Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/198 E. 2020/233 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/198 Esas
KARAR NO : 2020/233

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında parça dahil donanım bakım, yazılım bakım ve destek satım sözleşmeleri imzalanarak hizmet ve mal alım satımına dayanan bir ilişkinin kurulduğunu, davacının üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, verilen bu hizmetlere karşılık fatura düzenlenerek davalıya tebliğ edildiğini, davalının faturalara ilişkin bir itirazının bulunmadığını, ancak cari hesaptan doğan 30.444,02 TL borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının 2.284,36 USD karşılığı 13.826,75 TL icra dosyasına yatırılarak dosyaya kısmi itirazda bulunduğunu, sonuç olarak huzurdaki davanın açıldığını, davalı tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı ödeme emrine edilen itirazın kaldırılmasını, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ve bu nedenle davalı şirketin asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı ödemeye, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde bulunan faturaların bir kısmının kendilerine tebliğ edilemediğini, davacıdan alınan hizmetlerin karşılığını tamamen ödediklerini, aralarında herhangi bir hesap mutabakatı olmadan davacının aleyhlerine icra takibi başlattığını, bu nedenle 2.284,36 USD karşılığı borçlarını icra dosyasına yatırdıklarını, davacının bu davada ödedikleri 2.284,36 USD karşılığı 13.826,75 TL’yi bile mahsup etmeden 30.444,02 TL üzerinden huzurdaki davayı ikame ettiklerini, icra takibine konu bazı faturalardaki hizmetlerin kendilerine verilmediğini, sonuç olarak haksız davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap/fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 30.444,02 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi …ile … tarafından hazırlanan 26/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “Davacı tarafından davalıya verilen hizmetlerin, parça dahil bakım onarım desteği ile yazılım bakım ve desteği üzerine olduğu, davalının sistemi kullanmadığını beyan etmediği yani verilen hizmetten bir sorunun olmadığı “Sözleşme içeriğine konu mal ve hizmetlerden haberinin olmadığını” beyan etse de, bu hizmetlerle ilgili USD üzerinden düzenlenen faturaları alıp ticari defterlerine kaydettiği, faturalarla ilgili bir itirazını da davacıya bildirmediği, taraf ticari defterinin HMK 222/3 maddesi gereği kendi lehlerine delil teşkil ettiği, her iki tarafın ticari defterleri ile muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan ödeme emri tarihinde 23.729,69 TL alacağının olduğu, bu alacağının sözleşme gereği ödeme emri tarihinde (4.763,70 USD X 5,3680=25.571,54+4.872,48 TL) 30.444,02 TL’ye tekabül ettiği, davalı aleyhine olan aradaki farkın ödeme tarihindeki dolar artış kurundan kaynaklandığı, davalı tarafından icra dosyasına 28/12/2018 tarihinde 2.284,36 USD karşılığı, 12.129,95 TL asıl alacağın yatırıldığı bu durumda 2.479,34 USD ile 4.872,48 TL (TL karşılığı 18.181,58 TL) üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün mahkemenize ait olduğu sonucuna ulaşılmıştır. “ şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Bilirkişi … ile … tarafından hazırlanan 04/12/2019 tarihli ek raporunda; “Davacı tarafından davalıya verilen hizmetlerin, parça dahil bakım onarım desteği ile yazılım bakım ve desteği üzerine olduğu, Davalının sistemi kullanmadığım beyan etmediği yani verilen hizmetten bir sorununun olmadığı, “ Sözleşme içeriğine konu mal hizmetlerden haberinin olmadığım” beyan else de; bu hizmetlerle ilgili USD üzerinden düzenlenen faturaları alıp ticari defterlerine kaydettiği, faturalarla ilgili bir itirazını da davacıya bildirmediği, taraf ticari defterlerinin; HMK 222/3 maddesi gereği kendi lehlerine delil teşkil ettiği, her iki tarafın ticari defterleri ile muhasebe hesap ve kayırlarına göre; davacının davalıdan, ödeme emri tarihinde 23.729,69.-TL alacağının olduğu, bu alacağının USD olması nedeniyle davacının 6.655,20.-TL kur farkı hesapladığı, bu durumda davacının davalıdan 30.384,89,-TL alacağı olduğu, davalı tarafından, icra dosyasına 28.12.2018 tarihinde 2.284,36.-USD karşılığı, 12,129,95,- TL asıl alacağın yatırıldığı, bu durumda davalının davacıya 30.384,89-12.129,93= 18.254,96,- TL borcunun kaldığı, ödeme emri tarihinde kur tutarının 5,3680 olduğu 18,254,96/5,3680= 3.400,70 USD tekabül eden 2,479,34.-USD ile (921,36-USD x 5,3680) 4.945,86 TL’ye denk geldiği, davacının talebinin 2.479,34-USD ile 4.872,48-TL olduğu, sonuç olarak: davalı tarafından; İstanbul …, İcra Müdürlüğü … Esas sayılı ödeme emrine edilen itirazın, 2.479,34.-USD ile 4.872,48.-TL üzerinden iptali ile İcra inkar tazminatı hükmünün Yüce Mahkemenize ait olduğu, sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; cari hesaba dayalı alacağa istinaden başlatılan icra takibine itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın cari hesaba dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde alacağın bir kısmına yaptığı vaki itirazı nedeniyle kısmen durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı yanın bakım faturalarından kaynaklı 2.284,36 USD’yi kabul ederek takip dosyasına ödediği, itirazın takip talebindeki 2.479,34 USD ve 4.872,48 TL yönünden söz konusu olduğu, davacı taraf itiraz edilmeyen 2.284,36 USD’lik kısım yönünden de dava açmakla itirazın iptalini talep ettiğinden bu miktar bakımından hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddinin gerektiği, esasa ilişkin olarak; tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapıldığı, tarafların ticari defter ve belgelerinin açılış ve kapanış tasdikleri bakımından usulüne uygun tutulduğu, delil değerlendirmesine esas alınabileceği, her iki tarafın ticari defterlerinde tespit edildiği üzere takip tarihi itibarıyla davalının davacıya 23.729,69 TL borçlu olduğu, davalı tarafın takibe konu faturalara süresinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydettiği, davalı yan faturalara konu hizmetleri almadığı savunmasında bulunuyor ise de HMK’nun 222. maddesi gereğince aleyhine delil teşkil eden kendi ticari defter ve kayıtları nedeniyle bu savunmanın mahkememizce yerinde görülmediği, dava sırasında davalı vekilince faturaların müvekkili tarafından iade edileceği beyan edilmiş ve 19.12.2019 tarihli noter ihtarnamesi ile davaya konu 2 adet faturanın davalı tarafça iade edildiği görülmüş ise de bu itiraz ve iade süresinde yapılmadığından mahkememizce geçerli kabul edilemeyeceği, tarafların ticari defter ve kayıtları gereğince davacının davalıdan alacaklı olduğunu ispatladığı, itiraz edilmeyen ancak dava konusu edilen 2.284,36 USD yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiği ancak itiraz konusu 2.479,34 USD ve 4.872,48 TL yönünden davalının itirazının iptalinin gerektiği anlaşılmakla, taraf ticari defterlerinde kayıtlı faturalardan doğan cari hesap bakiyesine ilişkin alacağın belirlenebilir olduğu, zira kur farkının hesaplanması da mümkün olmakla takipte talep edilen alacak likit olduğundan, takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekle, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
İstanbul… İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 2.479,34 USD ve 4.872,48 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 2.479,34 USD’ye takip tarihinden itibaren yıllık %6 oranını geçmemek üzere 3095 sayılı kanunun 4a maddesi gereğince değişen oranlarda yasal faiz ve 4.872,48 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Bakiye 2.284,36 USD yönünden talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alacağın % 20’si oranına tekabül eden 3.662,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 1.251,03 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 519,91 TL’nin mahsubu ile 731,12 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 519,91 TL peşin, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 564,31 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 79,35 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 1.779,35 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.070,39 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza