Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/441 E. 2020/31 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/441 Esas
KARAR NO : 2020/31

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … – … A.Ş arasında ticari ilişki çerçevesinde cari hesap oluşmuş olduğunu, bu cari hesaptan dolayı davalının müvekkile 1.376,61-TL borcu bulunduğunu, söz konusu borç için 28/04/2018 tarihli ….seri nolu, 05.07.2018 tarihli …seri sıra nolu faturaların düzenlendiğini, davalı … Gıda’nın müvekkil davacıya olan 1.376,61-TL borcu için İstanbul … İcra Müdürlüğü …E. Numarası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı taraf, 05.03.2019 tarihinde ilgili borca itiraz ettiğini, davalı tarafın itirazı üzerine ticari uyuşmazlıklarda arabuculuk yoluna başvurulmuş, itiraz hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli, cari hesaplar ve ilgili fatura ile alacağın sabit olduğunu, alacak , müvekkil şirketin cari hesap kayıtlarında görüldüğünü, itiraz haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ticari kayıtlarının ve defterlerinin incelendiğinde ortaya çıkacağını, itirazın iptalini ve hukuki dayanaktan yoksun yapılan itiraz sebebiyle %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; faturadan kaynaklı cari hesap alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından alacak istemine dayanak irsaliyeli faturaların ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 23/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı tarafa ait 2018 yıllarına ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, söz konusu defterlerin, HMK 222 maddesi gereğince kesin delil olma özelliğinin mahkemenin takdirde olduğuna, davacının defter ve hesap dökümleri incelendiğinde, davalının 2018 yılında 8 adet fatura karşılığı toplam 1.931,78-TL alım yaptığını, buna karşılık olarak 555,17-TL’lik ödeme yaptığını, sonuç olarak bakiye tutarının 1.376,61-TL olarak görüldüğünü, borcun cari bir borç olduğunu, ancak davalı tarafın incelemeye katılmaması sebebiyle davalı defterlerinde inceleme yapılamadığı, davacı tarafından dava dosyasına sunulan fatura ve imzalı sevk irsaliyesi mevcut olduğunu, sevk irsaliyesinde teslim alınan kısımda …’nın imza ve kaşesinin bulunduğunu, mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulması halinde, yapılan hesaplama sonucu, asıl alacak üzerinden, icra takibi başlangıcı olan 08/08/2017 tarihinden, dava tarihi olan 21/08/2017 tarihine kadar, asıl alacak 1.376,61-TL + Faiz tutarı 44,81-TL= 1.421,42-TL’ye ulaşıldığının…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının mal satım ilişkisinden kaynaklı faturaya dayalı alacağının mevcut olup olmadığı, davacının davasını ve takibi asıl alacak üzerinden ikame ettiği anlaşılmakla takiple talep ettiği asıl alacak miktarının yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkememiz ara kararı gereğince davacı vekili tarafından ibraz edilen irsaliyeli faturaların davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş olup davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmaması nedeni ile HMK’nın 171/2 maddesi gereğince irsaliyeli fatura ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın irsaliyeli faturalara dayalı cari hesap alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı yanın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı tarafın ihtar edilmesine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılabildiği, ayrıntılı, dosya kapsamına uygun ve gerekçeli olmakla raporun itibar edilir bulunduğu, davacı yanın davalı taraf ile olan ticari münasebetini defterleri kapsamında takip ettiği, davalı adına tanzim edilen faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğu, faturalara karşılık yapılan ödemelerin de yine bu hesabın alacağına kaydedilmiş olduğu, davacı ticari defterleri kapsamında davalıya ait cari hesabın takip tarihi itibariyle 1.376,61-TL borç bakiyesi verdiği, alacak talebine dayanak irsaliyeli faturaların davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edildiği ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı, bu nedenle HMK’nın 171/2 maddesi gereğince irsaliyeli fatura ve içeriklerinin davalı tarafça kabul edilmiş sayılmasının gerektiği, ayrıca davalı tarafa savunma ve itirazına konu iade faturalarını, faturaların davacı yana iade edildiğini gösterir delilleri ile birlikte ibrazı için 2 hafta kesin süre verilerek, aksi halde mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılacağının tebliği sureti ile ihtar edilmesine karşın davalı yanın iade faturasını düzenlemediği, düzenlenmeme gerekçesinin ise basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü ile bağdaşmadığı kanaatine varılmıştır. Tüm bu nedenlerle davacı yanın irsaliyeli faturalar ve ticari defterleri kapsamında davalı taraftan takip tarihi itibariyle 1.376,61-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 1.376,61-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 1.376,61-TL takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 275,32-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 94,03-TL ilam harcından peşin alınan 44,40,-TL’nin mahsubu ile bakiye 49,63-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 94,03-TL peşin harç ve 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 138,43-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.376,61-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 680,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır