Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/134 E. 2021/113 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/134
KARAR NO : 2021/113
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2019
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın … Şubesi ile davalı … San ve Dış Tic. Ltd. Şti arasında 09/03/2018 tarihli ve 600.000,00 TL bedelli kredi çerçeve sözleşmesi imzalandığını, kredi çerçeve sözleşmesi kapsamında davalı şirkete kredi kullandırıldığını, bahsi geçen diğer davalıların ise işbu kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalı şirketin kredi hesaplarının …. Noterliği’nden 01/06/2018 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edildiğini, süresi içerisinde borcun ödenmediğini, bu nedenle müvekkili bankanın alacağının tahsilini teminen davalılar hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyası ile davalı borçlu ve diğer borçlular hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı-borçluların yetkiye, borca, faize, takibe ve ferilerine itiraz ettiklerini, davalı-borçlularla her ne kadar arabuluculuk görüşmeleri yapılsa da bir uzlaşmaya varılamadığını, davalılar ile müvekkili arasında imzalanan tüm kredi çerçeve sözleşmelerinin davalıların müvekkili bankaya borçlu bulunduklarını kanıtladığını, müvekkili bankanın defter ve kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile banka alacağının sabit olduğunun görüleceğini, talep edilen faizin sözleşmeye göre belirlendiğini, itirazların haksız olduğunu, sözleşmede yetkili mahkeme olarak İstanbul Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin yetkili olduğunun belirtildiğini, bu nedenle yetkiye itirazın da haksız olduğunu beyanla davalıların takibe itirazlarının iptali ve takibin, takip tutarı üzerinden yazılı şartlarla devamına, davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalılar aleyhine 461.091,69 TL asıl alacak, 43.957,41 TL işlemiş faiz, 2.197,87 TL bsmv ve 614,57 TL masraf olmak üzere toplam 507.861,54 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılar … ile … San ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye 05/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … adına çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, her üç davalı vekilinin 07/09/2018 tarihli dilekçesi ile yetkili icra dairelerinin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, süresi içerisinde yapılan itiraz ile takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın davadan önce arabuluculuk kurumuna başvurulduğu, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığına dair 22/02/2019 tarihli tutanağın düzenlendiği görülmüştür.
Dosya, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi, ödeme tabloları, kat ihtarnamesi ve tebliğ şerhleri, icra takip dosyası ile davacı banka kayıtlarının yerinde incelenmesi ile takip tarihi itibariyle davacı bankanın alacağının varlığı ve miktarı hususunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti 31/12/2019 tarihli kök raporunda özetle; davacı banka ile davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. arasında 09/03/2018 tarihli ve 600.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin akdedildiğini, diğer davalıların sözleşmeyi aynı limitle müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, davacı banka tarafından davalı şirkete 20/04/2018 tarihinde, … kapsamında 450.000,00 TL tutarlı kredi kullandırıldığını, kredinin 24/07/2016 vadeli ilk ve sonraki taksitlerinin ödenmemesi üzerine davacı tarafından kredi hesabının 01/06/2018 tarihinde kat edildiğini, davalılara gönderilen kat ihtarnamesi ile 458.657,00 TL borcun tebliğden itibaren 1 günlük süre içerisinde ödenmesinin ihtar edildiğini, kat ihtarnamesinin her üç davalıya 05/06/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, temerrüt tarihinin 07/06/2018 olduğunu, temerrüt tarihi itibariyle davacının 458.657,00 TL asıl alacak, 1.444,77 TL işlemiş faiz, 72,24 TL bsmv olmak üzere toplam 460.174,01 TL alacaklı olduğunu, davacı bankanın TCMB’ye TL krediler için bildirdiği en yüksek faiz oranının %26 olduğunu, sözleşmenin 4.2. maddesi uyarınca bu oranın %50 fazlası olan %39 oranında temerrüt faizi uygulanacağını, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar %39 oranında faiz işletilmesi ile takip tarihi itibariyle davacının, 460.174,01 TL asıl alacak, 43.869,92 TL işlemiş faiz, 2.193,50 TL bsmv ve 614,57 TL masraf olmak üzere toplam 506.852,00 TL alacaklı olduğunu, takip tarihinden sonra 26/12/2018 tarihinde kredi borcuna karşılık sağlanan 342.194,88 TL’nin mahsubu ile dava tarihi itibariyle davacının, 117.979,13 TL asıl alacak, 109.648,16 TL işlemiş faiz, 5.482,41 TL bsmv ve 614,57 TL masraf olmak üzere toplam 233.724,27 TL alacaklı olduğunu tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili rapora takip tarihinden sonra yapılan tahsilatın … tarafından yapılan ödeme olduğu ve bu ödeme ile borcun sona ermediğini beyanla itiraz etmiş, itirazların irdelenmesi hususunda heyetten ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 06/07/2020 tarihli ek raporda özetle; Davacı vekilinin itiraz dilekçesinde ifade edilen açıklamalar kapsamında davacı bankanın kullandığı krediden kaynaklanan riskin bir bölümünün … tarafından garanti edildiğini, … ’nin ödediği tutar açısından kredi borçlularına karşı alacaklı konuma geçtiğini, davacı bankanın v ’nin alacağını takip etme yetkisinin bulunduğunu, kredi borçlularından yapılacak olası tahsilatın davacı banka ve … arasında risk oranlarına göre paylaşılmasının davacı banka ile … arasında bir işlem olduğunu, takip ekonomisi bakımından … ’nin tazmin ettiği tutar için yeni bir takip yapması yerine davacı banka tarafından açılmış yasal takip işlemlerine devam edilmesinin yerinde olduğunu, bu açıdan takibe konu alacağın 30/12/2019 tarihli raporda belirttiği üzere, takip tarihi itibariyle 507.861,54 TL olduğunu, 26/12/2018 tarihinde kredi borcuna karşılık yapılan 342.194,88 TL tahsilatın … tarafından yapılan ödeme olması nedeniyle davalıların dava tarihi itibariyle de aynı borç miktarı ile sorumlu olduklarının değerlendirildiğini mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu … San ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında 09/03/2018 tarihli ve 600.000,00 TL limitli genel genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, diğer davalıların sözleşmede 600.000,00 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları, kefaletin davalıların kefalet limitini, kefalet tarihini, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını belirtir ifadeyi içermesi sebebiyle şeklen geçerli olduğu, davalı …’in eşi … tarafından kefalete rıza verildiği, diğer davalı …’in ise kefalet tarihinde davalı borçlu şirketin yetkilisi olması sebebiyle Türk Borçlar Kanunu’nun 584/3. maddesi uyarınca kefaletinin geçerli olması için eş rızasının aranmayacağı, davacı banka tarafından, davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan nakdi kredinin taksitlerinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle hesap kat edilerek davalılara … Noterliğinin 01/06/2018 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamenin davalılara 05/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 1 günlük süre sonu olan 08/06/2018 tarihi itibariyle davalıların temerrüde düştükleri, bilirkişi heyeti tarafından dosya ve banka kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre, 08/06/2018 temerrüt tarihinden takip tarihine kadar sözleşmenin 4.2. maddesine göre davacı banka tarafından TL krediler için TCMB’ye bildirilen en yüksek faiz oranı %26 faiz oranının %50 fazlası olan %39 oranında temerrüt faizi işletilmek suretiyle, davacı bankanın takip tarihi itibariyle 460.174,01 TL asıl alacak, 43.869,92 TL işlemiş faiz, 2.193,50 TL bsmv ve 614,57 TL masraf olmak üzere toplam 506.852,00 TL alacaklı olduğu, her ne kadar kök raporda takip tarihinden sonra … tarafından yapılan ödeme davacı banka alacağından mahsup edilmiş ise de, ek raporda da açıklandığı üzere, temerrüt sonrası takip süreçlerinin Kurum tarafından yapılan tazminat ödemesi dahil olmak üzere kredi alacağının tümü üzerinden kredi verenlerce yürütüleceği, bu süreçte kredi verenlerin Kurum adına takip işlemlerini yürütmekle yükümlü oldukları, Kurum tarafından yapılan tazmin ödemelerinin, kredi verenlerce alacağın tümü üzerinden yürütülen takip işlemlerinde takibe konu alacak miktarından düşülemeyeceği (… na Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin 31/10/2016 tarihli ve 2016/… sayılı Kararın, 29/03/2020 tarihli ve 2325 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın 5. maddesi ile ile değişik 6. maddesi), bu nedenle kök raporda tespit edildiği şekilde davacı bankanın takip tarihi itibariyle asıl alacak 460.174,01 TL, işlemiş faiz 43.869,92 TL, BSMV 2.193,50 TL, ihtarname masrafı 614,50 TL olmak üzere toplam 506.852,00 TL alacaklı olduğu, söz konusu alacağın kefalet limiti kapsamında kaldığı anlaşılmakla bu miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulü ile takibin ana para üzerinden işleyecek %39 oranında temerrüt faizi ile devamına karar verilmiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalıların itirazlarında haksız olduklarının anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve ferileri toplamının %20’si oranında İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalıların …. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasına itirazlarının asıl alacak 460.174,01 TL, işlemiş faiz 43.869,92 TL, BSMV 2.193,50 TL, ihtarname masrafı 614,50 TL olmak üzere toplam 506.852,00 TL yönünden iptali, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek %39 oranında faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan 506.852,00 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 101.370,40 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 34.623,06 TL’den peşin alınan 8.673,01 TL harcın mahsubu ile kalan 25.950,05 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 386,10 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.786,10 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı (%99) üzerinden hesaplanan 2.758,23 TL ile ilk harç 8.717,41 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 42.392,60 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL yargılama giderinin davalardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda; kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04/03/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır