Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/367 E. 2019/853 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/367
KARAR NO : 2019/853

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilerinin uzun yıllar mevduatlarını …AŞ … şubesine yatırdıklarını, ancak Şube müdürün ve personelinin baskıya varan yönledirmeleri sonucu, bu mevduatın “… Bank Ltd Şt’nin …AŞ nezdinde ki hesabına havale edildiğini, müvekkili …’e ait … grup 3940 nolu 12.160.520.548-TL ile çocukları güven ve umut ile müşterek 4oŞo grup, …nolu 17.673.604.774-TL hesap cüzdanlarının ekli olduğunu, müvekkillerinin Beyoğlu … Noterliği’nin 24/01/2000 gün … ihtarnamesi ile bu paraların iadesi talep edilmiş ise de bir sonuç alınamadığnı, 22/12/1999 tarihinde diğer bası bankalarla birlikte, davalı bankaya BDEK TMSF el konulduğunu, müvekkilerinin bankadan paralarını alamadıklarını, … AŞ’nin önce … AŞ bünyesinde birleştirildiğini, bu bankanın da BDDK’nın 02/10/2002 gün ve 07/01/2002 günlü izinleri ile tüm aktif ve pasifi ile birlikte …AŞ ile birleştirildiğini, … Başsavcılığının …AŞ, … ve diğer sanıklar hakkındaki… sayılı iddianamesinde belirtildiği üzere, …Ltd. Şti.’nin …tarafından sermayesinin karşılanarak kurulduğunu, buraya … AŞ şubeleri aracılığı ile mevduat toplattırılıp, grup şirketlerine kulandırıldığını, bunun gerçekleşmesi için … AŞ müdür ve personeline primler verilip, talimat verildiğini, toplantılar düzenlendiğini, mudilere yüksek faiz verileceği vaadinde bulunulduğunu, bu kişilerin kandırıldığını, baskı altında tutulduklarını, matbu olarak hazırlanmış hesap açma başvurusu ve halen talimatı imzalattırıldığını,… bankanın uygulamada sadece … AŞ Merkez Bankasında bulunan bir hesaptan ibaret kaldığını,…diye yatırılan paraların yapılan havalelerin asla bu…bankasına gitmediğini, verilen … banka cüzdanının dahi … AŞ hesap cüzdanı ile aynı şekilde olduğunu, dolandırıcılık suçunun işlendiğini,… AŞ’nin dolandırıcılık suçunu işlediğini, davalı …’in kamuoyuna mevduatlarının bizzat kendisinin güvencesinde olduğunu ve son kuruşuna kadar ödeyeceğini beyan ve taahhüt etmesi sonucu banka ile birlikte müştereken sorumlu olduğunu beyanla, yatırılmış olan 29.834.000.000-TL mevduatın 19/11/1999 ve 22/10/1999 tarihinden itibaren taahhüt edilen %86 ve bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili …cevap dilekçesinde özetle;… Ltd’e davalıların paralarını yatırdığını, bankanın KKTC de kurulmuş olduğunu, merkezinin Lefkoşa olduğunu beyanla yetkili mahkemelerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mahkemeleri olduğundan yetki itirazında bulunduğunu, davacıların talepleri ayrı banka hesapları ve havalelerine ait olduğunu, davalarının tefriki gerektiğini, müvekkilinin… bankanın paydaşı olmakla husumetin kendisine teveccüh etmeyeceğini İstanbul Asliye… Ticaret Mahkemesinin … esas…karar sayılı ve 12/07/2001 tarihli kararı ile bu yolda karar verildiğini, esasa gelince müvekkilin davacıya herhangi borcu bulunmaması nedeni ile haksız ve mesnetsiz davanın reddini, mahkeme giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TMSF vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle yetki, davanın türü itibarıyla Ankara idare mahkemesinin görevine girdiğinden görev ve kendilerine bu davanın yönetilmeyeceğinden bahisle husumet itirazında bulunduğunu, zamanaşımı definde bulunduğunu, esasa ilişkin yanıt süresinin uzatılmasını talep ettiğini, davanın reddini, gider ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep ettiğini, esasa ilişkin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri aracılığı ile gönderdiği 28/06/2002 tarihli cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların 19/11/1999 tarihinde müvekkili banka aracılığı ile Kıbrıs’ta kurulu “… Ltd nezdinde 17.723.604.774 Tl meblağlı bir hesap açıklarını, bankaya ait hesap cüzdanının müvekkili aracılığı ile davacılara teslim edildiğini, bankanın ödeme güçlüğüne düşmesi üzerine mevduatı geri alamayan davacıların birtakım zorlama iddilarla paralarını müvekkil bankadan istediklerini, davacıların kabul ettikleri gibi… hesabın açılmasını kendi bilgileri dahilinde ve iradeleri ile olduğunun tartışmalı olmadığını, buna karşı bu hesap açılmasının müvekkili banka yemlendirmesi ve güvencesi altında olduğu beyanının gerçekle ilgisi bulunmadığını, …bankanın müvekkili bankanın iştira ki olmayıp aralarında herhangi bir bağ da bulunmayan apayrı bir tüzel kişilik olduklarını, müvekkili bankasının kendisine verilen talimatı red etme hakkı bulunmadığını, davacıların iradelerinin yanıltmadığını, husumet itirazları olduğunu, davanın … bankaya açılması gerektiğini, … bankasından Balkaner gruba kredi kullandırılmasının müvekkili bankaya kredi verilmesi anlamında gelmediğini, Balkaner şirketler grubu ile müvekkili bankanını ayrı tüzel kişilik olduğunu, ayrıca zamanaşımı definde de bulunduklarını, havelenin müvekkilce aracı sıfatı ile yapıldığını, beyanla husumet zamanaşımı yönlerinden ve her halde esastan davanın reddini, gider ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve…Karar sayılı ilamı ile; davacıların parasının…hesabına havale edildiği, davacının hesabının … Ltd. Şti.’de olması nedeniyle davacıların öncelikle bu şirketten talepte bulunmasının gerektiği, davanın henüz erken açılan bir dava olduğu gerekçesiyle davalı banka yönünden davanın reddine, davalı …yönünden ise; paranın havale edildiği adı geçen şirket ile davalının her hangi bir irtibatının bulunmadığı gerekçesiyle davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine, davalı TMSF yönünden ise; idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine dair verilen hüküm davacılar vekilinin vaki temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2012/5322 Esas- 2013/21459 Karar ve 26.11.2013 tarihli ilamı ile;
“1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin BDDK ve TMSF yönünden yaptığı temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacılar vekilinin davalı banka yönünden yaptığı temyiz itirazlarına gelince; dava, davalı bankanın külli halefi olduğu … A.Ş. …Şubesi’nde bulunan davacılara ait mevduatın, davacıların iradesi fesada uğratılarak… Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı olarak açılmış alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı banka yönünden davanın zamansız açıldığı, davalı …yönünden ise paranın yatırıldığı … Ltd. ile adı geçen davalının bir ilgisinin bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkeme kararından sonra İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 29.11.2005 tarihli karar ile davalı Banka’nın külli halefi … A.Ş.’nin yöneticisi olan … hakkında, “… hesapları üzerinden banka vasıta kılınmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ve işbu ceza hükmü Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 19.10.2006 gün ve 1600-16357 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir. Ceza mahkemesince verilen ve kesinleşen kararın gerekçesinde, …ve … A.Ş.’nin diğer bir kısım yöneticilerinin,…A.Ş. aracılığıyla offshore hesabı açtıran 4204 kişiyi, bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıkları ve bu suretle topladıkları paraların … Holding bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktarıldığı,…bankasının paravan bir şirket olarak …tarafından yakınlarına kurdurulduğu açıklanmıştır. Bir başka söyleyişle, … A.Ş.’nin söz konusu yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer…hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığı ve bu suretle… hesaplarına para yatıran kişilerin haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıkları açıkça ortaya konmuştur.
Bu durumda, gerek ceza mahkemesindeki belirlemeler ve gerekse de Dairemize intikal eden emsal dosyalardaki aciz vesikaları da gözetildiğinde, davacının alacağının … Ltd.’den tahsil edemeyeceğinin anlaşılması karşısında, davalı bankaya yöneltilen davanın zamansız olarak nitelendirilemeyeceğinin kabulü ile ceza mahkemesinin mahkumiyet kararının hukuki sonuçları BK’nun 53. maddesi çerçevesinde gözetilmek suretiyle, BK’nun 41, TTK’nun 321/son ve 336/5. maddeleri uyarınca, gerek davalı …’in ve gerekse davalı bankanın davacının ileri sürdüğü zarardan sorumlu tutulmaları gerekip gerekmediği tartışılıp değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmek üzere anılan davalılara yönelik yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Ayrıca, Dairemize intikal eden diğer dosyalardan da bilindiği üzere mahkeme kararından sonra Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.10.2007 tarih,… Esas, …Karar sayılı ilamı ile aleyhine hüküm kurulan davalılardan …’in iflasına karar verilmiştir.
İİK.nun 194. maddesi uyarınca, iflasın açılması ile müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları, acele haller ve maddede yazılı olanlar haricinde durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından 10 gün sonra devam olunabilir. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan müflisin davacı veya davalı bulunduğu davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığını tespiti noktasında iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olması gerekir. İşte bu nedenle müflisin hukuk davalarının belli bir süre durması kabul edilmiştir. O halde, davalı … ile ilgili iflas davası dikkate alınıp, alacaklıların ikinci toplantısının yapılıp yapılmadığı araştırılıp, toplantının yapılmadığının belirlenmesi halinde bir ara karar ile davanın anılan maddede açıklandığı şekilde durmasına karar verilmesi ve şayet toplantının yapıldığı anlaşılmış ise iflas idaresi huzuruyla davaya devam edilerek sonuçlandırılması” gerekçesi ile bozulmakla dosya İstanbul (Kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda (İstanbul (Kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas); Davacıların davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, kararın davacılar, … Bank AŞ, TMSF ve…vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2016/6483 Esas ve 2017/2891 Karar sayılı 15/05/2017 tarihli bozma ilamı ile;” 1- İhbar olunan … vekilinin 24/03/2016 tarihli temyize cevap ve temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı ayrıca ihbar olunan …’a karşı husumet yöneltilerek açılan bir dava bulunmadığı, mahkemece verilen kararda da anılanın ihbar olunan sıfatı ile karar başlığında gösterildiği ve aleyhlerine herhangi bir hüküm de tesis edilmediği anlaşıldığından, ihbar olunan…’ın süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı gibi, ihbar olunanların hükmü temyiz etmekte hukuki yararı da olmadığından, ihbar olunan … vekilinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, …hesabına aktarılan mevduatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece gerekçeli kararda TMSF,… BANK A.Ş., …davalı, …ihbar olunan olarak gösterilmiş olmasına rağmen hüküm kısmının 1 ve 2 numaralı bendinde kısmen kabul edilen meblağın ”davalıdan tahsiline” şeklinde hüküm kurulması, diğer bentlerde ”davalılar” ibaresinin kullanılması, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin ”davalılar … ve TMSF’ye verilmesine” şeklinde hüküm kurulması ve yine davacı tarafından davalı … hakkında davanın atiye bırakılması talep edilmiş olup gerekçeli kararda bu hususa ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadan davalı olarak gösterilmesi, infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesis edilmiş olup doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davacılar vekilinin (2) numaralı bent dışındaki sair temyiz itirazları ve davalılar TMSF vekili ile… Bank A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, işbu dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dava, … hesabına aktarılan mevduatın tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davalı … aleyhine açılan davanın 30.06.2016 tarihli duruşmada atiye terkedildiği ve bu tarihten sonra da taraflarca takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından bu davalı yönünden açılan davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş, yine davalı TMSF aleyhine açılan davada; İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…Esas… Karar sayılı ilamı ile verilen hükmün Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2012/5322 Esas ve 2013/21459 Karar sayılı bozma ilamı ile davacı taraf temyiz itirazlarının reddine karar verilerek kesinleştiğinden bu davalı aleyhine yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Mahkememizin … Esas ve… Karar sayılı dosyasında alınan 20.01.2015 tarihli kök ve 03.11.2015 tarihli ek bilirkişi raporu ile belirlenen davacı mevduat alacaklarından; 9.750,00-TL alacağın 22/10/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … BANK A.Ş.’den alınarak davacı…’e verilmesine, 17.723,60-TL alacağın 19/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … BANK A.Ş.’den alınarak davacılar …, … ve…’e verilmesine dair davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE;
2-Davalı … aleyhine açılan davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Davalı TMSF aleyhine açılan davanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas…Karar sayılı ilamı ile verilen hükmün Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2012/5322 Esas ve 2013/21459 Karar sayılı bozma ilamı ile davacı taraf temyiz itirazlarının reddine karar verildiğinden kesinleşmekle bu davalı aleyhine yeniden hüküm tesisine yer olmadığına,
4-9.750,00 TL alacağın 22/10/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den alınarak davacı…’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-17.723,60 TL alacağın 19/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den alınarak davacılar …, … ve …e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
6- Dava mahiyeti itibariyle, davalı… Bank A.Ş. harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
7-Davacılar tarafından yatırılan 402,76-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
8-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.297,00-TL vekalet ücretinin davalı … Bank A.Ş.’den tahsili ile (1.177,00-TL’si davacı …’e, kalan 2.120,00-TL’lik kısmı…, …ve…e ait olmak üzere) tüm davacılara verilmesine,
9-Davalı… Bank AŞ. kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.360,40-TL ücreti vekaletin davacılardan tahsili ile davalı … Bank AŞ’ye verilmesine,
10-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin bozmadan önce 742,00-TL, bozmadan sonra 657,00-TL olmak üzere toplam 1.399,00-TL’nin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 110,69-TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına; arta kalan 1.288,31-TL’nin davalı …Bank A.Ş’den tahsili ile davacılara verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2019

Katip

Hakim