Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/439 E. 2020/517 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/439 Esas
KARAR NO : 2020/517

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili,..Ltd.Şti. ile Davalı 05.06.2018 tarihli bir Kontrol ve Sertifikasyon Sözleşmesi imzalamış olduğunu, müvekkillerinin sözleşme gereği davalıya verdiği kontrol ve sertifikasyon hizmetinin bedeli olarak; 01.06-2018 tarihli. … nolu. 50.679.58 TL miktarlı ve 26.12.2018 tarihli, … nolu, 5.245.59 TL miktarlı iki adet faturayı keserek gönderdiklerini, davalı fatura bedellerini ödemediğini, fatura bedellerinin tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlandığını, davalı herhangi bir gerekçe belirtmeksizin takibe itiraz ettiğini, makul ve hukuki bir gerekçeye dayandırılmayan itirazın kötü niyetli olduğunu, Arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını nedenleri ve re’sen alınacak nedenlerle: davalının İstanbul … icra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamına, likit alacağa yaptığı haksız itiraz sebebiyle Davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yan usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 63.736,08 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 13/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“1-Davacı … Ltd.Şti.’nin incelenen 2018 yılına ait ticari defterlerinin TTK 64-65-66 ve 82.mad. ve VUK 220-226 maddesine göre 2018 takvim yılına ait açılış ve kapanış tasdikinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizami bakımından VUK 215-219 mad.hükümleri ile muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine uygun olduğu, incelenen ticari defterlerin davalı lehine delil vasfına haiz olduğu,
2-Davalı …Ltd.Şti.’nin defter kayıt incelemesinin yapılamadığı,
3-Davacının icra takibi yaptığı; 55.925,17 TL’si ana para tutarın, davacının ticari defter ve belgelerinde TTK VUK ve Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri gereği kayıt altına alındığı ve 55.925,17 TL anapara alacağının davacı defterlerinde mevcut olduğu,
4-Davacının K.Çekmece …İcra Müdürlüğünün … esas dosya numaralı icra dosyasında icra takibini yaptığı 55.925,17 TL asıl alacak tutarın tarafımızca ibraz edilmiş bulunan incelemeye konu yasal defterler içerisinde kayıtlandığı, tespit edilmiştir. “şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Dava; faturaya dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2018 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Tüm dosya kapsamında toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; takibe konu faturaların taraflar arasında imzalı 05/06/2018 tarihli sözleşme kapsamında düzenlendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin HMK’nın 171. maddesi gereğince davalı yana isticvap mahiyetinde tebliğe çıkarıldığı, davalı yan isticvap için belirlenen duruşma gün ve saatinde hazır bulunmadığından davaya konu sözleşme altındaki imzanın kendisinden sadır olduğunun mahkememizce kabul edildiği, davacı tarafın ticari defterlerine göre iki adet fatura nedeniyle davalıdan 55.925,17 TL alacaklı olduğu ancak anılı faturaların tebliğ edildiğine dair tebliğ şerhi ve hizmetin verildiğine ilişkin davalının teslim alan imzasına havi irsaliyelerin dosya kapsamında bulunmadığı, bu nedenle faturalar konusu hizmetin verilip verilmediğinin tespiti noktasında davalının bağlı olduğu vergi dairesine müzekkere yazılmakla; celp edilen BA kayıtlarında 2018 yılı 6. ayında 50.679,58 TL bedelli faturanın KDV hariç tutarının mal/hizmet alımı olarak vergi dairesine bildirildiği, 5.245,59 TL bedelli faturanın ise BA kayıtlarında yer almadığı, 50.679,58 TL bedelli faturanın vergi dairesine bildirilmiş olması bu faturaya konu hizmetin verildiğine karine teşkil etmekle, davalı tarafça karinenin aksinin iddia ve ispat edilemediği, her ne kadar takipte işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de davalının TTK 18/3 maddesine göre uygun şekilde takipten önce temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından takipte talep edilen işlemiş faiz yerinde görülmeyerek, yalnızca vergi dairesine bildirilen 50.679,58 TL bedelli fatura yönünden davanın kısmen kabulüne, faturaya dayanmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 50.679,58 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 50.679,58 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın % 20’si oranına tekabül eden 10.135,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2-Alınması gerekli 3.461,92 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 769,78 TL’nin mahsubu ile 2.692,14 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 769,78 TL peşin, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 814,18 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 7.388,35 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 650,00 TL bilirkişi ücreti, 210,70 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 860,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 684,38 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.049,59 TL’sinin davalıdan, 270,41 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza