Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/213 E. 2020/276 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/213 Esas
KARAR NO : 2020/276
DAVA : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2019
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve protokoller kapsamında, müvekkil şirketin malzeme ve ekipmanların davalıya ariyet olarak teslim ettiğini, davalı tarafça sözleşmenin haksız yere feshedildiğini, ancak fesihe rağmen ariyetlerin müvekkiline iade edilmediğini beyanla, sözleşme gereği davalı elinde bulunan ariyet malzeme ve ekipmanlarının tedbiren kullanılmasının önlenmesini ve müvekkiline aynen iade edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu, yetkili mahkemenin Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı ile yaşanan hukuki uyuşmazlık nedeniyle bayilik sözleşmesinin feshedildiğini ancak alt kira ilişkilerinin devam ettiğini, ariyetlerin müvekkili uhdesinde olmadığını beyanla davanın ve davacının ihtiyati tedbir talebinin reddini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı şirkete teslim edilen ariyet mallarının ve ekipmanların müvekkil şirket tarafından görevlendirilen servis yetkililerinin 05/09/2018 tarihinde bayilik istasyonuna gittiğini ancak davalı bayi yetkilileri tarafından ariyetlerin demontajına müsaade edilmediği, bu durumun tutanak altına alındığını beyanla dava konusu tüm ariyet malları üzerinde öncelikle teminatsız olarak, aksi halde teminat karşılığından ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ariyetlerin müvekkil şirkete teslim edilmesini, edilmemesi halinde bedellerinin davalınını temerrüde düşme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; yetkiye itirazlarını tekrar ettiklerini, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilir nitelikte olmadığını, davacının dava sonundaki talepleri ile tedbir talebinin aynı olduğunu, davacının müvekkili şirkete tedbir talepli başkaca davalar açtığını, ancak yargılama sonucunda elde edilebilecek sonuçların ihtiyati tedbir ile sağlanabilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleri ile tedbir taleplerinin istinaf incelemesi de görerek reddine karar verildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/271 ve 2018/272 esas sayılı dosyalarının uyap üzerinden yapılan tetkikinde; dosyanın davacılar … A.Ş. ile … A.Ş. ve davalı … Ltd. Şti. arasında geçen müdahalenin meni, taşınmazların tahliyesi, ecrimisil tazminatı ve ariyetlerin iadesi davalarından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı vekilinin mahkememize açmış olduğu davada, taraflar arasındaki bayilik ve ariyet sözleşmeleri gereğince teslim ettiği ariyet mallarının sözleşmenin feshi nedeniyle aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde ariyet bedellerinin tazmini talebinde bulunduğu, tarafları aynı olmakla … Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 2018/271 ve 2018/272 esas sayılı dosyalarında görülen davaların da mahkememizde açılan davaya konu taraflar arasındaki aynı bayilik ve ariyet sözleşmelerinden kaynaklandığı, …’da görülen her iki dosyada davacı yanın talep sonucunun, müdahalenin meni, taşınmazın tahliyesi ve ecrimisil tazminatı taleplerine ek olarak “akaryakıt istasyonundaki ariyetlerin müvekkile iadesi” talebini de içerdiği, mahkememizde yalnızca ariyet mallarının iadesi/bedelinin tazmini talep edilmekle bu talep yönünden davacı olan … A.Ş.’nin …’da görülmekte olan davalarda da davacı olduğu, davalının aynı olduğu görülmekle, davaların talep sonuçlarının, dava konusunun, dava sebeplerinin ve taraflarının aynı olduğu, dosyalar arasında derdestlik bulunduğu anlaşılmakla, HMK’nun 114/ı ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Dava derdest olmakla HMK’nun 114/1-ı ve 115 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 341,55 TL peşin harçtan 54,40-TL’in mahsubu ile arda kalan 287,04 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 7/2 göre hesaplanan 3.000 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza