Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/26 E. 2019/24 K. 18.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/26
KARAR NO : 2019/24

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 10/01/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 12. Asliye Ticaret Mahkmesi’nin … E. Sayılı Çek İptali davasında, iptal istemine konu …bank … Şubesi’ne ait, … nolu, 15/08/2018 keşide tarihli, 3.000,00 TL bedelli, keşidecisi … olan çek yönünden iade davası açılmak üzere taraflarına 2 haftalık yasal süre verilmiş olup yasal süreye uygun olarak iş bu iade davasını açtıklarını, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi .. E. Sayılı Çek iptali davası dayanağı olan olayın, müvekkili şirkete ait işyerinde 21.04.2018-23.04.2018 tarihleri arasında hırsızlık olayı olduğunu, müvekkili şirketin kasasından 9 adet çek çalındığını, hırsızlık olayı ile ilgili … C. Başsavcıslığı’nın … soruşturma numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığını, şikayet sonrası … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile taraflarınca çeklerin iptaline ilişkin dava açıldığını, davalı … ‘ın …bank …. Şubesi’ne ait, … nolu, 15/08/2018 tarihli, 3.000,00 TL bedelli çekin …bank … Şubesi’ne takas sistemi kapsamında ibraz edildiğini, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı Çek iptali davasında iş bu davaya konu çek hakkında Ödeme Yasağı Kararı verilmesi nedeniyle, davalı … ‘a banka tarafından çek bedeline ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava konusu çek fotokopisi incelendiğinde çekin arka yüzünde bulunan müvekkili şirketin …’ a ait olmayan … kaşesi ve kaşe üzerinde imza bulunduğunu, ancak kaşe ve kaşe üzerinde bulunan imza ile müvekkil şirketin ilgisi bulunmadığını, kaşe üzerinde bulunan imzanın müvekkili şirketin şirket yetkilisinin imzası ile ciro edilmediğini, çalıntı çekin, kötü niyetli kişiler tarafından sahte kaşe ve sahte imza ile paraflanarak ciro edildiğini, çalıntı çekte, ciro silsilesine bakıldığında … imzası ve kaşesi altında …Ticaret Ltd. Şti’ nin cirosu bulunduğunu, ancak bu şirket ve diğer cirantalar ile müvekkili şirket … arasında hiçbir hukuki veya ticari bağlantı olmadığını, çalıntı çeki,…bank … Şubesi’ ne takas sistemi ile ibraz eden davalı … ‘ın yetkili hamil olduğunu gösteren hiçbir hukuki delil bulunmadığını, ciro silsilesi incelendiğinde …’a ait ciro bulunmadığını, davalı … ‘ın cirantalar ile arasında hukuki veya ticari bağlantıyı ispat edecek hiçbir hukuki emarenin bulunmamasını çekin yetkili hamili olmadığını açıkça gösterdiğini, bu sebeplerle iş bu dava konusu çekin iadesine karar verilmesini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, …bank …. Şubesi’ne ait, … nolu, 15/08/2018 tarihli, 3.000,00 TL bedelli çeki müvekkil şirket kasasından çalınan çek olduğunu, davalının alacak iddiası sebebi ile çek hamili olduğunu beyan etmesi soyut olup hukuki bir dayanağı bulunmadığını, çalıntı olan çek arkasındaki cirantalar ve davalı hakkında suç duyurusunda da bulunacaklarını, bu sebeplerle iş bu dava konusu çekin iadesine karar verilmesini talep etmenin zaruri olduğunu, sonuç olarak sebeplerle; …bank … Şubesi’ne ait, … nolu, 15/08/2018 tarihli, 3.000,00 TL bedelli çekin davalıdan istirdatını, müvekkili şirketin haklı hamil olduğunun tespitini ve çekin müvekkiline teslimini, davalı tarafından, çek bedellerinin tahsili durumunda müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından, bu zarara sebebiyet vermemek açısından davanın devamı süresince, ödeme yasağı kararının devamını, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; çeke dayalı istirdat istemine ilişkindir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ” MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile “Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
Anılı yasal değişiklik ışığında dava dilekçesinin tetkiki neticesinde; dava konusu istirdat talebi bakımından zorunlu arabuluculuk dava şartı mevcut olmakla davacı yanın zorunlu arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı tespit edilmekle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK’nIn 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nın 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL ret harcından peşin alınan 51,24-TL harcın mahsubu ile artan 6,84-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nın 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi.18/01/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸