Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/108 E. 2019/432 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/108 Esas
KARAR NO : 2019/432
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2015
KARAR TARİHİ : 16/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; … tarafından ihale ile alınan “… , Ofis, Çarşı, … Hizmet Binası ve Açık Pazar Yeri Kompleksi İnşaatı” işi kapsamında davalılardan … İnş. Taah. A.Ş.’nin cari hesabına istinaden davalı … Ltd. Şti. hesabına davacı müvekkili şirket tarafından her biri 340.000 TL bedelli, iki adet toplamda 680.000 TL çek bedelinin ödenmesi maksadı ile havale-EFT yapılmasına rağmen bu miktarın çek ödemesinde kullanılmadığını ve faktoring şirketlerine geçen çek bedellerinin icra tehdidi altında müvekkil tarafından ödendiğini, davalı diğer adi ortak … Firması yetkililerinin gönderilen paraları kendi şahsi hesabına kullanarak sebepsiz zenginleştiklerini, müvekkilinin icra takibine uğraması nedeniyle uğradığı zarara ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların sebepsiz zenginleştikleri miktarın tahsil için yapılan haksız itirazın itirazın iptalini, takibin devamını ve davalıların %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkillerinden … ve Taah. AŞ. arasında iş ortaklığının söz konusu olduğunu, diğer davalı … Ltd. Şti.’nin bu ortaklıkla hiçbir ilgisinin olmadığından bahisle husumet itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak ise; davacı şirketin müvekkili şirketlerden herhangi bir alacağının olmadığını, davacı şirket ile davalı … arasındaki ortaklık nedeniyle dava dışı … San. Dış Tic. Ltd. Şti. arasında taşeronluk sözleşmesinin imzalandığını, davacı yanın taraflar arasındaki ortaklığın gerektirdiği sorumlulukları gereği gibi yerine getirmediğini ve yapılması gereken ödemeleri tam olarak yapmadığını, yapılan kısmi ödemelerinin de çeklere ilişkin olmadığını, dava konusu çeklerin teşeron firmaya yapılan iş gereği verildiğini, davalı müvekkil şirketin … tarafından keşide edilerek müvekkil şirketçe … İnş. ve Taah. AŞ. verildiğini, ilgili çeklerin … İnş. Ve Taah. AŞ. tarafından cirolanarak … ve Taah. AŞ., … Elk. San. AŞ.. ortaklığına verildiğini, çek bedellerinin ödenmemesinin müvekkillerinin sorumluluğunda olmadığını beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddini davacı yanın %20 kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalılar … Elk. Tic. AŞ.. ile … İnş. ve Taah. AŞ. aleyhine 680.000,00 TL’si asıl, 49.689,71 TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 729.689,71 TL alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalıların vekili vasıtası ile yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; asıl alacağa, faize ve giderlere itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava; adi ortaklığın borcuna istinaden keşide edilen çek bedelinin ödenmesi için diğer adi ortağa aktarılan paranın çek ödemesinde kullanılmadığı ve çek bedellerinin maruz kalınan takip sırasında ödenmek zorunda kalındığından bahisle yapılan ödemenin istirdadı için yapılan takibe vaki itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce dava dosyası öncelikle husumet noktasında incelenmiştir.
Davacı şirket ile davalılardan … inşaat arasında ihale ile alınan “…si otopark, ofis, çarşı, belediye hizmet binasıve açık pazaryeri kompleks inşaatına” ilişkin olarak … A.Ş&… A.Ş adi ortaklığının kurulduğu,ortaklığın her iki ortak tarafından temsil edilmesinin kararlaştırıldığı dosya kapsamıyla sabittir.
Davaya konu edilen 18.04.2014 tarihli 340.000 TL bedelli ödeme ile 09.10.2014 tarihli 340.000 TL bedelli ödeme … Yapı İnşaat Ltd.Şti’ye yapılmıştır.
Davacı vekili 25.05.2015 tarihli dilekçesi ekinde davacı şirketin adi ortaklık hesabına para aktarımına ilişkin dekont örneklerini sunmuştur.
Dava; esas itibariyle adi ortalık alacağına ilişkindir. Adi ortaklığın çift imza ile temsili söz konusudur. Dava; davacı adi ortak tarafından diğer adi ortak ve işin yapımı nedeniyle adi ortaklıktan alacaklı çek lehtarı … şirketine yöneltilmiştir. Davanın adi ortaklık adına açılması zorunludur. Ancak adi ortaklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğundan adi ortaklığın temsili için öncelikle kayyum atanması ve davanın adi ortaklık adına kayyum tarafından açılması gereklidir. Belirtilen husus yargılama aşamasında davacı yana kayyum atanması için süre verilmesi ve kayyumun davaya icazet vermesi süretiyle giderilebilecek bir eksiklik değildir. Dava adi ortaklık adına açılmamış ve adi ortak tarafından açılmıştır. Davanın tarafının yargılama aşamasında HMK 124.maddesindeki istisna dışında değiştirilmesi mümkün değildir.Anılı maddenin koşullarıda somut davada oluşmamıştır.Bir an için her iki adi ortağın davada taraf olması nedeniyle; davanın adi ortaklığın tasfiyesi şeklinde yorumlanması düşünülse dahi davacı yanın dava dilekçesinde adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin bir talebi bulunmadığı gibi salt davaya konu çek ödemelerinden kaynaklı ihtilafın tüm işin tasfiyesini gerektirecek şekilde yorumlanması hak ve nesafet kuralları ve menfaatler dengesine uygun bir çözüm şekli olarak da mahkememizce benimsenmemiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanat gereğince; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen hüküm davacı tarafın vaki temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı, 09/05/2018 tarihli ilamıyla
”TBK’nun ”Ortakların yaptıkları giderler ve işler” başlıklı 627. maddesine göre; ”Ortaklardan birinin ortaklık işleri için yaptığı giderlerden veya üstlendiği borçlardan dolayı diğer ortaklar, ona karşı sorumlu olurlar; bu ortağın, yönetim işleri yüzünden doğrudan doğruya uğradığı zararlar ile ortaklığın yönetiminden kaynaklanan tehlikeler sonucunda doğan zararları, diğer ortaklar gidermekle yükümlüdürler.”
Somut olayda; davacı şirket ile davalılardan … AŞ. arasında bir ortaklığının söz konusu olduğu hususunda tartışma yoktur. Davada, davacı ortak tarafından; ortaklık adına, diğer davalı şirketin banka hesabına yaptığını iddia ettiği bir ödemenin diğer ortak olan … ve Taah. AŞ.’nden tahsilini talep edilmektedir. Yukarıda bahsi geçen kanun hükmü uyarınca; ortaklardan birinin ortaklık işleri için yaptığı giderlerden veya üstlendiği borçlardan dolayı diğer ortakların ona karşı sorumlu olacağı, bu doğrultuda davacı ortağın ortaklık adına yaptığını iddia ettiği ödemeyi ispat ettiği oranda davalıdan talep edebileceği açıktır.
O halde, mahkemece; davacının aktif husumet ehliyeti olduğu göz önünde bulundurularak işin esasına girilip, yapılacak yargılama sonucu bir karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki gerekçe ile bozularak dosya mahkememize aktarılmıştır.
Mahkememizce bozma sonrası yapılan yargılama sırasında taraf vekillerinin de beyanlarının tespitini müteakip mahkememiz kararı usul ve yasaya uygun olduğundan önceki kararda direnilmiştir. Şöyle ki;
Yüksek Daire tarafından B.K’nun 627. maddesi gereğince adi ortaklık adına harcama yapan ortağın diğer ortaklara dava açabileceğinden bahisle mahkememiz kararı bozulmuş ise de; davacı tarafça esasen paranın adi ortaklığa dahil olmayan … şirketi hesabına adi ortak … carisine istinaden adi ortaklık borcu için gönderildiğinin, ancak paranın adi ortaklık borcu için değil, şahsi işler için verilen çek ödemesinde kullanılmadığının ve adi ortaklık borcunun icra tehdidi altında yeniden ödenmek zorunda kalındığının ve bu sebeple … hesabına ödenen paranın mükerrer olduğunun ve iadesinin gerektiğinin iddia edildiği, Yüksek Daire kararında ifade edildiğinin aksine; iddianın ileri sürülüş şekli itibariyle davacı taraf icra tehdidi altında mükerrer ödediğini iddia ettiği çek bedeline istinaden adi ortaklık için yaptığı harcamalardan dolayı Borçlar Kanunu 627. maddesine dayalı adi ortaklık adına yapılan giderin diğer adi ortaktan tahsilini dava konusu yapmamıştır ki zaten bu husus adi ortaklıga katılan tarafların hak ve yükümlülükleri veya adi ortaklığın fesih-tasfiyesi kapsamında tartışılması gerekli olup izah edildiği üzere huzurdaki dava; gerek ileri sürülen maddi olgu, gerekse hukuki tasnif açısından adi ortaklık adına mükerrer yapıldığı iddia edilen ödemenin davalılardan istirdadı istemine yöneliktir ve adi ortaklık adına açılmalıdır. Borçlar Kanunu’nun 627. maddesi adi ortaklık adına yapıldığı iddia olunan normal ödemenin tahsili talebi halinde uygulama alanı bulabilir, huzurdaki davada uygulanma imkanı yoktur. Aksi düşünce adi ortaklık adına yapıldığı iddia olunan harcamanın payı oranında adi ortaklardan tahsili talebine ilişkin dava hakkına halel getirir.
İzah edilen nedenlerle önceki kararda direnilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin … Esas- … karar sayılı, 08/01/2016 tarihli kararı usul ve yasaya uygun olmakla önceki hükümde DİRENİLMESİNE,
Direnme nedeniyle;
”1- Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, “
2-Alınması gerekli 27,70 TL karar harcının davacının yatırdığı 8.212,70 TL’den mahsubu ile artan 8.185,00 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı yanca yapılan mahkeme masraflarının üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve ilgilisince talep halinde, iadesine” Yüksek Yargıtay hukuk Genel Kurulu nezdinde gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük kesin süre içinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …