Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/418 E. 2022/723 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/418 Esas
KARAR NO:2022/723

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA DEĞERİ:365.071,88 TL
DAVA TARİHİ:01/07/2019
KARAR TARİHİ:24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … İnşaat Tur. San. Ve Tic Ltd. Şti ile Davalı şirket … Isı Mühendislik İnş. San. Dış. Tic. Ltd. Şti arasında 26.07.2017 tarihinde akdedilmiş ve yürürlüğe girmiş olan yüklenici sözleşmesi gereğince davalının, müvekkili firma binasının mekanik işlerinin yapımı ve gerçekleştirilmesi kapsamında bulunan İdari Şartname ve Teknik Şartnamede belirtilen iş ile özel şartlarda belirtilen malzeme, ekipman, aksesuarlar dahil imalat işlerini yapmayı üstelendiklerini, müvekkilinin şirketin Yüklenici Sözleşmesi’nden doğan tüm borç yükümlülüklerini tam, eksiksiz, hatasız, gereği gibi ve hatta Davalı şirket henüz işin ifasına başlamadan evvel avans vermek suretiyle iyi niyetle fazlasıyla yerine getirdiğini, davalı şirketin akdedilen yüklenici Sözleşmesi’nin tüm hükümlerine tamamen aykırı biçimde kendisine tanınan aylık ifa süresi çok önce sona ermiş olduğu halde taahhüt ettiklerini zamanında ifa etmediğini, bu hususta bir sebep dahi göstermekten imtina ettiğini ne borcunu ödemeye yeltendiğini ne de yüklenilen işin ifasına yönelik bir harekette bulunduğunu, müvekkili şirketin alacağını takibe konu etmeden evvel tüm şifahi ikaz yollarını, Yüklenici Sözleşmesi’nde yer alan uyarı şekillerini keza Davalı şirket ile yüz yüze görüşmeyi defalarca kez denediğini ve söz konusu ihtimallerin tümünü tükettiğini, hepsinden olumsuz dönüş alınca Yüklenici Sözleşmesi gereğince kendisine yüklenilen edimi ifa etmemekte direnen Davalı şirkete … 29. Noterliği’nden 15.12.2017 tarihinde … yevmiye sayısından ihtarname gönderdiğini, ihtarı tebellüğ etmesine rağmen davalı tarafın hiçbir harekette, girişimde ve çözüm anlamında ödemede bulunmadığını bu defa … 29. Noterliği’nden 22.12.2017 tarihinde 29928 yevmiye numarasından bir ihtarname daha göndermek zorunda kaldıklarını en geç bir takvim günü içerisinde davalı şirkete müvekkili şirket tarafından avans olarak verilen; – 31.12.2017 tarihli 75.000,00 TL tutarlı … Bankası, … … Cad. Şubesi, İstanbul, 20.1.2018 tarihli 20.000,00 TL tutarlı … Bankası, … … Cad. Şubesi, İstanbul, 5.2.2018 tarihli 50.000,00 TL tutarlı … Bankası, … … Cad. Şubesi, İstanbul, 3.3.2018 tarihli 125.000,00 TL tutarlı … Bankası, … … Cad. Şubesi, İstanbul 22.4.2018 tarihli 40.000,00 TL tutarlı … Bankası, … … Cad. Şubesi, İstanbul, 5.5.2018 tarihli 100.000,00 TL tutarlı … Bankası, … … Cad. Şubesi, İstanbul, – 24.6.2018 tarihli 40.000,00 TL tutarlı … Bankası, … … Cad. Şubesi, İstanbul olmak üzere toplam 450.000,00 TL tutarındaki çeklerin iadesini istediğini, Mahkemeye davalı şirketten beklenen işlerin ifasının zamansal anlamda Müvekkili şirket için ne denli kritik olduğunu açıklayabilmek adına belirtmek gerekmektedir ki; Müvekkili şirketin o dönemde şirket olarak bulunmakta olduğu adresten taşınma hazırlıkları içerisinde olduğunu, yeni plaza inşaatı yapıldığını, söz konusu inşaat adresinin şu anda Müvekkili şirketin Davacı sıfatıyla yukarıda belirttiği adres olduğunu. davalı tarafın bu plaza inşaatının mekanik işlerinin tümünü üstlendiğini, bu durumda davalı’nın sözleşmesel taahhüt ve takvime uyumlu çalışmak bir kenara, hiçbir yükümlülüğünü ifada bulunmadığını, bu durum karşısında inşaatın adeta durduğunu, her geçen gün taşınmayı geciktirdiğini, mekanik işlerle bağlantılı tüm diğer işlerin de aksadığını ve tüm organizmanın adeta durmak zorunda kaldığını, buna rağmen davalı tarafın keyfi ve umursamaz tavırlarını sürdürdüğünü, kendisine önceden verilmiş olunan çek ve ödemelere, güvenerek ne işi ifaya yanaştığını ne de herhangi bir çözüm sunduğunu, İfasına başlamadığı edimleri için kendisine ödenen çekleri dahi iade etmediğini, bunun tüm kötüniyetinin somut göstergesi olduğunu, Tüm bu sürece bizzat görgü tanıklığı yapacak olan diğer branşlarda iş gören müteahhit firmalar ve taşeronlar ile onların çalışanlarının, plaza inşaatının mimarı, mühendisler gibi objektifliğinin tartışmasız üçüncü kişilerin Sayın Mahkeme huzurunda dinletilebileceğini, müvekkili şirketin yukarıdaki büyük maddi zarara sebep olan mağduriyet durumu devam ettiğini, tarafların bir araya geldiğini ve Davalı şirketin anılan Yüklenici Sözleşmesi ve Eklerinde taahhüt ettiği borç ve edimleri ifada temerrüde düştüğünü ve hiçbir zorluk çıkarmadan, kendiliğinden borçlarını ödeyeceğini ve Müvekkili şirketin zararını tazmin edeceğini özgür iradesiyle kabul, taahhüt ve beyan ettiği 25.12.2017 tarihli Fesih Protokolü imzalandığını, Söz konusu Protokol’ün 11.maddesinde “İş bu Protokol’ün imza tarihine kadar Yüklenici tarafından yapılan işlerin toplam bedeli 418.638,35 TL’dir, yine iş bu Protokol’ün imza tarihine kadar Yüklenici’nin gerçekleştirdiği ilave işlerin toplam bedelinin 71.069,18 TL olduğunu, Yüklenici’ye ödemesi yapılmış olunan toplam rakam olan 760.000,00 TL’den yapılan işlerin bedeli ve 26.7.2017 tarih ve … Yüklenici sözleşmesi madde ve 27.ye göre günlük gecikme cezası sözleşme bedelinin onbinde 30’un olarak belirlenen 13 gün *3.000- TL toplamda 39.000.-TL ile temizlik ve şantiye işçi yevmiye bedelleri olarak 10.800-TL mahsup edildiğinde, Yüklenici’ninİşveren’e toplamda 320.092,47 TL ödeme borcu olduğunu Yüklenici iş bu Protokol’ü imzalamakla itirazsız kabul ve beyan eder.” denildiğini, akdedilen Fesih Protokolü’ne göre davalı tarafın borcunu ve Yüklenici Sözleşmesi ile taahhüt ettiği işin ifasında temerrüde düştüğünü kayıtsız ve şartsız ikrarının ortada olduğunu, davalı tarafın söz konusu Fesih Protokolü’nün akdedildiği tarih itibariyle Müvekkili şirkete kendisine avans olarak verilmiş olunanlarla ilgili hiçbir iade/ödeme yapmadığını ve işin ifasına devam etmediğini, sebep olduğu zararları tazmin etmediği, bu sebeplerle de Yüklenici Sözleşmesi ve Fesih Protokolü gereğince borcunun, cezai şartları ve sebep olduğu zararları ifa ve tazminden kaçınılması nedeniyle Müvekkili şirketin zararının artmasına bizzat sebep olduğunu, davalı şirketin borcu devam eden gecikme cezaları ile birlikte takip tarihi itibariyle 350.000,00 TL’yi dahi aştığını, İcra takibine ise sadece bu kadarlık tutarın konu edildiğini, Yargılama süresince toplanacak deliller ve alınacak raporlarla apaçık ortaya çıkacağı üzere, tarafların akdettikleri Yüklenici Sözleşmesi’nde yer alan cezai şart, tazminat ve gecikme cezaları ile faiz oranları göz önünde bulundurulduğunda Davalı şirketin, Müvekkili şirkete karşı sorumlu olduğu ortada olduğunun, ödemesi gereken borç tutarı takip tutarından katbekat fazla olduğunu, davalı tarafın Müvekkili şirkete verdiği zararın sadece iş bu davada ikame edilmekte olunanla sınırlı olmadığını, 14.3.2019 tarihinde Müvekkili şirketin plaza inşaatının iskan başvurusunda aranan belgelerden olduğu için … nezdinde Davalı tarafın geçmiş dönem sigorta prim toplam borcu olan 8.498,43 TL’yi ödemek zorunda kaldığını, ödeme dekontunun dosyada olduğunu, hem davalı tarafa bunu faiziyle birlikte rücu etme haklarının saklı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı tarafa bu işle ilgili olmak üzere yapılan ödemelerin; – 28.7.2017 tarihinde 125.000,00 TL 3.3.2018 tarihli çek – 18.8.2017 tarihinde 50.000,00 TL 5.2.2018 tarihli çek – 18.8.2017 tarihinde 100.000,00 TL 5.5.2018 tarihli çek – 26.10.2017 150.000,00 TL tutarlı Esenyurt İlçesi’nde bir adet bağımsız bölüm (daire) tapuda devir ve tescil ile, – 29.9.2017 tarihinde 20.000,00 TL 20.1.2018 tarihli çek – 29.9.2017 tarihinde 40.000,00 TL 22.4.2018 tarihli çek – 22.11.2017 tarihinde 30.000,00 TL tutarlı banka havalesi – 29.9.2017 tarihinde 40.000,00 TL 24.6.2018 tarihli çek – 25.10.2017 tarihinde 50.000,00 TL tutarlı banka havalesi İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/418 E. Bilirkişi Raporu – 8.11.2017 tarihinde 30.000,00 TL 31.1.2018 tarihli müşteri çeki – 28.7.2017 tarihinde 75.000,00 TL 31.12.2017 tarihli çek – 31.7.2017 tarihinde ise 50.000,00 TL nakit olmak üzere toplamda 760.000,00 TL Ödeme yapıldığını belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, icra dosyası getirtilmiş, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizde açılan iş bu dava, taraflar arasında yapılmış bulunan 26/07/2017 tarihli yüklenici sözleşmesi gereğince davalı şirketin davacıya ait binanın mekanik işlerinin yapımı ve sözleşme eki olan idari şartname ve teknik şartnamede belirtilen iş ile ilgili malzeme, ekipman, aksesuarın imalatı işini üstlendiği, davacının tüm borç ve yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme hükümlerine göre üstlendiği işin yapılan ikaz ve ihtara rağmen, iki aylık ifa süresi geçmiş olduğu halde yüklenilen işi ifa etmediği gibi bedeli de geri ödemediği iddiasıyla, yapılan sözleşmeye dayalı ödemenin sözleşmenin haklı sebeple fesih sebebiyle iadesini sağlamak için, davacı iş sahibinin davalı aleyhine yaptığı icra takibine, davalının İİK.nun 67. Maddesi gereğince yaptığı itirazın iptali davası olduğu dosya kapsamından sabittir.
Mahkememizce celp edilen ….İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 365.071,88 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından dosya kendilerine tevdi edilen bilirkişiler Mali müşavir…, makine mühendisi …, borçlar hukukçusu … ve inşaat mühendisi … tarafından tanzim edilen 27/09/2021 tarihli raporda; “mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucunda, alınan 27/09/2021 günlü bilirkişi raporu ile, davacı takip talebinde ayrıca işlemiş temerrüt faizi alacağının da bulunduğunu iddia etmiş ve tahsilini talep etmiştir.
Davacı tarafça ticari defter ve kayıtları incelemede olması nedeniyle bilirkişi incelemesinde sunulmamış ise de, davacı yanın, davalı cari hesap ekstreleri ile ilgili yıllara ait vergi dairesine verilen BA ve BS formu beyannamelerinin, davacı tarafça davalıya yapılan ödemelere ilişkin belgelerin dosyaya ibraz edildiği, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen cari hesap ilişkisine göre davalının yapılan iş karşılığında davacı aleyhine kesilen fatura bedelinin toplam 450.000,00 TL olup davacının davalıya 560.000,00 TL ödeme yaptığı ve böylece davacının davalıdan davalı kayıtlarına göre 110.000,00 TL alacaklı gözüktüğü, davalının da ticari defter ve kayıtlarını dosyaya ibraz etmediği belirlenmiş olup, taraflar arasında 25/12/2017 tarihinde imzalanan fesih protokolünün incelenmesinde; davacı, Fesih Protokolü’nde kararlaştırılmış olan 320.092,42 TL’lik davacı alacağının tahsili talebini içeren bir temerrüt ihtarnamesi keşide etmek suretiyle davalıyı, söz konusu alacağının (tasfiye artığı alacağının) tahsili hususunda temerrüde düşürmemiş olduğundan, davacının işlemiş temerrüt faizi alacağı bulunmadığı kanaatine varıldığı, davacının iş bu protokol kapsamında davalıdan, takip tarihi itibariyle, 320.092,42 TL tutarında alacağının bulunduğu; işlemiş temerrüt faizi alacağının bulunmadığı; davacı alacağının takip tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi (talep gibi yasal faizi) ile birlikte tahsilini talep edebileceği” şeklinde rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacının davalı ile aralarında yapılmış bulunan sözleşmeden ötürü 26/07/2017 tarihli sözleşmenin davalı tarafından tam ve süresinde ifa edilmemesi sebebiyle, davacının davalıya … 29.Noterliğinin 15/12/2017 gün … yevmiye numaralı ve yine aynı noterliğin 22/12/2007 günlü avans çeklerin iadesi istemini içerir ihtarname çektiği anlaşılmaktadır. Esasen taraflar aralarında bir araya gelerek 25/12/2017 günlü fesih protokolünde sözleşme gereğince ödenmesi gereken 760.000,00 TL bedelden davalının ifa ettiği iş bedeli 418.638,35 TL ile davalının ifa ettiği ek işlerden kaynaklanan 71.069,18 TL, temizlik ve şantiye işçi yevmiye bedelleri 10.800,00 TL ve 13 günlük gecikme cezası 39.000,00 TL (13×3000 TL) mahsup edildiğinde davalı yüklenicinin davacı işverene toplamda 320.092,47 TL ödeme borcu olduğunu davalının kabul ettiği ve taraf şirketlerce imzalandığı mahkememizce belirlenmiştir.
Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi raporu ve dosyaya sunulmuş bulunan, imzası taraflarca inkar edilmeyen ve sözleşmenin feshi sebebiyle iade edilmesi davalı tarafından kabul edilmiş bulunan 25/12/2017 günlü fesih protokolü gereğince davacının davalıdan 320.092,47 TL alacaklı olduğu, TMK’nın 6 ve 6100 sayılı HMK’nın 200 ve devamı maddeleri gereğince düzenlenen ikrar niteliğindeki sözleşmedeki kabul ile davalının bağlı olduğu, davalının kendi ticari defter ve kayıtlarının aksine iş bu sözleşme hükümleri gereğince icra takip tarihi itibariyle davalıdan iş bu protokol gereğince belirlenen bedeli ödediğini iddia ve ispat edemediğinden, davacıya 320.092,47 TL borçlu olduğu mahkememizce benimsenmiştir.
Davalı tarafından icra takip öncesinde davalıya gönderilen temerrüt ihtarı bulunmadığı gibi sözleşmede de ödeme tarihi belirtilmediğinden 6098 sayılı TBK’nın 117.maddesi gereğince icra takibinden önce davalının temerrüdünün söz konusu olmadığı ve taraflar arasındaki protokol hükümleri gereğince davacının başkaca davalıdan talep edebileceği bir alacağının tespit edilemediği mahkememizce benimsenmiş ve protokolde belirtilen 320.092,47 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Ayrıca alacağın likit olduğu ve sözleşmeyle belirlenmiş miktar üzerinden kabul edildiği dikkate alınarak alacağın, % 20’si oranına isabet eden 64.018,48-TL icra inkar tazminatının İİK 67.maddesi gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalının …. Müdürlüğünün … takip Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın;
320.092,42-TL asıl alacak tutarı kadar alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazının iptali ile takip talepnamesindeki diğer koşullarla birlikte iş bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Kabul edilen alacağın % 20’si oranına isabet eden 64.018,48-TL icra inkar tazminatının İİK 67.maddesi gereğince davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 21.865,51 TL harçtan peşin olarak alınan 4.409,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.456,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 4.299,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 3.769,33 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av.A.Ü.T’ne göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 47.812,94 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 1.157,37 TL’sinin davalıdan, 162,63 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde resen İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
24/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır