Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/109 E. 2019/323 K. 12.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/109
KARAR NO : 2019/323
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/02/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından verilen 21.12.2009 tarihli dava dilekçesinde özetle; Tasarruflarını davalı bankada değerlendirmek amacıyla … şubesinde kendi adına hesap açtırmıştır. Banka görevlisi ve 2.müdür sıfatındaki … ‘a, okur yazarlığı olmadığını söylediği halde adı geçen şahıs tarafından ikna edilerek ve bankanın malvarlağına da güvenerek parasını … Ltd.Şti.’ne yatırdığını, normal mevduat hesabının sonradan …-… hesabı olduğunu, …’ın 22.12.1999 tarihinde … ye devredildiğini, devirden sonra tarafına faiz ödemediği gibi parasının da tarafına iade edilmediğini, Bankanın kendisine güvenilerek yatırılan parayı yanlış yönlendirdiğini, …-… hesabının rislerler taşıdığını ve zarara uğrayabileceğinin açıklanmadığını banka tarafında zarara uğratıldığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000-TL nin kısa vadeli kredilere uyğulanan avans faizi ile birlikte, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılması istemi ile iş bu dava açılmıştır.
Feri Müdahil … vekili verdiği 25.01.2010 tarihli dilekçesine özelte; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayıldığını, davacı tarafından kurumlarına açılan davanın da, tam yargı davası niteliğinde bulunduğunu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 25.01.2007 tarihli, … E sayılı ve bunun gibi birçok ilamında … tarafından yapılan işlemler nedeniyle bu kuruma karşı açılacak davaların idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini belirtmiş bu nedenle görev itirazını da bulunarak mahkememizce dosya hakkında görevsizlik kararı verilmesini talep etmiş, … nin ancak bir bankanın sigorta kapsamındaki tasarruf mevduatı hesap sahiplerine ödeme yapabildiğini, davacı tarafından da …-… hesabı olduğu kabul edilen dava konusu hesabın, tasarruf mevduatı niteliği bulunmayan (…-…) hesap olması nedeniyle … den talep edilmesi ve fon tarafından bu tür kapsam dışı hesaplara ödeme yapılmasının kanunen mümkün olmadığını, son olarak … A.Ş.’nin tüzel kişiliğinin … A.Ş. Olarak devam ettiğini, davacının davaya konu hesapları ile ilgili olarak … tarafından herhangi bir işlem yapılmadığıda göz önüne alınarak davanın muhatabının … olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Müflis … İflas İdaresi memurlarının 13.09.2010 tarihli dilekçesinde özetle; … ye devredilen … A.Ş nin eski yöneticisi ve hakim ortağı …’in … ATM nin … E … K sayılı dosyasında 17.10.2007 tarihinde iflasına karar verildiğini, … İflas Müd. … sayılı dosyasında iflas işlemlerine başlandığını, verilen kararın taraflarca temyiz edilmeksizin 14.01.2008 tarihinde kesinleştiğini, İflas kararının … ATM’nin … E … K sayılı dosyasında verildiğinden yargı çevresi Ankara olduğunu, huzurdaki davada müflis ile diğer davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı da bulunmadığından davanın yetki noktasında reddini talep etmiş ayrıca Müflis …in …-… ltd. Şirketinin kurucusu veya hissedarı olmadığını, müflisten ayrı bir tüzel kişilik tarafından gerçekleştirilen bir eylemden ötürü, müflise husumet yöneltilmesi ve alacak davası açılması usul ve yasalara aykırı olduğundan davanın davanın reddine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu … hakkında açılan davanın husumetten reddine, Müflis … yönünden ise; İflas idaresine süresinde başvuru yapılmadığından reddine karar verildiği, Davacı vekilinin vermiş olduğu 17/12/2012 havale tarihli temyiz dilekçesi ile dosyanın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 01.10.2013 tarih … Esas – … Karar sayılı ilamı ile; ” İİK 236. Maddesi uyarınca vaktinde deftere kaydettirilmiyen alacaklar iflasın kapanmasına kadar kabul olunur , kayıt kabul davası olarak bakılması gerekirken …’a tebligat yapılmak suretiyle, anılan davalı bakımından davaya devam edilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle bu davalı aleyhine açılan davanın da reddi doğru görülmemiş… ” şeklinde hükmün davacı yararına bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 02/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davacının 01.10.1999 tarihinde Kıbrısta mukim … -… Ltd. Şti’ne hitaben 9.500,00.-TL (eski 9.500.000.000,00.-TL ) mevduatına 12.11.1999 vadeli % 82 faiz oranı ile hesap açtırdığı , dava dosyasına taraf vekilleri tarafından sunulan hesap cüzdanı fotokopisine göre davacı … ‘nun (01.10.1999) tarihinde , … müşteri no.ile …-… Ltd kaşeli ve imzalı , föy şeklinde hesap cüzdanı düzenlenmiş olup, görülen işlemler sonucu , en son işlem yapılan tarih olan 12.11.1999 tarihi itibariyle 10.200.000.000 Eski TL (karşılığı ;10.200,00.-TL ) olarak açılan hesabın, bankaya el konulduğu tarihte hesap bakiyesi 10.200,00.-TL arz ettiğinin tespit olunduğunu , davacının ve onun durumundaki …-… hesaplara para yatıran kişilerin … A.Ş. Yöneticileri tarafından iradelerinin fesada uğratılarak haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıklarının Bankalar Yeminli Baş Murakıp raporu … Ağır Ceza Mahkemesi karan ve Yargıtay’ın bu konudaki onama kararlarında belirtilmiş olduğu , taraflar arasında ihtilaf konusu olan olayın hukuki tanımının havale görünümlü mevduat toplamak olarak değerlendirimesi gerektiği, … A.Ş. Tüzel kişiliğinin ….-… Ltd. Şti. Adlı bankanın paravan bir banka olduğunu bildiği , buna rağmen bu banka adına mevduat toplamak surtiyle davacının zararına sebep olduğu, paraların Yargıtay kararında yer aldığı üzere KKTC ‘de kurulu … …-… Ltd. Şti. Ne gönderildiğine dair dekont ya da mahsup belgesi ibraz edemediği, davacının davalı bankadan en son işlem yapılan 12.11.1999 tarihi itibariyle 10.200,00.-TL anapara alacaklı olduğu kabul edildiği takdirde bu tutar anapara alacağına en son işlem yapılan 12.11.1999 tarihinden ödeme tarihine kadar TCMB’nin o tarihte yürürlükte olan % 80 ve müteakiben ilan edilen avans faizi oranlarında hesaplanacak temerrüt faizi talep edilebileceğini bildirmiştir.
Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda; Davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı banka vekili ve müflis … iflas idaresi memurlarının temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … Esas ve … Karar sayılı 20/12/2016 tarihli bozma ilamı ile; ” 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dairemizin … E- … K sayılı ilamında, İİK 236. maddesi uyarınca, vaktinde deftere kaydettirilmeyen alacakların iflasın kapanmasına kadar kabul olunacağı, bu nedenle davalı … İflas İdaresi’ne yönelik davaya belirtilen madde kapsamında, kayıt kabul davası olarak bakılması gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen davaya alacak davası olarak bakılması ve tahsil hükmü kurulması doğru olmamış, hükmün temyiz eden müflis … iflas idaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, işbu dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı ilamında; ” Davacının davasının kısmen kabulü ile 9.500.-TL nin 01/10/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, ” şeklindeki hükmün davalı … yönünden Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … Esas ve … Karar sayılı bozma ilamı ile temyiz itirazlarının reddi sonucu kesinleşmekle davalı … yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, diğer davalı müflis … yönünden kayıt kabul talepli davanın ise; davaya konu alacağın davalı … AŞ tarafından ödenmiş olması ve davacı tarafın bu husustaki beyanı da nazara alınarak konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar tesisine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, HMK’nın 331. maddesi gereğince; başlangıçtaki haklılık durumu ve ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığı nazara alınarak yargılama giderlerinden Müflis … tarafını sorumlu tutmak gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı ilamında; ” Davacının davasının kısmen kabulü ile 9.500.-TL nin 01/10/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, ” şeklindeki hükmü davalı … yönünden Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığının … Esas ve … karar sayılı bozma ilamı ile temyiz itirazlarının reddi sonucu kesinleşmekle davalı … yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına,
2-Davalı … yönünden kayıt kabul talepli davanın ise davaya konu alacağın davalı … AŞ tarafından ödenmiş olması sebebiyle konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar tesisine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 137,70-TL harçtan 44,40-TL’in mahsubu ile arta kalan 93,30-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 83.50-TL yargılama giderinin davalı Müflis … tarafından alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı … AŞ. tarafından sarf edilen masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri gereğince hesaplanan 2.725,00-TL avukatlık ücretinin davalı Müflis … tarafından alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı Müflis … tarafından sarf edilen masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair Davacı vekili Av … , Davalı … vekili Av … , Feri Müdahil … vekili Av …, İhbar Olunan … vekili Av. … yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2019

Katip …

Hakim …