Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/114 E. 2019/1123 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/114 Esas
KARAR NO : 2019/1123
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2014
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı borçlu ticari ilişki içerisinde olduğunu, bu ilişki çerçevesinde müvekkil muhtelif tarihlerde davalı borçluya çeşitli satışı ve teslimi yapmış olduğunu, yapılan tüm satışlar faturalandırılmış ve tarafların ticari defterlerine kaydedildiğini, müvekkil son olarak 19/02/2014 tarihinde davalıya mal satışı ve teslimi yaptığını, tarih itibariyle müvekkil ile davalı arasındaki takibe müsnet irsaliyeli faturadan da anlaşılacağı üzere davalı borçlunun borcu 15.993,66 TL olduğunu, davalı borçlunun dava konusu fatura bedelini ödememesi üzerine müvekkil tarafından şifahen defaatle ödeme talebinde bulunulduğunu fakat herhangi bir ödeme yapılmadığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası marifetiyle icra takibi yapıldığını ve borçluya örnek-7 ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı borçlu gönderilen bu ödeme emrine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davanın kabulü ile davalı borçlunun hakkındaki …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin asıl alacağı olan 15.993,66 TL’na vaki itirazının iptalini, takip tarihinden itibaren cari reeskont faizleri ile birlikte tahsilini, takibin devamını, davalı borçlunun takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, taraflar arasındaki anlaşma ve varılan mutabakat üzerine davanın açılmasından önce takip konusu borcun ödenmiş olduğunu, davanın konusuz kaldığından davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari satımdan kaynaklı faturaya bağlı cari hesap alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Cari hesap alacak istemine dayanak fatura ve sevk irsaliyelerinin ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 29/01/2016 tarihli, 2014/213 esas 2016/39 karar sayılı kararı ile ”…Davacı tarafın faturaya dayalı olarak icra takibi başlattığı, davalı tarafın yapılan takibe süresinde itiraz ettiği, ancak davalının sunulan banka dekontlarına göre, davanın açıldığı 23.06.2014 tarihinden önce 5.960,02 TL, 10.000,00 TL olmak üzere toplam 15.960,02 TL nakit ödeme yaptığı ayrıca 3.260,34 TL çek vasıtasıyla ödemede bulunduğu, buna göre davalı tarafça icra takibinden sonra dava tarihinden önce olmak üzere toplam 19.220,36 TL ödeme yapılmış olduğu, icra takibi aşamasındaki sair alacaklar yönünden (harç ve vekalet ücretleri yönünden) İcra dairesince işlem yapılabileceği, itirazın iptali davasının konusu olmadığı, davacı tarafın takip talebinden fazla ödeme olmasına rağmen itiraz iptali davası açtığı, dava tarihi itibariyle borcun fazlasıyla ödenmiş olduğu, bu nedenle davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığı…” gerekçeleri ile davanın reddine dair karar verildiği ancak bu kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 06/11/2018 tarihli, … esas … karar sayılı ilamı ile ” …Davacı dava konusu takipte 15.993,66 TL asıl alacak ve 281,89 TL işlemiş faiz olmak üzere 16.275,55 TL talep etmiş, davalı borcun tamamına itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasında davacı sadece asıl alacağı dava konusu yapmıştır. Mahkemece yapılan tahkikat sırasında davalının davacıya takip tarihi itibariyle 15.993,66 TL borcu olduğu saptanmış ancak davalının davacıya takipten sonra davadan önce 5.691,02 TL iade faturası, 10.000 TL nakit ödeme ve 3,260,34 TL çek ile ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Mahkemece hesaba göre davalının davacıya borcu olmadığı saptamasına gidilerek davanın reddine karar verilmiş ise de bu şekilde bir sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, 15.993,66 TL asıl alacağa takipten sonra yapılan ilk ödemeye kadar faiz işletip ilk ödemeyi önce faizden geriye kalanı asıl alacaktan düşüp sonra ilk ödeme tarihinden ikinci ödeme tarihine kadar geriye kalan asıl alacağa faiz işletip ikinci ödemeyi önce faizden sonra asıl alacaktan düşüp son olarak ikinci ödeme tarihinden üçüncü ödeme tarihine kadar geriye kalan asıl alacağa faiz işletip üçüncü ödemeyi önce faizden sonra asıl alacaktan düşerek ve üçüncü ödemeden dava tarihine kadar da işlemiş faiz varsa bunu hesaplatıp dava tarihindeki borç durumuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre davacının takipten sonra davadan önce yaptığı ödemeler yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. Hal böyle olmasına rağmen mahkemece bilirkişiye bu yöntemle bir hesap yaptırıp sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde genel bir hesaplama yaptırılarak karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir…” gerekçeleri ile bozulmakla, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası celp edilmiş olup icra dosyasının tetkikinde; “…Davacı tarafından 15.993,66 TL asıl alacak, 281,89 TL işlemiş faiz üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca ve ferilerine karşı itiraz ederek takibin durdurulduğu…” görülmüştür.
Mahkememizce bozma öncesi 09/03/2015 tarihinde bilirkişi … ‘ten alınan raporda özetle; “… Dava konusu olay incelendiğinde, 2014 yılında davacının davalıya ve davalının davacıya hitaben düzenlediği faturaların her İki tarafın ticari defterlerinde kayıt altın aalındığı, davalı şirket tarafından 2013 yılı ticari defterleri ibraz edilmemesine rağmen, davacının 2014 açılış bakiyesi 20.468,38 TL olup, davalının 2014 açılış bakiyesi 19,284,00 TL olmasına rağmen, davalı ticari defterlerinde 31.12.2014 tarihinde 1.184,38 TL alacak kaydı yapıldığından ve bu tutar davalının devir bakiyesine eklendiğinde davacının devir bakiyesi elde edildiğinden, 2014 yılı açılış kaydında tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği kanaati edinildiği, ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir. Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafın da defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabi defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine , defterlere dayanarak İspat editmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına , defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır (BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartlan, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.). davalı taraf borcu ödediği iddiasında bulunmuş olup davalının ticari defterlerinde 14.04.2014 takip tarihinden sonra davacının cari hesabına borç olarak keydedilen 5.690,01 TL, 10.000,00 TL ve 3.260,34 TL ile alacak olarak kaydedilen 2.956,70 TL tutarların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, başka bir ifade ile takipten sonra da tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği kanaati edinildiği, her ne kadar takipten sonra borcun kısmi olarak ödendiği görülmesine rağmen, takipten sonra asıl alacağa işleyecek avans faizi, icra vekalet ücreti harç ve masraflar ile birlikte davalının borcunun bulunmadığı iddiasının yerinde olmadığı kanaati edinilmiş olup bu durumda, davacının davalıdan 14.04.2014 takip tarihi itibariyle 15.993,66 TL tutarınca alacağının bulunduğu, davalının takipten sonraki ödemelerinin icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği, başlatılan İcra Takibi : Davacı taraf, davalı hakkında 15.993,66 TL asıl alacak, 281,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.275,55 TL’nin icra giderleri, vekalet ücreti ve yıllık % 11,75 Avans faizi ile birlikte …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından 14.04.2014 tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan alacağı için haciz yolu ile takibe geçtiği görüldüğü, ayrıntıları yukarıda verilen incelemelerden sonuç olarak: Nihai karar deliller İle doğrudan temas eden Yüce Mahkemenize ait olmak üzere; davacı tarafın davalıdan 14.04.2014 takip tarihi itibariyle 15.993,66 TL tutarınca alacağının bulunduğu, yukarıda açıklanan gerekçeler ile davacının takipten önce istediği faizin yerinde olmadığı, bu durumda davacının davalıdan 14.04.2014 takip tarihinden, 15.993,66 TL matrah üzerinden borç tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık % 11,75 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda faiz isteminin mümkün bulunduğu, her ne kadar, takipten sonra borcun kısmi olarak ödendiği görülmesine rağmen, takipten sonra asıl alacağa işleyecek avans faizi, İcra vekalet ücreti harç ve masraflar İle birlikte davalının borcunun bulunmadığı iddiasfnın yerinde olmadığı düşünüldüğünden, davalının takipten sonraki ödemelerinin icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiğinin…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda alınan ek raporda özetle; “… Davacının davalıdan 23.06.2014 huzurdaki dava tarihi itibarıyla 2.497,35 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından dosyaya tarafların sulh olduğu ile ilgili yazı protokol sunulmadığından, davalı tarafın dava tarihi itibarıyla borcunun bulunmadığı ile ilgili iddiasının ispata muhtaç olduğu, tarafların masraf, vekalet ücreti ve yargılama gideri gibi taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunun…” mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozmadan sonra 16/10/2019 tarihinde mali müşavir bilirkişi …’dan alınan raporda özetle; ”… Davacı tarafın davalı taraftan 14/04/2014 icra takip tarihi itibari ile 15,993,66 tutarında alacağının bulunduğu, takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı belirtildiği, mahkemece raporda tespit edilen alacak miktarının benimsendiği anlaşıldığı, icra takip tarihi ile dava tarihi arasında davalı tarafından yapılan ödemeler hakkında: Davalı tarafın icra takip tarihi ile dava tarihi arasında toplamda 15.993,66 TL ödeme yaptığı, Yapılan ödemeler; 15/05/2014 tarihinde 5.690,02 TL iade faturası, 06/06/2014 tarihinde 10.000,00 TL banka havalesi, 11/06/2014 tarihinde 303,64 TL (= 3.260,34 TL çek ödemesi -2.956,70 TL davacının faturası) olmak üzere toplam 15,993,66 TL ödeme yaptığı hususlarında bir itilaf bulunmadığı anlaşılmakta olduğu, bozma ilamı gereği dava tarihindeki asıl alacak miktarının faizin hesaplanması hakkında: Sayın mahkemenizin yaptığı görevlendirme İle bozma ilamına uygun olarak 15.993,66 TL asıl alacağa takipten sonra yapılan ilk ödemeye kadar faiz İşletilerek ilk ödemeden önce faizden, geriye kalanının asıl alacaktan düşüp sonrasında ilk ödeme tarihinden ikinci ödeme tarihine kadar geriye kalan asıl alacağa faiz işletip ikinci ödemeyi önce faizden sonra asıl. alacaktan düşerek son olarak ikinci ödeme tarihinden üçüncü ödeme tarihine kadar geriye kalan asıl alacağa faiz işletip üçüncü ödemeyi de önceki faizden sonra asıl alacaktan düşerek üçüncü ödemeden dava tarihine kadar işlemiş faizin ve dava tarihindeki borç alacak durumu ayrıntılı olarak hesaplandığı, 14/04/2014 takip tarihindeki 15.993,66 TL asıl alacağa; ilk ödeme tarihi olan 15/05/2014 tarihine kadar 161,82 TL faiz işlediği, ilk yapılan 5.690,02 TL ödemenin önce 161,82 TL işleyen faizden, geriye kalan 5.528,20 TL’nin asıl alacaktan düşerek 10.465,46 TL asıl alacak kaldığı, sonrasında 15/05/2014 ilk ödeme tarihinden 06/06/2014 ikinci ödeme tarihine kadar geriye kalan 10.465,46 TL asıl alacağa 71,73 TL faiz işlediği, ikinci yapılan 10.000,00 TL ödemenin önce 71,73 TL işleyen faizden, geriye kalan 9.928,27 TL nin asıl alacaktan düşerek 537,20 TL asıl alacak kaldığı, son olarak 06/06/2014 ikinci ödeme tarihinden 11/06/2014 üçüncü ödeme tarihine kadar geriye kalan 537,20 TL asıl alacağa 0,70 TL faiz işlediği, üçüncü yapılan 303,64 TL ödemenin önce 0,70 TL işleyen faizden, geriye kalan 302,94 TL’nin sonra asıl alacaktan düşerek 234,26 TL asıl alacak kaldığı, 11/06/2014 üçüncü ödeme tarihinden 23/06/2014 dava tarihine kadar geriye kalan 234,26 TL asıl alacağa 0,84 faiz işlediği, Bu hesaplama sonucunda dava tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten 234,26 TL asıl alacak ve 0,84 işlemiş faiz alacağının bulunduğu kanaatine varıldığı sonuç olarak; davacı tarafın davalı taraftan 14/04/2014 icra takip tarihi itibari ile 15.993,66 tutarında asıl alacağının bulunduğu, takip tarihine kadar işlemiş.talebinin yerinde olmadığı, davalı tarafın icra takip tarihi ile dava tarihi arasında toplamda 15 993,66 TL ödeme yaptığı, bozma ilamı gereği takip tarihi ile dava tarihi arasındaki yapılan ödemelerin öncelikli olarak o tarihe kadar hesaplanan faizlerinden düşülmek suretiyle yapılan hesaplamada, dava tarihi itibari ile davacı tarafın davalı taraftan 234,26 TL asıl alacak ve 0,84 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğunun…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada; davacı yanın ticari satım ilişkinden kaynaklı faturaya bağlı cari hesap alacak istemi ile davaya konu takip dosyası kapsamında 15.993,66 TL asıl alacak ve 281,89 TL işlemiş faiz olmak üzere 16.275,55 TL talep ettiği, davalı takip borçlusunun ise takibin tamamına yönelik olarak itiraz ettiği anlaşılmıştır. Dava kapsamında ise davacının yalnızca takipte belirtilen asıl alacağı dava konusu yaptığı görülmüştür. Mahkememizce bozma ilamından önceki tahkikat aşamasında davalının davacıya takip tarihi itibariyle 15.993,66 TL borçlu olduğu saptanmakla birlikte davalının davacıya takip tarihinden sonra ancak davadan önce 5.690,02 TL (ödeme) iade faturası düzenlediği, 10.000 TL nakit ödeme ve 3,260,34 TL çek ile ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Usul ve yasaya uygun olan bozma ilamı kapsamında yapılması gereken iş, 15.993,66 TL asıl alacağa takipten sonra yapılan ilk ödemeye kadar faiz işletip ilk ödemeyi önce faizden geriye kalanı asıl alacaktan düşüp sonra ilk ödeme tarihinden ikinci ödeme tarihine kadar geriye kalan asıl alacağa faiz işletip ikinci ödemeyi önce faizden sonra asıl alacaktan düşüp son olarak ikinci ödeme tarihinden üçüncü ödeme tarihine kadar geriye kalan asıl alacağa faiz işletip üçüncü ödemeyi önce faizden sonra asıl alacaktan düşerek ve üçüncü ödemeden dava tarihine kadar da işlemiş faiz varsa bunu hesaplatıp dava tarihindeki borç durumuna göre bir karar verilmesi gerekmiştir. Ayrıca Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre de davacının takipten sonra davadan önce yaptığı ödemeler yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. Bu izahatlar ışığında dosyanın hesap bilirkişisi …’ya tevdi ile 15.993,66 TL asıl alacağa takipten sonra yapılan ilk ödemeye kadar faiz işletilerek ilk ödemeden önce faizden geriye kalanın asıl alacaktan düşülüp sonrasında ilk ödeme tarihinden tarihinden ikinci ödeme tarihine kadar geriye kalan asıl alacağa faiz işletip ikinci ödemeyi önce faizden sonra asıl alacaktan düşüp son olarak ikinci ödeme tarihinden üçüncü ödeme tarihine kadar geriye kalan asıl alacağa faiz işletip üçüncü ödemeyi önce faizden sonra asıl alacaktan düşerek ve üçüncü ödemeden dava tarihine kadar da işlemiş faiz varsa hesaplanması ve dava tarihindeki borç durumunun somutlaştırılması istenilmiş olup bozma ilamına ve dosya kapsamına uygun olan hesaplama gereğince … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 15.993,66-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de, 15/05/2014 tarihli 5.690,02-TL, 06/06/2014 tarihli 10.000,00-TL, 11/06/2014 tarihli 303,64-TL ödemenin mahsubu ile bakiye 234,26-TL asıl alacak ve 0,84-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 235,10-TL alacak üzerinden davalının itirazının iptaline, 235,10-TL’ye son ödeme tarihinden itibaren yıllık %11,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına dair karar vermek gerekmiştir. Son olarak icra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerektiği, dolayısıyla takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı nazara alınarak davadaki bakiye istem olan 15.758,56-TL yönünden davacının hukuki yararının bulunmadığı nazara alınarak bu miktar alacak yönünden davanın HMK’nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 15.993,66-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de, 15/05/2014 tarihli 5.690,02-TL, 06/06/2014 tarihli 10.000,00-TL, 11/06/2014 tarihli 303,64-TL ödemenin mahsubu ile bakiye 234,26-TL asıl alacak ve 0,84-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 235,10-TL alacak üzerinden davalının itirazının iptaline, 235,10-TL’ye son ödeme tarihinden itibaren yıllık %11,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Fazlaya dair istemin takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce ödenmesi nedeniyle davacının bu miktar alacak yönünden dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığından usulden REDDİNE,
2-Davalının 235,10-TL alacağın %20 oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
3-Davacı tarafça peşin yatırılan 191,85 TL harçtan, kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 44,40 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 147,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 202,4 TL posta vs. gideri olmak üzere toplam 1.102,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 1,47) hesaplanan 16,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 235,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca 15 günlük süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır