Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/292 E. 2021/930 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/292 Esas
KARAR NO : 2021/930

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli … Esas, … Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilen Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile Japonya – …firmasıyla yapılan anlaşma gereği müvekkili şirkete teslim edilmesi gereken gönderinin … şirketi aracılığıyla … olarak…takip numarasıyla gönderildiğini, ancak gönderinin gümrük çekim işlemleri sonrasında yerinin tespit edilemediğinin ortaya çıktığını,… Japonya ile yapılan görüşmeler sonucunda da …numaralı karton kutunun…Türkiye ofisinde kaybolduğunun taraflarına bildirildiğini, gönderinin…firması ile gönderildiğini ancak kolinin Türkiye’de kaybolduğu için… ile birlikte Türkiye’deki hizmet yüklenicisi olan… Kargo Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş.’nin bu zararlardan sorumlu olduğunu, bu sebeple … Kargo Yurtiçi ve Yurtdışı yevmiye numaralı ihtar çekilerek davalı şirkete masraf ve zararın ödenmesi; ödenmemesi durumunda yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, ancak ihtarnamede belirtilen tebliğden itibaren 7 günlük sürede müvekkil şirketin zararının karşılanmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla… (11.161,24 TL) ve gönderi için yapılan masraf olan 3.515,71 TL ile müvekkili şirketin katlanmak zorunda kaldığı toplam 14.676,95 TL zararı 08/11/2016 tarihinde çekilen ihtarın tebliğ tarihi olan 16/11/2016 tarihinden itibaren en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin dava dışı … (…) arasında akdedilmiş olan sözleşmeler gereği, müvekkil şirketin Türkiye sınırları dahilinde … aracılığı ile taşınmak üzere teslim edilen yurtdışı gönderilerinin kabulü ve…’e ulaştırılması hizmetini verdiğini, müvekkilinin davaya konu taşıma işinin tarafı olmadığını, taşıma sözleşmesinin gönderen ile taşıyıcı arasında akdedilen iki taraflı bir sözleşme olduğunu, hava yük senedinden de rahatlıkla tespit edileceği üzere, işbu davaya konu taşıma işinin … tarafından verilmiş olduğunu, müvekkil şirketin mezkur taşımada taraf sıfatının bulunmadığını, pasif dava ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle husumet itirazlarının da bulunduğunu, müvekkiline izafe edilebilecek bir kusurun bulunmadığını, taşıyanın sorumluluğunun, uluslararası taşıma hükümleri uyarınca sınırlandırıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davalının yetki itirazını kabul etmediklerini, müvekkili şirketin merkezinin İstanbul’da olduğunu ancak Kayseri’de ticari işlerini yürüttüğü şubelerinin, fabrikalarının bulunduğunu, davalının …’in Türkiye’deki global hizmet ortağı olarak hizmet verdiğini, bu durumun kendi resmi internet sitelerinde de yer aldığını, müvekkilinin zararın karşılanması için davalı ile defalarca iletişime geçmeye çalıştığını, ancak müvekkil şirketin telefonlarına, maillerine cevap vermediğini ya da çok geç cevap verdiğini, dava sonrası davalının müvekkiline zararı karşılayacağı yönünde beyanda bulunduğunu, ancak sürecin davalı tarafından uzatıldığını, ödemenin de yapılmadığını, taşıyıcının, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin ikinci cevap dilekçesinde özetle; yük taşımasında paket taşıyıcıya verilirken, gönderici varış yerindeki teslimindeki menfaatine ilişkin özel bir bildirimde bulunmadıkça ve gerekiyorsa ek bir meblağ ödemedikçe taşıyıcının sorumluluğunun Kg başına 17 özel çekme hakkı (…) sile sınırlandırıldığını, hava taşımacılığı konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle tazminat üst sınırının belirlenmesinin gerektiğini, dava konusu taşımada müvekkilinin kusurunun olmadığını beyan etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde taşıma uzmanı …marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 27/03/2020 tarihli kök rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirki anılı kök raporunda özetle;
“Somut olayda, … teslim şekli ile Japonya’dan davacıya satışı yapılan emtianın İstanbul’da taşıma sürecinde kayıp olduğu, taşımanın alıcı-davacı adresi teslim şeklinde anlaşılmasına karşın alıcıya teslim edilmediği hususu ihtilafsızdır.
İhtilaf, taşıyıcı sıfatı ve taşıyıcının hangi aşamadan itibaren hangi aşamaya kadar sorumlu olduğu, sorumlu olması halinde zarar ve tazminat miktarı hususlarındadır.
Somut olayda Esasa Etkili Deliller İncelemesi;
a)Dava dışı … firması tarafından davacının …-Esenler adresi alıcı adresi gösterilerek …-Japonya teslim şekli ile… Yeni,… taşıma ödemesi 15.000… Yeni (peşin ödeme) eklenerek 347,800 …ış faturası düzenlenmiştir. Bu fatura gözetildiğinde, navlunu da satıcı ödediği için …yerine … teslim şekli ile taşımaya yükün verildiği anlaşılmaktadır. Satış faturası 22.07.2016 tarihlidir.
b)VARIŞ İhbarı incelendiğinde, kargonun 27.07.2016 tarihinde … Müdürlüğüne bağlı … Depolama Yerinde olduğu bildirilmiş; 20 günlük GEÇİCİ DEPOLAMA SÜRESİ içinde işlemlerin yapılması istenmiştir. Ödeme talep edilen banka bilgileri davalı şirkete aittir
c)… bilgilendirmesinde, davalı şirket kaşe ve imzası ile emtianın … Yenibosna …da olduğu bildirilmektedir.
d) Davalı tarafından 200 TL hava alanı terminal hizmet bedeli faturası 27.07.2016 tarihli düzenlenmiş, yine 232,54 TL ardiye hizmet bedeli de davalı yanca düzenlenmiştir. Ardiye faturası 05.08.2016 tarihlidir.
e)Emtianın gümrük işlemleri için de dava dışı…firmasınca masraf faturası düzenlenmiş, gümrük beyanı bu firma tarafından yapılmıştır.
03.08.2016 tarihinde gümrük beyanı yapılmış, gümrük vergileri ödenerek serbest dolaşıma giriş yapılmıştır.
Davalının Sorumluluk Süreci İrdeleme ve Değerlendirmesi:
a)Davacı tarafından Japonya’dan satın alınan emtianın dava dışı … firması tarafından davacı adresine taşınması havayolu+karayolu taşıması şeklinde organize edilmiştir. Ancak… firması İstanbul … geçici depolama aşaması sonrasında süreci davalı ile yürütmektedir. Dava dışı… firması ile davalı arasında Türkiye’de yurtiçi taşımaların yapılması konusunda işbirliği olduğu değerlendirilmektedir. Zira yükü karşılayan, havaalanı aktarma, ordino, geçici depolamaya alma sürecini davalı yönetmiştir.
b)Bu yönü ile,…firmasının taşıma işleri organizatörü-taşıyıcı olduğu işlerde, Türkiye kısmında davalı … firması da müteakip taşıyıcı olarak rol üstlenmektedir. Bu durumda, davalının düzenlemesi gereken tek bir fatura olabilir, o da yurtiçi taşıma faturası olacaktır.
c)Ancak somut olay, yurtiçi tasıma sürecinde meydana gelmemistir. Somut olay, geçici depolama yerine 27.07.2016 tarihinde alınan, 03.08.2016 tarihinde gümrüklemesi yapılan emtianın 05.08.2016 tarihli ardiye hizmet faturası sonrası teslim edilmemesi, kayıp olması şeklindedir. 05.08.2016 tarihi 20 günlük geçici depolama süreci içindedir ve davalı bu tarih itibarı ile emtianın akıbetini saklayan sıfatı ile ortaya koymalıdır.
d)Davalı düzenlediği 05.08.2016 tarihli fatura gereği, emtiayı ya davacının gümrük müşaviri … firmasına, ya davacının adresine veya davacının yetkili başkaca bir temsilcisine teslim ettiğini ortaya koymalıdır.
e)Taşıma havayolu ile tamamlanmış, davalı adresine ardiye-ticari saklamaya alınmış, davalı bunun için hizmet faturası tanzim etmiş ancak eşyayı alıcısına “teslim etmemiştir.
f)Davalının ayrı ARDİYE FATURASI düzenlemiş olması ve davacının bunu ödemiş olması aralarında ticari saklama sözleşmesi olduğuna işaret etmektedir. Bu durumda, bedeli karşılığı saklama yapan davalını saklanan malı tevdi etmesi gerekir. Aksi takdirde taşıma sözleşmelerinde olduğunun aksine tam tazminat ödemesi gerekir.
g)TBK m.564 ve 575 hükümleri gereği saklananı geri verme borcu altında olan davalı geri verememesinin yol açtığı tüm zararı tazmin etmelidir.
h)Her ne kadar davalı, kayıp olgusunun … Türkiye adresinde – deposunda meydana geldiğini ileri sürmüşse de; davalının doğrudan davacıya hizmet faturası düzenlediği ve akdi ilişkiye girdiği, böylece saklayan – saklatan ticari ilişkisi gereği sorumlu olduğu açıktır. …Türkiye deposu değil, davalı deposundan yükün davacıya teslimi ispatlanmadığı sürece davalının sorumluluk alanında kayıp olduğu değerlendirilmek gerekir.
Zarar miktarı ve tazminat;
Davacı yanca, İstanbul havalimanına kadar taşıma dahil katlanılan satın alma faturası konusu bedel 347.800 Japon yenidir.
Davacı ayrıca, gümrük müşavirlik hizmeti, gümrük gideri, ardiye ücreti, gümrük ve eş etkili vergi ödemeleri içn toplam 3.515,71 TL zarara uğradığını iddia etmekte ve dosyada ödeme belgeleri ile sunmaktadır. Bu miktar da somut olaya uygun davacı zararları olarak gözlenmektedir.
Sonuç olarak;
Sayın mahkeme görevlendirmesi gözetilerek yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
a)Davalının davacı karşısında saklama sözleşmesi ile saklamakta olduğu mali davacıya teslim edemediği,
b) Davalının akdi ilişki sürecinde asıl taşıyıcı …firmasından sonraki müteakip taşıyıcı olduğu değerlendirilmekle birlikte; bu hususta delil sunulmadığı gibi sunulan ardiye hizmet faturasının henüz yurtiçi taşıma sürecine girilmeden eşyanın davalı deposunda kayıp olduğuna işaret ettiği,
c)Davacının iddia ve ispat ettiği tüm zararı davalının saklayan sıfatı ile tazmin etmesi gerektiği,
d)Davacının fatura muhatabının davalı olması, davalının bunu ödemiş olması karşısında davalının akdi ilişki bulunmadığı, sıfat yokluğu savunmalarının somut olaya uymadığı,
e)347.800 JAPON YENİ ve 3.515,71 TL miktarında İstanbul’da oluşan zarar kalemlerinin tamamının davalı sorumluluğu kapsamında olduğu” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce davalı vekilinin rapora itirazlarının karşılanması amacıyla ayrıntılı, hüküm kurmaya ve İstinaf ile Yargıtay denetimine elverişli ek rapor düzenlenmesi maksadıyla dosya bilirkişiye tevdi olmuş ve konuya ilişkin 08/12/2020 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı ek raporunda özetle;
“Davalının kök rapora vaki itirazının değerlendirilmesi;
Hasarın yurtiçi taşıma sürecinde meydana gelmediğinin belirlendiği, … tarafından uluslar arası taşıması yapılan kargonun … deposunda beklediği, orada ardiye hizmeti oluştuğu, faturanın …tarafından düzenlendiği, davalı ile davacı arasında ticari saklamadan söz edilemeyeceği ileri sürülmüştür.
Değerlendirildiğinde, uluslar arası taşınan yük taşıma sonrası gümrük iş ve işlemleri için geçici depolama işletmelerine ait ardiyelere alınmaktadır. Bu ardiyeler doğrudan yük ilgililerine hizmet verebileceği gibi, taşıyana ifa yardımcısı olarak da faaliyette bulunabilmektedir. Esasen buralar gümrük idari denetim ve gümrük kontrolünün geçerli olduğu depolama yerleridir. Özet beyana göre malı alır ve saklama hizmeti sunarlar.
Bu çerçevede, dosyada deliller incelendiğinde;
-Davalı tarafından bilgilendirme yapılmış, malların 27.07.2016 tarihinde özet beyanla gümrüğe sunulduğu,
-Malların tesliminde bir sakınca olmadığı,
-Malların “malzemeniz … Yenibosna…dadır” bildirimi ile bildirildiği sabittir.
-Gümrüklü gönderi varış bildirimi de dava dışı … tarafından davacıya yapılmış malın “…TESİSLERİ-YENİBOSNA” adresinde geçici depolamada olduğu, terminal hizmet bedelinin 200 TL olduğu bildirilmiştir.
-200 TL terminal hizmet bedeli doğrudan davacı hesabına yatırılmıştır.
Ödeme 27.07.2016 tarihlidir. Bu da davalının malın geçici depolama sürecinde sorumluluğunu üstlendiğine işaret etmektedir.
– 27.07.2016 tarihli fatura davalı … A.Ş. KAŞE VE İMZASI İLE düzenlenmiştir.
– 05.08.2016 tarihli ardiye hizmet faturası ise davacı yana dava dışı …A.Ş. tarafından düzenlenmiştir. Bu durumda, KÖK rapor tespitine karşın saklama hizmetinin – geçici depolama yerinde dava dışı …A.Ş. tarafından verildiği, ancak bu firmanın saklamasının davalı sorumluluğunda değerlendirilebilecektir.
– Dava dışı …firması ise somut olayda gümrük iş ve işlemlerini takip etmiştir.
Bu bilgilere göre, KÖK raporda her ne kadar davalının saklama faturası düzenlediği ve saklayan olduğu yorumunda bulunulmuş ise de; esasen saklama faturası davalının değil dava dışı … Havayolları firmasının düzenlediği faturadır. Bu durumda saklama hizmetini dava dışı … Havayolları firması vermiş ise de; buraya yükün tevdi edilmesi ve malın taşıma sürecine sokulması için bu firmayı belirleyen davalı olmuştur. Bu nedenle söz konusu saklama süreci davalının üstlendiği terminal ve yurt içi taşıma sürecinin ön aşamasında davalının sorumluluk alanında olduğu değerlendirilmektedir.
Davalının taşıma ve sorumluluk sürecinin gümrük firması tarafından yükün dava dışı … ofisine teslimi ve sonra yurtiçi davalı dağıtım birimine aktarıldıktan sonra başladığı ileri sürülmüştür.
Değerlendirildiğinde; malın dava dışı … Havayolları firmasına ait antrepo geçici depolama yerine alındığını bildiren davalıdır. Terminal hizmetlerini yürüterek, malı havayolu firmasından dava dışı … Havayolları firmasına ait geçici depolama – … adresi Yenibosna’ya aktaran davalıdır.
Sayın mahkemece nihai değerlendirmesi ve kanaat oluşturulması gereken bu aşamada; bundan sonra halen sorumluluk süreci başlamadığı iddiası yerinde gözükmemektedir. Nihai takdiri mahkemeye ait olmak üzere, söz konusu mal için davalının ardiye faturası tanzim etmemesine karşın, bu faturayı tanzim eden yeri organize eden davalı olarak tespit edilmektedir. Bu nedenle iç ilişkide davalı ve dava dışı… Havayolları arasında sorumluluk farklı şekillerde ele alınacak olsa da; malın davacı karşısında sorumluluğu artık davalı üzerinde gözükmektedir.
Emtianın dava dışı… ofisinde kaybolduğu iddiasının davacının da kabulünde olduğu, davalının sorumluluğunda kayıp olmadığını ileri sürmektedir.
Dava dışı … ile davalı arasında anlaşma gereği “Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde” davalnın sorumlu olduğu, havalimanında gönderiyi almakla sürecin başladığı belirtilmektedir.
Değerlendirildiğinde, esasen yükün antrepoda olduğu, yurtiçi taşımasının yürütüleceği bilgisini veren davalıdır. Terminal hizmeti vererek malı antrepoya aktaran ve gümrük işlemleri için bilgi veren de davalıdır. Bu durumda faaliyet Havalimanı sonrası Yenibosna hareketi ve orada ardiye süreci olarak gözetildiğinde; malı havaalanından sonra sorumluluk alanında hareket ettiren davalı olarak tespit edilmektedir. Dava dışı … açısından havalimanı boşaltması ve davalının sağladığı terminal hizmeti ile davalı artık bu işi ve iş sürecinde kayıp riskini üstlenmiş gözükmektedir. Ancak iç ilişkide dava dışı … Havayolları firmasına rücu veya zararı paylaşma hususları işbu dava konusu dışındadır.
Raporun “kara taşımaları konusunda uzman bilirkişiden alındığı” itirazı ileri sürülmüştür.
Değerlendirildiğinde, bilirkişi listesinde “hava, kara, deniz ve demiryolu taşımalarında uzman” olarak yer alan bilirkişinin Havacılık Hukuku alanında bir adet tam kapsamlı ders kitabı, bir çok seminer sunumu ve yüksek lisans tez danışmanlığında tez yazdırmışlığı vardır. Ayrıca gümrük ve transit süreçleri ile tüm taşımaları kapsar mahiyette dersler veren bilirkişi bu alanda da bir adet lojistik ve taşıma hukuku ders kitabı yazarıdır.
Hava taşıma konusunda kitap bölüm yazarlığı da yapmıştır.
Bu çerçevede, bilirkişi uzmanlık alanında bir sorun olmamakla birlikte; sözleşme yorumlama, sorumluluk tespiti, kusur ve zarar ile hukuka aykırılık değerlendirmeleri konusunda mahkemenin tam, dokunulmaz, vaz geçilmez yetkisi açıktır. Bilirkişi raporu sadece mahkeme için bir yardımcı ve destekleyici delil mahiyetindedir. Rapor sonuç ve kanaatlerimin mahkeme açısından bağlayıcı bir şekilde görülmesi mümkün değildir.
Sonuç olarak;
Sayın mahkeme ek görevlendirmesi gözetilerek yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, kök rapor sonuç ve kanaatlerine ek olarak;
Davalının, dava dışı … taşımasında olan malın havaalanına geldikten sonra sorumluluğunu üstlenerek, dava dışı… Havayolları antreposunda saklamaya koyduğu ve malın ithalat işlemleri ile yurtiçi taşıması için gerekli bildirimleri yaptığı,
Davalının terminal hizmet bedeli faturası tanzimi, bunu tahsil etmesi ve varışta gerekli bildirimleri yapmakla taşıma sürecini havaalanından ileri taşıdığı,
Dava dışı … firmasının kargo taşıma sürecinde sorumluluğunun taraflar arası sözleşme de gözetildiğinde; Türkiye’de havaalanına ulaşma ve davalının terminal hizmeti faturası ile sona erdiği,
Dava dışı … Havayolları saklamasında kayıp olan emtia sebebi ile davalının akdi sorumluluğu bulunduğu, davacı karşısında davalı ve dava dışı … Havayolları firmalarının birlikte ve müteselsil sorumlu olacağı, iç ilişkide sorumluluk irdelemesinin işbu dava konusu olmadığı,
Bu nedenle; KÖK rapor sonuç ve kanaatlerinin aynen devam ettiği,
İşbu raporun sayın mahkemenin hukuki değerlendirme, sözleşme yorum ve analizi ile sorumluluk tespitinde bağlayıcı olmadığı, nihai takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce önceki bilirkişi raporları iptal edilmeksizin, dosyanın taşıma uzmanı bilirkişi …’a tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde, davalı vekilinin rapora itirazlarının karşılanması amacıyla önceki raporlardan farklı bir görüşte olunması halinde nedeni gerekçelendirilmekle çelişki yaratmaktan uzak, ayrıntılı, hüküm kurmaya ve İstinaf ile Yargıtay denetimine elverişli rapor düzenlenmesi istenilmiş ve konuya ilişkin 29/03/2021 tarihli yeni rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Türkiye’de yerleşik davacı …A.Ş.’nin Japonya’da yerleşik dava dışı …Firmasından …-Japonya teslim şekli ile satın aldığı 1 kap, 4,50 kg emtia-kargo, 347.800 Japon Yeni, …taşıma bedeli 15.000 Japon Yeni (peşin çıkış yeri ödemeli) ilavesi ile toplam: 347.800 Japon Yeni Bedeli 22.07.2016 tarihli satış faturası ile davacının …-Esenler alıcı adresli olarak … Havayolları MB 252 nolu seferi ile … Hava Yük Senedi tahtında Japonya’dan İstanbul’a hava kargo olarak taşındığı.,
Emtia-kargonun her ne kadar… teslim şekli belirtilmiş olsa da havayolu taşıma bedelinin Japonya’da satıcı tarafından ödendiği kapsamında gönderinin … teslim şekli ile taşımaya verildiği, tespit edilmiştir. (Dış Ticarette Teslim Şekilleri (Incoterms) Kurallarına göre… teslim şekli: Varış Yerine Kadar Navlun Ödenmiş Olarak Teslim şeklini ifade eder.)
Yurt dışından…Havalimanı’na gelen emtia-kargonun, 27.07.2016 tarihinde …Gümrük Müdürlüğü’ne bağlı… Havayolları Geçici Depolama Yeri Yenibosna Antreposuna alındığına dair davalı … şirket kaşe ve imzası ile davacı yana ihbarının yapıldığı, davalı tarafından 200,00 TL hava alanı terminal hizmet faturası 27.07.2016 tarihinde düzenlendiği, aynı zamanda 05.08.2016 tarihli 232,54 TL ardiye depolama hizmet bedeli de düzenlendiği.,
Taraflar arası çekişme konusu emtia-kargonun … Kargo Gümrük Müdürlüğü nezdinde ikmal edilen 03.08.2016 tarih, …sayılı Gümrük Giriş Beyannamesi tahtında davacı adına dolaylı temsil yoluyla… A.Ş. tarafından yapılarak gümrük vergileri ödenerek fiili ithalat işlemeleri tamamlanıp serbest dolaşıma girişi yapıldığı,
Tespit edilmiştir.
Davalı yanın emtia-eşya ile ilgili sorumluluğunun değerlendirmesi;
Davacı yanın japonya’dan satın alarak Türkiye’ye getirdiği emtia-eşyanın dava dışı … firması tarafından davacı adresine taşınması havayolu * karayolu taşınması şeklinde organize edildiği, ancak … firması İstanbul … geçici depolama aşaması sonrasında davalı … ile yürütüldüğü, dava dışı … İle davalı … arasında Türkiye’de yurtiçi taşımalarının yapılması konusunda işbirliği olduğu, emtia-kargoyu karşılayan havalimanı aktarma, ordino (kargo teslim belgesi), geçici depolamaya alma işlemeleri davalı … tarafından yürütüldüğü,,
Bu duruma göre, …firmasının taşıma işleri organizatörü-taşıyıcı olduğu işlerde, Türkiye kısmında davalı … firmasının da müteakip taşıyıcı olarak Lojistik zincirinin halkalarını teşkil ettiği, ancak somut olay, yurtiçi taşıma sürecinde meydana gelmediği, olay, geçici depolama yerine alındıktan sonra davacı yan tarafından gümrüklemesi yapılan emtia-eşyanın, davalı… tarafından ardiye hizmet faturası düzenlenmesine karşın, alıcısı davacı yana teslim edemediği, dosyada mübrez e-posta yazışmalarında görüleceği üzere emtia-eşyanın … saklayan davalı …’nin anılan kargoyu bulamayarak davacı yana teslim edemediği, emtia-eşyanın Antrepoda kaybolduğu hususu davalının kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Yani davalı … antrepoda saklamak, muhafaza etmek ve daha sonra alıcısına teslim etmesi gereken geçici zilyetliğindeki eşyayı zayi ettiği, emtiaya karşı özen borcunun göstermeyerek edimini ifa etmediği bu bağlamda tam kusurlu olduğu değerlendirilmektedir.
Davalı vekilinin itirazları değerlendirildiğinde;
… tanımı ve işlevi:… sadece ithalatta geçerli olan ve yükün alıcıya fiziki olarak teslimi sırasında bu belgenin mutlaka ibraz edilmesi gereken belgedir. Uluslararası taşımacılık sürecinin sonundaki, ithalat gümrük işlemleri de tamamlarıdıktan sonra, yükün doğru alıcıya fiziki teslimi geçici depolama veya antrepo işletmecileri tarafından, taşıyanın yükün alıcıya teslim edilmesine izin veren bir onay evrağı (…, yük teslim talimat formu, etiketli konşimento) karşılığında yapılır.
Gümrük idaresi 4458 sayılı kanunla antrepo ve geçici depolama yeri işletmeciliği görevlerinden çıktığı için bu işleme taraf değildir. Yükün doğru alıcısına teslim işlemi, taşıyan ile alıcı arasındaki özel hukuka tabidir ve bu süreci doğru tamamlamak da, taşıyan tarafından yükün geçici olarak, emaneten teslim edildiği (işletmenin geçici zilyetliğine aldığı) geçici depolama yeri veya antrepo işletmelerinin sorumluluğundadır. Bu işletmeler gümrük işlemlerinin sonlandırıldığını ve taşıyanla alıcı arasındaki özel hukuka tabi teslim işleminin onaylandığını tespit ettikten sonra, yükü taşıyanın belirttiği alıcıya teslim edebilirler. Aksi takdirde bu işletmeler taşıyana karşı, mal bedelinin karşılanmasına varacak şekilde sorumludurlar.
Yükün alıcıya teslimi için mutlaka iki koşulun yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Bu koşullardan birincisi yüke ilişkin gümrük vergi, resim ve harçlarının ödenmiş olmasıdır. İkincisi ise uluslararası ticarete konu malın doğru alıcıya tesliminin sağlanması ve taşımadan doğan navlun ve ilgilisi diğer Masrafların taşıyana veya temsilcisine/acentesine ödenmiş olmasıyla alacak verecek ilişkisinin tamamlanmış olmasıdır.
Birinci koşulun gerçekleştirildiği gümrük giriş (ithalat) beyannamesinin verilmesi sonucu ilgili gümrük vergilerinin ödendiğini gösteren gümrük belgesi ile ispatlanmış olur.
İkinci koşul ise malın vardığı yerdeki yükü teslim alacak hak sahibinin kim olduğunu gösteren, malın doğru hak sahibine devrinin gerçekleştirilmesini sağlayacak ve malı satanla alnın ticari ilişkisinin sonlanmış olması nedeniyle halihazırda alıcıya teslim edilmiş olan konşimento veya taşıma senedinin alıcı tarafından taşıyana ibraz edilmesiyle yerine getirilir. Taşıyan malı teslim alma hakkına sahip olup olmadığını ve satıcıyla alıcı arasındaki ticari ilişkinin sonlanıp sonlanmadığını konşimernto veya taşıma senedi üzerinden tespit eder. Taşıyan bu tespiti takiben yükü teslim alma hakkına sahip olan kişi adına, yükün bu alıcıya teslim edilebileceğini belirten bir belge düzenler ve ancak bu belgenin alıcı tarafından ilgili geçici depolama yeri işletmecisine ibrazıyla yük fiziki olarak teslim alınabilir. İşte bu belgeye genel tanımı ile … adı verilmektedir.
Somut olayda fiili ithalat ve eşyanın serbest dolaşıma giriş işlemlerinin tamamlanması; Yukarıda (B) bölümünde tespit edildiği üzere, davacı … Gümrük Müdürlüğü nezdinde ikmal ettiği Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi ile aynı zamanda eşyanın gümrük vergi ve harçlarını ödemek suretiyle eşyanın fiili ithalatını gerçekleştirdiği, yani bu aşamadan sonra eşyanın millileştiği, ancak davalıya ait Geçici Depolama Yerinde eşyanın bulunamaması sebebiyle malını davalıdan teslim alamadığı, eşyanın kaybolduğu davalı tarafından teyit edildiği, eşyanın zayi olduğu davalının kabulünde olduğu değerlendirilmektedir.
Yurt dışından havayolu kargo olarak gelen emtianın havayolu ile taşıması tamamlandığı, davalı tarafından davacıdan hava alanı terminal hizmeti bedeli alındığı yani ordino bedeli tahsil edilmek suretiyle davacıya eşyanın teslim belgesini verdiği, davalının ordino (teslim belgesi) ve gümrük işlemlerinin tamamlanması nedeniyle Geçici Depolama Yerinde sakladığı eşya için ardiye hizmet bedeli faturası düzenlediği, şayet ordino belgesi olmasa idi ardiye faturası düzenlemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda, millileşen eşyayı, eşyanın sahibine teslim etmediği, zira eşyanın zıyal uğradığı tespitleri kapsamında tam kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Zarar miktarı ve tazminat ile ilgili değerlendirme;
Davacı yanca, İstanbul …’ ye kadar taşıma dahil satın alma faturası konusu bedel 347,300 Japon Yenidir. Davacı ayrıca, gümrük müşavirlik hizmeti, gümrük gideri ardiye ücreti, gümrük vergi, harç ve diğer ödemeleri için 3.515,71 TL zarara uğradığı ve dosyada ödeme belgelerin sunduğu, bu miktarın da somut olaya uygun davacı zararları olarak kabulü gerekeceği şeklinde değerlendirilmekte olup takdiri Sayın Mahkemeye aittir.
Sonuç olarak;
Yukarıda yapılan inceleme ve tespitler neticesinde;
Uyuşmazlığa konu davada somut olay bakımından, davalı… şirketinin Geçici Depolama Yerinde ve geçici zilyetliğinde saklamaya aldığı emtia-eşyaya karşı özen borcunu göstermeyerek zıya uğrattığı, dolayısıyla edimini ifa etmediği, emtia-eşyanın zıyaında tam kusurlu olduğu değerlendirildiği, 2-Tarafımdan da dosyada aldırılan Lojistik, Taşıma ve Sigorta Uzmanı Sayın Dr. … tarafından tanzim edilen Kök ve Ek raporda yer alan tespit ve değerlendirmelere itibar edildiği, davacı yanın 347,800 Japon Yeni ve 3.515,71 TL miktarında İstanbul’da oluşan zararlarını davalı yandan talep edebileceği değerlendirildiği” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce davalı vekilinni rapora itirazlarının karşılanması amacıyla ayrıntılı, hüküm kurmaya ve İstinaf ile Yargıtay denetimine elverişli ek rapor düzenlenmesi istenilmiş ve konuya ilişkin 22/11/2021 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı ek raporunda özetle;
“Uyuşmazlığa konu davada, dosyaya bilirkişi Sn. Dr. … tarafından KÖK ve EK, daha sonra tarafımca KÖK rapor hazırlanarak sunulmuştur. Sunulan söz konusu raporlar dosya içeriğinde bulunan bilgi ve belgeler ışığında hazırlandığı açık ve nettir.
Sayın davalı vekili, son olarak 29.03.21 tarihinde tarafımca sunulan KÖK rapora da itiraz etmiş olup, itirazlarını içeren ve UYAP üzerinden gönderilen bila tarihli dilekçesi ekinde sunduğu fotokopi (kısmen silik) belgeler incelendiğinde;
1-… A.Ş., MAHSUP FİŞİ. Evrak Türü: Satıştan İade İrsaliyeli
Faturası., Evrak Tarihi: 08.03.2017., Açıklama: … No.lu SER Dayanıklı Tüketim Tazmin İade Faturası., Toplam: 3.515,71 TL.
2- … A.Ş., (tarih ve numara okunamadı. silik) Mal Hizmet: … Kargoya Ait Kaybolan Ürünlerin Masraf Bedeli., Toplam: 3.515,71 TL.
3-Çıkış Kontrol Fişi. …Gürük Müdürlüğü. … A.Ş. Tarih: 05.08.2016., üzerinde isim okunamadı… A.Ş. kaşe.
Belgelerinin olduğu ve dosyaya ilk defa sunulduğu görülmüştür.
Yukarıda (1) ve (2) de incelenen belgelere göre, davacı yan iddiası olan yurt dışından gelen ve saklama deposunda kaybolduğu bildirilen emtia-kargoya ait oluşan masraflar:
– Barsan şirketine yapılan müşavirlik ücret 259,60 TL
– … Gümrüğüne ödenen 25,00 TL
– … Döner Sermaye tarex ücreti 100,00 TL
– … Hava Yolları Ardiye Ücreti 232,54 TL
– … Kargo Yuriçi Ordino 200,00 TL
– Gümrük Vergi Ödemesi 2.698,57 TL
TOPLAM , 3.515,71 TL
Çekişme konusu emtia kargonun Türkiye’ye gelişini müteakip, davacı tarafından… Gümrüğü ve…’ nin geçici depolaması ile yapılan Gümrük Vergisi ve sair masrafların davalı tarafından davacıya mahsuplaşmak suretiyle ödendiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda (3)’de incelenen ÇIKIŞ KONTROL FİŞİ,… Kargo Gümrük Müdürlüğü nezdinde davacı Gümrük Müşavir (… Lojistik) tarafından geçici temsil yoluyla ikmal edilen Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi ile yapılan kati ithal işlemlerinde, Gümrük Vergisi ile… Hava Yollarının …’deki geçici depolama antreposundan malın çıkış işlemleri esnasında prosedüre uygun yapılan işlemler bütünüdür…. de prosedüre uygun olarak davacının gümrük müşaviri tarafından kaşe ve imzalanmış, buradan yine …/’ nin kendi kontrolünde ve aracı ile İstanbul, Yeni Bosna’da yerleşik antreposuna alınmak üzere eşyanın nakli sağlanmış, ancak emtia-kargo kaybolmuştur.
Kargo davalı taşıcı tarafından alıcı davacının adresine teslim olması gerekirken bulunamayarak zıyaı uğradığı, taraflar arası yapılan e-posta yazışmalarında görülmektedir. Şu halde emtia-kargonun saklama esnasında antrepoda kaybolduğu, kayıp ve hasarın davalı yanın kabulünde olduğu değerlendirilmektedir.
Her iki Kök raporda da tüm detayları ile arz ve izah dildiği üzere;
Emtia-kargonun varış ihbarına göre, kargonun 27.07.2016 tarihinde … Müdürlüğü’ne bağlı … Havayolları Geçici Depolama Yerinde olduğu bildirilmiş; 20 günlük Geçici Depolama Süresi içinde gümrük işlemlerinin yapılması istenmiş, ödeme talep edilen banka bilgileri ise davalı şirkete ait olduğu görülmüştür. Antrepo bilgilendirmesine, davalı şirket kaşe ve imzası ile emtianın … Yenibosna Antreposunda olduğu bildirilmesine karşın, emtia-kargo davacı adresine teslim edilememiştir. Yani taşıma havayolu ile gerçekleştirilmiş, davalı adresine ardiye-saklamaya alınmış, davalı bunun için hizmet faturası tanzin etmiş, ancak eşyayı alıcısına teslim etmemiştir.
Dosyaya yeniden (son olarak itraz dilekçesi ekinde) sunulan belgelerin incelenerek tespitlerimiz ışığında, davalı yan davacıya gümrük vergisi ve sair ücretleri mahsup yoluyla ödemiş olduğu, ancak bu masrafların ödenmesine ve dosyada mübrez tüm e-posta yazışmalarında izlenildiği üzere, emtia-kargonun zıyar uğradığını kabul etmesine karşın EMTİA tutarı olan 347.800 JPY-Japon Yeni hasar bedelini ödememiştir.

Görüleceği üzere Japonya’dan İstanbul,…’ ye yapılan uluslararası hava kargo taşıması tam ve eksiksiz olarak tamamlanmıştır. Ancak, emtia-kargo …’ nin Yenibosna Antreposunda olduğu bildirilmesine rağmen kaybolmuştur. Bu durumda, uluslararası hava kargo taşıması nihayetlendiğinden ve kargonun Antrepo İşletmesi sorumluluğunda olduğundan, kargonun zıyaı ve hasarında Varşova-Montreal Konvansiyonu’nun kapsamında tespit ve değerlendirme yapılmasının mümkün olamayacağı Sayın Mahkemenin takdirindedir.
Sonuç olarak;
Yukarıda Sayın Mahkemeye takdim edilen açıklamalar ile dosyaya davalı vekilince yeniden sunulan bilgi ve belgeler üzerinde yapılan incelenme ve tespitler neticesinde, Sayın mahkemece tarafıma verilen görev çerçevesinde ve bu görev ile sınırlı olmak üzere;
Uyuşmazlığa konu davada somut olay bakımından, davalı… Şirketinin depolama yerinde saklamaya aldığı emtia-kargoyu zıyaı uğrattığı, geçici zilyetliğinde saklamaya aldığı emtia-eşyaya karşı özen borcunu göstermeyerek edimini ifa etmediği, eşyanın zıyaında tam kusurlu olduğu değerlendirildiği,
2-Zıyaı hasara uğrayan emtia-kargonun 3.515,71 TL miktarında İstanbul’da oluşan zararlarını davacı yanın davalıya mahsuplaşmak suretiyle ödediği, ancak 347,800 JPY-Japon Yeni emtia bedelini ödemediği tespitleri kapsamında, davacı yanın davalıdan emtia-kargo bedelini talep edebileceği değerlendirildiği” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava, Japonya’dan davacıya gönderilen eşyanın, taşıyıcı …firmasının Türkiye ofisinde kaybolduğu,…firmasının Türkiye’deki hizmet yüklenicisi olan davalının bu zarardan sorumlu olduğu iddiasıyla, kaybolan eşya bedeli ile gönderi masraflarının davalıdan tazmini talebiyle açılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; mahkememizce alanında uzman iki farklı bilirkişi tarafından hazırlanan raporlarda tespit edildiği üzere; terminal hizmet bedeli faturasının davalı firma tarafından düzenlendiği, taşınan emtianın Yenibosna Antreposunda olduğunu bildirir belge altında ‘taşıyıcı firma veya aracı acenta’ olarak davalı şirketin kaşesi ve imzanın bulunduğu, davalı şirket uzantılı mail adresinden emtianın gümrük çekim işlemleri sonrasında yerinin tespit edilemediğine dair 06/10/2016 tarihinde davacı şirkete mail gönderildiği, her ne kadar hava yük senedinde taşıyıcı dava dışı … olarak görünmekte ise de, dava konusu emtianın havayolu taşımasının sona erip, davalı tarafça geçici depolama alanına alınmasından sonra kaybolduğu anlaşıldığından davalının pasif husumet ehliyetinin mevcut olduğu, yine havayolu taşımasının tamamlanmış olması nedeniyle somut olayda Varşova Montreal Konvansiyonu’nun 22/2. maddesinin uygulanma yerinin bulunmadığı, yeni bilirkişi raporuna itiraz aşamasında sunulan davacının gümrük müşaviri … Şirketinin emtiayı teslim aldığına ilişkin 03/08/2016 tarihli çıkış kontrol fişi, savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında kaldığından mahkememizce dikkate alınamayacağı gibi davalı tarafça emtianın kaybolduğu mailinin davacı tarafa bu belgeden sonraki tarihte iletildiği, zira dava tarihinden sonra kaybolan emtia masraf bedelinin davalı tarafça davacı yana ödendiği de nazara alındığında emtianın kaybolma sorumluluğunun davalıda olduğunun kabulünün gerektiği, dava tarihinden sonra ödenen 3.515,71 TL bedelli masraf yönünden davanın konusuz kaldığı ancak davalı yanın davanın açılmasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle bu bedele ilişkin yargılama giderlerinden sorumlu olduğu, davalının meydana gelen emtia zararını da davacıya ödenmesi gerekmekle, ödenmeyen emtia bedeli yönünden ise davacının ödeme talepli ihtarnamesinin davalı yana tebliğ tarihinden itibaren verilen 7 günlük sürenin sonunda davalının 24/11/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, dava tarihi itibarıyla 347.800 JPY’nin TL karşılığının davacı talebini aşmadığı görüldüğünden tam kabulünün gerektiği, davacı talebinin TL üzerinden olduğu dikkate alındığında taraflar arasında ticari iş sayılan alacak bakımından avans faizine hükmedilmesinin yerinde olduğu kanaatleri ile, mahkememizce hükme esas alınan ve birbirini doğrular nitelikteki, çelişkisiz bilirkişi raporları uyarınca açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
347.800 JPY karşılığı 11.161,24 TL’nin 24/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3.515,71 TL’ye ilişkin talep hakkında, ödeme ile konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 762,42 TL karar harcından 250,48 TL peşin harcın mahsubu ile 511,94 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 250,48 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 281,88 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.887,60 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 258,05 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/12/2021

Katip
e-imza

Hakim
e-imza