Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/180 E. 2019/668 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/180
KARAR NO : 2019/668

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 10/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin … ilçesinde faaliyet gösterdiğini, şirkete ait ticari defter ve kayıtlara ilişkin tüm arşivin 21/06/2018 tarihinde fatura karşılığında hizmet alınan taşıma şirketi aracılığıyla … ilçesinde bulunan başka bir adrese nakledildiğini, yapılan taşıma işleminin ardından nakil adresinde yapılan sayım ve tasnifte … 16. Noterliği tarafından … tarihinde … yevmiye numarasıyla onaylanmış olan karar defterinin kaybolduğunun anlaşıldığını, tüm aramalara rağmen bulunamadığını, bu nedenlerle karar defterinin kaybolması nedeniyle gerekli işlemlerin yapılarak ilgili defter için düzenlenecek zayi belgesinin verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; TTK’nın 82/7 maddesi uyarınca zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
TTK’nın 82. maddesinin 7. fıkrası gereğince; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmünü içermektedir.
TTK.nun 82. maddesi uyarınca zayi belgesi düzenlenebilmesi için davacının defter tutmakla veya saklamak ile yükümlü olması, zayi olan belgelerin kullanılmış defter ve belgeler olması, defter ve belgelerin yangın su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sonucu zayi olması ve başvurunun 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmış olması gerekmektedir.
Mahkememizin 2018/628 esas ve 719 karar sayılı davanın reddine dair vermiş olduğu kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2018/1287 esas, 2019/253 karar sayılı ilamı ile ; ”… Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 82. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın açılmasını müteakip, dosya üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkili şirketin karar defterinin taşınma sırasında kaybolduğunu ileri sürerek zayi belgesi verilmesini istemiştir.
Yargıtay 11.H.D.’nin 2015/13799 E. – 2016/5206 K.sayılı 09.05.2016 tarihli, emsal nitelikli kararına göre:”…dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, Dairemizin yerleşik kararlarına göre defter ve belgelerin ziyaının tacirin iradesi dışında, elinde olmayan bir sebeple meydana gelmiş olması hali 6102 sayılı TTK.82/7. maddesi kapsamında kaldığından, mahkemece belgelerin doğal afetler veya hırsızlık sebebiyle kaybolması gerektiğine dair gerekçesi yerinde değilse de…” denilmiştir. Yüce Dairenin diğer emsal kararları da bu yöndedir.
İlk derece mahkemesinin, davanın açılmasını müteakip duruşma açmaksızın ve herhangi bir araştırma yapmaksızın dosya üzerinden talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Talep, çekişmesiz yargı işine ilişkin olup, HMK’nın 385. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabidir. HMK’nın 320/1. maddesi uyarınca, basit yargılama usulüne tabi davalarda dosya üzerinden karar verilmesi mümkün ise de bunun için tüm delillerin toplanmış ve davanın karar verilecek duruma gelmiş olması gerekir.
Diğer taraftan, gerek TTK’nın 82/7. maddesindeki düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olması gerekse HMK’nın 385/2. maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işlerinin resen araştırmaya tabi olması nedeniyle, ilk derece mahkemesinin, davacının ileri sürdüğü iddiaları araştırması gerekir. Hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak somut olayda duruşma açılmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesinin duruşma açmadan ve HMK’nın 31. maddesinde hakime yüklenen davayı aydınlatma ödevi yerine getirilmeden karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu hukuki tespitlere göre ilk derece mahkemesince yapılması gereken iş, usulünce duruşma açmak, davacının özen yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığı, zayi olayının davacının iradesi dışında meydana gelip gelmediği konularında davacının gösterdiği delilleri toplamak, TTK’nın 82/7. maddesinin son cümlesi uyarınca resen gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emrederek, davanın esası hakkında bir karar vermekten ibarettir.
HMK’nın 353/1.a.6. maddesindeki düzenlemeye göre, ilk derece mahkemesince, davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen delillerin hiç biri toplanmadan ve gerekli resen araştırmalar hiç yapılmadan ve deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, ilk dece mahkemesinin kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir” gerekçeleri ile kaldırılması üzerine yargılamaya devam olunmuştur.
Anılı Bölge Adliye Mahkemesi kararı gözetilerek yeniden yapılan yargılama kapsamında; davacı yanın müvekkili şirketin karar defterinin taşınma sırasında kaybolduğunu ileri sürerek zayi belgesi talep ettiği, Yargıtay 11.H.D.’nin 2015/13799 E. – 2016/5206 K.sayılı 09.05.2016 tarihli, emsal nitelikli kararına göre ticari defter ve belgelerin ziyaının tacirin iradesi dışında, elinde olmayan bir sebeple meydana gelmiş olması halinin 6102 sayılı TTK.82/7. maddesi kapsamında kaldığı, davacı yanın taşınma işlemine yönelik fatura ve taşınma sırasında 21/06/2018 tarihinde meydana gelen kaybolma vakasını bildirir tutanakları ibraz ettiği görülmekle TTK’nın 82/7 maddesi gereğince davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacı şirketin taşınma işlemi sırasında kaybolduğu bildirilen … 16. Noterliği tarafından … tarihinde … yevmiye numarasıyla onaylanmış karar defterinin zayi olduğunun tespitine,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar harcının davacının peşin yatırdığı 35,90-TL harçtan mahsubu ile alınması gereken 8,50-TL’nin Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliğinin 11/2. Maddesinde belirtilen 16,02-TL’den az olması nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafın yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili tarafa iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
5-Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde tebliğine, masrafın gider avansından karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır