Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/40 E. 2023/128 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/40 Esas
KARAR NO : 2023/128
ASIL DAVA KONUSU : Davalı şirketin feshi ve tasfiyesi
ASIL DAVA TARİHİ : 18/05/2012
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2013/… E.
BİRLEŞEN DAVA KONUSU : Ortaklıktan çıkma ve çıkarılma
DAVA TARİHİ : 31/07/2013
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2013/… E.
SAYILI DOSYASINDA;
BİRLEŞEN DAVA KONUSU : Ortaklıktan çıkma ve çıkarılma
DAVA TARİHİ :15/07/2015
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin), Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Hırdavat’ın 16.08.1996 tarihnide tescil edileek kurulduğunu, dier davalı şirketin 31.10.2000 tarihinde İzmir’de kurulduğunu, müvekkilinin her iki şirketin %50 ortağı olduğunu, davalı …’in de her iki şirketin %50 oranında ortağı ve şirketlerin bu güne kadar ki müdürü olduğunu, … Hırdavat’ın marka olarak tescil edildiğini ve ayraca www….com internet adresinin …group ibaresini kendi adına tescili için Türk Marka ve Patent Ends.’ne müracaat edildiğini, yapılan müracatın askıya çıkarıldığını, davalı …’in müvekkilinden gizil olarak askıya çıkan marka tescili ile intenret sitesini kendi adına çevirerek tescil ettirdiğini, diğer davalı şirketin … Ünvanını da kendi adına tescil ettirmek üzere Türk Marka ve Patent End.’ne 27.04.2011 tarihinde başvurduğunu, bunun müvekkilinin suistimali olduğunu, davalı …’in bu hareketinin ticaret hukuku yönünden haksız rekabet, ceza hukuku açısında da bir suç oluşturduğunu, bu konuda C. Savcılığına suç duruyurusunda bulunulduğunu, davalı …’in tek imza yetkilisi olarak yetkisini kötüye kullandığını ve müvekkilinin onayını almadan … Marka şahsi bir otomobil aldığını, bu aracın bedelini şirkete ödettiğini, ortaklar arasında güven durygusunun kalmadığını, bundan ötürü şirketlerin feshi gerektiğini, davalı …’in imza yetkisinin kaldırılarak şirketlere kayyum atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’in diğer iki yirketin %50 ortağı olduğunu, şirketlerin 2007 yılına kadar tek imza yetkilisi olarak iade ettiğini, davacının ise 2007 yılında münferit imza yetkilisi ve müdürü olduğunu, müvekkilinin davacıdan şirketler içinde daha aktif ve çaba göstermesini talep ettiğini, ancak davacının hiçbir sorumluluk almak istemediğini, müvekkilinin yalnız çalışma ortamına sürüklendiğini, müvekkili ile davacı arasında güven ilişkisinin oluduğunu bundan dolayı da marka tescili ile internet adresini ismine geçirdiğini, bundan ötürü haksız çıkar sağlamadığını ve kasti bir eyleminin olmadığını ve buna davacının teşvikte bulunduğunu, ortaklık adına alınan gayrimenkullerin davacı adına olduğunu, … marka alınan aracın şirket adına alındığını, şahsına ait olmadığını, davacı eşi … ve kızkardeşi … ‘ın şirkette çalışmadığı halde çalışmış gibi gösterilerek sigorta primlerinin şirketçe karşılandığını, davacının şirketi zarara soktuğunu, müvekkilinin fikri alınmadan internet üzerinden şirkete 20-25 yıllık tezgahların İsviçre’den ithal edildiğini, bu malların atıl kaldığını, dolayısıyla şirketin zararını oluşturduğunu, davacının Rusya’da bir şirket kurduğunu, şirketin 4’er ortaklı olduğunu, kurulan şirketin yem fabrikası olduğunu ve %25 hissesinin … …, %25 hissesinin …, %50’nin …’a ait olduğunu, bu hissenin %25’inin müvekkiline ait olduğunu, bu şirkette … Hırdavattan 1.050.000,00 USD aktarıldığını, müvekkiline ait payın bu güne kadar devrinin yapılmadığını, … Hırdavattan kullanılan 150.000,00 USD tutarındaki kredinin de bu şirkete aktarıldığını, bu şirket ile ilgili olarak müvekkiline bu güne kadar herhangi bir ödemenin yapılmadığını ve bilgi verilmediğini, davacının şirketi zarara uğratmak istediğini, şirketin feshine karar verilebilemesi için talebin haklı nedene dayanıp dayanmadığının tüm hukuki yanları ile araştırılması gerektiğini, davacının feshi talep etmesinde objektif iyi niyet kurallarına aykırılık bulunduğunu, davacının talebinin haksız olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… E. Sayılı dosyasında davacı vekili özetle; müvekkili …, … Tic. San. Ltd. Şti. İle … Ve Ltd. Şti.’nin %50 pay ile halihazırda ortağı bulunduğunu, şirketin değerli olan markasının davalı tarafından uhdesine geçirildiğini, müvekkilinin şirket dışına atıldığını, şirketin parasının gereksiz talimatlarla harcandığını, tüm mülkiyet haklarının fiili ve şifahi olarak engellendiğini, müvekkili şirkette yetkili olduğu halde şirkete girişinin engellendiğini, bununla ilgili olarak adli makamlara şikayette bulunduklarını, davalının olumsuz haraket ve davranışlarının haklı sebep olarak edilmesi ve sonrasında davalı hakkında çıkarılma kararı verilerek davalının şirketteki payının müvekkillere devrinin sağlanmasına karar verilesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen … ATM’nin 2013/… esas sayılı dosyasında davacılar … San.Tic.Ltd.Şti ile … vekili tarafından açılan davada %50 hissedar davalı …’ın ortaklıktan çıkarılması talep ve dava edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından taraf delilleri toplanmış ve değerlendirilerek esas hakkında karar verilmiştir.
Mahkememizin 2015/… Esas 2015/… Karar sayılı 15/10/2015 tarihli kararı ile ; “…Tarafların asıl davada ve birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… Esas sayılı dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… Esas sayılı dosyalarına ilişkin olarak yargılama aşamasında aralarında akdettikleri 28.02.2014 tarihli sulh protokolü ve bu protokole ek olarak yapılan 01.03.2014 tarihli ek protokol ve 08.05.2014 tarihli ek protokol ile sulh oldukları anlaşılmakla, sulh olduklarının tespiti ile gerek asıl gerek birleşen davalarda dava konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına,
Tarafların sair istemlerinin reddine ” dair verilen kararın , … vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin 2017/… Esas 2018/… Karar sayılı 10/12/2018 tarihli ilamı ile;”..Somut uyuşmazlıkta, … ve Tic. Ltd. Şti.’nin eşit hisse ile ortakları olan taraflar arasında 28.02.2014 tarihli sulh protokolü ile 01.03.2014 ve 09.05.2014 tarihli ek protokoller imzalanmış, 28.02.2014 tarihli asıl protokolde davalı şirket ile hakkındaki dava tefrik edilen … Ltd. Şti.’nin ve bu şirketlere ait malvarlıklarının paylaştırılmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Anılan protokolün “xviii” bendinde paylaştırma hususunda kendilerine görev verilen Av. … ve SMMM …’ya verilecek tam yetkili vekaletnamelerden sonra tarafların işbu dava da dahil olmak üzere birbirleri aleyhine açtıkları hukuk ve ceza davalarını geri çekecekleri kararlaştırılmıştır. Asıl protokolün düzenlenmesinden sonra 13.03.2014 ve 05.06.2014 tarihli celselerde taraflar, davalar ve sulhle ilgili görüşmelerin sürdüğünü beyan etmişlerdir. 08.07.2014 tarihli celsede davacı tarafça, birleşen dosya davalısı vekilince davanın konusuz kaldığı yönündeki beyanına davalı- birleşen dosya davacısı tarafından karşı çıkılarak sulh görüşmelerinden netice alınmadığı ifade edilmiş, anılan taraf vekili tarafından müteakip celselerde de paylaşım görüşmelerinin devam ettiği, bilirkişi atanarak yargılamanın olağan halinde yürümesi gerektiği, protokolün bir sulh sözleşmesi değil iyiniyet metni niteliği taşıdığı, sulh protolünce yapılan maddi değerlendirmelere müvekkilince onay verilmediği, yeniden değerlendirme yapılmasının ve şirket değerinin güncellenmesi gerektiği beyan edilmiştir. Mahkemeye sunulan bir kısım dilekçelerde de davacı, birleşen dosya davalısının sulhe ilişkin uyuşmazlık çıkardığı, sulh ve paylaştırma işlemlerini ifa için görev alan vekillerin bu işe ilişkin sözleşmeyi feshettiği, rakamsal değerlerde mutabakatın sağlanamadığı ifade edilmiştir.
Bu açıklamalara göre, mahkemece yargılamanın hiç bir aşamasında sulh koşullarının yerine getirildiği, sulh protokolüne bağlı olarak karşılıklı açılan davalardan vazgeçildiğine dair açık bir beyan olmadığı nazara alınmaksızın sulhun gerçekleştiği gerekçesiyle davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi yerinde görülmemiş, bu bakımdan asıl ve birleşen 2013/246 esas sayılı dosyanın davalısı, birleşen 2013/206 Esas sayılı dosyasının davacısı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.10.2016 tarih 2016/2135 E.-2016/8173 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Mahkememizin 23/03/2023 tarihli celsesinde asıl ve birleşen … ATM’nin 2012/… Esas sayılı dava dosyasında davacısı vekili beyanında; ” Biz geçen celse müvekkil …’ın açtığı davalardan feragat etmiştik, asıl ve birleşen … ATM’nin 2013/… esas sayılı dosyasında davacı … Ltd. Şti temsilcisi … davayı takip etmediği için geçen celse işbu davacı şirketin açtığı davaları işlemden kaldırıldığı, süresinde yenilenmediği anlaşıldı. Bu davacı yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir, ayrıca davalı yan birleşen … aTM’nin 2013/… esas sayılı dava dosaysında bozmadan sonra feragat etmiştir, talebimiz gibi davaların sonuçlandırılmasını talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunulduğu,
Yine aynı celsede davalı … vekili beyanında; ” bizde 09/05/2019 tarihli duruşmada bu dosyayla birleşen … ATM’nin 2013/… esas sayılı dosyasında davacı … tarafından açılan davadan feragat ettiğimiz doğrudur, bu beyanımızı tekrar ediyoruz, sözlü yargılamaya geçilsin ” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Açılan üç davada da davacı vekillerinin feragat talebi doğrultusunda dosya ve kapsamının incelenmesinde, davacı vekilinin dosyada bulunan vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizde yargılama devam ederken asıl davada davalı – birleşen davalarda davacı … San. … Şirketi’nin davadaki sıfatı ortaklarının davada taraf olması ve menfaat çatışması bulunduğundan, işbu şirketi temsilen mahkememizin 01/07/2019 tarihli duruşmasında Mali Müşavir … şirkete temsil kayyumu olarak atanmıştır.
Mahkememizde yargılama devam ederken, işbu dosya ile birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas 2019/… Karar sayılı dosyası mahkememizce birleştirme koşulları bulunmadığı gerekçesi ile dosyamızdan tefrik ve 20.02.2020 günlü ara karar ile tefrik edildikten sonra mahkememizin 2020/… Esas 2020/… Karar sayılı iade kararı ile ilgili mahkemeye iade edildiği ve … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/ /… Esasında kayıt edilerek, davacı …’ın davalı …’e tarafların ortağı olduğu şirkete ait araçlara özel işlerinde kullanıldığı, ortak şirketin içini boşalttığı, vergi ve SGK borcu ile ortak şirketin mali durumunu kötüleştirdiği iddiası ile şirket zararının davalıdan tahsili ile işleyecek avans faizi ile birlikte taraflar arasında yapılmış olan 28.02.2014 günlü paylaşım sözleşmesi gereğince % 50 oranında davacıya ödenmesinin sağlanması için açılan tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasında delil olarak dayanılan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas 2022/… Karar sayılı dosyasında; davacı … ve … tarafından açılan davanın; davacı şirket yönünden feragat nedeni ile reddine, … yönünden yapılan sulh protokolleri gereğince davanın konusuz kalması sebebi ile esası hakkında karar tesisine yer olmadığına kararı verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılmış bulunan asıl davada (2014/… Esas) ve bu dosya ile birleşen … ATM’nin 2013/… Esas sayılı dava dosyasında ; davacı …’ın … Şirketi’ne karşı fesih ve tasfiye istemli davası yönünden dosyamızda işbu dosya üzerinden 25.06.2015 tarihinde yetkisizlik kararı verilerek işbu davalı yönünden davanın tefriki ile dosyanın İzmir Yetkili Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği ve bu şirket yönünden fesih ve tasfiye davasının İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmış , işbu davanın … ATM’nin 2015/… Esas 2016/… Karar sayılı dosyasında; sulh nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 11.01.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Böylece dosyamızda … San. Kalıp …. Limited Şirketi’ne karşı açılan bir dava ve karar mevcut değildir.
Dosyamızdaki davaların ; taraflarının … , … ve … … Ltd. Şirketi olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosyanın incelenmesinde;
Asıl davada davacı … tarafından , davalılar … ve … … Ltd. Şirketi aleyhine açılan fesih ve tasfiye istemli davasından feragat ettiği, yine işbu dava ile birleşen … ATM’nin 2013/… Esas sayılı dosyasında davacı …’ın ve … … Ltd. Şirketi’nin davalı …’in ortaklıktan çıkarılması istemli davada ; davacı …’ın her iki davadan feragat ettiği, yine işbu dosya ile birleşen … ATM’nin 2013/… sayılı dosyasında davacı …’in davalı … aleyhine açtığı davadan feragat ettiği anlaşılmakla, … ve … tarafından açılan davaların 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311.maddeleri gereğince davacı vekilinin davadan feragat etmesi ve davadan feragatın kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu mahkememizce tespit edilmekle,
Davacı … tarafından açılan mahkememizdeki işbu asıl ve işbu dosya ile birleşen … ATM’nin 2013/… Esas sayılı dosyaları yönünden davanın feragat etmesi nedeniyle reddine karar vermek gerektiği sonucuna varılmıştır.
Mahkememize açılan işbu dava ile birleşen (mahkememizdeki açılan davanın esası … ATM’nin 2012/… Esas sayılı dosyası iken) ;
a)… ATM’nin 2013/… Esas 2013/… Karar sayılı dosyasında davacı … İle … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin davalı … aleyhine açtığı dava,
b) … ATM’nin 2013/… – … sayılı dosyasında; davacılar … ve … Ve Tic. Ltd. Şti’nin davalı … aleyhine açtığı, davalı …’in ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin davasında;
Davacılardan … ic. Ltd. Şti yönünden davanın takipsiz bırakılması nedeni ile mahkememizce 01/12/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı ve işbu davacı … Tic. Ltd. Şirketi temsilcisine duruşma gün ve saatinin işlemden kaldırma kararının şirket temsilcisi …’a usulen tebliğine rağmen, 6100 sayılı HMK ‘nın 150/4 maddesi gereğince, harç yatırılarak taraflarca usulüne uygun olarak 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediğinden, HMK.nun 150/5 maddesi gereğince; davacı … ile birlikte davacı sıfatıyla yer alan … Ltd. Şti’nin davalı … aleyhine açtığı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … tarafından açılan işbu asıl davada davacının şirketin feshi ve tasfiyesini istediği, daha sonradan ıslahla davalı …’in şirketten çıkartılmasını talep ettiği, ancak yargılama devam ederken işbu dava ile, yine işbu dava ile birleşen … ATM’nin 2013/… Esas sayılı dosyasında davacı …’ın davalının şirket ortaklığından çıkartılması hakkındaki davaları, işbu davacı …’ın davadan feragat etmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 307,309 ve 311 maddeleri gereğince VAKİ FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı … ile birlikte davacı sıfatıyla yer alan … Ltd. Şti’nin davalı … aleyhine açtığı Mahkememizin işbu dosyası ile birleşen … ATM’nin 2013/… ve yine işbu dosya ile birleşen … ATM’nin 2013/… sayılı dosyada davalı … aleyhine açtığı şirket ortaklığının çıkarılmasına ilişkin davaların Mahkememizce geçen celse işlemden kaldırıldığı ve işbu davacı temsilcisine duruşma gün ve saatinin işlemden kaldırma kararının şirket temsilcisi … usulen tebliğine rağmen 3 aylık bekleme süresinde yenilenmediği anlaşılmakla;
İşbu davacıların (… ve … … Ltd. Şti.) açtığı davaların 6100 sayılı HMK’nın 150/1-5 maddeleri gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan mahkemeiz işbu dosyası ile birleştirilmiş … ATM’nin 2013/… Esas sayılı dosyasının açılan davanın 6100 sayılı HMK’nın 307,309 ve 311 maddeleri gereğince VAKİ FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
4-Asıl davada;
a)Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 17.077,50 TL peşin harçtan , alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının düşümü sonucu başkaca harç alınmasına yer olmadığına , kalan 16.897,60 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
b) Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara ÖDENMESİNE,
5- Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… esas sayılı dosyasında;
a) Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, 24,30 TL peşin harcın düşümü sonucu kalan 155,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDINA,
b) Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı …’e ÖDENMESİNE,
6- Birleşen İstanbul 35 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/206 esas sayılı dosyasında;
a) Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, 24,30 TL peşin harcın düşümü sonucu kalan 155,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDINA,
b) Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya ÖDENMESİNE,
7-Asıl davada ve birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… esas sayılı dosyası ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… esas sayılı dosyasında davacı yanca yapılan mahkeme masraflarının üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde YARGITAY yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.23/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır