Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/394 E. 2021/58 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/394 Esas
KARAR NO : 2021/58
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

… Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/02/2019 tarih, 2018/… esas- 2019/… karar sayılı yetkisizlik kararı gereği mahkememize tevzi edilen dosyanın mahkememizde yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete 30/04/2014 başlangıç, 30/04/2015 bitiş tarihli … numaralı poliçe ile kasko sigortalı … San.ve Tic.A.Ş.’ye ait … plakalı araç 15/05/2014 tarihinde dava dışı sürücü … ’nun sevk ve idaresindeyken davalı … San. Ve Tic.Ltd.Şti.’ye ait dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, olay yerinde düzenlenen kaza tespit tutanağında … plakalı aracın Adana ilinden Osmaniye istikametine doğru seyir halindeyken aynı istikamette seyreden sürücü … idaresindeki … ve … plakalı çift katlı oto taşıyıcı ve üzerinde 7 adet … bulunan araca çarparak, bahsi geçen aracın yoldan çıkmasına ve sağ tarafta bulunan eğimli toprak yola devrilmesine neden olduğunu, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84.maddesindeki asli kusurlardan şerit ihlali yaptığını, diğer sürücü … ’nun ise herhangi bir ihlalinin bulunmadığının tespit edildiğini, kaza sonrası aldırılan ekspertiz raporuna istinaden ödemede bulunularak … İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyası ile 11.165,00 TL asıl alacak, 1.323,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.488,28 TL üzerinden başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini, oysa ki sigortalının davalı şirkete ait turistik otel işletmesinin otoparkında görev ve yetkisi olmayan bir çalışanı tarafından neden olduğu kazadan her iki davalının da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan söz konusu itirazın iptal edilerek takibin kaldığı yerden devam etmesi gerekmekte olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 12.488,28 TL alacakla ilgili olarak, davalı borçlu tarafından … İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasına yapılmış olan itirazın iptali ile söz konusu icra takibinin kaldığı yerden devamına, haksız itirazından mütevellit %20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine maruz kalan müvekkili şirketin adresinin … Mah. … Sok. No: … Fatih/İstanbul olduğunu, … İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, İstanbul İcra Müdürlüğü ve yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olup, öncelikle yetki yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, derdestlik itirazlarının bulunduğunu; … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/… esas sayılı dosyası ile eldeki dosyanın derdest olduğunu, hususmet itirazlarının bulunduğunu; … plakalı aracın 30.09.2013 tarihinde … Otomotiv’e satıldığını, itirazın iptali davasının süresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, haksız ve mesnetsiz icra takibinin durdurulmasına ve iptaline, davacı şirket tarafından haksız ve kötüniyetle icra takibi yapıldığından davacı şirketin takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkili şirkete tazminat ödemesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini, esasa, usule ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 12.488,28 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 22/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Davacıya sigortalı … plakalı çekicinin onarımı nedeniyle ortaya çıkan zarar tutarı KDV hariç 33.429,14 TL olduğu,
Davacıya sigortalı … plakalı çekiciye bağlı … plakalı römarkta devrilerek hasar gören 7 adet sıfır araç nedeniyle ortaya çıkan zarar tutarının 67.770,13 USD ve bu zararın dava tarihindeki resmi kur üzerinden karşılığının 182.626,95 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. İş bu bilirkişi raporumuzu takdir ve tensiplerinize saygı ile arz ederiz.” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 05/12/2020 tarihli ek raporunda özetle;
“Heyetimiz … plakalı çekiciye bağlı … plakalı römorkta devrilerek hasar gören yedi adet sıfır araç nedeniyle ortaya çıkan zarar konusunu da dosyada mevcut rapor ve yazışmalara dayanarak değerlendirmiş olup, konunun dava harici olması durumunda bu bilgileri ek bilgi niteliğinde kabul ederek değerlendirme dışı tutmak Sayın Mahkemenin takdirindedir.
Heyetimiz dava konusu hasarı, hasarlı aracı yerinde inceleyerek değil, trafik kazası tespit tutanağında yapılan açıklamalar, dava dosyasında bulunan hasarlı araç fotoğrafları ve hasarla ilgili mevcut ekspertiz raporuna dayanarak değerlendirmiş olup, kök raporumuzda dava dosyasında bulunan 01/07/2014 tarihli kasko ekspertiz raporunda 86 kalem olarak sıralanmış olan … plakalı çekicinin görmüş olduğu hasar incelenmiş ve yenilenmesi gereken parça ve malzemeleri ayrı ayrı incelemiş ve bu ekspertiz raporunda sunulan 86 kalemlik listede her biri için ayrı ayrı verilen parça kodları üzerinden bu parçaların kaza tarihindeki liste fiyatları ile ekspertiz raporunda sunulan fiyatları karşılaştırmış, bu karşılaştırma sonucunda listelenen fiyatların kaza tarihindeki piyasa rayicine tamamen uygun olduğunu tespit ederek ekspertiz raporunda sunulan hasar hesabına itibar etmiş, herhangi bir ekleme, çıkartma ya da düzeltme gereği duymadığını, ayrıca bu parçaların kazanın oluş şekline ve dosyada bulunan hasarlı araç fotoğraflarına da uygun olduğu kanaatimiz ifade edilmiştir. Dolayısıyla kök raporumuzda sunulan kanaatimiz aynen muhafaza edilmektedir.
Heyetimiz hasarın tutarını belirlemiş olup, tazminat tutarının ne olacağı konusu tamamen sayın mahkemenin takdirindedir. İş bu ek bilirkişi raporumuzu takdir ve tensiplerinize saygı ile arz ederiz.” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; davacı şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı şirkete ait dava dışı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ile, davalı şirkete ait dava dışı takip borçlusu sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 15/05/2014 tarihinde çarpışması sonucu … plakalı aracın uğradığı hasar bedelini ödeyen davacı sigortanın TTK’nun halefiyet hükümleri kapsamında zarar sorumlusundan rücuen tahsil amacıyla başlattığı … İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı takip dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce dava dosyası öncelikle usuli itirazlar yönünden ele alınmış olup; … İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş olmakla, icra takibinin, davalı şirket ve sürücü … … aleyhine başlatıldığı, … …’ın adresinin Kayapınar/Diyarbakır olduğu, İİK’nun 50. maddesi delaletiyle HMK’nun 7. maddesi uyarınca birden fazla borçlu bulunması durumunda borçlulardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde takip başlatılabileceğinden davalı yanın icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin itirazının yerinde olmadığı; … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/… esas sayılı dosyasının eldeki dosya için derdestlik teşkil ettiğinden bahisle itiraz edilmiş ise de, anılı dosyanın 15/05/2014 tarihli kazada … plakalı çekicinin üzerindeki 7 adet sıfır aracın gördüğü zarara ilişkin olduğu, eldeki davanın ise … plakalı çekicinin uğradığı zarara ilişkin olduğu anlaşılmakla, davaların aynı olmadığı, davalar arasında derdestlik bulunmadığı ve son olarak, davalı yanca, aracın kaza tarihinden önce satıldığı, kaza tarihi itibarıyla araç malikinin davalı şirket olmadığı savunmasına dayanılmış ise de, motorlu araç satışlarının noterliklerde resmi şekilde yapıldığı takdirde geçerli olacağı, bu nedenle davalı yanın aracın … Otomotiv’e satıldığına ilişkin beyanı ve delil olarak dayandığı adi senede mahkememizce itibar edilmesinin mümkün olmadığı, celp edilen tescil kayıtlarında aracın kaza tarihi itibarıyla davalı şirket üzerine tescilli olduğu ve kaza tarihinden sonraki 28/05/2014 tarihinde … isimli dava dışı üçüncü kişiye satıldığı saptandığından husumetin davalı yana yöneltilmesinin yerinde olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda, dava dışı sürücü … … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ ön kısmı ile sağ şeritte aynı yönde seyreden dava dışı sürücü … …sevk ve idaresindeki … plakalı çekicinin sol ön teker kısmına çarpmasıyla … plakalı çekicinin yoldan çıkarak yolun sağındaki toprak alana savrularak devrildiği, kazanın meydana gelmesinde dava dışı … plakalı araç sürücüsü … …’ın KTK’nun 56/1-a maddesi ile tanımlanan şerit izleme ve değiştirme kurallarını ihlal etmiş olması nedeniyle asli ve tamamen kusurlu olduğu, mahkememizce görevlendirilen bilirkişilerin gerekçeli olmakla hükme esas alınan raporlarında tespit edildiği üzere, … plakalı aracın gördüğü hasara ilişkin kasko ekpertiz raporundaki zarar kalemlerinin piyasa rayicinde olduğu, hasar hesaplamasının kazanın oluş şekline ve dosyada bulunan hasarlı araç fotoğraflarına uygun olduğu, bu nedenle bilirkişilerce kadri maruf bulunan ve sigortalıya ödendiği anlaşılan hasar bedelinin davacı yanca davalıdan halefiyet ilkeleri kapsamında talep edilebileceği, davacı yanca 11.165,00 TL tutarında asıl alacak talebinde bulunulmakla, talebin tespit edilenden daha az olduğu ancak işlemiş faiz talebinin yerindeliğinin tetkiki gerekmekle, 17/04/2017 tarihinde sigortalıya ödeme yapılan tarihten takip tarihi olan 13/08/2015 tarihine kadar işlemiş faizin mahkememizce 1.259,04 TL olarak bulunduğu, fazla talebin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı 12.424,04 TL yönünden yapılan itirazın iptaline, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/1664 esas, 2020/7044 karar sayılı emsal ilamı uyarınca alacak likit olmadığından davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 11.165,00 TL asıl alacak 1.259,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.424,04 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 11.165,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 848,69 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 150,83 TL’nin mahsubu ile 697,86 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 150,83 TL peşin, 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 182,23 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın ret kısmı üzerinden hesaplanan 64,24 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 341,00 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 2.591,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 2.577,67 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 55,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 0,28 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır