Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/313 E. 2020/413 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/313 Esas
KARAR NO : 2020/413
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin endüstriyel kabin altına beton dökülmesi için işçiye ihtiyaç duyduğunu, Büyükşehir Belediyesinde taşeron işçi olarak çalışan … ile şifahi eser sözleşmesi imzaladıklarını, işbu sözleşmeye göre davalının endüstriyel kabin altına beton döşeyeceğini, müvekkil şirketinde karşı edim olarak 5.000-TL’lik edimi ifa ile borçlanacağını, yazılı olmayan sözleşmenin ardından müvekkil şirket tarafından borcun ifasının gerçekleştiğini ve …’e 18/01/2016 tarihi itibariyle beton avans işlem açıklaması ile banka üzerinden …’e 5.000-TL’lik ödeme yapıldığını, davalı tarafından, davalı ile ödemenin ardından irtibata geçildiğini, edimin ifa edilmesi hususunda kendisinin uyarıldığını, ancak davalının 5.000-TL’nin yetersiz olduğunu ve arttırılması gerektiğini belirttiğini, müvekkil tarafından defalarca ihtar edilmesine rağmen borcunu ödemeyen davalı hakkında…. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borca itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, karşı taraf aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda … tarafından ihale edilen iş için tarafınca teklif sunulduğunu, …’un Endüstriyel Kabin İmalatı sürecini ihale kapsamında davacı şirkete vermesi nedeniyle inşaat hak ediş ödemelerinin davacı şirket tarafından yapılacağının kendisine bildirildiğini, işin Emniyet mensuplarına yapılacağı ve aciliyet içermesi nedeniyle işi kabul ettiğini, davacı tarafça İBB’de taşeron işçi olarak çalıştığı bilgisinin gerçek olmadığını, yapılan ödemenin keşif bedeli ve muhtelif sair harcamalar nezdinde talep edildiğini, kurum nezdinde avans işlemleri uzun süreceğinden ötürü ilgili kişi tarafından onun hesabından sehven yapıldığını, işin tarafına atfedilmiş olmasına rağmen davacının tüm işi kendi Yapım İşleri Sözleşmesi’nde olduğundan referans kaynaklar ile beton maliyetinin emniyet kurumlarına mal etmek suretiyle sebepsiz zenginleştiğini ve haksız kazanç sağladığını, kendisine verdiği zararı da karşılamadığını, yine de icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen…. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine toplam 5.000 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde inşaat mühendisi bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 25/02/2020 bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Dava konusu uyuşmazlığın endüstriyel kabinlerin altlarına beton dökülmesi işiyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki beyanlar, sözleşme eki teknik şartnameler ve fotoğraflardan, bu kabinlerin güvenlik kabinleri olduğu ve bunların çeşitli kamu kurumları ile emniyet müdürlüklerinin önlerine yerleştirilmelerinin planlandığı görülmektedir.
…n A.Ş. İle davacı … firmaları arasında düzenlenmiş olan ” Güvenlik Kabini Alımı” başlıklı sözleşmede; … Ltd. Şti. Firmasının yüklenici olarak kabinleri temin edeceği ve … A.Ş.’nin göstereceği yerlere montajının da tamamlanmış biçimde teslim edeceği ifade edilmektedir. Kabinlerin standart bir projeye göre imal edileceği ve vinç ile yerlerine yerleştirilecekleri sözleşme eki olan teknik şartnameden anlaşılmaktadır. Kabinlerin; çift kat çelik hasır içeren en az C25 sınıfı beton ile imal edilmiş temelin üzerine yerleştirileceği teknik şartnamenin 4.a.e maddesinde ifade edilmektedir. Temelin de yüklenici … Ltd. Şti. Tarafından yapılacağı yine aynı maddede belirtilmektedir.
Dosyadaki beyanlarda, güvenlik kabinlerinin üzerine yerleştirileceği temellerin davalı tarafça yapılması konusunda davacı ve davalı arasında sözlü anlaşmaya varıldığı ifade edilmektedir. Söz konusu temel yapım işi için herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığı da taraflarca belirtilmiştir.
Belirtilen temel yapımıyla ilgili olarak davacı taraın 5.000 TL bedeli 18.01.2016 tarihinde davalıya havale etmiş olduğu, dosyada sunulmuş olan ve ” Beton avans” açıklamasını içeren banka dekontundan anlaşılmaktadır. Davacı taraf yapılan ödemenin avans olduğunu ifade ederken, davalının bu tutarın yazılı sözleşme bulunmaması nedeniyle teminat olduğu yönündeki beyanı vardır. Bu konudaki hukuki değerlendirmeler ve takdir mahkemeye aittir.
Her iki tarafın da beyanlarından, söz konusu temel yapım işlerinin davalı tarafından gerçekleştirilmediği anlaşılmaktadır.
21/02/2020 tarihli duruşma tutanağında davalı tarafın, henüz beton işinin tarafınca yapılmadığı, yapılacak iş kapsamında keşif yapıp projelendirme yaptığı, bundan dolayı zararının olduğu yönündeki beyanı mevcuttur. Ancak dosya içeriğinde herhangi bir proje görülememiştir.
Diğer taraftan sözleşme eki teknik şartnamenin 4.a.e maddesi “güvenlik noktalarının ebadının her taraftan en az 80 cm fazla olacak şekilde (yer sıkıntısı varsa adapte edilebilir), 30 cm yüksekliğinde çift kat çelik hasır ” biçiminde, yapılması istenen temelleri tanımlamaktadır. Teknik şartnamede temellerin imal biçimlerinin tarif edilmiş olması, boyutların ve kullanılacak malzemelerin de tanımlanmış olması nedeniyle, güvenlik kabini temelleri için herhangi bir projeye ihtiyaç bulunmamaktadır.
Dosyaya sunulmuş olan çeşitli fotoğraflarda kabinlerin konulabileceği yerler gösterilmekte olup bu yerlerle ilgili kısa notlar da bazı fotoğrafların alt veya üst kısımlarında bulunmaktadır. Bu fotoğraflarla yer tespitlerinin yapıldığı ve bunların proje olarak kabul edilemeyeceği söylenebilir.
Yukarıda belirtilen hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu temel yapım işiyle ilgili olarak davalı tarafından yapılmış herhangi bir imalata dair dosyada bir belge veya bilginin bulunmaması nedeniyle, davalıya yapılmış olan ödemenin iadesinin uygun olacağı” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; taraflar arasında şifaen akdedilen endüstriyel kabin altına beton dökülmesi işi gereğince davalıya gönderilen avans ödemesine rağmen işin yerine getirilmediğinden bahisle davacı yanca başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptali isteminden ibarettir.
Davacı tarafça, davalı yana endüstriyel kabin altına beton dökülmesi işinin dava dışı … aracılığıyla verildiği, davalının aldığı avansa rağmen işi yerine getirmediği ve avansı iade etmediği gerekçesiyle davaya konu takibin başlatıldığı beyan edilmekle, buna karşılık olarak davalı yan, işi dava dışı …’dan kendisinin aldığını ancak kurum nezdinde avans işlemleri uzun süreceğinden avans ödemesinin davacı tarafça yapıldığını beyan etmekle bu işten kendisinin daha fazla zararının bulunduğunu ileri sürmektedir.
Dava dışı … ile davacı arasında ihale yolu ile güvenlik kabini alımına dair sözleşme yapıldığı dosya kapsamından tespit edilmiştir.
Davalı taraf, davacı tarafça kendisine iş kapsamında para gönderildiğini ancak, bu ödemenin avans ödemesi olmayıp, keşif bedeli, sair harcamalar ve işin sözleşmesiz yapılması nedeniyle teminat olarak verilmiş olduğunu beyan etmektedir. Davalı, karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığını kabul etmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının), ileri sürülenden başka olduğunu bildirmek suretiyle gerekçeli inkarda (vasıflı ikrar) bulunmuştur. Öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere vasıflı ikrar (gerekçeli inkar), bölünemeyen ikrarlardan olduğundan bu durumda ispat yükü davacıdadır. Davacı yan, davalıya avans ödemesi yaptığı halde işin davalı yanca yapılmadığını ispatla mükelleftir.
Tüm dosya kapsamında toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; davalı yanın 16/10/2015 tarihinde dava dışı …’a fiyat teklifi verdikten ve akabinde 29/12/2015 ve 04/01/2016 tarihlerinde iş kapsamında betonun nereye dökülebileceğine dair araştırma yaptıktan sonra davacı yandan 18/01/2016 tarihli 5.000 TL’lik ödemeyi aldığı, davalı yanın iş kapsamında keşif yapıp projelendirme yapması nedeniyle zararı olduğunu beyan etmesine karşın bu zararını ispatlar somut delillerini dava dosyasına sunmadığı gibi zararının tazmini talebiyle açılmış usulüne uygun bir karşı davasının da bulunmadığı, dekont tarihinden takibin başlatıldığı 04/01/2017 tarihine kadar işin yapıldığına dair dosyada herhangi bir kanıt bulunmadığı gibi davalı yanın beton dökme işinin yapılmadığına dair dosyada açık ikrarının mevcut olduğu, davacı tarafın davaya konu paranın avans olarak gönderildiği yolundaki iddiasını dekont açıklamasında “beton avans” yazılmış olmasıyla ispatladığı, yapılan ödemeye rağmen işi yapmayan ve ödemeyi de iade etmeyen davalı yanın sebepsiz zenginleştiği, bu nedenle davacı yanın davalı yana avans olarak gönderdiği paranın iadesini talep hakkının mevcut olduğu anlaşılmakla davalının haksız itirazının iptali ve alacak miktarı belirli/likit olduğundan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğinden açıklanan nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
…. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 5.000 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’sine isabet eden 1.000 TL oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 341,55 TL karar harcından 85,39 TL peşin harcın mahsubu ile arda kalan 256,16 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 85,39 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 121,29 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 3.400 TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 700 TL bilirkişi ücreti ve 174,90 TL posta masrafı olmak üzere toplam 874,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, gider avansından arda kalan kısmın, karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza