Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/24 E. 2020/325 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/24 Esas
KARAR NO:2020/325

DAVA: İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/06/2017
KARAR TARİHİ: 03/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sözleşmeye dayalı 9.263,59-EURO asıl alacak 70,05 EURO işlenmiş faizi olmak üzere toplam 9.333,64-EURO karşılığı 37.409,23-TL alacağının tahsili için davalı şirket aleyhine ….İcra Müdürlüğünde … E. sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, davalı borca itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, haksız, yersiz ve dayanaksız olduğunu, davacı alacaklı şirket tarafından düzenlenen “… Fuarına katılmak için tarafların sözleşme akdettiğini fuar stand yeri kirası karşılığı bedel sözleşmede kararlaştırılan sürede davalının ısrarlı talep ve uyanlarına rağmen davalının borcunu ödemediğini, davalının takibe itirazda sözleşme koşullarının davacı tarafından değiştirildiği fatura katılmalarının engellendiği ve ticari itibarının zarara uğratıldığı iddia edildiğini, bu hususun takip hukukuna ilişkin bir itiraz ve iddia olmamakla beraber tamamen hilafı hakikat bir iddia olduğunu belirterek davalı şirketin takip dosyasına yönelik itirazının iptaline, takibin devamına davacı şirket lehine icraen talep edilen toplam alacak üzerinden %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap süresinden sonra sunmuş olduğu dilekçesinde; davaya görev yönünden itiraz ettiklerini HMK nın 1 maddesi gereği göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğunu görevsiz mahkemede açılan davanın kamu düzenine aykırılı teşkil ettiğini, belirterek davanın usulden reddine, sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırılık teşkil ettiği ve davacının sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçeleriyle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen ….İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 9.333,64 Euro alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “Fuar katılım sözleşmesine dayalı ödenmeyen alacak yönünden; taraflar arasında imzAlanan, geçerli olan sözleşmenin 4.1 maddesinde tek taraflı fesih bedelini ödemeye engel olmadığının kararlaştırıldığı, davalı tarafın sözleşmeyi feshinde haklı neden olmadığı, davalının sözleşme bedelini ödemekle yükümlü olduğundan davacı/kiralayanın 24/05/2017 takip tarihi itibariyle davalıdan 9.263,59 euro alacağını isteyebileceği, faiz yönünden: taraflar arasında fuar katılım sözleşmesinde belirlenen şekliyle asıl alacağa takip tarihine kadar 341,48 euro faiz hesaplandığı ancak davacının talebi ile bağlı kalacağından 70,05 euro faizi davalıdan isteyebileceği,

AÇIKLAMA
TAKİP İLE TALEP EDİLEN
HESAPLANAN
HÜKME ESAS ALINACAK
Takip konusu asıl alacak tutarı
9.263,59 euro
9.263,59 euro
9.263,59 euro
İşlemiş Faiz
70,05 euro
341,48 euro
70,05 euro
Asıl Alacak ve İşlemiş Faiz
9.333,64 euro
9.605,07 euro
9.333,64 euro

Açıklanan sebeplerle takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere davacının, davalının ….İcra Müd. … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini isteyebileceği, ancak sayın mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve sözleşme feshine hasren tamemen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, icra inkar tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı kanaatlerine ulaşılmıştır. Yukarıda yapmış bulunduğum açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK’nun 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Sayın Mahkemeye ait olmak üzere kanaatimi arz ederim.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Bilirkişi Kadir Daylık ve bilirkişi … tarafından düzenlenen 08/10/2019 tarihli ek raporda; Davalı tarafından 27,09.2017 tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunulan bazı e-posta yazışmaları, Fuar Yerleşim Planı ve İmzasız Sözleşme Örneği ile yine davalı tarafından İcra Dosyasına sunulan İtiraz Dilekçesinde yer alan “alacaklı tarafın sözleşme koşullarını değiştirerek fuara katılımlarının engellendiği” iddiasından anlaşılan: taraflar arasında 20,12.2016 tarihinde imzalanan Fuar Katılım Sözleşmesinde öngörülen yerin sonradan değiştirildiği davalının da bunu kabul etmeyip ödemelerini yapmamış olduğudur,
Cevaplanması gereken Teknik Soru: Davacı fuar şirketinin sözleşmenin imzasından sonra katılımcının yerini değiştirip değiştiremeyeceğidir.
Katılımcılar belirlendikçe birbirlerine benzer grupların oluşturulması, salonların sınıflandırılması ve yerleşimin şekillenmesi zaman içinde olduğundan başlangıçta tasarlanan Fuar düzenlenmesi sonradan değişebilmektedir. Bu nedenle genel olarak: Fuar Şirketlerinin gerektiğinde önceden tasarlanmış yerleşim yerlerini değiştirebilecekleri yeni yerin neresi olacağının ise katılımcı ile iletişim halinde belirlenmesi gerektiği söylenebilir.
Olayda sözleşme 20,12.2016 tarihinde imzalanmıştır, Fuar … tarihlerinde yapılacaktır. Yaklaşık 4 ay sonra gerçekleşecek fuarın katılımcıları yeni yeni belirlenmektedir. Yer değişiminin olabileceği olasıdır. Yer değişimin yapıldığı davalı tarafa 16,02.2017 tarihinde (ilk e-posta) fuardan 2,5 ay önce bildirilmiştir. Yazışmalardan katılımcı ile iletişim kurulamadığı anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin Platformdun Yükümlülükleri başlıklı 3. Maddesinde: sözleşmede gösterilen boyutlarda ve şekilde sergi alanı tahsis yükümlülüğü, katılımcının Platform’un öngöreceği düzenlemelere uymak zorunda olduğu, katılımcının stant alanının yerinin değiştirilebileceği belirtilmiştir.
Katılımcıya önerilen yeni yer önceki yerden 2 m2 büyüktür. Önerilen yeni yer 3 cephelidir. Bu nedenle davacının sözleşmede gösterilen boyutlarda ve şekilde sergi alanı tahsis yükümlülüğüne uyduğunun kabulü gerekir. Öte yandan davalı şirket sözleşmeyi herhangi bir şerh koymadan kabul ve imza etmiş olduğu için davacının öngöreceği düzenlemelere uymak zorunda olduğunu ve stant alanının yerinin değiştirilebileceğini kabul etmiştir.
Bu değişiklik yapılırken davalı şirkete gönderilen yeni sözleşme örneğinde artan m2 nedeniyle bir fiyat artışı olmuş ise de icra takibinde ve davada bu artan bedelin değil de ilk sözleşmede öngörülen bedelin talep ediliyor olması Fuar Şirketinin Katılımcimn durumunu ağırlaştırmamış olduğunu göstermektedir.
Hukuki takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere dosyadaki belge ve bilgiler üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmelerim sonucunda davacı … A.Ş.’nin davalı katılımcı davalı ….Şti.’nden 20/12/2016 tarihinde imzalanan fuar katılım sözleşmesi gereğince katılım bedelini talep etmesinde haklı olduğu mütalaa olunur. ” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Dava, taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesi gereğince kararlaştırılan katılım bedelinin davalı tarafça ödenmediği gerekçesi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; dosya kapsamına sunulan e-mail görüntülerinden taraflar arasındaki uyuşmazlığın sergi (stand) alanının belirlenmesi noktasında çıktığı, fuar sırasında çekilen fotoğraftan davalı firmanın kendisine tahsis edilen alanda fuara katılım sağlamadığının görüldüğü, davalı şirket yetkilisi kaşe ve imzasını taşıyan 20/12/2016 tarihli Sözleşmede davalıya 3 cepheli 34 m2 sergi (stand) alanı tahsis edileceği hususunun kararlaştırıldığı, Sözleşmenin 3. maddesinde davacı şirketin bu koşullara uygun stand alanı tahsis etmekle yükümlü olduğu, serginin genel güvenliği ve selametinin gerektirdiği durumlarda gerekli görüldüğü takdirde davalıya tahsis edilen stand alanının yerinin değiştirilebileceği, davalı firmanın bu karara uymakla yükümlü olduğu düzenlemelerinin de yer aldığı, Sözleşmenin 4. maddesinde sözleşmeyi imzalayarak sergi ve fuara katılmayı kabul eden davalının sözleşmenin imzalanmasından sonra cayma iradesinde bulunmasının sözleşme bedelinin ödenmesine engel olmadığı hükmünün mevcut olduğu, nitekim davacı firma 34 m2 alan için belirlenen fuar katılım ücretini takipte talep etmekle davalıya sözleşmedeki koşulları sağlayan 3 cepheli 36 m2’lik alan tahsis ettiği halde davalı firmanın fuara katılım sağlamayarak sözleşme bedelini ödemediği, bu hususların hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da tespit edildiği, nitekim davalı yanca sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırı olduğu savunmasında bulunulmuş ise de; sözleşme yapma özgürlüğüne ilişkin TBK. m. 26 hükmüne göre, “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler’’, yine TBK. m. 27/1 hükmüne göre, “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür”, nihayet TBK. m. 28/1 hükmüne göre de “Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir”; söz konusu hükümler dikkate alındığında, taraflar arasındaki sözleşme imzalandıktan sonra cayma iradesi gösterilse dahi sözleşme bedelinin ödeneceğine ve stand yerinin davacı tarafça değiştirilmesi halinde bu değişikliğe uyulmak zorunda olunduğuna dair hükümlerin sözleşme yapma özgürlüğü çerçevesinde kararlaştırıldığı, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka ve kamu düzenine aykırı bir durumun söz konusu olmadığı, davalının tacir olduğu göz önünde bulundurulduğunda basiretli davranma yükümlülüğü nedeniyle davalının “zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiğinin” ve sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu mahiyetinde olduğu hususunun ileri sürülmesinin de olanaksız olduğu sonucuna varılmakla, davalı yanca irade bozukluğu (TBK. m. 30 vd.) bulunduğuna ilişkin bir iddianın da bir yıl içinde (TBK. m. 39) ileri sürülmemiş olduğu, böylece taraflar arasında sözleşmede fuar bedelinin ödeneceğine ve stand yerinin değiştirilebileceğine ilişkin hükümlerin, matbu sözleşmelerde yer almaları sonucu, geçersiz oldukları bir başka deyişle genel işlem şartlarına aykırı oldukları hususlarının ileri sürülemeyeceği, anılı düzenlemelerin geçerli oldukları tespit edildiğinden, fuar bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itirazın iptalinin gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne, alacak sözleşme ile belirlenmiş yani likit olduğundan, takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 9.263,59 EURO asıl alacak, 70,05 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.333,64 EURO alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, asıl alacak 9.263,59 EURO’ya takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi gereğince değişen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranına tekabül eden 7.481,85 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.555,42 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 451,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.104,22 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 451,20 TL peşin, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 505,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.611,38 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 78,00 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 1.178,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza