Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/391 E. 2022/688 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/415 Esas
KARAR NO : 2022/689
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … İcra Müdürlüğü 2018/… E. sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibine başladığını, Örnek 10 ödeme emrinin müvekkillere tebliğ edilmediğini, takip konusunun 03.03.2017 tanzim tarihli, 15.06.2017 vadeli,86.309,00.-TL bedelli, 05.04.2017 tanzim tarihli, 15.07.2017 vadeli,85.130,00.-TL. Bedelli müvekkilin miras bırakanı babası … … kaşesinin görüldüğü bonolardaki imzanın, müvekkilinin miras bırakanına ait olmadığını, bu nedenle imzaya itirazları neticesinde müvekkillerinin anılan bonolar ve icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini , müvekkilinin miras bırakanı … …’in 13.04.2017’de vefat ettiğini, vefatına kadar hastanede kalan miras bırakanın dönem dönem yoğun bakıma kaldırıldığını, müvekkilinin tam olarak hatırlayamamakta ise de, bonoların tanzim tarihi olan 03/03/2017 ve 05.04.2017’de, miras bırakan ya hastanede yoğun bakımda olduğunu, ya da … nda ( … de ) oludğunu, tanzim tarihi itibari ile, miras bırakan … …’in bono düzenleyemeyecek bir vaziyette bulunmadığını, takip konusu bonolardaki imzanın müvekkilinin miras bırakanına ait olmadığını beyanla davanın kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından imzaya itiraz edilerek takibin iptali talepli olarak …. İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2018/… E. Sayılı dosya ile dava ikame edildiğini, işbu dava ile imzaya itiraz edilerek menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığını, bu nedenle öncelikle HMK 114. Madde gereği dava şartı olan hukuki yararın işbu davada bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, işbu menfi tespit davasında ispat yükünün imzaya itiraz ederek borcu olmadığını iddia eden davacı tarafa ait olduğunu, imzaların senedi düzenleyen/miras bırakana ait olmadığı yönündeki soyut iddiaların kötü niyetli ve gerçeklikten uzak olduğunu, alacağın tahsilini sürüncemede bırakma amacı taşıyan davacı/ borçlu aleyhine takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; takibe konu senetlerdeki imzanın davacının murisine ait olmadığından bahisle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı tarafça, davacının icra hukuk mahkemesine açmış olduğu dava nedeniyle işbu davada hukuki yararı olmadığı beyan edilmiş ise de icra mahkemesinde takibin durup durmayacağı yönünde bir karar verileceği nitekim takibin durdurulduğu, mahkememiz kararının ise senet nedeniyle borçlu olunduğu veya olunmadığı yönünde olacağı, bu durumda farklı hükümler kurulacağı ve farklı sonuçlar doğacağı, böylece davacının hukuki yararı bulunduğu anlaşılmakla davaya devam olunmuştur.
…. İcra Dairesi’nin 2018/… sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı ve diğer mirasçı aleyhine icra takibi başlatıldığı, 92.579,78 TL asıl alacak, 6.514,29 TL işlemiş faiz, 126,65 TL protesto gider ve 277,74 TL komisyon alacağı olmak üzere toplam 99.498,46 TL alacağının tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun 07.02.2022 tarihli raporunda özetle;
“…İnceleme konusu senetlerde atılı basit tersimli borçlu imzaları ile … …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel … …’in eli ürünü olmadığı ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Her ne kadar dava dilekçesinde, menfi tespit istemi ile birlikte takibin iptali talebinde bulunulmuş ise de icra takibinin iptaline yalnızca icra mahkemelerince karar verilebileceğinden, bu talep yönünden ayrıca bir inceleme yapılmaksızın davaya menfi tespit davası olarak devam edilmiştir.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davalı tarafça, davacının murisi … …’in imzalamış olduğu 03/03/2017 düzenlenme, 15/06/2017 vade tarihli, 86.309 TL bedelli senedin 7.449,78 TL si ve 05/04/2017 düzenlenme ve 15/07/2017 vade tarihli 85.130 TL bedelli senet yönünden icra takibine girişildiği, davacı tarafça murisin imzasına itiraz edilerek işbu davanın ikame edildiği, ATK’dan alınan rapor uyarınca söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel … …’in eli ürünü olmadığının belirlendiği, davacı tarafça diğer mirasçıya ait muvafakatin de dosyaya sunulduğu, davalı taraf defterlerinde alacaklı olduğunu beyan etmiş ise de bunun cari hesaba veya faturaya dayalı istemlerin konusu olacağı, yine davalı taraf ATK raporuna itiraz dilekçesinde senetlerin kalfadan alındığını ve onun da imza incelemesi yapılmasını talep etmiş ise de bu hususun cevap dilekçesinde yer almadığı, ATK raporunun tebliğinden sonraki süreç içerisinde bu yönde savunma ileri sürüldüğü, bu hali ile savunmanın genişletildiği, dava basit yargılama usulüne tâbi olup HMK’nın 319. maddesi kapsamında savunmanın genişletilmesi yasağının cevap dilekçesinin verilmesi ile başladığı, HMK’nın 141/2 maddesi gereğince ancak ıslah yahut davacının açık muvafakat etmesi ile savunmanın genişletilebileceği, ancak davalı yanın ıslahının mevcut olmadığı gibi davacı yanın açık muvafakatinin de bulunmaması nedeni ile davalı yanın bu talebinin reddi gerektiği, kaldı ki dava dışı kalfanın dosyada taraf olmaması nedeniyle imza örneklerini sunması için işbu dava kapsamında yapılabilecek bir ihtarın da bulunmadığı, böylece davacının davaya konu senetler nedeni ile davalıya borçlu olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, imza incelemesi teknik bir inceleme olmakla kötü niyet tazminat talebinin ise reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABÜLÜ ile ,
Davacının ….İcra Müdürlüğünün 2018/… takip sayılı dosyasında takibe dayanak senetler nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine,
İmza incelemesi teknik bir inceleme olmakla kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 6.796,74 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 1.699,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.097,55 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 1.060,00 TL adli tıp faturası ve 460,90 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.520,90 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 15.919,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine YEROLMADIĞINA
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 1.699,19 TL peşin harç ile 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.735,09 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır