Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/442 E. 2021/529 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/442 Esas
KARAR NO : 2021/529
DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Depo Edilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili … Anonim Şirketi ile davalı şirket … A.Ş. arasında varılan anlaşmaya istinaden müvekkili şirket tarafından bina içi kapsama sistemlerine ilişkin kiralama planlama ve montaj işlerinin yürütülmesinin üstlenildiğini, müvekkili şirketin montaj işlerinin taahhüdüne uygun şekilde yerine getirileceğinin teminatı olarak davalı şirkete, … Bankasına ait 28/03/2018 tarihli, … seri numaralı ve 75.000,00 Euro bedelli kesin teminat mektubunu verdiğini, müvekkili şirketin teminat mektubuna konu olan montaj işlerini, davalı şirket tarafından 19/12/2018 tarihinde gönderilen fesih bildirimi suretiyle sözleşmenin sonlandırıldığı 31/12/2018 tarihine kadar tam ve eksiksiz şekilde tamamladığını, gerçekleştirilen montaj işlerine ilişkin olarak sözleşme dönemi içerisinde muhtelif zamanlarda düzenlediği faturaların tamamının, davalı şirket tarafından hiçbir ihtirazi kayıt dermeyan edilmeksizin ödendiğini, taraflar arasında hukuki anlamda herhangi bir alacak / borç ilişkisi kalmamasına, sözleşmenin sona ermiş olmasına ve müvekkili tarafından defalarca talep edilmesine rağmen montaj işleri teminat mektubunun halen iade edilmediğini, davalı şirketin tutum ve davranışlarının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ve hakkın açıkça kötüye kullanılması anlamına geldiğini beyanla davalı şirketin … Bankasına ait 28/03/2018 tarihli, … seri numaralı ve 75.000,00 Euro bedelli kesin teminat mektubunu kötü niyetli olarak paraya çevirme ihtimali bulunduğundan dava sonuçlanana kadar ilgili teminat mektubu üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, teminat mektubunun müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının huzurdaki davayı 10/07/2019 tarihinde açmış olduğunu, dilekçeye ekli arabuluculuk davet mektubunun müvekkili şirkete 05/08/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, 05/08/2019 tarihinde bilgi sahibi olduğu arabuluculuk başvurusunda toplantı tarihinin 01/08/2019 olarak belirtildiğini, söz konusu evrakın toplantı yapılıp bittikten sonra davalı tarafa iletildiğini, arabuluculuk davetinin usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, müvekkili toplantının yapılıp yapılmadığını bilmemekle birlikte her halükarda yapılmış ise de usule aykırı olduğunu, davacı firma ile müvekkili arasında imzalanan 01/07/2016 tarihli bina içi kapsama sistemlerine ilişkin kiralama, planlama ve montaj sözleşmesinin teminat mektubu ile ilgili hükümleri uyarınca teminat mektubunun iadesi koşullarının gerçekleşmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili tarafından yapılan yazılı bildirim ile 31/12/2018 tarihinde sona erdiğini, sözleşmenin teminat mektubu başlıklı 13. maddesi uyarınca davacının sözleşmeye dayalı tüm yükümlülüklerinin henüz sona ermediğini, sorumlu olduğu sahalardaki garanti süresinin sonuna gelinmediğini, teminat mektubunun iadesi hususunda davalı tarafından müvekkiline yapılmış bir başvurunun olmadığını, bu sahalara ilişkin olarak sözleşmenin garanti başlıklı 11. maddesi uyarınca davacının, 24 ay boyunca devam edecek olan garanti yükümlülüğünün bulunduğunu, garanti süresinin ise 14/11/2020 tarihinde sona erdiğini, davacı firma ile müvekkili şirket arasındaki cari hesap ilişkisi tek olup iki şirket arasındaki tüm borç / alacak ilişkilerinin bu cari hesap üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini, sonuç olarak sayılan işbu sözleşmelere dayalı alacağın tahsili veya sözleşmelere dayalı teminat mektuplarının iadesi birbirleriyle bağlantılı bir süreç içinde devam edeceğinden ve taraflar arasında bir mutabakat olmadığından, davacının teminat mektubunun iadesi konulu talebinin anlaşılamadığını, teminat mektuplarının iadesinin talep edilmesinin gerek sözleşmelere, gerekse TTK ve bağlantılı mevzuata aykırı bulunduğunu, müvekkili şirketin hukuka, yasalara ve taraflar arasında imzalı sözleşmeye aykırı bir eyleminin söz konusu olmadığını, davacı tarafın işbu davaya konu talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesi ile yüklenici tarafından taahhüt edilen işin usulüne uygun ve süresinde ifa edileceği taahhüdünün teminatı olarak iş sahibine verilen banka teminat mektubunun iadesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri celp edilmiş, dosya iddia ve savunmalar kapsamında rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti 03/03/2021 tarihli raporunda özetle; … Bankası tarafından davalı lehine düzenlenen ve davacı şirket tarafından taahhüt edilen bina içi kapsama sistemlerine ilişkin kiralama, planlama ve montaj işlerinin kısmen ya da tamamen yerine getirilmemesi halinde ödenecek tutarın teminatı olarak verilen 28/03/2018 tanzim, 25/07/2021 vade tarihli, … numaralı, 75.000 Euro bedelli teminat mektubunun iadesinin dava konusu edildiğini, davacı şirket tarafından davalıya toplam 437.805,56 TL tutarında, davalı tarafından davacı adına toplam 3.370.104,34 TL tutarında fatura tanzim edildiğini, sözleşmenin garanti başlıklı 11.1 maddesi uyarınca işlerin teslim edilmesinden itibaren 24 ay süreyle davacının garantisi altında olduğunu, geçici kabulün 02/12/2018 tarihinde yapıldığı iddiası sebebiyle sürenin dolmadığını, davacının sözleşmede yer alan yazılı talep koşulunu gerçekleştirip gerçekleştirmediği hususunda somut bir delil sunmadığını, davalı şirketin sözleşmenin teminat mektubu başlıklı maddesine aykırı davrandığının somut olarak ispat edilemediğini, taraflar arasında teminat mektubunun güvence oluşturduğu tarihin garanti süresinin sonu olarak anlaşılması gerektiğini, bu nedenle teminat mektubunun garanti süresinin sonuna kadar oluşacak riskler bakımından teminat işlevi sağlayacağını, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden somut olarak dava konusu teminat mektubunun davacı şirket tarafından yazılı olarak talep edilip edilmediğinin belirlenemediğini, taraflar arasında gerek borç-alacak ilişkisi devam ettiğinden, gerekse de yukarıda belirtilen hususlar değerlendirildiğinde dava konusu teminat mektubunun iadesine ilişkin şartların nitelik ve nicelik açısından oluşmadığını tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 01/01/2016 tarihinde imzalanan 3 yıl süreli Bina İçi Kapsama Sistemlerine İlişkin Kiralama Planlama ve Montaj Sözleşmesi ile davacı tarafından, projenin tanımındaki faaliyetler dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın davalı tarafından talep edilen tüm işlerin sözleşme ve ekleri uyarınca yerine getirilmesi işinin üstlenildiği, sözleşmenin teminat mektubu başlıklı 13. maddesi uyarınca davacı tarafından davalıya, sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerinin usulüne uygun şekilde ve süresinde ifasının teminatı olarak, dava konusu … A.Ş.’ye ait 28/03/2018 tanzim, 25/07/2021 vade tarihli, … numaralı, 75.000 Euro bedelli teminat mektubunun verildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın teminat mektubunun davacıya iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı, sözleşmenin 13.4. maddesi uyarınca davalının, sözleşme kapsamında davacının sebep olduğu zararları ve cezai şart tutarını teminat mektubundan tahsil etme hakkının olduğu, 13.5. maddesi uyarınca söz konusu madde hükmünün sözleşmenin herhangi bir şekilde sona ermesi halinde dahi yürürlükte kalacağı, 13.6. maddesi uyarınca kesin teminat mektubunun, davalı tarafından garanti süresi sonrasında, davacının ilgili iş emri/satın alma siparişi kapsamındaki yükümlülüklerini zamanında, tam ve gereği gibi yerine getirmiş olduğunun ve taraflar arasında başkaca bir borç-alacak-ticari ilişki kalmadığının sabit bulunması halinde, davacının yazılı talebi üzerine 60 gün içerisinde iade edileceği, garanti başlıklı 11. maddesi uyarınca davacının, işler kapsamında teslim edeceği tüm malzeme ve hizmet için 24 aylık bir garanti süresinin olduğu, her saha için davalı tarafından yapılacak kabulden itibaren sürenin işlemeye başlayacağı, feshin sonuçları başlıklı 18.4. maddesi uyarınca sözleşmenin sona ermesi veya feshinin, davacının yükümlülükleri, garantiler vs hükümlerin geçerliliğini etkilemeyeceği, davalı tarafından gönderilen 19/12/2018 tarihli ihtarname ile sözleşmenin 31/12/2018 tarihinde feshedildiği, sözleşmenin feshedilmiş olmasının davacının garanti yükümlülüğünü sona erdirmeyeceği, üstlenilen işin birden fazla sahayı kapsadığı ve davalı tarafından son proje sahasının geçici kabulünün 14/11/2018 tarihinde yapıldığının beyan edildiği, davacı tarafından aksine bir iddia ve delil ileri sürülmediği gibi 31/12/2018 tarihine kadar faaliyetine devam ettiğinin kabul edildiği, yine davalı tarafından sunulan deliller kapsamında … Hastanesi’nin geçici kabulünün 19/07/2017 tarihinde ve başka hastanelerler ile ilgili kabullerin de sonraki tarihlerde yapıldığı, teminat mektubunun proje kapsamındaki tüm işler için verildiği ve 24 aylık garanti süresinin her bir saha için yapılacak kabulden itibaren başlayacağı, dava tarihi olan 10/07/2019 tarihi itibariyle davacının 24 aylık garanti sorumluluk süresinin dolmadığı, bu şekilde teminat mektubunun iade koşulları oluşmadığı anlaşılmakla erken açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL’nin peşin alınan 8.253,05 TL harçtan mahsubu ile kalan 8.193,75 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 41.213,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08/07/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır