Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/376 E. 2019/1091 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/376 Esas
KARAR NO : 2019/1091

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 05/12/2019

Taraflar arasında Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasında verilen karar … vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/1370 esas, 2019/596 karar sayılı, 05/02/2019 tarihli kararı ile bozularak mahkememize iade edilmesi üzerine, bozmaya uyularak yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında İstanbul ili, Şişli İlçesi, … Cad., Öztürk Sok., No:… adresinde kain akaryakıt istasyonuna ilişkin olarak 01.03.2003 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedilmiş olup, davalı lehine taşınmaz üzerine intifa hakkı tesis edildiğini, ticari ilişkinin devamı sürecinde rekabet kurumunun 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanununa dayalı olarak çıkardığı 2002/2 sayılı dikey anlaşmalara ilişkin grup muafiyeti tebliği ile bu tebliği değiştiren 2002/3 sayılı tebliğ gereğince bayilik sözleşmelerinin bahsedici-emredici kurallara uyum sürecine girdiğini ve bu uyum sürecinin Rekabet Kurumunun bilahare aldığı kararlarla 19.09.2005 tarihinden önceki sözleşmeleri de kapsadığından 18.09.2010 tarihinde sona erdiğini, ayrıca rekabet kurumunun Danıştay’ın dağıtıcı ve bayi arasında imzalanan kira ve işletme sözleşmesinin bayilik sözleşmesi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği kararına dayalı olarak bayilik sözleşmesi ile bağlantılı intifa sözleşmelerinin de 5 yılı aşan süre için geçerli olmayacağını ve bayilerin intifa sözleşmelerine dayalı olarak yeni sözleşmeye zorlanamayacağı yönünde 12.03.2009 tarihi itibariyle bir karar aldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin Rekabet Kurulu’nun kararları doğrultusunda tasfiye edildiğini ve mücbir sebep sayılması gerektiğini ayrıca Rekabet Kurulu kararının yayın tarihinden itibaren müvekkilinin davalı zararına sebepsiz zenginleştiği iddiasının zaman aşımı süresinin de dolduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede intifa bedelinin 20.000 USD olarak değil, 450.000 USD olarak düzenlendiğini ve sözleşmenin Rekabet Kurulu karına istinaden uygulamayan dönemine ilişkin davalı yanın herhangi bir talepte bulunamayacağını, buna rağmen davalının …Bankası’na ait 400.000 bedelli ve 300.000 bedelli olmak üzere toplam 700.000 TL bedelli teminat mektuplarını haksız olarak tazmin ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin nakde tahvil tarihinden itibaren ticaret reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirket tarafından teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin hukuka uygun olduğunu, müvekkili…AŞ. ile davacı arasında 05.02.2003 tarihli protokol başlıklı belge imzaladığını, bu protokol gereğince dava dilekçesinde betimlenen akaryakıt istasyonu üzerinde müvekkilinin logosunu içeren akaryakıt istasyonunun faaliyete geçmesinin kararlaştırıldığını ve müvekkili lehine 12 yıl süre ile taşınmazlar üzerinde 20.000 USD bedelli intifa hakkı tesis edildiğini, müvekkilince davacı yana ariyet olarak kullanılmak üzere malzeme listesinde belirtilen malzemeler ile birlikte 430.000 USD borç olarak para verildiğini ve ödeme ve geri ödeme şartlarının protokolde düzenlendiğini, Rekabet Kurulu’nun 12.03.2009 tarihli kararı ile tüm sözleşmelerin ve bu kapsamda yapılan kira-intifa sözleşmelerinin 18.09.2010 tarihinde sona ereceğini düzenlediğini, davacı şirketin de Beşiktaş …Noterliği’nin 06.09.2010 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin sona ereceğini, demirbaşların iade alınarak intifa hakkının terkin edilmesi gerektiğini ihtar ettiğini, müvekkilinin de cevabi ihtarname ile taşınmaz maliklerinden her türlü ayni ve nakdi bedellerinin iadesini talep ettiğini, davacı yanın müvekkilinin taleplerini kabul etmediğini, müvekkilinin de sözleşmenin teminatını teşkil eden dava konusu teminat mektuplarının alacaklarına istinaden paraya tahvil ettiğini, davacı yanın iddia ettiği gibi sözleşmenin Rekabet Kurulu tarafından fesih edilmediğini ve Rekabet Kurulu kararının sözleşmeden doğan edimlerin ifasının istenemeyeceği şeklinde yorumlanamayacağını, davacının zaman aşımı iddiasının yerinde olmadığı gibi mücbir sebep iddiasının da yerinde olmadığını, davacı yanın Rekabet Kurulu kararını fırsat bilerek sözleşmeyi fesih ettiğini ve taraflar arasındaki sözleşmenin 11.maddesi gereğince, davacı yanın ödemesi gereken 430.000 USD’nin muaccel hale geldiğini, davacının intifa bedelinin 450.000 USD olduğu iddiasının dinlenebilir olmadığını, sözleşmede açıkça 20.000 USD olarak kararlaştırıldığı belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
Davalı tarafça İstanbul ….ATM’nin … esasına teminat mektuplarının tazmini ve mahsubu sonrası kalan bakiye 540.174,02 TL’nin davalılar …, … İstasyonu … AŞ., …,…ve…’den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendilerine ödenmesine ilişkin dava dosyası aradaki bağlantıya istinaden mahkememiz dosyası ile birleştirilerek yargılamaya mahkememiz dosyası üzerinden devam edilmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili; müvekkilleri …,…, … ve … yönünden adı geçen davalılar ile davanın ilgisi olmadığından bahisle husumet itirazında bulunmuş, yine Rekabet Kurulu’nun 12.03.2009 tarihinde yayınlanan kararından itibaren bir yıllık süre içinde talepte bulunulmadığından bahisle zaman aşımı itirazını ileri sürmüş, ayrıca dava konusu taşınmazın maliklerinin …ve … olduğunu, … ve …ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin Rekabet Kurulu Kararı ile sona erdiğini, bu durumun davacı yana bildirildiğini, davacı yanın haksız olarak teminat mektuplarını nakde tahvil ettiğini, davacının 1.317.535,68 TL müvekkili şirkete ödeme yaptığı iddiasının yerinde olmadığını, yine 29.646,80 TL alacak iddiasının da yerinde olmadığını, sözleşmenin mücbir sebeple sona erdiğini, intifa hakkının 20.000 USD olmayıp 450.000 USD olduğunu, davacı tarafça ödenmiş 430.000 USD bir bedelin bulunmadığını beyanla davanın öncelikle husumet, olmadığı takdirde zaman aşımı ve esastan reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesince delillerin ibrazına yönelik celbi gerekli deliller de celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesince dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda bilirkişiler Prof. Dr. …, Doç. Dr. … ve Yrd. Doç. Dr. … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 27.09.2012 tarihli rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkemece görevlendirilen bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Taraflar arasında 05.03.2003 tarihli 12 yıl süreli intifa hakkı ve akaryakıt bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme tarihinden itibaren taraflar arasındaki ilişkiler sorunsuz devam ederken Rekabet Kurulu tarafından 12.09.2009 tarihinde yayınlanan karar ile 18.09.2005 tarihinden önce akdedilmiş sözleşmelerin 5 yılı aşan kısım yönünden 18.09.2010 tarihinde kendiliğinden sonra ereceğinin kararlaştırılmış olması karşısında davacı tarafça 06.09.2010 tarihinde keşide edilen ihtarname ile intifa hakkının sona ereceğinin ve demirbaşların 18.09.2010 tarihine kadar teslim alınmasının ihtar edildiğini, yine asıl dosya davalısı … A.Ş. Tarafından keşide edilen 08.09.2010 tarihli ihtarname ile intifa hakkı bakiyesi, işletme teşvik bedellerinden ibaret toplam 1.120.013,22 TL şirket tarafından 29.646,80 Tl’nin ise diğer borçlular tarafından ödenmesi ve ariyet malzemelerinin teslimi, ayrıca 991.871,22 Tl’lik cari hesap borcunun ödenmesinin ihtar edildiğini, akabinde … A.Ş. Tarafından 14.12.2014 tarihinde 300.000 TL ve 400.000 TL’lik …Kurumu A.Ş.’ye ait teminat mektuplarının nakde tahvil edildiğini, asıl davada davacı tarafın teminat mektuplarının haksız nakde çevrildiklerinden bahisle istirdadını talep ettiklerini, asıl dava davalısın İstanbul … ATM’nin … esasında işletme yardımı ve yatırım bedeli olarak iadesi gereken 510.527,00 TL’nin davalı …tarafından, 29.646,80 TL’nin ise taşınmaz maliklerince ödenmesi talepli açtığı davanın asıl dava ile birleştirildiğini, intifa hakkının 13.11.2010 tarihinde asıl dosya davalısı birleşen dosya davalısınca terkin edildiğini, neticeten 18.09.2010 tarihi itibariyle, maliklerden … ve …’ın 11.065,90 TL intifa bakiye borcu, … ‘in ise 236.651,36TL kredi borcu bakiyesi bulunmaktadır.
Teminat mektuplarının tazmin olduğu tarih olan 14.12.2010’a kadar intifa hakkı için 240.68 TL, kredi borcu için 5.147,17 TL, kanuni faiz hesap edilmiş olup, intifa hakkı ve kredi borcu nedeniyle toplam (11.065,90 TL+236.651,36 TL+240,68 TL.+5.147,17 TL)=253.105,11TL’ye bağlı olmuştur.
… 700.000 TL’lik teminat mektuplarını nakde çevirdiği ve toplam 253.105,11TL’lik bu alacaklarını tahsil ettiği anlaşılmıştır.
Ancak…’in 591.771,68 TL faizsiz maliyet olarak beyan ettiği duran varlık inşaat yatırımlarının üzerine yatırım tarihinden itibaren yasal faiz hesaplayıp eklemek suretiyle yapılan hesaplama yerinde değildir. Zira sözleşmenin 12 yıl süreceği hesabı ile yapılan bu tip yatırımlar bayilik sözleşmesinin 1-6-7-8. Maddelerinde belirtilen faaliyetleri gerçekleştirmek için zaruri görülmektedir.
Diğer yandan 591.771,68 TL maliyetle beyan edilen varlık – inşaat yatırımları aşınmaya tabi olması nedeniyle güncel değerlerinin tespiti gerekmektedir. Ayrıca bu yatırımların gerçekten sebepsiz zenginleşme alacağı doğurup doğurmayacağı tartışılabilir, zira alacak hakkına vücut vermesi için her şeyden önce bu yatırımların sözleşmenin geçersizliği sonrasında kazandırma yapılan … için ekonomik değerinin olması gerekir.
… tarafından ariyet sözleşmesi ekinde yer alan malzemeler ile ilgili ihtar çekilmediği gibi dava dosyasında talep edilmediğinden bu malzemeler için cezai şart tatbik edilmemiştir.
Yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, …’in sözleşmelerin süresinden önce sonlanması nedeni ile sahip olduğu düşünülen alacak hakkının kapsamını varlık inşaat yatırımları yönünden belirlemek mümkün olmamıştır. Bu nedenle de … tarafından teminat mektupları ile meblağın bu alacağı karşılayıp karışlamadığı hususlarında hesaplama yapmaktan itina edilmiştir.” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesince heyete makineci bilirkişi Prof. Dr. …ile inşaatçı bilirkişi Prof. Dr. …’ın dahili suretiyle mahallinde keşif icra edilerek tarafların rapora vaki itirazlarını da kaşılar mahiyette ek rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişi heyetince sunulan 04.03.2013 tarihli ek raporda özetle; yapılan teknik incelemede akaryakıt istasyonunun çelik yapılı iki katlı yaklaşık 360 m2 inşaat alanı olan market ve idari binasının bulunduğu, kanopinin bulunduğu, istasyon zemininin saha betonu kaplı olduğu, istasyonun tanklar, pompalar otomasyon sistemi ve jeneratörden ibaret olduğu, 27.09.2012 tarihli kök raporda 591.771,68 TL maliyetle beyan edilen …İnşaat Yatırımlarının aşınmaya tabi olması nedeniyle güncel değerlerinin tespitinin gerekli oluduğu ifade edildiğinden bu hususa ilişkin olarak dosyadaki evaraklar da dikkate alınarak yapılan incelemede davalı karşı davacı vekilinin duran varlık alacağı olarak beyan ettiği yer altı yakıt tankı akaryakıt satış istasyonu inşaatı, altyapı tesisatı inşaatı, istasyon tesisat işleri, ilave inşaat işleri, akaryakıt altyapı tesisatı, ilave hat tesisi işleri, akaryakıt istasyonu tadilat işleri, … -post projesi istasyon alt yapı iyileştirme, istasyon ilave alt yapı iyileştirme kalemlerinin mütemmim cüz niteliğinde olduğu ancak bu kalemler için talep edilen toplam 591.771,68 TL tutarlara ilişkin yapıldığı iddia edilen her bir iş kalemi için metraj listesi, iş teslim tutanağı, hak ediş listesi, tadilat projesi ve bunun gibi evrakların yokluğu, sunulan faturaların da yeterli olmaması nedeniyle mahallinde yapılan incelemeye dayalı olarak iddia edilen işler için bir değerlendirme yapılamayacağını, sözleşme rekabet kurulu kararı ile sona ermiş ise de bayilik sözleşmeleri sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmelerden olduğundan sözleşmenin yürürlükte kaldığı dönemdeki doğan borçların talep edilebileceğini, buna ilişkin davalı itirazlarının yerinde olmadığını, zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını, iade borcunun geçersiz kalan sözleşme süresine tekabül eden kısma ilişkin olduğunu, gerçek kişiler yönünden davanın reddinin gerektiğini, teknik incelemede gerekli tespit yapılamadığından duran varlık bakımından zenginleşme talep edilebileceğini, intifa bedelinin kalan süreye ilişkin kısmının maliklerden talep edilmesinin gerektiğini, esas davada; teminat mektubunun haksız paraya çevrilmesine ilişkin talepte bulunulduğunu, davacı hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL’nin talep edildiğini, davacı yanın bu davaya verdiği cevapla 700.000 TL tutarındaki teminat mektubunun alacaklarına karşılık paraya çevrildiği ve bu alacağı da borç verilen 430.000 USD’nin kalan süre için hesaplanan bölümünü oluşturduğunun ifade edildiğini, intifa bedeli ve yatırım bedelinden sözleşmenin geçersiz kalan süresine tekabül eden kısmından doğan alacağın ise birleşen davada talep edildiğini, … tarafından yapılmış olan nakdi ödemelerin USD olarak yapıldığını, davacının alacağını TL olarak istediğini, denkleştirici adalet düşüncesinin paranın alım gücünü kaybetmesinden dolayı sebepsiz zenginleşmede iade edilecek miktarı bulmak için oluşturulmuş önlemlerden birisi olduğunu, USD olarak doğmuş ve alacaklının USD olarak talep hakkına sahip olduğu, ancak TL olarak talep ettiği iş bu davada artık denkleştirici adalet düşüncesinin yerinin olmadığını, 18.09.2010 tarihi itibariyle alacağını almaya hak kazanan davalının TL teminat mektubu olan teminat mektubunu paraya çevirmekle alacağı BK 83. mad. gereği TL olarak kabul edilerek bu tarih itibariyle hesaplamanın yapılmasının gerektiği, USD olarak verilmiş bir alacağın güncellenmiş bedelinin de USD olarak takdir edilip sözleşmenin hükümden düştüğü tarih itibariyle TL bedelleri bulunarak bu tarih itibariyle de ticari temerrüt faizi işletilmesi yönünden kanaat sahibi olduklarını” mütalaa ettikleri görülmüştür.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesince kök ve ek rapor hükme yeterli olmadığından heyete Prof. Dr. …’da dahil edilerek asıl ve birleşen davalar yönünden kalem kalem alacak istemlerinin denetime olanak verecek şekilde irdelenerek intifa bedeli, yatırım destek bedeli, işletme yardım bedeli ile istasyona yapılan yatırım bedelleri ve ayrıca asıl dosya açısından tazmin edilen teminat mektubu bedelleri ile iade edilen ve edilemeyen demirbaşlar ile otomasyon alt yapı giderlerinin belirlenerek taraf vekillerinin rapora itiraz ve beyanlarının da karşılanması suretiyle tarafların sorumluluklarının tartışılması ve her iki dava açısındoan var ise kalem kalem talep edilebilir talep miktarının tespiti babında 2.ek rapor teminle dosyamız arasına konulmuştur.
Bilirkişi heyetince sunulan 28.11.2013 tarihli ek raporda bilirkişilerin özetle; ” Asıl davada …A.Ş’nin davalı …Ş.’den 19.01.2011 dava tarihi itibariyle 461.382,53 Tl asıl ve 24.624,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 486.016,99 TL alacak talebinde bulunabileceği, birleşen davada davacı …nin dava konusu taşınmazlar için ödenmiş olan ve uygulanmamış olan döneme ilişkin 30.09.2011 dava tarihi itibariyle 29.646,80 TL ve 3.178,30 TL olmak üzere toplam 32.925,10 TL alacak talebinde bulunabileceği, ancak bu bedelin o sırada malik olan kişilerden talep edilebileceği, intifa hakkına konu taşınmazlarda intifa tesisi tarihi itibariyle malik sıfatı bulunmadığından davalılara husumet tevcih edilemeyeceği, birleşen davada davacı …Ş.’nin 18.09.2010 tarihinde sonlanan bayilik sözleşmesine istinaden davalı …AŞ. “… İnşaat Yatırım Yatırımları, Özel Maliyet Bedelleri ve İşletme Yatırım Teşvik Bedeli namı altında kabili talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesince dosyada mübrez 1.ek raporun mahallinde inceleme ve değerlendirme kısmında “yapıldığı iddia edilen her bir iş kalemi için metraj listesi, iş teslim tutanağı, hakediş listesi, tadilat projesi vb… gibi evrakların ve dosyaya ibraz edilen bir kısım faturaların da değerlendirme yapmak için detaylı olmaması nedeniyle mahallinde yapılan incelemeye dayalı olarak iddia edilen işler için bir değerlendirme yapılamayadığı” yönünde mütalaada bulunulmuş ise de, iş bu defa mahallinde taraflar arasındaki bayilik protokolünün akdedilmesi ve devamı sırasında yapılmış ve halen devam eden sabit yatırım mevcut ise bu sabit yatırımın davacı birleşen dosya davalısınca kullanılmaya devam edilip edilmediği, intifa sözleşmesine konu ve istasyonun üzerinde bulunduğu gayrimenkule değer katacak nitelikte kalıcı yatırım vasfının bulunup bulunmadığı, değer katmakta ise bu değerin bilgi,belge ve evraklardan bağımsız olarak zeminde yapılacak teknik tespit, maliyet ve amortisman hesaplamaları sonucu alternatifli olarak tespit edilerek ve davalı birleşen dosya davacısının itirazlarını da giderir şekilde bilirkişilerden ek rapor alınmasına ilişkin ara karar doğrultusunda 30.05.2014 tarihli 3.ek rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişi heyeti anılı ek raporda özetle ; “Davalı karşı davacı tarafın duran varlık alacağı olarak 13.353,58 TL yer altı yakıt tankı, 519.271,18 TL akaryakıt satış istasyonu inşaatı, 22.896,85TL akaryakıt altyapı tesisatları inşaatı, 1.750,00 TL istasyon tesisat işleri, 4.072,50TL ilave inşaat işleri, 3.911,22 TL akaryakıt alt yapı tesisat işleri, 2.615,8 TL ilave hat tesisi işleri, 377.49 TL parapod kablolama işleri, 22.358,81 TL akaryakıt satış ileri tadilat işleri, 759,80 TL …-post projesi istasyon altyapı iyileştirme bedeli, 308,17 TL istasyon ilave altyapı bedeli olmak üzere toplam 591.773,68 TL tutarında sabit yatırımın müvekkili şirket tarafından değişik firmalara yaptırılarak bu yatırımların ödemelerinin de müvekkili şirket tarafından yapıldığı beyan edilmekte olup, mahallinde yer altı yakıt tankı, akaryakıt satış istasyonunun bulunduğu ve halen kullanmakta oldukları, ancak kullanmakta olunan bu varlıkların davacı karşı davalı tarafında yapılıp yapılmadıklarının tespitinin nitelikleri bakımından belgelerden bağımsız olarak mahallinde yapılacak inceleme ile mümkün olmadığı, birinci ek raporda ifade edildiği üzere anılan evraklarla yapılan işlerin belgelenmesinin gerektiği, duran varlık yatırımlarının davalı karşı davacı tarafından yapıldığının kabul edilmesi halinde yakıt tankı, makine ve teçhizat ve bunun gibi ilgili olanların ekonomik ömürlerinin doldurmuş olduklarını, akaryakıt satış istasyonunun 2003 yılı itibariyle yapıldığı beyan edilmesi nedeniyle %15 oranında yıpranma düşülmesi sonucunda akaryakıt satış istasyonunun değerinin 441.465,50 TL olabileceğinin mütalaa ettikleri görülmüştür.
Dava dosyası mahkemelerin birleşmesi ve heyetli faaliyete geçmeleri nedeniyle kapatılan İstanbul …Ticaret Mahkemesinden, birleşme ile mahkememize aktarılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alternatifli olarak temerrüt tarihi ile teminat mektuplarının nakde tahvil tarihleri arasındaki dönem için birleşen davada faiz hesabı yapılması (intifa bedeli dahil edilerek ve edilmeyerek ayrı ayrı alternatifli toplam alacak miktarı üzerinden, yine alternatifli olarak istasyon inşaat değeri dahil edilmeksizin belirlenecek miktar üzerinden) ve bu noktada değerlendirmede bulunulması, ayrıca asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı vekilinin itirazlarının karşılanması baabında yeniden ek rapor alınmış, bilirkişi heyetince sunulan 23/02/2015 tarihli 4.ek raporda bilirkişiler özetle;
“Asıl davada … A.Ş.’nin davalı …Ş.’den dava tarihi 19.01.2011 tarihi itibariyle 461.382,53 TL asıl ve 24.624,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 486.016,99 TL tutarında alacak talebinde bulunabileceği, birleşen davada davacı …nin ;
a)Sözleşmenin kullanılmayan kısmına isabet eden güncelleştirilmiş intifa bedeli 29.646,80 TL hariç temerrüt tarihi 18.09.2010 ile teminat mektuplarının paraya tahvil edildiği tarih 14.12.2010 tarihi arasında geçen 87 gün için birleşen davanın davalılarından 26.695,89 TL faiz talebinde bulunulabileceğini,
b)Sözleşmenin kullanılmayan kısmına isabet eden güncelleştirilmiş intifa bedellerinden 29.646,80 TL’nin mütevellit faiz dahil birleşen davanın davalısı şirketten toplam 29.874,19 TL faiz talebinde bulunulabileceği,
C) Sözleşmenin kullanılmayan kısmına isabet eden 29.646,80 TL ve 29.874,19 TL işlemiş faiz olmak üzere birleşen dava tarihi itibariyle birleşen davanın davalısı …Petrol AŞ.’den toplam 56.820,99 TL alacak talebinde bulunulabileceği,
d)Birleşen davada davacı …Ş.’nin 18.09.2010 tarihinde sonlanan bayilik sözleşmesine istinaden davalı …A.Ş.’den duran varlık inşaat yatırımları, özel maliyet bedelleri, işletme teşvik bedeli namı altında kabili talep alacağının bulunmadığı, esas davanın davalısı birleşen davanın davacısı … Vekilinin vaki itirazlarının ikinci ve üçüncü ek raporda belirtilen bilirkişi görüşünü değiştirecek nitelikte olmadıklarını mütalaa ettikleri görülmüştür.
Asıl dava;rekabet kurulu kararına dayanılarak bayii tarafından feshedilen akaryakıt bayilik sözleşmesinin teminatını teşkil eden teminat mektuplarının haksız nakte tahvil edildiğindenbahisle bayii tarafından akaryakıt dağıtım firmasına karşı ileri sürülen istirdat,birleşen dava ise;akaryakıt dağıtım firmasınca bayiye karşı ileri sürülen
sözleşmenin uygulanamayan dönemine isabet eden cari hesaba dayalı işletme destek bedeli ,sabit duran varlık yatırım bedeli ve intifa bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mübrez kök ve ek raporlarla taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiği,davaya konu istasyonun asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı …tarafından akaryakıt istasyonu olarak kullanılmaya devam edildiği,asıl davada davacının teminat mektuplarının nakte tahvil edilmiş olması nedeniyle faiz dahil 486.016,99 TL alacak talebinde bulunabileceği,birleşen davada davacı …’in sözleşmenin uygulanmayan dönemine ilişkin güncellenmiş intifa bedelinden dolayı faiz dahil 56.820,99 TL alacak talebinde bulunabileceği nihai olarak mütalaa edilmiş isede;mahkememizce anılı rapora iştirak edilememiştir.
Mübrez raporda ortaya konulan sözleşmenin uygulanmayan dönemine ilişkin intifa bedeli alacağı davalıların malik olmaması nedeniyle mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Asıl dava davacısı/birleşen dosya davalısı … servis firmasının davaya konu istasyonda faaliyetine devam ettiği ve anılı istasyonda asıl dosya davalısı/birleşyen dosya davacısı …’in keşfende belirlendiği üzere istasyon inşaatlarından dolayı amortisman indirimi sonrası 441.465,50 TL sabit…varlık istasyon inşaat bedeli davacı/birleşen dosya davalısına kazandırımı olup anılı bedel davacı/birleşen dosya davalısı şirket açısından anılı kazandırmalar ve istasyonu kullanmaya devam etmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğinden mahkememizce bilirkişi raporunun aksine davalı/birleşen dosya davalısı … tarafından sebepsiz zenginleşme kapsamında talep edilebileceği benimsenmiştir.
Mübrez kök ve ek raporlarla yine davalı/birleşen dosya davacısı …’in 238.607,47 TL cari hesaptan sözleşmenin uygulanmayan dönemine isabet eden işletme destek bedeli alacağı olduğu belirlenmiştir.Bu durumda davalı/birleşen dosya davacısı …’in toplam alacağı 680.262,97 TL olup,18.09.2010 temerrüt tarihi ile … tarafından teminat mektuplarının nakte tahvil edildiği 14.12.2010 tarihi arasında işleyen ( faiz oranları değişiklik arz ettiğinden dönemler ayrıştırılarak yapılan faiz hesabında; 61x14x680.262,97 TL:36500=15.916,78 TL ve 16x17x680.262,97TL:36500=8.257,70 TL toplam faiz 24.153,98 TL ) 24.153,98 TL faiz ile birlikte birleşen davada …’in talep edebileceği toplam alacağın 704.416,95 TL olduğu ve …’in 700.000 TL değerinde teminat mektuplarını nakte tahvil ederek kısmen tahsilat yaptığı,bu kısmın mahsubu sonucu birleşen davada …’in 4.416,95 TL alacak talebinde bulunabileceği kanaatiyle birleşen davanın kısmen kabulü ile 4.416,95 TL’nin 18.09.2010 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle birlikte Birleşen dosya davalısı … A.Ş’den tahsili ile davacı …’e ödenmesine,ekonomik ömrünü tamamlayan yeraltı yakıt tankının birleşen dosya davacısına iadesine,davalılar…,…,…ve …’e yönelik davalar açısından adı geçen davalıların sabit duran varlık yatırımlarından ve işletme destek bedelinden sorumlu oldukları kanıtlanamadığından bu davalılara ilişkin davaların(kısa kararda davalı… servis ….İşletmesi A.Ş’den tahsili kararı verilmekle diğer şahıs davalılar yönünden istem reddedilmiştir.) ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir. Bu durumda asıl davada her ne kadar davacı… servis vekili teminat mektuplarının haksız nakte tahvil edildiğini,müvekkilinden alacak talebinde bulunulamayacağını ileri sürmüş ise de;teminat mektuplarının asıl dava davalısı /birleşen dava davacısı … tarafından taraflar arasındaki ticari ilişki,sözleşme ve hukuka uygun olarak nakte tahvil edildiği,asıl davanın kanıtlanamadığı mahkememizin kabulünde olmakla yerinde görülmeyen asıl davanın reddine dair hüküm tarafların vaki temyizleri üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/2034 esas, 2016/10933 karar sayılı ilamı ile;
HMK’nın 297/2. maddesi hükmüne göre, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
Somut olay bakımından; davalı-birleşen dava davacısı … tarafından davalılar … Servis…A.Ş., …, …, … ve … aleyhine açılan ve birleştirilen dava bakımından belirtilen tüm davalılar yönünden hüküm tesis olunması gerekirken, gerek kısa kararda gerekse gerekçeli kararda davalılardan sadece… Servis…A.Ş. yönünden hüküm oluşturulduğu, diğer dört davalı yönünden herhangi bir hüküm konulmaksızın karar verildiği görüldüğü gibi kararın gerekçe bölümünde “davalılardan … Servis…A.Ş. hakkında kabul kararı verilmekle diğer davalılar yönünden istem reddedilmiştir.” denilmek suretiyle gerekçeli kararın hüküm ve gerekçe kısmı arasında da çelişki oluşturulduğu, böylece mahkemece tesis olunan hükümde HMK’nun 297/2. maddesine aykırılık meydana geldiği anlaşıldığından hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.”gerekçesi ile bozulmuş ve mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak 2016/946 esasına edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonucunda; usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile; 4.416,95 TL’nin 18.09.2010 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte birleşen dosya davalıs…A.Ş’den tahsili ile birleşen dosya davacısına ödenmesine, ekonomik ömrünü tamamlayan yer altı yakıt tankının birleşen dosya davalısından alınarak bileşen dosya davacısına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen dosyada davalılar …, …, … ve …adına açılan davaların adı geçenlerin malik olması ve her ne kadar intifa bedeli ödemesi adı geçenlere yapılmış ise de dosyada mübrez 12.11.2010 tarihli … nolu akit tablosunun yapılan tetkikinde davacı yanın malikler lehine intifa hakkından akit tablosunda belirlenen bedelle(… ada, …parsel için 2.327.100,00TL, 119 parsel için 2.471.000,00TL) feragat ettiği anlaşıldığından ayrıca ilave talepte bulunamayacağı, bu sebeple sebepsiz zenginleşme iddiasının intifa ödemesi nedeniyle adı geçen davalılara karşı ileri sürülemeyeceği nazara alınarak yerinde görülmediğinden reddine dair verilen karar taraf vekillerinin vaki temyizi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 05/02/2019 tarih ve 2018/1370 Esas 2019/596 karar sayılı ilamıyla
”Asıl davada davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin Rekabet Kurumu kararıyla 18/09/2010 tarihinde sona erdiğini, bu sözleşme nedeniyle davalının elinde bulunan 400.000,00 TL ve 300.000,00 TL bedelli iki adet teminat mektubunu haksız olarak nakte dönüştürdüğünü ileri sürerek tahsil edilen teminat mektubu tutarlarının şimdilik 10.000,00TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözlemesinin ve intifa hakkının süresinden önce sona ermesi nedeniyle davalının kullanılmayan sürelere ilişkin olarak davacıdan intifa bedeli yatırım bedeli ve işletme yardım bedeli ile sair ödemelerin kullanılmayan kısmının iadesini talep etme hakkı bulunduğunu, çekilen ihtara davacının itiraz ettiğini, bu nedenle davacıya ait teminat mektuplarının nakte çevrilmesinin hukuka uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacı ile davalılardan …, …, … ve …’a ait taşınmaz üzerinde davacı lehine 12 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, davalılardan…A.Ş. ile davacı arasında 12 yıllık bayilik sözleşmesi kurulduğunu, Rekabet Kurulu Kararı uyarınca sona eren sözleşmenin kullanılmayan kısmına yönelik borcun ödenmesi için çektiği ihtara davalının itiraz ettiğini, bu nedenle davalı şirkete ait teminat mektuplarının nakte çevrilerek 700.000.00 TL’lik kısmının tahsil edildiğini, bu miktarın tenzili ile işletme yardım bedeli ile sabit yatırım bedeli olarak bakiye 510.527,22 TL’nin davalı şirketten, intifa bedelinin kullanılmayan kısmı 29.646,80 TL’nin gerçek şahıs davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili, davaya konu taşınmazın…ve …’ a ait olduğunu, diğer davalıların malik olmadığını, Şişli-Büyükderece Caddesindeki bir taşınmaz için 12 yıllığına 20.000 USD üzerinden intifa kurulmayacağının belli olduğunu, bayilik sözleşmesinin 11. maddesinden sözleşmenin sona ermesi halinde davalının … bayisi olarak faaliyet gösterdiği her ay için 3.000,00 USD’nin davacı tarafından ödenen 450.000,00 USD’den mahsup edileceğinin yazılı olduğunu, bu nedenle 12 yıllık intifa bedelinin buradan 450.000,00 USD olduğunun anlaşıldığını, davacının 430.000 dolardan başka ödediği bir bedel bulunmadığını, davacının iddialarını kabul etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, 441.465,50 TL sabit yatırım bedeli, 238.607,47 TL işletme destek bedeli olmak üzere toplam 680.262,97 TL ile bu bedele 18/09/2010 temerrüt tarihi ile teminat mektuplarının nakte tahvil edildiği 14/12/2010 tarihi arasında işleyen 24.153,98 TL faiz ile birlikte birleşen davada …’in talep edebileceği, toplam alacağın 704.416,95 TL olduğu ve …’in 700.000 TL değerinde teminat mektuplarını nakte tahvil ederek kısmen tahsilat yaptığı, bu kısmın mahsubu sonucu birleşen davada …’in 4.416,95 TL alacak talebinde bulunabileceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 4.416,95 TL’nin 18/09/2010 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle birlikte birleşen dosya davalısı …A.Ş.den tahsili ile birleşen dosya davacısı …’e ödenmesine, ekonomik ömrünü tamamlayan yeraltı yakıt tankının birleşen dosya davacısına iadesine, birleşen davada davacının bakiye intifa bedeli talep edemeyeceği gerekçesiyle davalılar 1-… 2- …3- … 4- …’e karşı ileri sürülen talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
… ile …A.Ş. arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermesi üzerine …, …A.Ş.den bayilik hizmet bedeli, sabit yatırım bedeli, intifa bedeli, verdiği borcun bakiyesinin ödenmesi için talepte bulunmuş, ödeme yapılmadığı için bayi tarafından teslim edilen toplam 700.000,00TL’lik teminat mektubu nakte çevrilmiştir. …’in iddia ettiği sabit yatırımların …A.Ş. istasyonunun bulunduğu taşınmazın değerinde bir artış/fayda sağlaması, …A.Ş.nin kalıcı nitelikteki bu yatırımları kullanarak ticari faaliyetinin devam ettiğinin sabit olmasına bağlıdır. İstasyonun faaliyete geçmesi için zaruri olmayan giderlerin geri istenmesi mümkün değildir. Ne var ki, istasyonun işletilmesi için zorunlu olup halen davalıya fayda sağlayan (akaryakıt tankı, tank havuzu, hizmet binası, kanopi-tonoz, vb.) sabit yatırım bedelleri …tarafından talep edilebilir. Dairemizin istikrar kazanmış uygulaması bu yöndedir. Bu durumda mahkemece öncelikle, taşınmaz üzerinde keşif yapılarak davacı tarafından yapılan yatırımların ( bina gibi ) neler olduğu ve bu yatırımların kullanılmaya devam edilip edilmediği ile ayrıca taşınmaza değer katıp katmadığı yönünde, konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak sabit yatırımlardan … A.Ş.nin ekonomik fayda sağlayıp sağlamadığının tespiti gerekir. Bunun dışında… tarafından bayiye 430.000,00 USD borç verilmiştir. Sözleşme uyarınca sözleşme sona erince bu borcun bayinin …bayisi olarak faaliyet gösterdiği her ay için 3.000,00 USD mahsup edildikten sonra kalanının …’e iadesi gerekmektedir. Bu durumda iade edilmesi gereken borç miktarı ile yapılacak keşifle istasyondaki sabit yatırımların bakiye ekonomik katkıları saptanırsa bu ekonomik katkı miktarı toplandıktan sonra …’in bayisini bu borcun ödenmesi için temerrüte düşürüp düşürmediği araştırılarak, bayinin borcuna temerrüt tarihinden teminat mektuplarının nakte çevrildiği tarihe kadar faiz işletilerek teminat mektuplarının bu borcu karşılayıp karşılamadığının üzerinde durulup, nakte çevrilen teminat mektubu tutarı fazla ise fazla için asıl davanın kabul edilmesi, nakte çevrilen teminat mektubu tutarı bayinin borcunu karşılamadığı takdirde asıl davanın reddi ile teminat mektubunun karşılamadığı tutarın birleşen davada …lehine hüküm altına alınması gerekir. Birleşen davada …’in bakiye intifa bedeli talebinin değerlendirilmesine gelince, intifanın 12 yıl için 32.500,00 TL bedel karşılığında kurulduğu ve daha sonra terkin edildiği anlaşılmaktadır. İntifa bedeli 12 yıl için ödenmiştir. …, bu bedelin intifa süresinin kullanılmayan bölümüne ilişkin kısmını herhangi bir güncelleme yapılmaksızın üzerinde intifa kurulan taşınmazın yeni malikleri … ve…’den ve bayilik sözleşmesinde intifa bedelinin geri ödenmesi açısından bayinin kefaleti söz konusu ise bayiden talep edebilir. Birleşen davanın davalılar …, … ile ilgisi saptanamamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan şekilde tahkikat ve inceleme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. ” şeklindeki gerekçe ile bozulmuş ve dosya mahkememize aktarılmıştır.
Mahkememizce bozma sonrası yapılan yargılama sırasında taraf vekillerinin de beyanlarının tespitini müteakip mahkememiz kararı usul ve yasaya uygun olduğundan önceki kararda direnilmiştir. Şöyle ki;
Mahkememiz kararı bozma ilamında belirtilen ve bozma gerekçesi yapılan hususları karşılamakta olup mahkememizce yargılama aşamasında bozma ilamında “…’in iddia ettiği sabit yatırımların…A.Ş. istasyonunun bulunduğu taşınmazın değerinde bir artış/fayda sağlaması,…A.Ş.nin kalıcı nitelikteki bu yatırımları kullanarak ticari faaliyetinin devam ettiğinin sabit olmasına bağlıdır. İstasyonun faaliyete geçmesi için zaruri olmayan giderlerin geri istenmesi mümkün değildir. Ne var ki, istasyonun işletilmesi için zorunlu olup halen davalıya fayda sağlayan (akaryakıt tankı, tank havuzu, hizmet binası, kanopi-tonoz, vb.) sabit yatırım bedelleri…tarafından talep edilebilir. Dairemizin istikrar kazanmış uygulaması bu yöndedir. Bu durumda mahkemece öncelikle, taşınmaz üzerinde keşif yapılarak davacı tarafından yapılan yatırımların ( bina gibi ) neler olduğu ve bu yatırımların kullanılmaya devam edilip edilmediği ile ayrıca taşınmaza değer katıp katmadığı yönünde, konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak sabit yatırımlardan…A.Ş.nin ekonomik fayda sağlayıp sağlamadığının tespiti gerekir. Bunun dışında …tarafından bayiye 430.000,00 USD borç verilmiştir. Sözleşme uyarınca sözleşme sona erince bu borcun bayinin …bayisi olarak faaliyet gösterdiği her ay için 3.000,00 USD mahsup edildikten sonra kalanının…’e iadesi gerekmektedir. Bu durumda iade edilmesi gereken borç miktarı ile yapılacak keşifle istasyondaki sabit yatırımların bakiye ekonomik katkıları saptanırsa bu ekonomik katkı miktarı toplandıktan sonra …’in bayisini bu borcun ödenmesi için temerrüte düşürüp düşürmediği araştırılarak, bayinin borcuna temerrüt tarihinden teminat mektuplarının nakte çevrildiği tarihe kadar faiz işletilerek teminat mektuplarının bu borcu karşılayıp karşılamadığının üzerinde durulup, nakte çevrilen teminat mektubu tutarı fazla ise fazla için asıl davanın kabul edilmesi, nakte çevrilen teminat mektubu tutarı bayinin borcunu karşılamadığı takdirde asıl davanın reddi ile teminat mektubunun karşılamadığı tutarın birleşen davada … lehine hüküm altına alınması gerekir.” şeklinde ifade olunan doğrultuda tahkikat gerçekleştirilmiş ve işlem tesis edilmiştir.
Mahkememizce bu kapsamda mahallinde sabit yatırımlar ve sebepsiz zenginleşme noktasında inceleme yapılmış, sebepsiz zenginleşme tespit edilmiş, bozmaya yansıyan asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı …’in davalı bayiye verdiği işletme destek bedeline ilişkin olarak bilirkişi raporunda cari hesap alacağı tespiti yapılmış, bu alacak kalemi yönünden asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı …’ in asıl dosyada davacı-birleşen dosyada davalı bayiye 430.000 Amerikan Doları borç verildiği ve her ay için 3000 Amerikan Dolarının bayii lehine mahsup edilerek bu alacak kalemi yönünden bakiye cari hesap alacağı 238.000 TL olarak belirlenmiş, yine faiz hesabı bilirkişi raporundan istifade edilerek hesaplama mahkememizce resen yapılarak toplam alacak miktarından nakte tahvil edilen teminat mektubu mahsup edilmek suretiyle teminat mektubu asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı… alacağını karşılamaya yetmediğinden asıl dava ret edilmiş, bakiye… alacağı birleşen davada hüküm altına alınmıştır. Bozma ilamındaki izah edilen bozma gerekçelerine uygun işlem tesis edilmiş olmakla; mahkememiz kararı usul ve yasaya uygundur.
Ayrıca bozma ilamında ilamında şahıs davalılar yönünden “… ve … yönünden bayilik sözleşmesinde intifa bedelinin geri ödenmesi açısından bayinin kefaleti söz konusu ise talep edilebileceği, davalılar …ve …’in dava ile ilgisinin bulunmadığı” bozma gerekçesi yapılmış ise de; mahkememizin bozmaya konu kararında şahıs davalılar yönünden intifa bedeli alacağından akit tablosu gereği feragat edildiğinden davanın reddine karar verilmiş olup, bozma ilamında mahkememizin ret gerekçesine değinilmediği, mahkememiz gerekçesi doğrultusunda … ve …’den tahsili talebinin yerinde olmadığı, mahkememizce tüm şahıs davalılar yönünden davanın reddine karar verildiği, davalılar…ve…yönünden aksi düşünülse ve dava ile ilgili olmadıkları kabul edilse dahi mahkememizce “davanın reddi” kararının sonuç itibariyle doğru bir karar olduğu, salt bu sebeple bozmaya uyulmasının maddi hukuk ve usul hukuku kurallarına uygun olmadığı, yargılama ilkelerine uygun düşmediği görülmekle mahkememiz kararında direnmek gerekmiştir.
İzah edilen nedenlerle önceki kararda direnilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: izah edilen nedenlerle;
1-Mahkememizin 08/12/2016 tarihli … Esas, … karar sayılı ilamı usul ve yasaya uygun olmakla DİRENİLMESİNE,
Direnme nedeniyle
”1-Asıl davanın reddine,
Asıl davada alınması gereken 29,20 TL. Karar harcının peşin ve ıslah neticesi yatan 7.857,00 TL. Harçtan mahsubu ile, bakiye 7.827,80 TL.nin karar kesinleştiğinde talep halinde, davacı … A.Ş.’ödenmesine,
Asıl davada, davalı …Ş. Kendisini vekil ile temsil ettiğinden, yürürlükte bulunan A.Ü. Tarifesi gereğince hesaplanan 32.405,30 TL.nin davacıdan alınarak, Davalı …Ş.’ne verilmesine,
Asıl davada davacı yanın masraflarının üzerinde bırakılmasına,
2-Birleşen davanın kısmen kabulü ile; 4.416,95 TL’nin 18.09.2010 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte birleşen dosya davalısı … A.Ş’den tahsili ile birleşen dosya davacısına ödenmesine, ekonomik ömrünü tamamlayan yer altı yakıt tankının birleşen dosya davalısından alınarak bileşen dosya davacısına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Birleşen dosyada davalılar …, …, … ve… adına açılan davaların yerinde görülmediğinden reddine,
Birleşen davada alınması gereken 301,70 TL. Karar harcından peşin yatan 8.021,60 TL.den mahsubu ile bakiye 7.719,90 TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı …Ş.’ne ödenmesine,
Birleşen Davada: davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesaplanın 1.800,00 TL.vekalet ücretinin davalılardan …İşletme A.Ş’den tahsili ile davacı …Ş.’ne verilmesine,
Birleşen Davada: Davalılar … A.Ş’, …, …, …ve … kendilerini vekil ile temsilettiklerinden yürürlükte bulunan A.Ü. Tarifesi gereğince hesaplanan 34.194,40 TL. Vekalet ücretinin ( …, …, … ve … 3.557,60 TL’den hak sahibi olmak kaydıyla) davacıdan alınarak, Davalılar … İşletme A.Ş’, …, …, … ve …” e verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine” gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/12/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …