Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/399 E. 2021/89 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/399 Esas
KARAR NO : 2021/89

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmada taşıma sözleşmesi ile çalışan …’ın … plakalı nakliye aracı 14/10/2016 tarihinde …A.Ş.’ye ait bir kısım ticari emtiayı taşıdığını, taşınan ticari emtiadan iki paletin yağan yağmur nedeni ile ıslandığını, müvekkilinin taşıma işini… Ltd. Şti’ne bağlı olup alt taşıyıcı sıfatı ile gerçekleştirdiğini, davalının gerçekleşen zarardan poliçe kapsamında sorumlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin 24/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazları olduğunu, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle her hangi bir zarar tazmin sorumluluğunun olmayıp, talep edilen zararın poliçe teminat kapsamında olmadığını, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda hasarın araç brandasının yetersiz/yırtık olmasından kaynaklanmış olduğunun tespit edildiği, davacının hasar ihbar mükellefiyetine uymadığını, gerekli belgelerin müvekkil şirkete ibraz edilmediğini, fiili taşıyıcı ile sigortalı arasında taşıma sözleşmesi bulunmadığını, davacının faiz talebinin mesnetsiz olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı …… A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 2014 yılından itibaren müvekkili firmanın müşterisi olduğunu, davacının daha evvel … Sigorta A.Ş.’den düzenlenen sigorta poliçesini ekim 2015 yılında iptal ederek başka bir sigorta şirketine geçmek istediğini sözlü olarak beyan ettiğini, müvekkilinin de müşterisi adına en iyi fiyat ve şartları sağlayabildiği…Sigorta’yı tavsiye ettiğini, davacının kabul ettiğini, ortada bir geçerli neden olmadan ve bir sorun yokken 17/06/2016 tarihinde davacının müvekkili şirkete yazılı talimat gönderip poliçenin iptal edilmesini istediğini ve poliçenin iptal edildiğini, sonrasında davacı firmadan … isimli şahsın müvekkili şirketi arayarak poliçede hasar olduğunu belirtip müvekkilden yazılı olarak taşımalarının teminata dahil olduğuna dair zeyli bulamadıkları yönünde hasar bildiriminde bulunduğunu, talebin karşılandığını, müvekkilinin üzerine düşen bütün mükellefiyetini fazlası ile yerine getirdiğini beyanla müvekkili aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli deliller de celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde sigorta uzmanı bilirkişi …, taşıma uzmanı bilirkişi …ile nakliyat sigortası/taşıma uzmanı … tarafından inceleme icra edilerek konuya ilişkin 26/01/2020 tarihli kök rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı kök raporlarında özetle;
“İhtilafın Özü:
Davacı yan, alt taşıyıcı-fiili taşıma sürecinde meydana gelen hasar zararı sebebi ile, akdi taşıyıcının kesin hüküm kapsamında ödediği tazminatı ödemiş ve bu ödemesini kısmen, sorumluluk sigortacısı ile sigorta aracısına rücu etmektedir.
Tarafların Sıfatları:
1-Davacı … firması, dava dışı …firmasının bulduğu ve taşımayı taahhüt ettirdiği taşıyıcıdır. Fiili taşıma dava dışı kendi adına taşıma sözleşmesi ile taşımacılık yapan …tarafından, …’a ait … plakalı kamyon-açık kasa araçla organize edilmiştir.
2- … hak sahibi … Tekstil firmasına ait yükte taşıma sürecinde ISLANMA kaynaklı hasar zararı sigortacıs…Sigorta tarafından 21.600 EURO miktarında ödenmiştir. …nakliyat riski gerçekleşmesi bakımından gerekli sigorta ekspertiz çalışması yapılarak, sovtaj hesabı yapılarak tazminat belirlenmiştir.
3-Dava dışı … nakliyat sigortacıs…, bunun üzerine sigortalısına halef olmuş; TTK m.1472 gereği açtığı dava sonunda KESİN HÜKÜM gereği, dava dışı … firmasının tazminatı ödemesine karar verilmiştir.
4-… firmasının sorumlu olduğu tazminattan da TTK m.888 gereği davacı … sorumludur. Bu nedenle icra ve haciz baskısı altında 106.320 TL tazminatı davacı … firması, dava dışı… firmasına ödemiştir. böylece kendisi de halefiyete dayanarak gerek sorumlu taşıyıcı ve sair kişilere karşı, gerekse kendi sorumluluk sigortacısına karşı rücu etmek hakkını haizdir.
5-Davalı …. “yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigortacısı” davalı … firması ise sigorta aracısı sıfatı ile davalı taraftadır.
6-Sigorta aracısının temin ettiği sigorta sözleşmesinin tarafı ve poliçeyi kabul ederek sigorta ilişkisini kabul eden davacı bir ticaret – sermaye şirketidir. Basiretli iş adamı özeni gereği akdettiği sigorta sözleşmesi bakımından aracının sorumluluğu kalmamıştır. Bu aşamada davalı … firmasına pasif husumet yöneltilemeyeceği değerlendirilmektedir.
Sigorta Poliçesi Kapsamı ve 1.davalının Sorumluluğu:
1-Davalı …. ile davacı arasında TTK m.1473-1486 hükümleri arasında düzenlenen sorumluluk sigortası ve taraflar arasında sigorta sözleşmesi ile düzenlenen poliçe kapsamında teminat sağlanması esastır. Poliçede gerek muafiyet ve gerekse sorumlu olunmayacak hususlar konusunda hususi şartlar her iki taraf için bağlayıcıdır.
2-Somut olayda meydana gelen hasar AÇIK TAŞIT RİSKİNDEN kaynaklanmaktadır. TTK m.878/1-a) bendi gereği özel olarak anlaşma yoksa, ticari teamül yada uygulama yoksa, yükün KAPALI TAŞITLA TAŞINMASI ESASTIR. Somut olayda, kullanılan araç AÇIK TAŞIT-KAMYON olup, bu durumda yükün dış atmosferik etkenlerden korunmasını sağlayacak ve açık taşıt riskini bertaraf edecek şekilde kapatılması gerekirdi. Alınan raporlara göre kapalılık gereği gibi sağlanmamıştır. Taşınan yük ıslanmaya karşı hassas olup, sırf ıslanması halinde önemli hasar meydana geleceği anlaşılmaktadır.
3-Bu durumda meydana gelen açık taşıtla veya brandası yetersiz – yırtık araçla yapılan taşımada meydana gelen zarardan davacı sorumludur.
4-Davacının başkaca kişilere işi gördürmesi halinde de gerçek veya tüzel kişi olmasına bakılmaksızın davacı sorumlu olacaktır.
5-Bu kapsamda davacının sağladığı SORUMLULUK SİGORTASI TEMİNATLARI İNCELENDİĞİNDE;
• Taşıyıcının TIR (çekici+römork) ile yaptığı taşımalar için,
• Her türlü kolilerle ambalajlanan emtia sorumlulukları için,
• Türkiye içi yükleme ve boşaltmalı taşımalara teminat verildiği görülmektedir.
• Sigortalı üzerine düşen-taşıyıcı sıfatından kaynaklı tüm tedbirleri almamış ise sigortacının sorumluluğunun başlamayacağı,
• Hile, kasıt ve ya ağır kusurla yol açılan zararlarda sorumluluk sigortacısının sigorta güvencesi işlemeyecektir.
ÖZEL ŞARTLAR başlığı altında;
•YOLA-YÜKE-ARACA ELVERİŞİLİ UYGUN İSTİFLENMİŞ bir şekilde taşımanın yapılması şart koşulmuştur.
• Özellikle 17.madde hükmü olarak düzenlenen “Islanma riskleri için, emtianın kapalı kasa ile taşınması ve ıslanma riski açısından her türlü önlemin alınmış olması gerekmektedir. Hasar tespit raporunda nakliyecinin bu konudaki herhangi bir ihmali, veya tedbirsizliği olduğunun anlaşılması halinde, ıslanma riskleri teminat haricidir.” şeklinde kloz önemlidir.
• Bu kapsamda;
• 22.02.2017 tarihli Sigorta ekspertiz raporunda hasar sebebi ISLANMA,
• …-son fiili taşıyıcı,
• Taşımaya alınan PARSİYEL-KISMİ ARAÇ YÜKÜ karbon elyaf emtiasının YALOVA-İSTANBUL taşımasında, İstnabul’da HASARLI olduğunun belirlendiği,
• Taşıma sürecine YOĞUN YAĞMUR olduğu, buna ilişkin gerekli tedbirlerin en yüksek taşıyıcı özeni ile alınmadığı,
• Sert ve Sıkı BRANDA ile kapatılmasına rağmen, yağmurun 2 palet emtiayı ıslattığı belirlenmiştir.
• Rüzgarın da etkisi ile brandanın açıldığı ve ıslanmanın buradan meydana geldiği de ekspertiz raporlarında kanaat olarak belirtilmiştir.
Bu tespitlere göre, davacının ve esasen asli olarak …’ın sorumlu olduğu zararın asıl sebebi TIR yerine KAMYONLA- açık taşıtla taşıma yapılmasıdır.
Açık taşıtla taşımada gerekli tedbir gereği gibi alınmamıştır. Bu durumda, davacının sorumluluk sigortacısı ile arasındaki sigorta sözleşmesi ve poliçe şartlarında sorumluluk sigorta teminatı dışında bırakılan yağmurdan ıslanma hasarı olması, gerekli özenin gösterilmediğine işaret etmektedir.
Bu çerçevede davacı için sorumluluk riskini teminat altına alan davalının … numaralı poliçe ile sağladığı sorumluluk sigortasının mevcut zararı karşılamadığı değerlendirilmektedir.
Meydana gelen Zarar ve Sebebi:
1-Davacı ödemesi Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas ve …Karar sayılı dava dosyasından alınan mahkeme hükmüne dayanmaktadır.
2-Bu hüküm itirazın iptali davasında verilmiş olup, icra dosyası Bakırköy …İcra Müdürlüğü … Esas sayılıdır. Nitekim … firması sigortacısı …’dan, … firması akdi taşıyıcı … firmasından ve o da davacı … firmasından ödemeyi almıştır.
3-Bu çerçevede hesaplanan zarar ve ödenen tazminat bakımından taşıyıcının tam tazminat sorumluluğu olduğu, TTK m.875 gereği taşıma sürecine alınan ve süreç sonunda ISLANMA SEBEBİ İLE hasarlı emtiada, gerekli sovtaj çalışmaları da yapılarak hesaplama ortaya çıkmıştır.
4-Yurtdışına ihracatı yapılan malın yurt dışı taşıması öncesi Yalova-İstanbul taşıması sonunda zarar meydana gelmiştir. Meydana gelen zararda ambalaj veya istiflemede her hangi bir kusur tespit edilmemiş, sigorta ekspertiz raporları ile hasarın tek sebebinin açık taşıtla taşımaya dayanan ıslanma olduğu belirlenmiştir.
5-Davacının ödemesi de ödeme dekontu ile sabittir.
6-Esasen, sorumluluk sigortacısı kasıt ile verilen zararlar dışında tüm zararı tazmin edecek olsaydı, somut olayda davacı ödemesinin tamamı davalının sorumluluğu kapsamında olacaktır. Ancak özel kloz ile teminat harici bırakılan ISLANMA hasarı zararı söz konusudur.
7-Davacı, ödediği tazminatı ancak aralarında akdi ilişkiye göre şartları varsa alt taşıyıcısına ve haksız fiil şartları varsa da sürücüye yansıtabilir ki; bu yönde bir talep veya talepler işbu davanın konusu değildir.
Zamanaşımı İncelemesi:
TTK m.1482 hükmünde sorumluluk sigortaları için özel zamanaşımı süresi öngörmüş olup, 10 yıllık zaman aşımı dolmadan hukuki süreç başlatılmıştır.
Sonuç olarak;
Sayın mahkeme görevlendirmesi gözetilerek, her türlü hukuki tavsif ve nihai takdir Sayın Mahkemeye ait bulunarak, dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
1-Davacı ödemesinin dosya kapsamında mevcut ödeme dekontu ile teyit edildiği; davacı ödemesinin mahkeme kararına dayandığı gözetilerek katlandığı bu tazminatı sorumluluk sigortası şartlarında sigortacısına ve zarardan sorumlu olduğu düşünülen kişilere rücu edebileceği,
2-Davalı … aracısının sorumlu tutulamayacağı, davacının sözleşme ve sigorta poliçesi şartları bakımından akdi ilişkiyi davalı sigortacı ile kurduğu, iki tarafın da tacir olduğu işbu ilişkide poliçe şartlarını davacının değerlendirmesinin esas olduğu,
3-Dosya kapsamı “yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi” kapsamında, meydana gelen zararın sigorta teminatında olmadığının değerlendirildiği,
4-Aksi kanaat halinde davacının katlandığı zararın ödemesi ile sabit 106.320,00 TL olmasına karşın, davan 10.000 TL maddi tazminat talepli ikame edildiğinin gözetilmesi gerektiği,
5-Davacı ödemesinin 24.04.2019 olduğu ve bu tarihten itibaren temerrüt faizi talebinin yerinde olduğu” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce taraf vekillerinin rapora itirazlarının karşılanması amacıyla dosya bilirkişilere tevdi edilmiş ve konuya ilişkin 02/11/2020 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
” Davacı Vekili İtirazları ve Değerlendirmesi:
1-22.02.2020 tarihli dilekçe ile davacı vekili kök rapora itiraz etmiş, taşımanın kapalı kamyonla yapıldığını, araç brandasının tüm aracı kapattığını, ıslanmanın gönderen-mal sahibinin malı korumak için gerekli önlemleri almamasından kaynaklandığını ileri sürmüştür.
Değerlendirildiğinde, dosyada mevcut sigorta ekspertiz raporu ile teyit edildiği üzere henüz ihracat sürecinde olan yükün ilk taşıma aşamasında açık taşıtla taşıma sebebi ile ISLANMA meydana geldiği değerlendirilmektedir. Nitekim, dosyada şirinklerle sarılı yükün dıştan ıslandığına dair fotoğraflar mevcuttur. Şirink içinde koliler, istifler düzgün, ancak dıştan ıslanma gözlenmektedir.
Davacı, bu durumda ıslanmanın açık taşıtla değil de; başkaca şekilde meydana geldiğini ortaya koymak durumundadır. 14.06.2016-15.06.2016 tarihlerinde yapılan taşımada Yalova’dan İstanbul deposuna tahliye sırasında hasar sevk irsaliyesine şerh-ihtirazi kayıt ile tespit edilmiştir.
Dahası, davacı ödemesi Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemes… Esas ve … Karar sayılı ilamına dayanmaktadır. Bu ilamda da “emtianın ıslandığı hususu uyuşmazlık konusu olmayıp…” ifadeleri ile davacı ödeme sebebi dıştan ıslanma olarak kabul edilmiş; bu hasar sebebine davacının (ödeme sebebi davada davalı yanında feri müdahil sıfatı gereği) itirazı da olmamıştır.
2-Davalı ….’nin yükte meydana gelen hasarları sigortaladığı, sigorta şirketinin tazminat ödemesini reddederken, bunu açık veya kapalı taşıt olmaya bağlamadığı, gerekçesini bu şekilde belirtmediği, branda ile yükün örtüldüğü, aşırı yağış sebebi ile hasarın meydana geldiği belirtilmiştir.
Değerlendirildiğinde, araç açık araçtır. Sonradan yük üzeri branda ile örtülse bile atmosfer şartlarından yükü korumaya yeterli bir kapalılık sağlanmamıştır. Taşıyıcı yükü dış etkenler ve atmosfer şartlarında değişikliklere, dolu-kar-yağmur-güneşe karşı koruyacak şekilde, brandalı ise branda tam ve sağlam-başlı-açılmayacak şekilde örtülme hususu sağlanarak, kapalı taşıtla taşıma yapması gerekirken bu şartları sağlamadığı gözetilerek; KÖK rapor kanaatlerine ulaşılmıştır. Nihai takdiri, hukuki niteleme ve yorum ile karar verme yetkisi yüce mahkemeye aittir.
Öte yandan, branda ile tam ve sağlam örtme ve bağlama sigorta kapsamı için yeterli olduğuna göre; rüzgar aşırı, hava şartları beklenenden çok daha ağır bir yağmur ve fırtınaya yol açmış ve böylece ıslanma meydana gelmiş ise, 1.davalının sigorta tazminatını ödemesi gerekir. Zira, davacının kusurlu-tedbirsiz-dikkatsiz veya özensizliği halleri sigorta kapsamındadır. Ancak, sözleşmeye uygun taahhüt gereği kapalılık sağlanmamış ise sigorta kapsamı dışında olduğu söylenebilir.
3-Bilirkişi heyetinin sovtaj hesabı yapmadığı, eksper raporuna itibar ettiği, orada çok düşük hesaplama yapıldığı ileri sürülmüştür.
Değerlendirildiğinde; gelinen aşamada, davacı ödemesi mahkeme kararına dayanmakta olup; bu yönü ile kesin delil etkisi olan bir ilam mevcut iken; artık daha öncesine dair hasar-zarar-sovtaj ve sair iddiaların tekrar yargılama konusu yapılamayacağı hususu sayın mahkemenin takdiridir.
4-Yükün üzerindeki brandanın rüzgar etkisi ile açıldığı, yükün ıslandığı kabul edilmektedir. Ancak yüklemeye ilişkin irdeleme yapılmadığı ileri sürülmektedir.
Değerlendirildiğinde, yükün yüklemesi ve taşıma güvenliği gönderen sorumluluğundadır. Ancak, somut olayda yükleme kaynaklı değil, araç üzerindeki yükün üstünün rüzgar etkisi ile açılması-açılınca da ıslanması kaynaklı hasar söz konusudur. Yük ambalajları ve şirinklerle sarılmasında bir sorun yoktur.
Sorun, rüzgar etkisi ile brandanın açılabiliyor olmasındadır. Bu da araç üzerinin açık olduğu, sadece yükün branda ile örtülmeye çalışıldığını göstermektedir. Araç tenteli veya kapalı kasa tabir edilen şekilde KAPALI DEĞİLDİR. Bu da açık taşıtla taşıma riskini davacının üstlendiği anlamına gelmektedir. Araç açık taşıt türündendir, rüzgarla branda da açılabilir durumda taşıma sebebi ile ıslanma hasarı oluşmuştur. Taşınan emtiada ıslanma önemli hasara yol açmış, yükün niteliğini bozmuştur.
1.davalı Beyan ve İtirazları ve Değerlendirmesi:
1.23.06.2020 tarihli dilekçesinde, 1.davlaı sigorta şirketi vekili, davanın zamanaşımı ve esastan reddini talep etmiş, TTK m.1482 değerlendirmesine dair KÖK rapor kanaatlerine itiraz etmiştir.
Değerlendirildiğinde, somut olayda sigorta ettiren davacı, kendisinin 3.kişilere karşı olan sorumluluk risklerini sigorta etmiş olup, TTK m.1482 hükmü çerçevesinde nihai değerlendirme yüce mahkemeye aittir. Zamanaşımı meselesi esasında mahkemenin hukuki değerlendirmesi ve dosya kapsamına göre süre hesaplamasını gerektirir bir husustur. Yargıtay kararlarında bu hususun bilirkişi raporunda irdelense bile, bilirkişi görev alanında bir husus olduğu belirtilmektedir.
2.Sigorta poliçesinde kapalı kasa olmayan taşıtlarda brandanın sağlam-tamamen örtecek şekilde ve örtülü-bağlı olmasının şart koşulduğu ileri sürülmektedir.
Değerlendirildiğinde; esasen sigorta poliçesinde bu hükme rağmen brandanın açılmasına yol açacak şekilde bir mücbir sebep, dıştan bir müdahale ve sair bir husus ispatlanacak olursa, davalının sigorta tazminatını ödemesi gerekir. Ancak sırf rüzgarla bile açılabilen bir branda kullanımı, somut olayda taşıma riski ıslanmanın poliçe kapsamı dışında kaldığına işaret etmektedir. Ancak, davacının kusuru-tedbirsizlik ve dikkatsizliği de sigorta kapsamında olmakla, pekala sigorta poliçesi kapsamında hasardan söz edilebilir.
3.Talebin fahiş olduğu, %1 tenzili muafiyet uygulamasının taşınan yükün toplam kıymeti gözetilerek düşülmesi gerektiği belirtilmiştir.
Değerlendirildiğinde, taşınan yükün toplam kıymeti, 22.464,00 EURO olup, %1 muafiyet hesabı yapıldığında, davalı aleyhine hükmolunacak tazminattan 224,64 EURO karşılığı muafiyet uygulanacaktır. Buna göre 24.04.2019 tarihli kurlardan 1 EURO = 6,5923 TL kuru gözetilerek 1.480,89 TL muafiyet düşüldüğünde; davacı ödemesi miktarı olan 106.320 TL – 1.480,89 TL = 104.839,11 TL rücu edilebilir miktar hesaplanmaktadır.
Davacının ödemesi mahkeme hükmüne dayandığı gözetilerek, tüm ferileri davalı sorumluluk sigortacısı sorumluluğu kapsamında değerlendirmesi yönünde KÖK rapor bakımından nihai takdir yüce mahkemeye aittir.
2.davalı Beyanları ve Değerlendirmesi:
2.davalı … firması vekili, KÖK rapora itiraz etmemiş, 02.03.2020 tarihli beyan dilekçesini sunmuş ve sigorta poliçe şartlarının davacı bilgisi dahilinde olduğunu beyan etmiştir. Davalının sıfatı bakımından KÖK rapor tespitlerine bir itiraz söz konusu değildir.
Sonuç olarak;
Ek görevlendirme gözetilerek yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, bilirkişi heyetimiz;
1-KÖK raporda eksik inceleme ile tespit edilmeyen %1 muafiyet hususunda davalı vekilinin itirazının yerinde olduğu, ödemesinden toplam taşınan yükün %1 kıymeti kadar muafiyet tenzil edildiğinde, davacının rücu edebileceği toplam miktarın 104.839,11 TL belirlendiği,
2-Yine meydana gelen hasarın açık taşıtla taşıma riskinden kaynaklandığı sabit olmasına karşın; davalının tüm açık taşıtla taşıma riskini sigorta poliçesinde hariç tutmadığı, açık taşıtla taşımada mutlaka tam ve gereği gibi bağlanmış brandayı yeterli gördüğü ve branda ile örtülü taşımaları da sorumluluk sigortası kapsamına aldığı gözetilerek, davalının sorumluluk sigortası kapsamında tazminatı karşılaması gerektiğinin söylenebileceği,
3-Özellikle yağışın ve rüzgarın aşırı olduğu varsayımında, davalının davacı yanca katlanılan tazminatı ödemesi gerektiği, eğer yağış ve rüzgarda aşırılık yoktuysa, bu defa yine sigortanın tazminatı ödemekten kaçınmasının yerinde olabileceği,
4-Bu durumda, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden 14.06.2016-15.06.2016 tarihlerinde Yalova-İstanbul güzergahından hava şartlarının olağanüstü bir yağmur ve fırtına yaşanıp yaşanmadığının sorulması, böyle bir olağanüstülük tespiti halinde davalının sigorta tazminatından sorumlu tutulması gerektiği,
5-Aksi takdirde, olağan bir yağmur ve rüzgarla açılan branda ve bunun yol açtığı ıslanma tespiti halinde, hasarın sigorta poliçesi kapsamı dışında tutulması gerektiği,
6-Sair hususlarda kök rapor değerlendirme ve kanaatlerimizin devam ettiği” şeklinde mütaalada bulunduğu görüldü.
Dava, taşıma hukukundan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle üçüncü kişinin zararını tazmin eden davacının, ödediği bedelin … Sorumluluk Sigortacısı ve sigorta brokeri olan davalılardan rücuen tahsili talebinden ibarettir.
Davalı … vekili, davacı talebinin zamanaşımına uğradığını ileri sürmekle, TTK’nun sigorta sözleşmelerinde zamanaşımına ilişkin genel nitelikteki 1420/1. Madde hükmüne göre “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
” Anılı maddenin atıf yaptığı aynı yasanın sorumluluk sigortaları başlığı altında düzenlenen 1482. Maddesi ise “Sigortacıya yöneltilecek tazminat istemleri, sigorta konusu olaydan itibaren on yılda zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlenmiş olup, davacı ile sigortacı arasındaki poliçenin sorumluluk sigortası poliçesi olduğu nazara alındığında hasarın meydana geldiği 15/06/2016 tarihinden itibaren davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin sona ermediği anlaşıldığından davalı …’nın zamanaşımı definin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; davacı yanın sigorta brokeri olan davalıdan sigorta poliçesindeki teminat ve klozları açıklamadığından bahisle talepte bulunduğu, ancak tacir olan davacının TTK’nun 18/2. maddesi uyarınca basiretli davranma yükümlülüğü nedeniyle davaya konu poliçede açık bir şekilde hüküm altına alınmış olan koşullardan haberdar olmadığını ileri süremeyeceği, sigorta brokerinin bir aracı olduğu ve davacının vekili sıfatıyla hareket etmediği, bu nedenle davacı yanın davalı … brokerine yöneltmiş olduğu talebinin dayandığı dava sebepleri nazara alındığı yerinde olmadığından bu davalıya karşı açılan davanın reddinin gerektiği, diğer davalı sigortacı yönünden ise; taraflar arasındaki asıl ihtilafın davacının ödeme yapmasına neden olan rizikonun poliçe kapsamında olup olmadığına ilişkin olduğu, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas … karar sayılı ilamı ve hasar sonrası düzenlenen ekspertiz raporları ile sabit olduğu üzere hasarın ıslanma suretiyle meydana geldiği hususunda tereddüt bulunmadığı, taşımayı yapan aracın açık kasa kamyon olduğunun trafik tescil kaydından tespit edildiği, ıslanmanın taşımayı yapan aracın kapalı kasa olmaması ve emtianın üstünün kapatıldığı brandanın yetersiz kalması nedeniyle yağmur yağışı sonucu meydana geldiğinin dosya kapsamında sunulan hasar dosyası, ekspertiz raporu vb. sair delillerle ispatlandığı, davacı yanın yağmur yağışının derecesi bakımından araştırma yapılmasına ilişkin talebinin Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … Müdürlüğüne müzekkere yazılmış olması ve yazı cevabında doğal afet bilgisi bulunmadığının yer aldığının anlaşılması sebebiyle mahkememizce yerinde görülmediği, davaya konu sigorta poliçesinin özel şartlar başlığı altında düzenlenen 17. maddesindeki “Islanma riskleri için, emtianın kapalı kasa ile taşınması ve ıslanma riski açısından her türlü önlemin alınmış olması gerekmektedir. Hasar tespit raporunda nakliyecinin bu konudaki herhangi bir ihmali, veya tedbirsizliği olduğunun anlaşılması halinde, ıslanma riskleri teminat haricidir.” şeklindeki düzenlemenin açıkça ıslanmaya karşı kapalı kasa araçta taşıma yapılmaması durumunda riskin teminat dışında olduğuna işaret ettiği, teminat kapsamı dışında bulunan risk nedeniyle davalı sigortacının tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmakla, bu davalı yönünden de açılan davanın reddine, davalılar bakımından ret sebepleri farklı olduğundan her biri lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi suretiyle açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harçtan 59,30 TL’nin mahsubu ile arda kalan 111,48 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı …., kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı …. Şti., kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza