Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/206 E. 2019/326 K. 15.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/206 Esas
KARAR NO : 2019/326
DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ : 15/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil emlak ve inşaat işi ile iştigal etmekte olduğunu, müşterisi … San. Tic. Ltd. Şti ile yaptığı ticari ilişki neticesinde iktisap ettiğini, … A.Ş. … Şubesi’ne ait, 27/09/2018 tarihli, 60.000-TL bedelli, … seri numaralı çek aslı, müvekkilin … Mah. … Cad. No:…/İstanbul adresinde mukim işyerinde bulunduğu sırada kaybolduğunu, detaylarını sunulan çek başkasına verilemk amacıyla müvekkil tarafından ciro edildiğini, ancak çekin vadesinin uzun olması sebebiyle karşı taraf kabul etmediği için teslim edilemediğini, çekin vadesi geldiğinde müvekkil, çeki bankaya ibraz etmek isteiğini fakat çeki bulamadığını, çekin bulunması yönünde birçok girişimde bulunulmuş ise de bu çabalar hiçbir sonuç vermediğini, çek aslının bulunacağı inancı ile müvekkil tarafından aramalar devam etmiş ise de bir netice alınamadığından çek iptali davası tarafça … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış olduğunu, tarafça teminat yatırılarak çek ödeme yasağının da alındığını, davalı yan her ne kadar bu davaya beyanda bulunarak çekin yasal hamili olduğunu ve müvekkilin çeki sözleşmedeki edimi nedeniyle kendisine verdiğini iddia etmiş ise de, bu beyanlar gerçeği yansıtmamakta olduğunu, davacı yanın ibraz ettiği sözleşmedeki ödeme koşulları incelendiğinde bu çekin davacıya sözleşme ilişkisi kapsamında verilmediği açıkça anlaşılmadığını, ibraz edilen sözleşmedeki edimler müvekkil tarafından yerine getirilmiş olduğunu, bu çekin anılan sözleşmeye istinaden davalıya verilmediği davalı yanında kabulünde olduğunu, davacı yan bu çeki haksız ve hukuka aykırı olarak elinde bulundurmakta olduğunu, dava konusu çekin edinilme nedeninin davalı yanca delilleri ile isptanın zorunlu olduğunu, davacı bu çekin hangi sözleşmeye dayalı olarak ne şekilde iktisap edildiğini açıklaması gerekeceğini, müvekkil ile davalı arasında bu çekin davacıya verilmesini gerektirecek hiçbir sözleşme veya borç ilişkisi bulunmamakta olduğunu, davacının bu çekin hangi sözleşme nedeniyle verildiğini açıklaması ve bu hususta ilgili bilgi ve belgelerinin ibrazının zorunlu olduğunu, davacı yanın beyanları doğrultusunda gerekirse yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde de davanın haklılığının sübut bulunacağını, müvekkil elinen rızası sışında çıkmış olan bu çek davalının eline geçmiş olduğunu, cezai işlemler yönünden hakların saklı tuttuğunu beyan ettiğini, davanın kabulü ile dava konusu edilen ve müvekkil zilyedinde iken rızası dışında elinden çıkan çekin davalıdan istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; çeke dayalı istirdat istemine ilişkindir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ” MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile “Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
Anılı yasal değişiklik ışığında dava dilekçesinin tetkiki neticesinde; dava konusu istirdat talebi bakımından zorunlu arabuluculuk dava şartı mevcut olmakla davacı yanın zorunlu arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı tespit edilmekle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-TTK’nın 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nın 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL ret harcından peşin alınan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile artan 980,25-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nın 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi.15/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır