Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/200 E. 2021/494 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/200 Esas
KARAR NO : 2021/494
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … ve …’un sahibi ve aynı zamanda yetkilisi olduğu diğer davalı şirket arasında davaya konu alacağın doğduğu 01/07/2014 tarihli protokol başlıklı bir adet ortaklık sözleşmesinin imzalandığını, protokolün 3. maddesi uyarınca mülkiyeti müvekkiline ait olan …, … İlçesi, … Köyü, … Gediği Mevkiinde kain tapuda 18 pafta, 2461 parselde kayıtlı 7.800 m2 yüz ölçümlü tarla vasıflı gayrimenkulün davalılara 350.000 TL bedelle satıldığını, tapu devrinin mümkün olmadığı ve fakat devre ilişkin vekaletnamenin davalılara teslim edildiğini, bu şekli ile satış işleminin gerçekleştirildiğinin karar altına alındığnıı, yapılan bu satış işlemine ilişkin gayrimenkul bedeli olarak 3 adet çekin müvekkiline verildiğini, 7a maddesinde yine mülkiyeti müvekkiline ait Afyonkarahisar ili, … ilçesi, … köyünde kain 242 ada 1, 2 ve 11 parselde kayıtlı gayrimenkuller üzerinde akaryakıt istasyonu ve ticari alanlardan oluşan projelerin geliştirilmesi vs hususlarda ortaklık yapılacağı, belirtilen gayrimenkulün 1/2 payının davalı …’a devredileceğinin, 7b maddesinde taşınmazın devredilen 1/2 payının bedelinin 3.250.000 TL olduğunun ve bir kısmının davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar ile kalan kısmının taksitler halinde ödeneceğinin, 9. maddesinde tarafların sözleşmeyi ihlal durumunda 200.000 USD cezai şart ödenmesinin kararlaştırıldığını, tarafların daha sonra tekrar bir araya gelerek 02/11/2014 tarihli gayrimenkul satış ve borç tasfiye protokolünü imzaladıklarını, 01/07/2014 tarihli ek protokolü imzaladıklarını, bunun dışında 3 adet daha ek protokol imzaladıklarını, müvekkilinin Afyonkarahisar ili, … ilçesi, … köyünde kain 242 ada 1, 2 ve 11 parselde kayıtlı gayrimenkullerin tapudan devrini davalılara yaptığını, 2461 parselde kayıtlı gayrimenkulün devri için de vekaletname verdiğini, buna göre tarafların 02/11/2014 tarihli borç tasfiye protokolü ile buna ek olarak yapılan 03/11/2014 ve 19/01/2015 tarihli protokoller nedeniyle birbirlerinden alacaklarının kalmadığını, müvekkilinin davalılardan 01/07/2014 tarihli protokol gereği toplam 700.000 TL alacağı ile süresi içinde edimi ifa etmeme nedeniyle 200.000 USD alacağının bulunduğunu beyanla 200.000 USD cezai şart alacağının ödeme tarihindeki fiili kur üzerinden sözleşmede belirtilen 1 yıllık sürenin sona erdiği tarih olan 02/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek döviz cinsi en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu olayda iki şahıs arasındaki borçlanma ve taahhüt sözleşmesi söz konusu olup ticari iş niteliğinde bir iş bulunmadığını, bu nedenle Mahkememizin görevsiz olduğunu, dava konusu edilen protokolün esasen davacı tarafından ihlal edildiğini, … Noterliğinin 10/10/2014 tarih ve … yevmiye numaraları devir için gerekli muvafakatnamelerin davacı … ‘a verilmiş olduğunu, müvekkilinin gayrimenkullerin devri için gerekli olan yükümlülüklerini 10/10/2014 tarihi itibariyle yerine getirdiğini, davacının, bu muvafakatnameler ile resmi mercilere başvurmak yerine muvafakatnameden 4 yıl sonra, teminat seneti olarak verilen bir seneti, kambiyo takibine konu ederek protokolü ihlal ettiğini, protokolü ihlal eden tarafın, kendisine verilen muvafakatname ile 4 yıl boyunca gayrimenkullerin devri için herhangi bir başvuru yapmayan ancak teminat senedini icraya koyan davacı yan olduğunu, davacının söz konusu gayrimenkulleri devralmasının nedeninin müvekkilinden kaynaklanmadığını, talep edilen cezai şartın fahiş miktarda olduğunu beyanla öncelikle davanın reddine, aksi halde cezai şart miktarının indirilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında akdedilen gayrimenkul devrine ilişkin protokol hükümlerinin ihlal edildiğinden bahisle protokolde kabul edilen cezai şart bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 01/07/2014 tarihinde imzalanan protokol başlıklı belgede, davacıya ait bir kısım gayrimenkullerin davalılara devredileceği, devir bedelleri ve ne şekilde ödeneceği, yine davacıya ait bir taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu kurulmak suretiyle davacı ile davalı … arasında ticari ortaklık kurulacağı düzenlenmiş, davanın dayanağını teşkil eden 02/11/2014 tarihli gayrimenkul satış ve borç tasfiye protokolü ile de, taraflar adına kayıtlı gayrimenkullerin devir şartları düzenlenmiş, protokolün 6.5. maddesi ile, taraflardan herhangi birinin iş bu sözleşmenin herhangi bir hükümüne aykırı hareket etmesi halinde, ihlale uğrayan tarafın uğramış olduğu her türlü zarar ve ziyanını ayrıca talep etme hakkı saklı kalmak üzere, ihlali yapan tarafın, ihlale uğrayan tarafa 200.000 USD cezai şart ödeyeceği kabul edilmiştir. Davacı taraf bu madde kapsamında davalıların protokol hükümlerini ihlal ettikleri iddiasına dayanarak cezai şart bedelinin tahsilini talep etmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir. Somut davaya konu uyuşmazlığın TTK’da düzenlenmiş mutlak ticari davalardan olmadığı, talebin taraflar arasında devredilecek gayrimenkullerle ilgili borç tasfiye protokolü hükümlerine aykırılık sebebine dayanmakta olduğu, anılan 02/11/2014 tarihli protokol ile taraflar adına kayıtlı gayrimenkullerin devirleri ile satış bedellerinin ödenme şekli düzenlenmiş olup davacı ile davalı …’ün tacir olduklarının kabulü halinde gayrimenkullerin devrinin herhangi bir ticari işletme ile ilişkilendirilmemesi ve talep edilen cezai şart bedelinin tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olmaması nedeniyle nispi ticari davanın da söz konusu olmadığı ve Mahkememizin görevsiz olduğu, uyuşmazlığın niteliği itibariyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla görev hususu HMK’nın 115. maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen değerlendirilecek bir dava şartı olduğundan davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/07/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …