Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/127 E. 2021/78 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/127 Esas
KARAR NO : 2021/78
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/11/2018
KARAR TARİHİ : 10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/03/2018 yenibosna mahallesi spotçular çarşı karşısı bahçelievler/İstanbul adresinde davalı tarafından yapılan kazı çalışması sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanulan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 4.260,80-TL hasar verenler aleyhine 4.260,80-TL hasar bedeli, 123,97-TL gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 4.384,77-TL’nin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı İski genel müdürlüğü ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu vekili itirazında, borç miktarına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlu kanuni süresi içerisinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı her ne kadar borcunun bulunmadığını beyan ettiğini, haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine hüküm olunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın müvekkil idare açısından usul ve esas yönünden mesnetsiz olduğunu, reddedilmesi gerektiğini, müvekkili idare birimlerinden yaptığı yazışmalar neticesinde, hasarın meydana geldiği adreste idarenin ve idare müteahhitlerinin her hangi bir çalışma yapmadığına dair bilgi verildiğini, bu sebeple, meydana gelen zararda müvekkil idarenin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının tespitlerinin de buna dair tutanıklarının da, gıyaplarında yapılıp düzenledikleri ve müvekkili idareye hiçbir savunma ve itiraz hakkı tanımadıkları için, kabul etmenin mümkün olmadığını, dava konusu olayın incelenmesi sırasında davacının kusur durumunun da araştırılmasının gerektiğini, ancak bu husus açıklığa kavuştuktan sonra hakkaniyete uygun bir sonuca varılabilmesinin mümkün olacağını, davacının hasar tarihinden itibaren faiz istemesinin mümkün olamayacağını, ancak yasal faiz istenebileceğini, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılmasının gerektiğini, davacının talep ettiği icra inkar talebinin de reddinin gerektiğini, iş bu davanın husumetten reddini, esastan incelemeye gidilmesi halinde, yersiz ve mesnetsiz davanın esastan reddini, mahkeme giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… esas, 2019/… karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu …. İcra Müdürlüğünün 2018/… e. sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından hasar tespit tutanaklarının ibraz edildiği görülmüş olup tutanak mümzi davacı tanıklarının beyanları tespit edilmiştir.
…Müdürlüğüne yazı yazılarak davaya konu … ilçesi, … mahallesi, … çarşı karşısı adresinde davalı … yahut başka bir kurum yahut firma tarafından 13/03/2018 tarihinde kazı çalışmasının yapılıp yapılmadığı araştırılarak mevcut ise kazı çalışması ile ilgili kurum kayıtlarının gönderilmesi istenilmiş olup gelen yazı cevabının dosyada mübrez olduğu görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen makine mühendisi bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 03/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Dosya kapsamında bulunan hasar tutanaklarıda iş makinesine ait plaka vb tanımlayıcı özellik bulunmadığını, ayrıca fotoğraflardan da iş makinasına ait bireysel karakteristik özellik içeren plaka no veya logo tanımlayıcı unsurların seçilemediğini, mevcuda göre yapılan değerlendirmede, kazı çalışması sırasında davacı şirkete ait tesislere hasar veren iş makinesini çalıştıran-kullanan kişi, kurum veya kuruluşun kusurlu davranışının sonuç üzerine %100 oranında etken olduğunu, yenibosna mahallesi spotçular çarşı karşısı adresinde yapılan kazı neticesinde davacıya ait 041kv gerilim seviyesindeki, 3×120/70 mm yeraltı kablo ve bağlantılarının hasarlanması ve onarılması sonucu, dava konusu olay ile ilgili birim fiyatlara göre tespit edilen toplam zarar tutarının 4.260,80-TL olarak hesaplandığını, hesaplanan hasar-zarar tutarının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında günün rayicine ve dosya kapsamına uygun olabileceğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada; davalının isim ve ünvanı belirtilmeyen dava dışı alt yüklenicisi tarafından yapıldığı iddia olunan kazı nedeni ile onarım yapılması gereken tesislerden kaynaklı zararın tazmin bedelinin tahsili amacı ile davacı tarafça icra takibinin başlatıldığı, davalı yanın takibe vaki itirazı nedeni ile takibin durmakla huzurdaki itirazın iptali davasının ikame edildiği, davalı yanın ise davaya konu mahalde kendisi yahut alt yüklenici herhangi bir şirket tarafından kazı yapılmadığı savunmasını ileri sürdüğü görülmüş olup uyuşmazlığın; 13/03/2018 tarihinde davalının alt yüklenicisi tarafından yapıldığı iddia olunan kazı çalışması sırasında davacı şirkete ait tesislere zarar verilip verilmediği, davalının kusurlu/sorumlu olup olmadığı, davacının hasar bedelinin tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine davalı yanın itirazının iptaline karar verilip verilemeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın hukuksal temelinin haksız fiilden kaynaklı borç ilişkisine dayalı olduğu tespit edilmekle somut olaya tatbiki gereken 6098 sayılı TBK’nın 49. maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olup haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiilin bulunması, fiili işleyenin kusuru olması, kusurlu fiil neticesinde zararın doğması, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağının bulunması gerektiği anlaşılmıştır. Ayrıca TBK’nın 50/1.fıkrası gereğince zarar gören taraf, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olup TBK’nın 66/ 1. fıkrasına göre; “Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.” İkinci fıkrasına göre de “Adam çalıştıran çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz.” düzenlemeleri ile adam çalıştıranın sorumluluğuna dair ilkelerin belirlendiği anlaşılmıştır. Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında ise davaya konu mahalde kazı yaptığı iddia olunan dava dışı alt yüklenicinin isim ve ünvanı ile kazı yerinde kullanılan araçlara ait tetkike elverişli somut herhangi bir bilgiye tüm dosya kapsamında rastlanılamadığı, davalı yanın kendisi yahut alt yüklenici herhangi bir şirket tarafından mahalde kazı yapılmadığı savunmasını ileri sürmekle ispat yükünün davacı taraf üzerinde olup davacı tarafça tek taraflı düzenlenen tutanaklar ve anılı tutanak tanıklarının beyanlarına dayanıldığı görülmüştür. Dinlenen tutanak mümzi davacı tanıklarının beyanları kapsamında olay yerinde bizzat bulunmamakla kazı yerine ait görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı tespit edilmiş olup … Müdürlüğüne yazı yazılarak davaya konu … ilçesi, … mahallesi, … çarşı karşısı adresinde davalı … yahut alt yüklenici başka bir kurum yahut firma tarafından 13/03/2018 tarihinde kazı çalışmasının yapılıp yapılmadığı araştırılarak mevcut ise kazı çalışması ile ilgili kurum kayıtlarının gönderilmesi istenilmiştir. Anılı yazı cevabının tetkikinde ise davaya konu mahalde herhangi bir kazı ruhsatının verilmediği ve kazı ile ilgili herhangi bir kaydın bu nedenle gönderilmediği saptanmış olup bu hali ile davalı İski’nin kusurlu eylemi ifa eden yahut adam çalıştıran sıfatı ile sorumlu olduğunu gösterir ispata elverişli delillere tüm dosya kapsamında rastlanılamadığı anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 52,97-TL harçtan 59,30-TL’in mahsubu ile eksik kalan 6,33-TL’nin davacıdan alınarak hazineyi irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 199,60-TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır