Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/112 E. 2019/894 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/112 Esas
KARAR NO : 2019/894

DAVA/BİRLEŞEN : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/02/2009
KARAR TARİHİ : 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan bulunan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … ile iş sözleşmesi imzaladığını, buna mükabil avans olarak nakit ve senet verildiğini, protokol düzenlendiğini, iş yapılması üzerine yeniden senetler verildiğini, ancak işi bıraktığını, senetlerin tahsil için bankaya verildiğini, diğer davalı …Reklam’a reklam gideri ödemesi yapıldığını, her iki davalının işbirliği içinde olduğunu, verilen 14 adet senetten dolayı davalılara borçlu olunmadığını beyan ederek, ödenen bedelin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yapmış olduğu iş karşılığında 4,720,00 TL fatura düzenlendiğini ve senet alındığını, 3 senedin ödenmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava ve birleşen dava; bonodan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Davaya ve birleşen davaya konu bono suretleri irdelenmiştir.
…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası celp edilmiştir.
Davalı tarafça yetki ilk itirazı ileri sürülmüş ise de ilk itirazların usulüne uygun olarak cevap dilekçesinde kanuni süre içerisinde dermeyan edilmesi gerekmekte olup cevap dilekçesinin kanuni sürede verilmemesi nedeni ile yetkiye vaki itiraz yerinde görülmeyerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 15/11/2017 tarihli, 2011/87 esas, 2017/994 karar sayılı kararı ile; ”…Taraflar arasında işçi- işveren ilişkisinin bulunduğu ve bu ilişki sürecinde teminat olarak verilen senetlere ilişkin menfi tespit istemlerinde iş mahkemelerinin görevli olacağı sonucuna varılmıştır. Nitekim somut olayda davacı ve davalı tarafın iş sözleşmesinin akdedilmesi ve bu sözleşme ilişkisi kapsamında düzenlenen senetlerinin tanzimi ve teslimi noktasında herhangi bir itirazları mevcut değildir. Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgeler kapsamında davalı …’ın davacı şirketin emir ve talimatı ile hizmet verdiği, hizmet ilişkisi kapsamında tanzim edilen senetler dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti noktasında iş hukuku kurallarının tatbikinin gerekeceği, tüm bu nedenlerle somut olayda İş Mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair…” vermiş olduğu kararına karşı, karşı görevsizlik kararı verilmesi neticesinde dosyanın yargı yerinin belirlenmesi için gönderildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2018/2721 Esas 2019/475 Karar sayılı kararı ile yargı yeri olarak mahkememizin belirlendiği görülmüş olup yargılamaya devam edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava ve birleşen davaya konu bonoların teminat amacı ile verilip verilmediği, bedelsiz olup olmadığı, davacı yanın menfi tespit isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir. Devamında somut olayda ispat yükü üzerinde ayrıca durulması gerektiği anlaşılmıştır. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Ayrıca TTK gereğince bono; bağımsız borç ikrarını içeren bir senet olup, illete bağlı olması gerekmemektedir. Bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini içeren davada ispat yükü, kural olarak senedin bedelsiz olduğunu / teminat olarak verildiğini iddia eden tarafa ait ve HMK gereğince senede karşı iddia edilen hususların da senetle/ yazılı delille ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda ise davacının davaya konu bonoların keşidecisi, davalı …’in lehtar, diğer davalıların ciranta, hamili olup bonoların malen kaydı ile düzenlendiği, davalıların bonoların düzenleme sebebinin aksine beyanlarının bulunmadığı, davacının ise bonoların bedelsiz olup davalı lehtara iş ilişkisinin teminatı olarak verildiğini iddia etmekle senedin düzenlenme sebebini değiştirdiği ve ispat yükünü üzerine aldığı anlaşılmış ve davacının bu iddialarını yazılı belge ile ispatlaması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte davacı yanın ticari defterlerini ibraz edemediği, iddiasını ispata elverişli yazılı deliller sunmadığı gibi yemin delilinde de açıkça dayanılmadığı, bu hali ile tüm dosya kapsamından dava ve birleşen davaya konu iddianın sübut bulmadığı anlaşılmakla; davanın ve birleşen daavnın reddine, cevap dilekçesi kanuni süre içinde ileri sürülmediğinden koşulları oluşmayan davalı yanın tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın ve Birleşen İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/457 E. Sayılı davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
3-Asıl dava yönünden;
A) Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 44,40 TL maktu red karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 310,50 TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 266,1 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B) Davacı tarafından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
C)Kendisini vekille temsil ettiren davalılardan (… Reklam) … lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.760,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılardan (… Reklam) … ‘a verilmesine,
4-Birleşen dosya yönünden;
A) Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 44,40 TL maktu red karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 216,00 TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 171,6 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B) Davacı tarafından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekilleri ve şirket yetkilisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır