ve yazlık yerleşimleri barındıran ilçelerde, köylerde, yaz aylarında inşaat işleri izin verilmemektedir. İstanbul’da; bazı yerleşim birimlerinde saat 10:00 ile 16:00 dışındaki zaman diliminde, tatil günlerinde ses yayan, gürültü oluşturan onarımlar vb. çalışmaların yapılması söz konusu olmamakta) tadilata izin vermemesi sebebi ile Eylül/2017 itibariyle tadilat yapıla bileceğini tarafımıza bildirmiştir…” , “…. bu dönemde üretici firmanın fabrikasında yangın çıkmış oluşu, bu nedenle de ayıplı malzemenin üretici firma tarafından yenileri ile değiştirilmesinin de ertelenmiş oluşu …” yönündeki beyanı, hayatın olağan akışı ile örtüşen bir davranış biçimi olarak görülmüş ve kök raporumuzda bu konuya yer verilmiştir.
Tedarikçi şirketin(davaya müdahil olan firma) İzmir’de bulunan üretim tesislerinde meydana gelen yangına ilişik fotoğraflar(3 adet) ve bu fotoğrafların alıntılandığı çevrimiçi haber kaynakları(dilekçenin 2.sayfasını alt kısmında sıralanmış web siteleri) dikkate alındığında, gizli ayıbın ortaya çıkış döneminde üretici firmanın fabrika tesislerinde oluşan yangın nedeni ile üretimin tamamen durdurması, bunun da(davalı şirketin beyanına göre) ayıplı ürünün bir kısmının(itiraz dilekçesinde %20 olarak kayıtlı) değiştirilmesinin geciktiği beyanına “gizli ayıplı olduğu iddia edilen imalata dair Mayıs/2017’de sözlü olarak ayıp ihbarın da bulunulduğunun anlaşıldığı” tespitine; davaya cevap dilekçesindeki bu beyan ve kabulden hareket edilerek kök raporumuzda yer verilmiştir.
Diğer yandan, davalı şirketin bu beyanını ve kabulünün takdiri Mahkeme Hakimi’ne ait olacaktır.
Dosyaya sunulan kalite belgelerindeki verilerin(test raporlarında yer alan değerlerin); davaya kaynak oluşturan ürünlerin imalatı sırasında; dönemsel ve elde olmayan şu veya bu nedenler ile sağlanamaması olasıdır.
Davaya kaynak oluşturan ürünlerin laboratuar deneyleri ile belirlenen ve kalite belgelerinde yer alan standartlarda imal edilemediği, keşif sırasında gözlenen fiziki deformasyondan anlaşılmaktadır. Üründe büyük ölçüde ve yaygın olarak oluşan fiziki bozulmaların başkaca bir açıklamasının bulunması olası görülmemiştir.
Davacı şirketin sunduğu delillerin(… ve e-posta yazışmaları vb.) usule aykırı olarak ibraz edilip, edilmediğinin; buna ilişkin olarak da davacı şirketin, davalı şirkete yasaya uygun şekilde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığının kanıtlanıp, kanıtlanmadığının; iddianın genişletilmesi yasağının dava dilekçesinin sunulması ile başladığı, davacının cevaba cevap dilekçesinde herhangi bir delil listesi sunmamış, yeni delil bildirmemiş olması nedeni ile bu defa cevaba cevap aşamasında iddianın genişletilmesi yasağının başladığı yönündeki itirazın takdiri Mahkeme Hakimi’ne ait olmaktadır.
Yasaların emredici usul kuralları nedeni ile davacının sunduğu delil listesinin dışında kalan delillere, yargılamada itibar edilmemesi talebinin takdiri de yine Mahkeme Hakimi’ne ait olacaktır.
Kompozit deck, estetik ve görsel bir süs ürünü olmayıp, öncelikle kullanım amacına yönelik olarak işlevsel(havuz çevresine döşenerek yaya yolu ve güneşlenme alanı oluşturması) olması gerekir. Yerinde(villada) gözlenen fiziki durum; işlevselliğin, ürü- nün kullanımına alınmasından bir süre sonra(1 yaz+1 kış dönemi) tamamen ortadan kalkmış olduğuna işaret etmektedir.
Ortaya çıkan gizli ayıbın dile getirildiği tarih; Mayıs/2017 olarak beyan ve kabul edilmiştir.(davalı şirketin tespit raporuna itirazını içeren 02.05.2018 tarihli dilekçesindeki beyanı) Bir başka anlatım ile gizli ayıp, ürünün tesliminden ve kullanıma alınmasından 1 yıl sonra ortaya çıkmaya başlamış ve zaman içinde ayıpların çeşidi ve ölçüsü daha da artmıştır.(28.03.2018 tespit tarihi ile bilirkişi heyetimizin 26.02.2020 tarihinde yerinde yaptığı keşif arasında; 1 yıl+10 ay+29 gün=toplam 700 gün bulunmaktadır.)
Ürünün rengi matlaşmamış/solmamış olmasına karşın; üründe oluşan tüm deformasyonların ağırlık veya sert cisim ile vurma sonucu ile oluştuğu yönündeki itirazın kabulü bilirkişi heyetimizce olası görülmemiştir. … üzerine sert bir cismin düşürülmesi veya sert bir cisim ile vurması halinde meydana gelecek hasarın(ezilme ve çatlama gibi) lokal(deck üzerinde belirli ve sınırlı bir yerde) olması gerekecektir.
Kök rapor ekindeki fotoğraflarda da görüleceği gibi, … malzemede ortaya çıkan gizli ayıp(oluşan fiziki bozulma bütünü), ürünün tümünde meydana gelmiştir. Toplam 81 m² ürünün tamamı üzerine sert bir cismin düşürülmesi, tümü üzerine olağan dışı büyük bir ağırlık uygulanmış oluşunun mantıksal bir açıklaması bulunmak tadır.
Kök rapor içeriğinin “teknik” veya “tarafsız” olmadığı yönündeki taraf vekilin söyleminin takdiri Mahkeme Hakimi’ne ait bulunmaktadır.” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; davacı şirketin mülkiyetindeki taşınmazın bahçesine davalı şirketçe uygulanan kompozit deck malzemesinin zamanla deforme olarak çatlaması nedeniyle ayıplı olduğundan bahisle, davalı şirkete iş bedeli olarak ödenen paranın iadesi talebine ilişkin olup TBK’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi hükümlerine tabidir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucu, Temmuz 2016 tarihinde faturası düzenlenen kompozit deck kaplama işine ilişkin davacı şirketçe İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğu, mahallinde icra edilen keşif akabinde düzenlenen delil tespiti raporunda; kompozit deck malzemenin gizli ayıplı olduğu ve ayıbın zaman içinde ortaya çıktığı, ayıba esas yüzey çatlaklarının ve deformasyonların kullanım hatasından kaynaklanmadığı, sorunun ürünün hatalı olmasından meydana geldiği görüşünün sunulduğu, yine mahkememizce görevlendirilen bilirkişilerce yerinde inceleme icra edilmek suretiyle hazırlanan gerekçeli ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı şirkete vaat edilen ve dosyaya sunulan belgelerdeki standartlarda tanımlanan nitelikler ile uyuşmayan; kullanım amacı bakımından da, kullanıcının üründen beklediği faydayı azaltan veya tamamen ortadan kaldıran maddi eksiklik içeren “kompozit deck” malzemenin ayıplı olduğu, daha başlangıçtan beri bünyesinde gizli ayıp barındırdığı, ayıbın da 1 kış mevsimi + 1 yaz mevsimi sonrası ortaya çıktığı, ayıbın (yüzey çatlakların, deformasyonların, içbükey veya dışbükey oluşumlar) kullanım hatasından (deterjan ile silme-ovalama, üzerinde ağır eşyaların kullanımı veya taşınması, darbe veya benzeri fiziki müdahalelerden) kaynaklanmadığı, ürünün hatalı şekilde ve dosyaya sunulan anılan ürünün standart kalitesine sahip olmamasından kaynaklandığı hususlarının tespit edildiği, her ne kadar davalı ve feri müdahil vekillerince kullanım ya da montaj hatasının ayıplara sebep olduğu iddia edilmiş ise de, bu iddiaların yerinde olmadığının dosya kapsamında bulunan bilirkişi tespitleri ile ispatlandığı, nitekim montajla ilgisi kurulabilecek olan derz aralıklarının olması gerekenden fazla olduğu hususunun uygulanan malzemenin uçlarının kıvrılması ve boylu boyunca çatlamasına sebep olmadığının açık olduğu, ek raporda ayıbın montajla bağlantısının bulunmadığının, söz konusu aralığın zemin malzemesindeki değişimden dolayı artış gösterdiğinin, havuz çevresindeki montajda özensizlik olduğu kabul edilse dahi, bu özensizliğin ürünlerin uçlarının dış bükey olmasına, uzunluğunca çatlamasına, yarılmasına ve ayrılmasına sebep teşkil etmediği görüşünün bildirildiği, yine ürünlerdeki ayıbın kullanım hatasından kaynaklanması halinde döşemenin belirli bölgelerinde deformasyonların oluşacağı, ancak dava dosyasına yansıyan inceleme sırasında çekilen fotoğraflardan anlaşıldığı üzere döşeme ürünlerinin tamamında kenarları yukarıya kıvrılmak ve döşeme parçaları boydan çatlamak suretiyle aynı deformasyonların mevcut olduğu, aksi düşünce ile bu durumun kullanım hatasından meydana geldiğinin kabulünün hayatın olağan akışına uygun olmayacağı anlaşılmakla, mevcut ayıplara sebep olarak montaj yahut kullanım hatalarının gösterilemeyeceği tespit edilmiştir.
Davacı yan kompozit deck ürünü ve uygulaması karşılığı ödenen bedelin iadesine ilişkin talepte bulunmakla, talebinin; TBK’nun 475/1-1. maddesinde yer alan “Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme” seçimlik hakkına ilişkin olduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için öncelikle TBK’nun 474. maddesi uyarınca “İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.” ve TBK’nun 477. maddesi uyarınca “Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder. İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır” hükümleri gereğince eserin makul sürede gözden geçirilmesi sonucu ortaya çıkan açık ayıpların gecikmekzin yükleniciye ihbarının zorunlu olduğu, yine ilk gözden geçirme ile anlaşılamayacak gizli ayıpların fark edilir edilmez yükleniciye bildirilmesinin gerektiği, aksi halde eserin kabul edilmiş sayılacağı, davaya konu eser sözleşmesine dayanak malzemenin gizli ayıplı olduğu tespit edilmekle, davalı yanca İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …değişik sayılı dosyasındaki delil tespiti raporuna itiraz dilekçesinde 2017 yılı Mayıs ayında davacı şirketçe ayıbın taraflarına sözlü olarak bildirildiği beyan edildiğinden, gizli ayıbın anlaşılması üzerine davacı yanca ayıp ihbarının yapıldığı ve ayıplı malzeme nedeniyle davacı yanca ödenen bedelin TBK’nun 475/1-1 kapsamında iadesi talebinin mümkün olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulü ile 27/07/2016 tarihli faturadaki davaya konu kompozit deck malzeme ve uygulanmasına ilişkin iki kalemin toplamı 19.480 TL’nin %18 KDV’si ile birlikte 22.986,40 TL bedelin 10/08/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
22.986,40 TL’nin dava tarihi olan 10/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.570,20 TL karar harcından 392,56 TL peşin harcın mahsubu ile 1.177,64 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 850,02 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 881,42 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.498,00 TL (bilirkişi ücreti, posta masrafı v.s.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisi, davacı vekili, davalı vekili ve feri müdahil vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2020

Katip
e-imza

Hakim …
e-imza