Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/437 E. 2019/1039 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/334 Esas
KARAR NO : 2019/966
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 04/08/2018
KARAR TARİHİ : 07/11/2019

Mahkememiz ile … Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki olumsuz yetki uyuşmazlığı neticetesinde … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas, … karr sayılı 09/05/2019 tarihli yargı yerinin belirlenmesine ilişkin kararı neticesinde; mahkememizde görülen olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı olan …’un 07.09.2016 tarihinde vefat ettiğini, … vefat tarihi itibari ile … Ticaret Limited Şirketi’nin %90 payına sahip olduğunu, …’un 20.09.2016 tarihli mirasçılık belgesine göre, iki mirasçısı bulunduğunu, mirasçıların; … ve müvekkili … olduğunu, murise ait olan % 90 oranındaki şirket payının % 45’er oranda mirasçılara intikal ettiğini, kalan paylardan %5’nin Alihan Kuriş’e ve %5’inin de …’e ait olduğunu, şirketin müvekkilini ortak olarak kabul ettiğini, ancak diğer mirasçı …’u, TTK’nın 596. maddesi hükmü uyarınca, şirkete ortak olarak kabul etmediğini ve diğer mirasçı …’un ortaklığını reddettiğini ve şirkete ortak olarak kabul edilmemesine ilişkin olarak; 01.12.2016 tarih ve 2016-16 sayılı müdürler kurulu kararı, 01.12.2016 tarihli ortaklar genel kurul kararı alındığını, aynı kararda müvekkillerinin … Ticaret Limited Şirketi’ne ortak olarak kabul edilmesinin karalaştırıldığını ve …ü nezdinde tescili için 02.12.2016 tarihli ortaklar genel kurul kararı alındığını, müvekkilinin ortaklıktan doğan haklarının hiçbirini kullanmadığını, bu durumunun anayasa ile teminat altına alınan mülkiyet hakkına da aykırı olduğunu, …’nün bahsi geçen red kararında “Tescil başvurusuna konu şirketin dosyasında yapılan incelemede; … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 25.01.2017 tarih … sayılı müzekkeresi ile müteveffa …’un şirket hissesi üzerinde tereke davası açılmış olduğunun …’ne bildirdiği ancak bu davanın soncuna ilişin herhangi bir bildirimde bulunulmadığı tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildiğini, red kararının gerekçesi, tereke davasının devam etmesi olduğunu, tereke tespit davasının, terekeye dahil varlıkların tespitine yönelik olarak sürdürülen bir dava olduğunu, müvekkilinin mirasen sahibi olduğu payların adına ticaret sicilde tescil edilmesine engel teşkil eden bir durum olmadığını, müvekkillerinin … Ticaret Limited Şirketin’in % 45 hissesine sahip ortağı olmasına, ticaret sicilde tescile engel bir durum olmamasına rağmen, …’nün tescil talebinin reddi kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek; davanın kabulüne, …’nün, 24.07.2018 tarihli …/…-… sayılı red kararının kaldırılmasına ve iptaline, müvekkili …’in, … Ticaret Limited Şirketi’nin %45 oranındaki payının sahibi olarak kayıt ve tesciline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sicil memurluğunun Türk ticaret kanununun 33. Maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. maddesi çerçevesinde işlem tesis etmekte olup yasaya aykırılık bulunmuyorsa tescil kararı vermekte; aksi halde tescil talebini geri çevirme de olduğunu, çözümü mahkemeye ait hususları karara bağlama yetkisinin sicil memurluğunda olmadığını, tescilini talep edilen hususla ilgili açılmış bir dava bulunduğunun sicil dosyasında şerh olarak yer aldığını ve davanın sonucuyla ilgili herhangi bilgi bulunmadığından tescil talebinin reddedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 34. maddesi uyarınca davacının limited şirket ortağına kabul kararının sicile tescili talebinin davalı sicil müdürlüğünce reddine dair karara ve ticaret sicil müdürlüğü işlemine itiraz ile kararın sicile tesciline istemine ilişkindir. Davalı yan; davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; davacıya murisi …’dan intikal eden … Ticaret Limited Şirketi’nin %90 payına ilişkin %45’lik kısmının adına tescili ve şirket ortaklığına kabulüne dair 01.12.2016 tarih ve 2016-16 sayılı müdürler kurulu kararı, 01.12.2016 tarihli ortaklar genel kurul kararı ve …ü nezdinde tescili için 02.12.2016 tarihli ortaklar genel kurul kararının sicile tescili talebinin reddine dair …’nun 24.07.2018 tarihli …/…-… sayılı red kararının kaldırılması ve iptali şartlarının somut olayda bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
…’nün ret kararına gerekçe yaptığı … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı tereke dosyasının terekenin tespitine ilişkin davadan ibaret olduğu görülmüştür.
Mahkememizce; şirketin TTK’nın 596. maddesi hükmü uyarınca, şirkete ortak olarak kabul etmediği diğer mirasçı …’nun, ilgili sıfatıyla davaya dahili yönündü ara karar oluşturulmuş ise de; adı geçen ile şirket arasındaki ihtilafın … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyalarında davaya konu olduğu, adı geçenin TTK 596. maddesi gereğince ön alım hakkı kullanılmak suretiyle şirkete ortak olarak kabul edilmemesi yönündeki kararın davamızın konusunu oluşturmadığı, huzurdaki davanın sadece davacı …’un payına ilişkin olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin talebi ile ara karardan rucü edilmiştir.
Limited şirketlerde mirasçıların payı iktisabı ve payın mal ortaklığı (MK. 256 vd.) kapsamına alınması için ortakların (TTK’nun 520. maddesinde olduğu gibi) muvafakatine ihtiyaç yoktur (TTK’nun 521/1. m.). Bu istisnai hallerde TTK’nun 520/4. maddesinde öngörülen şekle bağlı devir sözleşmesine de gerek bulunmamaktadır. Onun yerine veraset ilamı, vasiyetname, miras sözleşmesi ve eşler arasındaki sözleşme geçer. Mirasta pay bölünmesi de kendiliğinden gerçekleşir. Miras ile payın intikalinde pay, kendiliğinden kanuni miras paylarına göre bölünerek mirasçılara geçer. ( 11. HD.05.07.1983, 3374/3550 )
Bu doğrultuda davalı sicil memurluğunun tescil talebinin reddine gerekçe teşkil eden terekenin tespitine ilişkin … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası tescile engel tescil etmeyeceği gibi şirketin davacının mirasen intikal eden payının pay defterine kaydı ve sicile tescili istemi usul ve yasaya uygun olmakla davanın kabulü cihetine gidilmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kabulü ile, davacı şirketin 02/12/2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında görüşülen gündemin 4.maddesindeki ”miras yoluyla şirkette ortaklığı müdürler kurulu kararıyla kabul edilen … ‘in (%45) 134.100 adet şirket hissesine karşılık 3.352.500,00TL değerindeki payının pay defterine kaydedilmesine ve ticaret sicile tescil ettirilmesine oy birliği ile karar verildi.” şeklindeki maddenin ticaret siciline tesciline ilişkin davacı talebinin reddine dair …nun 24/07/2018 tarihli …/…-… sayılı kararının iptali ile anılı maddenin ticaret sicile tesciline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, davacı şirketin 02/12/2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında görüşülen gündemin 4.maddesindeki ”miras yoluyla şirkette ortaklığı müdürler kurulu kararıyla kabul edilen … …’in (%45) 134.100 adet şirket hissesine karşılık 3.352.500,00TL değerindeki payının pay defterine kaydedilmesine ve ticaret sicile tescil ettirilmesine oy birliği ile karar verildi.” şeklindeki maddenin ticaret siciline tesciline ilişkin davacı talebinin reddine dair …nun 24/07/2018 tarihli …/…-… sayılı kararının İPTALİ ile anılı maddenin ticaret sicile TESCİLİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından, harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş ise de; davalı … ü yasal hasım olduğundan vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, ayrıca davacı tarafça yapılan giderlerin de üzerine bırakılmasına, yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/11/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …