Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/199 E. 2019/300 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/199 Esas
KARAR NO : 2019/300
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2019
KARAR TARİHİ : 09/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asilin dava dilekçesinde özetle; Alacaklı olduğu iddiası ile davalı … tarafından …. İcra dairesi … dosya numarası ile icra takibi başlatıldığını, tebligata gerekli cevabı vermesine rağmen alacaklının ısrarla takibe devam etmekte olup hakkında ceza davası açtığını, alacaklının olduğunu iddia eden … isimli şahsı ya da firmasını hiç bir şekilde tanımadığını ve kendileri ile direkt veya dolaylı olarak hiç bir alışverişinin olmadığını, bahsi konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, hizmet ya da mal alımı kesinlikle yapmadığını, kendi imkanlarıyla kişilere ulaşmaya çalıştığında çeki hangi yolla ve niçin aldıklarını sorduğunda kaçamak ve anlamsız cevaplar verilmiş olduğunu, kimden hangi gerekçeyle aldıklarını da söylemediklerini, tacir olan bu kişilerin çek karşılığında ne sattıklarını ya da hangi hizmeti verdiklerini, çeki hangi yollarla temin ettiğini ispatlamak durumunda olduğunu, gerek Türk Ticaret Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Ticaret Kanunu ve çek yasasındaki ilgili maddelerde de bu durumun açıkça mevcut olduğunu, tacir kimliği olan bu firmanın, tüm şüphelerden uzak bir şekilde bu beyanları veremediği takdirde alenen suç işlediğini ve haksız kazanç temin etmeye çalıştığını, hakkındaki takibin ve borçlanmanın yasal olmadığını, yasal hiç bir dayanağı olmadığı gibi icra ve mahkeme zarflarında da çek fotokobisinin olmadığını, çekin bahane edilerek borçlanıldığını ve cezai durumlarla karşı karşıya kalmasında sadece şahsını değil tüm ailesini etkileyecek durumda olduğunu, Medeni Kanunun ilgili maddeleri gereğince de eşinin de herhangi bir muvafakı olmayan bu durum nedeniyle hakkındaki takibin durdurulmasını ve icra dosyasının iptalini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ” MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile “Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
Anılı yasal değişiklik ışığında dava dilekçesinin tetkiki neticesinde; dava konusu menfi tespit talebi bakımından zorunlu arabuluculuk dava şartı mevcut olmakla davacı yanın zorunlu arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı tespit edilmekle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nın 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL ret harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nın 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi.09/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza