Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/347 E. 2021/228 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/347 Esas
KARAR NO : 2021/228
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/08/2017
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin …. Aliye Ticaret Mahkemesi’ne sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 12/03/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaya müvekkilinin bedensel zarara uğraması nedeniyle, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak Geçici işgöremezlik ve sürekli iş gücü kaybı tazminatının, sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin … Aliye Ticaret Mahkemesi’ne cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı KTK’nın 110.maddesinde “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesi yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği” hükmü gereği huzurdaki dava yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkeme müvekkil sigorta şirketinin yerleşim yeri olan İstanbul olduğunu beyanla, müvekkil sigorta şirketi aleyhine açılan tamamen haksız ve mesnetsiz davanın reddine, masraf ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan ettiği görülmüştür.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip, celbi gerekli deliller celp edilerek dosyamız arasına girmiştir.
Dosyanın … ATM’nce verilen yetkisizlik kararından sonra davacı tarafça istinaf ve temyiz edilmesi üzerine bu taleplerin ayrı ayrı reddedilmesi sonucu mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının delillerini, hastane evrakları, hasar işlem dosya örneği, Emniyet ve SGK yazı cevapları, talimat mahkemesince ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları, ATK raporu ve tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan alınan 16/06/2020 tarihli raporda özetle;
“Mevcut bilgelere göre;
… kızı 01/01/1941 doğumlu …’nın 12/03/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 12/03/2016 tarihinden itibaren 45 güne kadar uzayabileceği” şeklinde mütaalada bulunulduğu görülmüştür.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 16/06/2020 tarihli raporda özetle;
“Mevcut bilgelere göre;
… oğlu 01/01/1954 doğumlu …’nın 12/03/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 12/03/2016 tarihinden itibaren 45 güne kadar uzayabileceği” şeklinde mütaalada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucu … ‘ndan alınan 06/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“30/03/2013 tarih 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” olduğu; Engellilik Ölçütü sınıflandırılması ve Engellilere verilecek Sağlık Kurulu Yönetmeliğin ise 20/02/2019 tarih 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunduğu;
Şahıs tarafından sağ dizinde hareket kısıtlılığı tanımlanmış ise de, olay tarihi tıbbi belgelerinde diz yaralanmasına ilişkin herhangi bir bulgu tanımlanamadığı cihetle dizde tespit edilen artritik değişiklikler ile 12/03/2016 tarihinde mağruz kaldığı trafik kazası arasında illiyet bağı tesis edilemediği,
12/03/2016 tarihinde mağruz kaldığı trafik kazası sonucu yaralandığı bildirilen, 01/01/1941 doğumlu …’nın tanımlanan yaralanmasının iyileşmiş oldukları ve her iki yönetmelik kapsamında sürekli Özürlülüğüne ya da engelliliğine mahal olacak nitelik ve mahiyette bulunmadığı,
Geçici raporunda tanımlanan kod kırığı arızasının 45 gün geçici olarak iş görmezliğine neden olacak mahiyette olduğu” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucu … ‘ndan alınan 06/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“30/03/2013 tarih 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” olduğu; Engellilik Ölçütü sınıflandırılması ve Engellilere verilecek Sağlık Kurulu Yönetmeliğin ise 20/02/2019 tarih 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunduğu;
Şahıs tarafından sağ dizinde hareket kısıtlılığı tanımlanmış ise de, olay tarihi tıbbi belgelerinde diz yaralanmasına ilişkin herhangi bir bulgu tanımlanamadığı cihetle dizde tespit edilen artritik değişiklikler ile 12/03/2016 tarihinde mağruz kaldığı trafik kazası arasında illiyet bağı tesis edilemediği,
12/03/2016 tarihinde mağruz kaldığı trafik kazası sonucu yaralandığı bildirilen, 01/01/1954 doğumlu …’nın tanımlanan yaralanmasının iyileşmiş oldukları ve her iki yönetmelik kapsamında sürekli Özürlülüğüne ya da engelliliğine mahal olacak nitelik ve mahiyette bulunmadığı,
Geçici raporunda tanımlanan kot kırığı arızasının 45 gün geçici olarak iş görmezliğine neden olacak mahiyette olduğu” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce taraf talepleri ve dosya kapsamı çerçevesinde, tüm kayıtlar incelenmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli kusur uzmanı … marifetiyle konuya ilişkin 20/01/2021 tarihli rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Yerleşim yeri içinde meydana gelen kazanın olduğu mahalde yol bölünmüş, asfalt, 6 metre genişlikte olup vakit gündüz, hava açık ve zemin kurudur.
Dava dosyasında bulunan Trafik Kazası Tespit Tutanağında kaza anlatılmış ve kazanın oluşumu ile ilgili olarak yolun yapım, bakım, onarımından sorumlu kuruluşun (karayolları) birinci dereceden kusurlu olduğu, ayrıca araç sürücüsü … ’nın KTK’nın 52/1-a (araçların hızlarını kavşaklara, dönemeçlere, tepe üstlerine, yaya geçitlerine, tünellere, dar köprü ve menfezlere girerken azaltma) hususunu ihlal ettiği kanaati ifade edilmiştir.
Tutanak ekinde bulunan kaza yeri krokisinde kaza mahalli köprü girişinde aracın şeridi üzerinde çukurlar bulunduğu ve aracın hemen çukurlardan sonra kontrol dışı olarak zikzaklar yaparak sol bariyerlere çarpmış olduğu görülmektedir.
Dava dosyasında sürücü ifadesi ve mahal fotoğrafları bulunmamaktadır.
Trafik Kazası Tespit Tutanağında açıklanan şekliyle, esasen yolda, köprü girişinde bulunan çukurlarda aracın sol ön lastiğinin patlamış olması nedeniyle aracın kontrolden çıktığı anlaşılmaktadır. Kaza mahalli krokisinde de aracın çukurları geçtikten sonra yolda zikzak çizmeye başladığı ve daha sonra sağ bariyerlere çarpmış olduğu görülmektedir. Aracın sol ön lastiğinin ani hava kaybı ile patlaması, sürücünün araç kontrolünü çok güçleştirecek ve aracın kontrolden çıkmasına yol açabilecek bir arızadır. Dolayısıyla kazanın meydana gelmesinde aracın yoldaki çukurlardan geçerken lastiğinin patlaması şeklinde karşılaştığı teknik arızasının ağırlıklı olarak etkili olduğu, sürücü …’nın köprü girişine gelirken tedbirli ve dikkatli araç kullanmamış ve hızını düşürmemiş olması ile 2918 sayılı KTK’nın 52/1-a maddesinde belirtilen “aracın hızını kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken azaltmak” kuralını ihlal etmiş olması nedeniyle ikinci dereceden kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıdaki incelemeye göre dava konusu kazada;
Aracın lastik patlaması şeklinde ortaya çıkan teknik arızasının %75 (yüzde yetmişbeş) oranında etkili olduğu,
Sürücü …’nın %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Kusur değerlendirmesinde davalı tarafından kaza tarihini kapsar şekilde zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu ve teknik arızanın %75 oranında etkili olduğu belirlenmiştir. Davacılara herhangi bir kusur izafe edilmemiştir.
Davacıların kusursuz olması, bu konudaki Yargıtay kararlarına göre lastik patlaması şeklinde meydana gelen teknik arızadan işleten sorumlu olması, davalı … şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesi ile araç sürücüsünün kusuru ile sebep olduğu meydana gelen zararlarda işletenin sorumluluğunu üstlenmiş olması hususlar birlikte değerlendirildiğinde somut olayda davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre hesaplama yapılarak takdire sunulacaktır.
Davacı … bakımından yapılan hesaplama
… üyeleri tarafından düzenlenmiş 06.12.2019 tarihli raporda davacının geçici iş göremezlik süresi 45 gün olarak belirlenmiştir. Bu durumda;
Davacının 45 günlük geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanacaktır.
… Adli Tıp Anabilim Dalı üyeleri tarafından düzenlenmiş 06.12.2019 tarihli raporda bu olayın davacıda sürekli özür veya engelliliğe neden olmadığı belirlenmiş olmakla sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zarar hesabı yapma imkânı bulunmamaktadır.
Davacının kaza tarihinde 75 yaşında olması nedeniyle aktif çalışma yaşını geçmiş olması ve zabıta tutanağına göre ev hanımı olduğunun belirlenmiş olması nedeniyle 12.03.2016 kaza tarihinde yürürlükte olan ve asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen aylık net 1.177,46 TL.lık asgari ücrete göre hesaplama yapılacaktır.
Davacının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı aşağıdaki gibidir;
1.177,46 /30×45 gün x %100 mal.x %100 kusur = 1.766,19 TL
Davacı … bakımından yapılan hesaplama
Gerek Adli Tıp Kurumunun 10.06.2020 tarihli raporu ile gerekse de … Dalı üyeleri tarafından düzenlenmiş 06.12.2019 tarihli raporda davacının geçici iş göremezlik süresi 45 gün olarak belirlenmiştir. Bu durumda;
Davacının 45 günlük geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanacaktır.
Gerek Adli Tıp Kurumunun 10.06.2020 tarihli raporu ile gerekse de … Dalı üyeleri tarafından düzenlenmiş 06.12.2019 tarihli raporda bu olayın davacıda sürekli özür veya engelliliğe neden olmadığı belirlenmiş olmakla sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zarar hesabı yapma imkânı bulunmamaktadır.
Davacının kaza tarihinde 62 yaşında olması nedeniyle aktif çalışma yaşını geçmiş olması ve zabıta tutanağına göre de aktif olarak çalışmadığının belirlenmesi nedeniyle 12.03.2016 kaza tarihinde yürürlükte olan ve asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen aylık net 1.177,46 TL.lık asgari ücrete göre hesaplama yapılacaktır.
Davacının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı aşağıdaki gibidir;
1.177,46 /30×45 gün x %100 mal.x %100 kusur = 1.766,19 TL
12.03.2016 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı … şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti ölüm/sakatlık ve sağlık giderleri bakımından ayrı ayrı 310.000,00 TL.dır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının A.5/b maddesinde “…Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … nın sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir…” demektedir. Bu durumda;
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının A.5/b maddesinde açıkça geçici iş göremezlik dönemindeki zararın sağlık gideri teminatı kapsamında olduğuna dair bir ibare yer almamaktadır. SGK tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri sigorta şirketleri/… aleyhine açılan rücu davalarına konu edilmektedir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/7731 E. sayılı başka bir kararında ise geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında, tedavi gideri klozundan talep edilebileceği belirtilmektedir.
Davacıların geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında olup olmayacağı hususundaki hukuki durumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacının yukarıda belirlenen maddi zararları poliçe limitinin içinde kalmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir. Bu durumda;
Davacı tarafından davalıya 04.07.2016 tarihinde yapılmış başvuruda bulunulmuş olup, başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası(cumartesi – pazar ve bayram tatili hariç) 19.07.2016 tarihinde sona ermektedir. Bu durumda başvuru tarihine göre temerrüt bir sonraki iş günü olan 20.07.2016 tarihinde gerçekleşmiş olacaktır.
Sigortalı aracın kullanım amacı hususi gözükmektedir.
Sonuç olarak;
Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 12.03.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
Aracın lastik patlaması şeklinde ortaya çıkan teknik arızasının %75 (yüzde yetmişbeş) oranında etkili olduğu,
Sürücü …’nın %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu,
Davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre;
Davacı …’nın;
Geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının = 1.766,19 TL. olduğu,
Davacının maddi zararının poliçe limitlerini aşmadığı,
Bu olayın davacıda sürekli iş gücü kaybına neden olmaması nedeniyle sürekli iş gücü kaybına dayalı zararının bulunmayacağı,
Davacı … ‘nın;
Geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının = 1.766,19 TL. olduğu,
Davacının maddi zararının poliçe limitlerini aşmadığı,
Bu olayın davacıda sürekli iş gücü kaybına neden olmaması nedeniyle sürekli iş gücü kaybına dayalı zararının bulunmayacağı,
Başvuru tarihine göre temerrüdün 20.07.2016 tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
Sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu,” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; 12.03.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacıların geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat taleplerinden ibarettir.
Eldeki tazminat davasının; 12.03.2016 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın hızla girdiği çukurlarda sol ön lastiğinin patlaması sebebiyle sürücünün direksiyon kontrolünü kaybetmesi ve aracın yoldan çıkarak bariyerlere çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacıların yaralandığından bahisle … plakalı aracın ZMSS sigortacısı davalı sigortaya açıldığı anlaşılmıştır.
Dava açılma tarihi itibarıyla KTK’nun 97. maddesi uyarınca sigorta şirketine başvuru dava şartı düzenlemesinin yürürlükte olduğu ve davacı yanca 04/07/2016 tarihinde başvuru dilekçesinin davalı sigortaya tebliğ edildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun 10/06/2020 tarihli raporunda; davacıların geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 45 güne kadar uzayabileceği, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında yaralanmalarının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; dava dışı … plakalı araç sürücüsünün köprü girişine gelirken tedbirli ve dikkatli araç kullanmamış ve hızını düşürmemiş olması ile KTK’nun 52/1-a maddesini ihlal ederek kazada ikinci dereceden %25 oranında kusurlu olduğu, aracın lastiğinin patlaması şeklinde meydana gelen teknik arızanın kazada %75 oranında etkili olduğu, aracın lastiğinin patlamasının da işletenin tehlike sorumluluğu kapsamında olması nedeniyle davalı sigortanın kusur oranlaması yapılmaksızın hesaplanacak zarardan sorumlu olduğu, davalı yanca müterafik kusur ve hatır taşıması indirimlerinin yapılamasının gerektiği ileri sürülmüş ise de; kazada davacıların emniyet kemeri takıp takmadıkları hususunun kaza tespit tutanağından anlaşılamadığı, ispat külfetinin müterafik kusur iddiasında bulunan davalı yanda bulunduğu ancak dosya kapsamındaki delillerin iddianın ispatına elverişli olmadığı gibi davalı yanın cevap dilekçesinde tanık deliline de dayanmadığı, ayrıca dava dışı sürücü … davacıların oğulları olmakla somut olayda Yargıtay içtihatları uyarınca yakın akrabalar arasında hatır taşıması indirimi yapılamayacağı, Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı, 09/10/2020 tarihli kararı ile, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların KZMSS Genel Şartlarda belirlenen usul ve esaslara tabi olduğuna dair Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde geçen “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ve ikinci cümlesinde geçen “…ve genel şartlarda…” ibarelerinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş olduğu ancak, davacıların kaza nedeniyle yalnızca 45 günlük geçici iş göremezliğe uğramış olmaları nedeniyle genel şartlar maddesinin Anayasa Mahkemesi kararıyla iptalinin yapılacak hesaplamalara etkisinin olmadığı, çünkü TRH 2010 ya da PMF tablosunun sürekli maluliyet halinde muhtemel yaşam süresinin tespitinin gerektiği hallerde gündeme geldiği, eldeki davada davacıların sürekli maluliyete uğramadıkları bu nedenle iptal kararının somut talep yönünden etkisi bulunmadığından davacı yanın rapora itirazlarının mahkememizce yerinde görülmediği, davacıların hesap tarihi itibariyle talep edebileceği 45 günlük geçici maluliyet tazminatlarının 1.766,19’ar TL olduğu, tazminatın davalı poliçe limitlerini aşmadığı, davacı tarafça davalı sigortaya yapılan 04/07/2016 tarihli başvuruya KTK’nun 99. Maddesi gereğince 8 iş günü eklendikten sonra davalı temerrüdünün 20/07/2016 tarihi itibarıyla gerçekleştiği, sigortalı aracın kullanım amacının ticari olmaması nedeniyle avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesinin gerektiği anlaşılmakla, açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle,
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davacı … lehine 1.766,19 TL, davacı … lehine 1.766,19 TL olmak üzere toplam 3.532,38 TL geçici iş göremezlik tazminatının 20/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigortadan tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli 241,29 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 88,30 TL’nin (ıslah harcı da dahil) mahsubu ile 152,99 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 88,30 TL peşin (ıslah harcı da dahil) ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 119,70 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 3.532,38 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile her birine 1.766,19’ar TL olmak üzere davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 4.762,15 TL (posta masrafları, talimat masrafları, ATK fatura bedeli, bilirkişi ücreti v.s) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza